KadınHakları

5 Aralık, birkaç önemli olayla anılmaktadır: Dünya Kadın Hakları Günü. Dünya Gönüllüler Günü. Dünya Türk Kahvesi Günü. Ayrıca, 5 Aralık tarihinde gerçekleşen önemli olaylar arasında Kristof Kolomb'un Haiti'yi keşfetmesi ve Nuruosmaniye Camii'nin açılması da bulunmaktadır.

Sevan Nişanyan'ın "Yanlış Cumhuriyet" kitabı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi tarihine ilişkin bir eleştiri denemesidir. Kitapta ele alınan bazı konular: Dil devrimi. Kemalist rejim. Milli egemenlik. Tek parti rejimi. Kitap, 1993 yılında yazılmış olup, yayımlanması için 2007 kışını beklemiştir.

Hitit kadınlarının ne kadar özgür oldukları, sosyal statülerine ve hukuki haklarına bağlı olarak değişiklik göstermekteydi. Hitit kadınlarının bazı özgürlükleri: Boşanma Hakkı: Hem özgür hem de köle kadınlar boşanma hakkına sahipti. Mal Paylaşımı: Boşanma durumunda kadınlar, mallarını erkeklerle eşit şekilde paylaşırlardı. Meslek Sahibi Olma: Kadınlar, doktorluk, ebelik, büyücülük, müzisyenlik, rahibelik, meyhanecilik ve terzilik gibi çeşitli mesleklerde çalışabilirlerdi. Miras Hakkı: Kadınlar, miras konularında hak sahibiydiler. Ancak, Hitit toplumunda kadının özgürlüğü, erkeğin mülkiyet hakkı ile sınırlıydı.

20. yüzyılda kadın hakları kapsamında elde edilen bazı kazanımlar şunlardır: Oy kullanma hakkı: 1920 yılında ABD'de, 1928 yılında İngiltere'de, 1934 yılında Türkiye'de kadınlar tam oy hakkını elde etmişlerdir. Eğitim hakkı: 1848 yılında ABD'nin Seneca Falls kasabasında yapılan ilk kadın hakları konferansı, modern kadın hakları hareketinin başlangıcı olarak kabul edilir. Çalışma hakkı: 20. yüzyılda kadınların çalışma hayatına katılımı artmış, eşit işe eşit ücret ilkesi teşvik edilmiştir. Boşanma ve mülkiyet hakları: Birçok ülkede kadınlara boşanma ve mülkiyet hakları tanınmıştır. Şiddetten korunma: Kadına yönelik şiddetle mücadele için uluslararası sözleşmeler imzalanmıştır. Ayrıca, 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve 1979'da imzalanan CEDAW (Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Sözleşme) kadın haklarının uluslararası düzeyde korunmasını sağlamıştır.

Kocatepe Papatya'nın ne zaman kurulduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Kocatepe markasının genel olarak 1919 yılında Ankara'da kuru kahve şirketi olarak kurulduğu bilinmektedir. Daha spesifik bir bilgi için doğrudan ilgili kurum veya kuruluşla iletişime geçilmesi önerilir.

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türkiye'de birçok alanda değişim yaşandı. Bu değişimlerin nedenleri arasında: 1. Siyasi ve yönetimsel yapı: Cumhuriyet, halkın yönetimde söz sahibi olmasını sağladı ve demokratik bir sistemin temellerini attı. 2. Ekonomik reformlar: Sanayi ve ticaret hayatının canlanması, yabancı demiryollarının millileştirilmesi ve ilk milli sigorta şirketinin kurulması gibi adımlarla ekonomi canlandırıldı. 3. Eğitim ve kültür: Okuma yazma yaygın hale getirildi, tarihi ve dili korumak için kurumlar kuruldu. 4. Kadın hakları: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı, bu da toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması yolunda önemli bir adım oldu. 5. Özgürlükler: Düşünce, toplantı, gösteri, din ve vicdan özgürlüğü gibi temel haklar güvence altına alındı.

Suffragette (Diren!) filmi, kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanma mücadelesini anlatıyor. Film, 1880’lerin sonunda gündeme gelmeye başlayan süfrajet hareketini, 1903 yılında Emmeline Pankhurst ile birlikte kendilerini bu şekilde adlandıran kadın grubunun, karşılaştıkları tepkilere rağmen nasıl organize olduklarını güçlü mesajlarla işliyor. Hikaye, 24 yaşındaki çamaşırhane işçisi Maud Watts üzerinden aktarılıyor. Film, kadınların siyasi ve hukuki platformda yer edinebilmek için verdikleri mücadeleyi ele alıyor. Ayrıca, filmde erkeklerin de toplum baskısı altında kaldığı ve bu baskıyla mücadele etmeye çalıştığı gösteriliyor. Suffragette, 2015 yapımı, yönetmenliğini Sarah Gavron'un, senaristliğini Abi Morgan'ın yaptığı, tarihsel bir filmdir.

