Kalp

Kalp kapağı ameliyatından sonra ömür boyu kan sulandırıcı ilaç kullanımı gerekebilir. Bu ilaçlar, özellikle mekanik kalp kapakçıkları kullanıldığında kanın pıhtılaşmasını önlemek için gereklidir.

Lubdub sesi, kalbin atışları sırasında valflerin kapanması nedeniyle oluşur. - Lub sesi: Ventriküllerin kasılması sırasında bicuspid ve tricuspid valflerin kapanmasıyla üretilir. - Dub sesi: Ventriküllerin gevşemesi ve kanın dolması sırasında aortik ve pulmoner valflerin kapanmasıyla oluşur.

Mezokardiyak odak (Erb odağı), kalbin oskültasyon odaklarından biridir. Bu odak, sol 3-4. interkostal aralıkta sternum kenarı ile midklaviküler çizgi arasındaki bölgede yer alır.

Beyin, kalbi otonom sinir sistemi aracılığıyla kontrol eder. Beyin sapının alt kısmı olan omurilik soğanı, kalp atışını, solunumu, yutkunmayı ve kan basıncını düzenler.

Sedanter ve sporcu birinin ortalama kalp debisi hesaplaması şu şekilde yapılır: Kalp Debisi (KD) = Atım Hacmi (AV) × Kalp Atım Hızı (KAH). Sedanter bireyde: - Atım hacmi (AV) yaklaşık 70 mlt, kalp atım hızı (KAH) ise 70 atım/dk'dır. Sporcu bireyde: - Antrenmanlarla kalp kası güçlendiği için atım hacmi (AV) 120 mlt'ye kadar çıkabilir.

Kalp anatomisinde apeks, kalbin sol alt ucunda yer alır ve aşağıya ve sola doğru beşinci interkostal boşluğa işaret eder.

Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu (ECMO), hayatı tehdit eden kalp ve/veya akciğer yetmezliği olgularında, tedavilere yanıt vermeyen akut ve geri döndürülebilir durumlarda uygulanan bir yaşam desteği teknolojisidir. ECMO işlemi şu şekilde gerçekleşir: 1. Büyük bir damardan kanülasyon yapılarak kan cihaza alınır. 2. Kandaki oksijen oranı artırılır ve karbondioksit uzaklaştırılır. 3. Oksijene edilmiş kan, yine büyük bir damar yolu aracılığıyla hastaya geri verilir. ECMO, kesin bir tedavi yöntemi olmayıp, altta yatan hastalıktan kurtuluşu sağlamak için hastaya zaman kazandırır.

Parasternal lift (veya heave), kalp veya solunum hastalıklarında hissedilen (palpe edilen) prekordiyal bir dürtüdür. Bu dürtü, parmakların göğüs duvarından hafifçe kaldırılmış halde sternumun soluna yerleştirilmesiyle hissedilir. Parasternal lift, sağ ventrikül hipertrofisi veya çok nadiren şiddetli sol atriyal genişleme durumunda ortaya çıkar.

EKG'de pozitif derivasyonlar şunlardır: 1. Bipolar derivasyonlar: DI, DII ve DIII. 2. Unipolar derivasyonlar: aVL ve aVF. Ayrıca, göğüs derivasyonları olan V4, V5 ve V6 da pozitif olarak kabul edilir.

Kalp, görünüş olarak çizgili kasa benzer. Ancak, çalışma şekli açısından düz kaslara daha yakındır.

LAD (Left Anterior Descending) ve D1 tıkanıklığı kalp damar hastalıklarıyla ilgili önemli terimlerdir. LAD tıkanıklığı, kalbin ön tarafındaki ana damar olan LAD'nin tıkanmasıdır ve bu durum dul bırakan damar tıkanıklığı olarak bilinir. D1, LAD'nin dallarından biridir ve sol ventrikülün anterolateral kısmında seyreder. Dolayısıyla, LAD D1 tıkanıklığı da kalbin bu bölgesini besleyen önemli bir damarın tıkanması anlamına gelir.

