Nöroloji

Otizm, çocukluk döneminde belirginleşen ve sosyal iletişim becerilerinde, dil gelişiminde ve davranışlarda farklılıklarla kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizmin temel belirtileri: Sosyal iletişim ve etkileşim zorlukları: Göz teması kurmaktan kaçınma, duyguları anlamada veya ifade etmede sıkıntı. Tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları: Belirli rutinlere sıkı bağlılık, el çırpma, sallanma gibi tekrarlayıcı hareketler. Duyusal hassasiyetler: Işık, ses, dokunma veya koku gibi uyaranlara karşı aşırı veya az tepki gösterme. Otizmin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Dissosiyasyon ve amnezinin nedenleri arasında şunlar yer alır: Psikolojik travma. Şiddetli stres. Genetik. Beyin kimyası. Çocukluk çağı travması. Amnezinin diğer nedenleri arasında beyin travması, felç, Alzheimer, tümör, oksijen yetersizliği, bazı ilaçlar, alkol ve stres yer alır. Dissosiyatif bozukluklar ve amnezi, ciddi durumlar olabilir; bu nedenle, bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım almak önemlidir.

Tau hastalığının nedenleri arasında şunlar yer alır: Tau genindeki mutasyonlar ve polimorfizmler. Oksidatif stres. Apolipoprotein E (APOE) geni. Tau proteininin anormal birikimi, Alzheimer hastalığı ve frontotemporal demans gibi nörodejeneratif hastalıklarla ilişkilidir. Tau hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır.

Zihin karışıklığı ve bulanıklık için nöroloji bölümüne gidilmelidir. Nöroloji bölümünde yapılan testler sonucunda, zihin bulanıklığının psikolojik bir nedenden kaynaklandığı tespit edilirse, hasta psikiyatri bölümüne yönlendirilir. Hangi doktora başvurulması gerektiği konusunda en doğru bilgiyi, bir sağlık profesyonelinden almak önemlidir.

Baş ağrısının neyin habercisi olabileceği ile ilgili bilgi almak istemiş olabilirsiniz. Baş ağrısı, altta yatan başka bir sağlık sorununun belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Baş ağrısının habercisi olabilecek bazı sağlık sorunları şunlardır: Beyin tümörü veya anevrizması. Sinüzit. Yüksek tansiyon (hipertansiyon). Migren. Baş ağrısının nedenini doğru bir şekilde belirlemek için bir doktora başvurulması önerilir.

Lazerle tedavi edilen bazı hastalıklar: Kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları: boyun fıtığı, bel fıtığı, omuz ve kol ağrısı, tenisçi veya golfçü dirseği, el bileği ve el ağrıları, fibromiyalji. Eklem rahatsızlıkları: diz kireçlenmesi, menisküs yırtığı, topuk dikeni. Spor yaralanmaları. Kırık kaynamasının hızlandırılması. Varisli damarlar (endovenöz lazer ablasyon). Bazı deri hastalıkları. Benign tümörler (rahim ağzı veya karaciğerdeki bazı tümörler). Kanser tedavisi (akciğer, prostat ve karaciğer kanserleri). Lazer tedavisi, doğru hekim tercihi ve doğru uygulama ile yapıldığında hastalıkların tedavisinde etkili olabilir.

DEHB, "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu" anlamına gelir. DEHB'nin İngilizce adı olan ADHD ise "Attention Deficit Hyperactivity Disorder" kelimelerinin kısaltmasıdır. DEHB, dikkat, dürtüsellik ve hiperaktivite alanlarında sorunlar yaşayan nörogelişimsel bir bozukluktur.

Tıpta SBD kısaltması farklı anlamlara gelebilir: Swim Bladder Disease. Sleep Breathing Disorders. Selektif Boyun Diseksiyonu (Selective Neck Dissection). Ayrıca, SBD, probiyotik SBD111'in güvenlik ve tolere edilebilirlik düzeylerini değerlendirmek için yapılan bir çalışmanın adı olarak da kullanılmaktadır. SBD kısaltmasının tıp alanındaki diğer anlamları hakkında bilgi almak için daha fazla kaynağa ihtiyaç vardır.

