Kalp

Normal sol ventrikül diyastolik fonksiyonu, sol ventrikülün düşük basınçla yeterli doluş hacmi sağlayabilmesi olarak tanımlanır. Normal diyastolik fonksiyonun bazı özellikleri: Mitral akım hızı: E dalgası, A dalgasından büyüktür (E/A > 1). Deselerasyon zamanı: <220 ms. Pulmoner ven atriyal geri akım: S/D > 1, AR < 35 cm/sn. Miyokardın doku doppler ölçümü: Ea/Aa oranı > 1. Yaş ilerledikçe diyastolik fonksiyon parametreleri değişebilir; örneğin, 40-60 yaş arasında septal duvarda Ea/Aa oranı < 1 olabilir. Diyastolik fonksiyonun değerlendirilmesinde ekokardiyografi, kardiyak MR ve radyonüklid ventrikülografi gibi yöntemler kullanılır.

Kalp krizinde en çok ölen organ kalp kasıdır. Kalp krizi, kalp kasına giden kan akışının ve oksijenin kesilmesi sonucu kalp kası hücrelerinin hasar görmesi ve ölmesiyle karakterizedir. Zamanında müdahale edilmediğinde, bu durum kalıcı kalp hasarına ve ölümle sonuçlanabilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Atardamarlar (arterler), vücudun organ ve dokularında, genellikle derin kısımlarda bulunur. İnsan vücudundaki bazı atardamarlar: Aort: Kalbin sol karıncığından çıkan, büyük dolaşım sisteminin en büyük atardamarıdır. Pulmoner arterler: Deoksijene kanı kalpten akciğerlere taşıyan atardamarlardır. Sistemik arterler: Oksijenli kanı kalpten vücuda taşıyan atardamarlardır. Atardamarların tam konumu, vücuttaki yerine ve bireyin anatomik özelliklerine bağlı olarak değişebilir.

His (Atrioventriküler) demeti ve Purkinje lifleri, kalbin uyarı ve ileti sisteminin parçalarıdır. His (Atrioventriküler) demeti. Purkinje lifleri. His ve Purkinje liflerinin bazı özellikleri: Konum. Yapı. İmpuls iletimi. Hız.

Kalp, kendi sıvısını koroner dolaşım sistemiyle alır. Koroner dolaşım, kalbi dıştan bir taç gibi saran özel bir damar ağıdır. Kalbi besleyen ana atardamarlar şunlardır: Sağ koroner arter. Sol ana koroner arter. En yaygın kalp hastalıklarından biri olan koroner arter hastalığı, bu damarların iç duvarlarında kolesterol, yağ ve kalsiyum birikmesiyle oluşan plaklar nedeniyle zamanla daralması veya tıkanmasıdır.

Akıl ve kalp arasındaki bazı farklar şunlardır: Akıl, düşünme, anlama ve bilme kabiliyeti, kavrayış, zekâ ve hafıza kuvvetidir. Akıl, beş duyudan gelen bilgileri kendi süzgecinden geçirir ve kalbe gönderir. Akıl, dış olayları ve beş duygunun algıladığı cepheyi görürken, kalp maneviyatı ve beş duyu ile görünmeyen tarafı görür. Akıl kalpten uzaklaştığında sapıtır ve hakkı kaybeder. Beyin müdür konumundayken, kalp patron, yani işin sahibidir.

Ödem, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. İşte bazı örnekler: Kalp yetmezliği: Özellikle ayak bileklerinde ve bacaklarda ödem görülür. Böbrek hastalıkları: İdrarla protein kaçağı veya böbrek fonksiyonlarının bozulması ödem neden olabilir. Karaciğer hastalıkları: Özellikle siroz gibi durumlarda protein eksikliği ödem yapabilir. Tiroid bozuklukları: Hipotiroidizm gibi durumlar ödeme yol açabilir. Venöz yetmezlik: Bacaklardaki toplardamarların kanı kalbe geri pompalamada zorlanması sonucu kan ve sıvı ayaklarda birikebilir. Derin ven trombozu: Bacaklardaki derin toplardamarlarda kan pıhtısı oluşması ani ve ağrılı ayak şişliğine yol açabilir. Lenfödem: Lenf sıvısının dokular arasında birikmesi, özellikle kol ve bacaklarda şişlik yapar. Ödemin altında ciddi bir sağlık problemi yatabileceğinden, uzun süreli veya yaygın ödem durumunda tıbbi değerlendirme yapılması önerilir.