Ekö kelimesi, ekokardiyografi (EKO) kelimesinin yanlış yazımı olabilir. EKO, kalbin iç yapısını ve fonksiyonlarını ses dalgaları aracılığıyla inceleyen bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem, kardiyoloji uzmanları tarafından yapılır ve kalp hastalıklarının teşhisinde altın standart olarak kabul edilir.

Kedi kalbi, dört odacıklı bir yapıya sahip olup, kanı vücuda pompalamaktan sorumludur. Çalışma prensibi şu şekildedir: 1. Sağ atriyum, vücuttan gelen oksijeni azalmış kanı toplar. 2. Sağ ventrikül, bu kanı akciğerlere pompalayarak oksijenlenmesini sağlar. 3. Sol atriyum, oksijenli kanı geri alır. 4. Sol ventrikül, oksijenli kanı vücuda dağıtmak üzere pompalar. Kalp atışı, kalp kası hücrelerinin birbiriyle iletişim kurması yoluyla koordine edilir ve normal şartlarda dakikada 140 ila 220 atış arasında değişir.

Aort damarı, kalpten çıkar çünkü kalbin pompaladığı temiz kanı (oksijenli kanı) tüm vücuda dağıtmak için ana atardamar görevi görür.

Kalp yetmezliği teşhisi için kan testleri arasında B tipi natriüretik peptit (BNP) testi ve kalp enzimleri, böbrek fonksiyonları ve elektrolit seviyelerini kontrol eden testler kullanılır. Ayrıca, kolesterol ve anemi testleri de kalp yetmezliği tanısında önemli bilgiler sağlar.

Koroner damarlar, kalbin epikard katmanında bulunur.

Kalbin çalışma hızını etkileyen faktörler şunlardır: 1. Yaş: Yenidoğanlar ve çocuklar genellikle daha yüksek nabız hızına sahiptir. 2. Vücut Isısı: Hipertermi kalp atış hızını artırırken, hipotermi azaltır. 3. Duruş: Ayakta durmak veya oturmak, yatmaktan daha yüksek nabız hızına neden olabilir. 4. Akut Ağrı: Sempatik sinir sistemini harekete geçirerek kalp atış hızını artırır. 5. Kimyasallar ve Elektrolit Dengesizliği: Elektrolitlerdeki dengesizlik kalp fonksiyonunu etkileyerek nabız düzensizliklerine yol açabilir. 6. Hormonlar: Adrenalin ve noradrenalin gibi hormonlar kalp atış hızını artırır, asetilkolin ise azaltır. 7. İlaçlar: Antihipertansif ilaçlar gibi bazı ilaçlar kalp atış hızını düşürebilir. 8. Spor ve Fiziksel Aktivite: Düzenli spor yapanlarda kalp atış hızı daha düşüktür.

Pansistolik kelimesi, sistol boyunca devam eden kalp üfürümünü ifade eder.

S1 sesi, mitral ve triküspit kapakların kapanmasıyla oluşur.

Sağ karıncıkta sorun olması durumunda ortaya çıkabilecek bazı sonuçlar şunlardır: 1. Kalp Yetmezliği: Sağ karıncık, kanı akciğerlere pompalamakta zorlanır ve bu da genel toplardamar sisteminde kan göllenmesine yol açar. 2. Morarma: Kandaki oksijen seviyesinin düşmesi nedeniyle yüz, dudaklar, burun, kulaklar ve ellerde morarma görülebilir. 3. Karaciğer Büyümesi: Toplardamar sistemindeki kan göllenmesi karaciğeri büyütebilir. 4. Nefes Darlığı ve Yorgunluk: Güç harcandığında nefes darlığı ve kolay yorulma gibi belirtiler ortaya çıkar. 5. Diğer Komplikasyonlar: Emboli, tekrarlayan bronşit ve akciğer tüberkülozu gibi durumlar da görülebilir. Bu tür sağlık sorunları ciddi olabilir ve tedavi için bir doktora başvurulması gereklidir.