EEG (Elektroensefalografi), beyindeki elektriksel aktiviteleri ölçen bir testtir. EEG'nin çekilme nedenleri arasında şunlar bulunur: Epilepsi tanısı: Epilepsi nöbetlerinin teşhisinde ve takibinde kullanılır. Beyin hasarları: Kafa travmaları, beyin tümörleri veya inme gibi durumlarda beyin hasarının değerlendirilmesinde kullanılır. Uyku bozuklukları: Uyku apnesi, narkolepsi gibi uyku bozukluklarının teşhisinde ve uyku evrelerinin incelenmesinde kullanılır. Enfeksiyonlar: Beyin iltihaplarının teşhisinde ve takibinde kullanılır. Bilinç bozuklukları: Bilinç kaybı veya koma durumlarında beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Diğer nörolojik hastalıklar: Demans, deli dana hastalığı gibi durumlarda da EEG çekilebilir. EEG, genellikle ağrısız ve güvenli bir işlemdir.

Bel fıtığı MR raporunun nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgi bulunamamıştır. Ancak, MR raporlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği ile ilgili şu bilgiler yardımcı olabilir: MR raporu, tedaviye yön vermek için bir araçtır, ancak tek başına kesin bir teşhis koymaz. MR raporundaki bulguların ne anlama geldiğini anlamak için bir nöroloji veya beyin cerrahisi uzmanına danışılmalıdır. Her bulgu ciddi bir sorun anlamına gelmeyebilir. Bel fıtığı tanısı konulurken uzman doktorlar, şikayetlerin şekli, şiddeti ve zamanını, muayene bulgularını ve radyolojik inceleme sonuçlarını (MR veya bilgisayarlı tomografi) dikkate alır. Bel fıtığı MR çekimi hakkında bilgi almak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: echomar.com; drismailbozkurt.com.

Vagus sinirinin uyarılması çeşitli etkilere yol açabilir: Kalp atış hızı ve kan basıncı düşer. Sindirim iyileşir. Bağışıklık sistemi güçlenir. Genel bir rahatlama hissi oluşur. Anksiyete ve depresyon semptomları hafifleyebilir. İltihaplanma azalır. Uyku kalitesi iyileşebilir. Kronik ve akut ağrıların şiddeti azalabilir. Vagus sinirini uyarmak için derin nefes alma, meditasyon, soğuk suya maruz kalma, şarkı söyleme, masaj gibi yöntemler kullanılabilir. Vagus siniri uyarımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, bu tür yöntemleri uygulamadan önce bir uzmana danışılması önerilir.

VEP (Görsel Uyarılmış Potansiyeller) tıpta, görsel uyaranlara yanıt olarak üretilen bir tür uyarılmış potansiyeldir. VEP ölçümleri, belirli görsel uyarılara yanıt verme yeteneğinin değerlendirilmesi için kullanılır. VEP testinin kullanım alanlarından bazıları şunlardır: Optik sinir hastalıklarının tanısı. Okuma güçlüğü ve öğrenme güçlüklerinin nedenlerinin belirlenmesi. Beyin hasarı veya felç sonrası rehabilitasyon. VEP testi, genellikle nöroloji veya oftalmoloji uzmanları tarafından yapılır.

Medulla (omurilik soğanı) beyin sapının bir parçasıdır. Beyin sapı, orta beyin, pons ve medulla olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Beyin sapı, serebrum, beyincik ve omurilik arasındaki iletişimi kolaylaştıran hayati bir yapıdır.

VEP (Görsel Uyarılmış Potansiyeller) testi, çeşitli görsel ve nörolojik bozuklukların teşhisinde kullanılır. VEP testinin yapılma nedenleri: Göz hastalıkları: Göz sinirinin veya retina gibi göz yapılarının hasarını değerlendirmek, özellikle optik sinir hasarı veya glokom gibi hastalıkların teşhisinde. Nörolojik bozukluklar: Beyindeki görme yollarındaki hasarı veya nörolojik bozuklukları belirlemek, örneğin multipl skleroz gibi hastalıkların teşhisinde veya takibinde. Görsel işleyiş bozuklukları: Görme alanı kaybı veya görsel uyaranlara verilen yanıtlardaki bozuklukların tespiti. Nörogelişimsel bozukluklar: Çocuklarda görme ile ilgili nörogelişimsel bozuklukların erken teşhisinde. Okuma ve öğrenme güçlükleri: Görsel işleme yeteneğinin belirlenmesi. Beyin hasarı veya felç sonrası rehabilitasyon: Beyin hasarından sonra görsel işleme yeteneğindeki değişikliklerin tespiti.