Sinoatriyal (SA) düğüm ve Atrioventriküler (AV) düğüm, kalbin elektrik iletim sisteminde yer alan iki önemli yapıdır. Sinoatriyal düğüm: Kalbin sağ kulakçığında bulunan vuru üretici dokudur. Normal kalp ritminin (sinüs ritmi) oluşmasını sağlar. Kendi oluşturduğu elektriksel darbeleri, AV düğümü ve diğer yapılara ileterek ventriküllerin kasılmasını sağlar. Parasempatik ve sempatik sinirlerden gelen sinyallerle kalp hızını düzenler. Atrioventriküler düğüm: Sağ kulakçığın alt kısmında, kulakçıklararası bölmenin karıncıklar arası bölmeye geçiş yerinde bulunur. SA düğümü tarafından üretilen uyarıların ventriküllere geçişini geciktirerek kulakçıkların kasılmasına ve kanın karıncıklara dolmasına olanak tanır. Uyarıları atriyoventriküler demet aracılığıyla ventriküllere iletir.

β1 reseptörünün uyarılması, genellikle kalp üzerinde etkili olur ve şu sonuçlara yol açar: Pozitif kronotropik etki: SA düğümden çıkan elektrik uyarılarının frekansı artar, yani kalp hızı hızlanır. Pozitif inotropik etki: Kalbin kasılma gücü artar. Renin salgısının artması: Böbreklerden renin salgılanması artar. β1 reseptörleri ayrıca yağ hücrelerinde bulunur ve bu reseptörlerin uyarılması, yağ asitlerinin salınımına neden olur. β1 reseptörlerinin yan sinyallerinin farklı olması, patolojik durumlarda, örneğin kalp yetmezliğinde, bu reseptörlerin yoğunluğunun artmasına yol açabilir.

Ventrikül ve ventrikulus terimleri, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır. Ventrikül, tıp alanında kalp ve beyin gibi organlarda boşluk olması durumunu ifade eder. Ventrikulus ise, kalbin karıncıklarını ifade eden Latince bir terimdir. Dolayısıyla, ventrikül daha genel bir terimken, ventrikulus kalbin belirli bir bölümünü ifade eder.

Kalp boyama için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: YouTube. Pinterest. Ayrıca, "twinkl.com.tr" sitesinde desenli kalp boyama etkinlikleri de yer almaktadır.

Evet, Holter cihazı takılıyken normal hayata devam edilebilir. Holter cihazı, hastanın günlük yaşam aktivitelerini sürdürürken kalp ritmini veya tansiyonunu kaydeder. Ancak, cihazın ıslanmaması, elektrotların yerinden çıkmaması ve manyetik alanlardan uzak tutulması gerekir.

Kardiyovasküler, kalp (kardiyak) ve damarlar (vasküler) ile ilgili olan vücut sistemlerini ifade eder. Kardiyovasküler sistem, kalp, kan damarları ve kanın kendisinden oluşur ve bu bileşenler bir arada çalışarak vücudun işlevselliğini sağlar. Bu sistem sayesinde hücreler, ihtiyaç duydukları oksijen ve besin maddelerine ulaşırken, karbondioksit ve diğer atık ürünler de vücuttan uzaklaştırılır. Kardiyovasküler hastalıklar, kalp ve damar sistemini etkileyen çeşitli rahatsızlıkları içeren bir terimdir.

