Kalp

FO2HB düşüklüğü, yani fonksiyonel oksijen satürasyonu düşüklüğü, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Solunum sistemi hastalıkları: Astım, KOAH, zatürre gibi hastalıklar akciğerlerin oksijeni yeterince almasını engeller. 2. Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliği veya doğuştan kalp hastalıkları, kanın vücuda yeterli miktarda oksijen taşımasını zorlaştırır. 3. Anemi: Kansızlık, kanda yeterli miktarda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin bulunmaması durumudur. 4. Yüksek rakım: Atmosferdeki oksijen basıncının düşük olması, vücudun yeterince oksijen almasını zorlaştırır. 5. Zehirlenmeler: Karbonmonoksit zehirlenmesi gibi durumlar, oksijenin kana bağlanmasını engeller. 6. Uyku apnesi: Uyku sırasında solunumun durması veya yavaşlaması, kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir. 7. İlaçlar: Bazı ilaçlar solunumu yavaşlatabilir veya akciğer fonksiyonlarını etkileyebilir. 8. Akciğer ödemi: Akciğerlerde sıvı birikmesi, oksijen alışverişini engeller. FO2HB düşüklüğü tespit edildiğinde, altta yatan nedenin belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir.

Kardiyoembolik inme, kalpte oluşan trombüsün serebral damarlara embolizasyonu sonucu oluşan bir tür iskemik inmedir. Bu durum, tüm iskemik inmelerin %15 ila %20'sini oluşturur ve genellikle yaşlı nüfusta daha sık görülür.

Kalp atışı, bazı durumlarda normal olarak hissedilebilir. Bu durumlar şunlardır: Egzersiz sırasında. Yatış pozisyonuna bağlı olarak. Ancak, kalp atışının her zaman hissedilmesi bir sorun işareti olabilir. Kalp atışıyla ilgili endişeler varsa, bir doktora başvurulması önerilir.

Miyokard, kalbin iç yapısındaki üç katmandan biridir ve kalp kasını oluşturur. Özellikleri: - Yapısı: Çizgili kasa benzer, ancak çalışması düz kasa benzer. - Kalınlığı: Kulakçıklarda ince, karıncıklarda ise kalındır. - İşlevi: Kalbin kasılıp gevşeyerek çalışmasını sağlar. Miyokard ayrıca, aorttan çıkan koroner damarlar aracılığıyla kalp kasına besin ve oksijen sağlar ve metabolik atıkları uzaklaştırır.

Fraksiyone terimi tıpta "parçalı, bölümlü" anlamında kullanılır. Bazı tıp alanlarında fraksiyone kelimesinin kullanıldığı yerler: Radyoterapi: Radyoterapi sırasında sadece rahmin belirli bir bölümüne uygulanan tedavi, fraksiyone radyoterapi olarak adlandırılır. Ejeksiyon fraksiyonu: Kalbin her bir kasılmasında pompa fonksiyonunu ölçen bir tıbbi terimdir.

Pulmoner dolaşım, sağ ventrikülde başlar ve sol atriyumda biter.

Vücutta kan birikmesi, kanın normal dolaşımının engellenmesi sonucu ortaya çıkar ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında: Kanama: Yaralanmalar, travmalar veya iç kanamalar gibi durumlar kan birikmesine neden olabilir. Damar tıkanıklığı: Damarlarda oluşan tıkanıklıklar, kan akışını engelleyerek birikime yol açabilir. Kalp yetmezliği: Kalbin yeterince güçlü olmaması, kanın vücuda pompalanmasını zorlaştırarak kan birikmesine neden olabilir. Tromboz: Kan damarlarında oluşan pıhtılar, kan akışını engelleyerek kan birikmesine yol açabilir. Lenfödem: Lenf sıvısının doku ve damarlarda birikmesi, kan dolaşımının engellenmesiyle sonuçlanabilir. Kan birikmesi ciddi bir durumdur ve tedavi edilmesi gereklidir. Belirtiler görüldüğünde bir sağlık profesyoneline başvurulması önemlidir.

Temiz kan, vücuda gitmek üzere kalbin sol karıncığından çıkar.

Kas dokusu ve kalp, farklı türlerde kasların çalışmasıyla işlev görür. Kas dokusu, vücudun hareketini sağlayan üç ana kategoriye ayrılır: iskelet kasları, düz kaslar ve kalp kası. - İskelet kasları, kemiklere bağlı olup bilinçli hareketlerin gerçekleştirilmesini sağlar ve merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilir. - Düz kaslar, iç organların ve kan damarlarının duvarlarını oluşturur, istemsiz olarak çalışır ve hormonlar ile sinir sistemi tarafından düzenlenir. Kalp kası ise kalbi oluşturan ve ritmik olarak kasılarak kanı vücudun geri kalanına pompalayan kas dokusudur.

Enfektif endokarditte kalp kapakçıkları etkilenir.

Kalp ve akciğere takılan cihaza "kalp-akciğer makinesi" veya "kardiyopulmoner baypas" denir.