Miyaljik ensefalomiyelit (ME), diğer adıyla kronik yorgunluk sendromu (KYS), karmaşık ve zayıflatıcı bir hastalıktır. Temel belirtileri arasında: Efor sonrası halsizlik: Sıradan fiziksel veya zihinsel aktiviteden sonra semptomların kötüleşmesi. Uyku bozuklukları. Bilişsel işlev bozuklukları: "Zihin bulanıklığı" gibi durumlar. Hastalığın nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Teşhis, hastanın semptomlarına dayanır, çünkü doğrulanmış bir tanı testi yoktur.

Atrofinin en tehlikeli türü olarak kabul edilebilecek bir tür yoktur, çünkü atrofi, oluştuğu dokuya ve nedenine göre farklı türlerde ortaya çıkabilir ve her tür ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı atrofi türleri ve nedenleri: Kas atrofisi. Nörojenik atrofi. Beyin atrofisi. Vajinal atrofi. Atrofi tedavi yöntemleri, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir ve genellikle fizyoterapi, beslenme düzenlemeleri ve ilaç tedavilerini içerir.

VEP (Görsel Uyarılmış Potansiyeller) testi, görsel uyaranlara yanıt olarak beyinde oluşan elektriksel aktiviteleri ölçerek çeşitli durumların teşhisinde kullanılır. VEP testinin bazı kullanım alanları: Göz hastalıkları: Optik sinir hasarı, glokom ve diğer göz hastalıklarının tanısında yardımcı olur. Nörolojik bozukluklar: Multipl skleroz gibi nörolojik hastalıkların teşhisinde ve takibinde kullanılır. Görsel işleyiş bozuklukları: Görme alanı kaybı veya görsel uyaranlara verilen yanıtlardaki bozuklukların belirlenmesinde etkilidir. Nörogelişimsel bozukluklar: Çocuklarda görme ile ilgili gelişimsel bozuklukların erken teşhisinde kullanılır. VEP testi, genellikle nöroloji veya oftalmoloji uzmanları tarafından yapılır.

Alzheimer hastalığının ilk belirtileri genellikle hafif düzeyde olup, zamanla şiddetlenebilir. En yaygın erken belirtiler şunlardır: Unutkanlık: Yakın zamandaki olayları veya konuşmaları unutmak, kişilerin, nesnelerin ve yerlerin ismini hatırlayamamak. Konuşma ve dil becerilerinde sorunlar: Konuşurken doğru kelimeyi bulmakta zorlanmak, cümle kurmada güçlük çekmek. Günlük görevlerde zorlanma: Plan ve organizasyon yapmakta güçlük çekmek, rutin işlerin tamamlanması daha uzun sürmek. Davranış ve kişilik değişiklikleri: Kaygı, korku, depresyon, sinirlilik veya agresiflik gibi duygusal durumlar. Yer ve yön karışıklığı: Zaman ve mekan oryantasyonunda bozukluk, tanıdık yerlerde kaybolmak. Bu belirtileri fark ettiğinizde bir uzmana başvurmanız önerilir.

Dürtüselliğin nedenleri arasında şunlar yer alır: Genetik faktörler. Çevresel faktörler. Beyin kimyası. Gelişim dönemi. Kişilik özellikleri. Dürtüsellik, sosyal ilişkilerde ve günlük yaşamda ciddi zorluklara yol açabilir.

Atrofiye neden olan bazı hastalıklar: Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) ve Multipl Skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıklar. Spinal Musküler Atrofi (SMA), motor sinir hücrelerinde kayba neden olan genetik bir hastalıktır. Artrit, Miyozit ve Çocuk Felci gibi hastalıklar. Bağışıklık sistemine saldıran AIDS gibi hastalıklar. Kanser, kronik enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemi bozuklukları. Uzun süreli hareketsizlik veya yatağa bağımlılık. Ayrıca, hormonal değişiklikler ve yetersiz beslenme de atrofiye yol açabilir.