Stuart Hall'un temsil kuramı, temsilin dil ve kültür arasındaki ilişkiyi nasıl kurduğunu ve anlamın nasıl üretilip paylaşıldığını inceler. Hall'a göre temsil, yalnızca bir şeyi betimlemek değil, aynı zamanda anlamın üretildiği ve ideolojilerin yeniden üretildiği bir süreçtir. Hall, temsilin nesnel bir gerçekliği yansıtmadığını, bu gerçekliği kurduğunu savunur. Temsil, aynı zamanda kültürel metinleri eleştirel bir gözle okuma becerisi kazandırır ve anlamın sabit değil, sürekli yeniden kurulan bir şey olduğunu gösterir. Stuart Hall'un temsil kuramı, kimlik politikaları ve medya eleştirisi gibi alanlarda önemli teorik zemin sağlar.