Kalpten beyne kan, kalbin sol karıncığından çıkan aort atardamarı aracılığıyla gider. Bu süreçte: 1. Temiz kan, pulmoner venler yoluyla sol atriyuma ve oradan mitral kapak yoluyla sol ventriküle geçer. 2. Sol ventriküldeki temiz kan, aort aracılığıyla tüm organlara ve dokulara pompalanır. 3. Beyne giden kan, kalpten çıkan bu temiz kandan sağlanır.

6. sınıf fen bilimleri dersinde kalp şeması çizmek için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Kalbin Yapısı: Kalp, göğüs kafesinin ortasında, iki akciğerin arasında yer alır ve dört odacıklıdır. 2. Kapakçıklar: Kulakçık ile karıncıklar arasında tek yönlü kapakçıklar bulunur. 3. Kalbin Kasları: Kalp, kalp kasından oluşur ve bu kaslar, kalbin pompalama işlevini yerine getirir. 4. Kan Dolaşımı: Kalbin sağ tarafında kirli kan, sol tarafında ise temiz kan bulunur. Bu bilgileri içeren bir şema, kalp ve damarların birbirleriyle olan ilişkilerini de göstererek daha kapsamlı olabilir.

Kalp yetmezliğinde koroner anjiyografi yapılır. Anjiyografi süreci şu şekilde gerçekleşir: 1. Hazırlık: Hastanın tıbbi geçmişi değerlendirilir, alerjiler ve ilaçlar hakkında bilgi alınır. 2. İşlem: Genellikle kasık veya kol bölgesindeki atardamardan damarlara erişim sağlanır ve lokal anestezi uygulanır. 3. Kontrast Madde Enjeksiyonu: Kateter aracılığıyla damarlara kontrast madde enjekte edilir ve bu madde röntgen görüntülerinin alınmasını sağlar. 4. Görüntüleme: X-ışını cihazı kullanılarak koroner arterlerin görüntüleri alınır ve doktor bu görüntüleri inceleyerek damarlardaki sorunları belirler. 5. Sonlandırma: İşlem tamamlandıktan sonra kateter ve diğer ekipmanlar çıkarılır ve hastanın durumu yakından takip edilir.

İnotropik etki — kalp kasının kasılma gücündeki değişiklik. Bu etki, pozitif ve negatif olabilir: - Pozitif inotropik etki — kalbin kasılma gücünün artması. - Negatif inotropik etki — kalbin kasılma gücünün azalması.

Kalp, kanı vücuda pompalayarak çalışan bir organdır. Kısaca özeti şu şekildedir: 1. Dolaşım Döngüsü: Oksijensiz kan, vücuttan sağ atriyuma gelir ve sağ ventriküle geçer. 2. Kalp Döngüsü: Kalbin kasılma (sistol) ve gevşeme (diyastol) evrelerinden oluşur. 3. Elektriksel Sistem: Kalbin kasılma hareketi, elektriksel sinyallerle tetiklenir.

Karotise eko (ekokardiyografi) yapılması, kalbin yapısını, fonksiyonlarını ve kan akışını incelemek için çeşitli nedenlerle gereklidir: 1. Kalp yetmezliği: Kalbin pompalama gücünün değerlendirilmesi. 2. Kalp kapakçıkları: Kapakçıkların darlık veya yetmezlik gibi durumlarının tespiti. 3. Doğumsal kalp hastalıkları: Konjenital kalp kusurlarının teşhisi. 4. Kalp içi pıhtılar: Trombüslerin ve kalp yırtılması sonucu oluşan kanamaların görüntülenmesi. 5. Kalp zarları: Perikardit gibi kalp zarı hastalıklarının teşhisi. Ekokardiyografi, radyasyon içermeyen ve ağrısız bir testtir.

Doğru. Kalp kası, ritmik ve sürekli olarak kasılır.

Kalp kası, üç ana nedenle yorulmadan çalışabilir: 1. Mükemmel Kan Temini: Kalp kasları, yoğun aktivite dönemlerinde bile oksijenin içeri girmesini sağlayan mükemmel bir kan kaynağına sahiptir. 2. Yüksek Mitokondriyal Konsantrasyon: Kalp kası hücrelerinin mitokondrileri, hücre hacminin yüzde 35'ini oluştururken, bu sayı iskelet kaslarında yüzde 3-8 arasındadır. Bu, laktik asit gibi yorgunluğa neden olan atık ürünlerin birikmesini önler. 3. Yerleşik Kasılma Sistemi: Kalp, ritmini düzenleyen elektriksel uyarılar üreten kalp pili hücreleri adı verilen özel hücrelerden oluşur.

Kalpte bulunan interkale diskler, kalp kası hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurmalarını ve kasılmalarını koordine etmelerini sağlar. Bu diskler, kalp kası liflerinin uçlarını birbirine bağlar ve üç ana işlevi yerine getirir: 1. Boşluk bağlantıları sayesinde iyonların hızla diffüze olmasına izin vererek aksiyon potansiyellerinin kalp hücreleri arasında kolayca yayılmasını sağlar. 2. Desmozomlar aracılığıyla ara filamentleri bağlayarak, kasılma sırasında kalp kası hücrelerinin ayrılmasını önler. 3. Fasya yapışıkları aktin için demirleme yerleri olup, en yakın sarkomere bağlanır.