Kalp kası (miyokard), 5. sınıf düzeyinde şu şekilde tanımlanabilir: Omurgalıların üç tip kas dokusundan biridir. Yapısı çizgili kasa, çalışması ise düz kasa benzer. Kırmızı renklidir. Hızlı ve ritmik çalışır. Yorulmaz. İstemi dışında çalışır. Sadece kalpte bulunur. Kalp, anne karnındaki dönemden başlar ve yaşam sona erene kadar (ömür boyu) yorulmadan çalışır. Ayrıca, kalp kasının; iç uyarımla çalışma mekanizması olduğu; kasılma gücünün otonom sistem tarafından kontrol edildiği ve böylece kalp ritminin vücudun ihtiyaçlarına göre kendiliğinden düzenlenebildiği; dallanmış bir hücresel ağ sisteminden oluştuğu; hücrelerin otomatik olarak uyarılabilme yeteneğine sahip olduğu; tahrip edici etkenlere karşı dirençli olduğu ancak çok az yenilenebilme eğilimi gösterdiği ve fonksiyonlarını tam olarak eski haline getiremediği gibi özellikleri de 5. sınıf düzeyinde verilebilir.

"Aort kapak üç yapraklı sol koroner küspis az gelişmiş" ifadesi, aort kapağının normalde üç yaprakçıklı olması gerekirken, sol koroner küspis (yaprakçık) kısmının yeterince gelişmemiş veya az gelişmiş olduğunu ifade eder. Bu durum, aort kapağının işlevlerini tam olarak yerine getirememesine ve potansiyel olarak aort kapak darlığına veya yetmezliğine yol açabilir. Aort kapak darlığının bazı belirtileri: Göğüs ağrısı; Nefes darlığı; Çarpıntı; Baş dönmesi ve bayılma. Tedavi yöntemleri: İlaç tedavisi: Semptomları hafifletmek ve kalp fonksiyonlarını iyileştirmek için kullanılır. Cerrahi müdahale: Kapak tamiri veya değişimi gerekebilir. Bu tür durumlarda bir kardiyoloji uzmanına danışılması önerilir.

İnteratriyal septum defekti, diğer adıyla atriyal septal defekt (ASD), kalbin üst odacıkları olan kulakçıklar (atriumlar) arasındaki duvarda (septum) bir delik bulunması durumudur. ASD'nin bazı türleri: Ostium sekundum defekti: En sık görülen tür olup, duvarın orta kısmında delik bulunur. Ostium primum defekti: Duvarın alt kısmında delik bulunur. Sinüs venosus defekti: Daha nadir olup, septumun üst kısmında delik bulunur. Koroner sinüs defekti: Koroner sinüs ile sol atrium arasındaki duvarda defekt bulunur. ASD'nin bazı belirtileri: Kalpte üfürüm sesi. Nefes darlığı. Çabuk yorulma. Bacak, ayak veya karında şişme. ASD, genellikle genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak gelişir ve doğuştan gelen bir kalp hastalığıdır.

"Kalp çerçeve" ifadesinin ne anlama geldiği anlaşılamadı. Ancak, stent takma işlemi hakkında bilgi verilebilir. Stent, kalp damarlarındaki darlık veya tıkanıklıkları açmak ve kan akışını iyileştirmek için kullanılır. Stent takma kararı ve işlemin yönü, hastanın sağlık durumuna ve daralmanın konumuna göre doktor tarafından belirlenir.

Stenotik hastalık, bir kan damarında veya foramina ve kanallar gibi oluşuma sahip diğer tübüler organlarda anormal bir daralma ile karakterize edilen bir durumdur. Bazı stenotik hastalık türleri: Spinal stenoz. Vasküler stenoz. Pilor stenozu. Akuaduktal stenoz. Stenotik hastalıklar, doğumsal olabileceği gibi, enfeksiyon, iltihap veya travma gibi nedenlerle de sonradan oluşabilir.

Hayır, kalp zarı ve kalp kası aynı şey değildir. Kalp zarı (perikard), kalbi en dıştan bir kese gibi saran çift katlı bir zardır. Kalp kası (miyokard) ise kalp duvarının en kalın ve en fonksiyonel tabakasıdır.

Anjiyo işlemi genellikle güvenli kabul edilse de, bazı riskleri ve komplikasyonları bulunmaktadır. Anjiyo işleminin bazı riskleri: Kanama ve enfeksiyon. Damar yaralanması. Alerjik reaksiyonlar. Kalp krizi veya felç. Böbrek fonksiyonlarında bozulma. Damarın tıkanması. Anjiyo işlemine karar verirken, bu risklerin hasta için ne kadar geçerli olduğu ve işlemin potansiyel faydaları dikkate alınmalıdır.