Ahmet Mithat Efendi, Letaif-i Rivayat adlı eserde kadın konusunu işlemiştir çünkü: Toplumsal eleştiri: Kadın hakları, esaret, çok eşlilik gibi konuları ele alarak toplumsal sorunlara dikkat çekmiştir. Eğitici amaç: Kadınların eğitimi, çalışması ve meslek sahibi olması gibi konuları vurgulayarak okurlarını eğitmeyi hedeflemiştir. Aile kurumunun önemi: Evlilik ve kadın-erkek ilişkileri gibi konuları işleyerek yeni girilen Batı medeniyeti dairesinde aile kurumunun doğru algılanmasını amaçlamıştır. Ayrıca, yazar, kadınların toplum hayatında karşılaştıkları zorlukları ve erkeklerin kadına yönelik olumsuz tutumlarını eleştirmiştir.

II. Meşrutiyet sonrası Türk kadınının sosyal ve siyasi hayattaki yeri şu şekilde özetlenebilir: Eğitim: Kadınlar yükseköğretimde eğitim alma fırsatı yakaladı ve kamuoyu oluşturdu. Çalışma Hayatı: Savaşlar nedeniyle erkek nüfusun azalması, kadınların çalışma hayatına girmesine yol açtı. Dernekler ve Örgütlenme: Kadın dernekleri kuruldu ve kadınlar örgütlenerek hak talebinde bulunmaya başladı. Basın ve Yayın: Kadınlar, taleplerini dergi ve gazeteler aracılığıyla dile getirdi. Siyasi Tartışma: Kadın hakları, eğitim, çalışma hayatı ve evlilik gibi konularda tartışmalar başladı. Cumhuriyet'e Hazırlık: II. Meşrutiyet dönemi, Cumhuriyet'e giden sürecin düşünsel ortamını etkiledi. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türk kadını, sosyal, kültürel ve kamusal alanda önemli kazanımlar elde etti.

Çocuk ve kadın hakları şu şekilde özetlenebilir: Çocuk Hakları: Yaşama ve Gelişme Hakkı. Eğitim Hakkı. Koruma Hakkı. Sağlık Hakkı. Kimlik ve Aile Hayatı Hakkı. Kadın Hakları: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. Şiddetin Önlenmesi. Çalışma Hayatında Kadın Hakları. Mülkiyet ve Miras Hakları.

Türkiye'de ilk feminist protesto, 17 Mayıs 1987 tarihinde Kadıköy'de düzenlenen "Dayağa Paydos" yürüyüşüdür. 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü ise her yıl 8 Mart'ta düzenlenmektedir. Ayrıca, 26 Mart 1988 tarihinde Ankara'da bir grup feminist, basında kadın imajını protesto kampanyası başlatmıştır.

2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesine tepki gösteren bazı kişiler ve kuruluşlar şunlardır: Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü. Ankara Milletvekili Yüksel Arslan. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca.

Atatürk döneminde kadın eğitimi, kadınların erkeklerle eşit şekilde öğrenim görmesi ve toplumda aktif rol alması hedefiyle geliştirilmiştir. Bazı önemli adımlar: Karma Eğitim: 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kız-erkek ayrımı ortadan kaldırılmış ve her kademede karma eğitime geçilmiştir. Zorunlu Eğitim: 20 Nisan 1924'te yürürlüğe giren Anayasa'nın 87. maddesi ile ilköğretim kız-erkek herkese zorunlu hale getirilmiştir. Öğretmen Yetiştirme: 1848'de açılan ilk öğretmen okulu yalnızca erkeklere eğitim verirken, 1869'da Kız Sanat Okulu (İnas Öğretmen Okulu) açılarak kadın öğretmenlerin yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Modern Eğitim Kurumları: Kız Enstitüleri açılarak kızlara iş alanı açılmış, el becerileri kazandırılmış ve modern ev hanımı olmaları sağlanmıştır. Atatürk, kadınların eğitim yoluyla meslek edinip toplum yaşamına katılmasının, Cumhuriyetin en önemli dönüşümlerinden biri olduğunu belirtmiştir.

Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri, şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan kadınların ve çocukların korunması ile bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla aşağıdaki görevleri yürütür: Başvuru alımı ve yönlendirme: Şiddete maruz kalan veya kalma riski taşıyan kadınlar, bu bürolara başvurarak koruma talep edebilir. Kanunların uygulanması: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar. Veri analizi ve strateji geliştirme: Aile içi ve kadına yönelik şiddet olaylarına ilişkin verileri inceleyerek mücadeleye yönelik stratejiler geliştirir. Toplumsal farkındalık: Şiddet konularında toplumsal farkındalık oluşturmak için çalışmalar yürütür. Kolluk kuvvetleri ile koordinasyon: Cumhuriyet Savcısı ve ilgili diğer kurumlarla koordine içinde çalışır. Adli işlemler: Görev alanına giren olaylar hakkında Cumhuriyet Savcısını bilgilendirir ve adli süreçleri yürütür.

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütür. Başlıca görevleri: Kanun tasarı ve tekliflerini incelemek. Rapor hazırlamak. Uluslararası gelişmeleri takip etmek. Başvuruları incelemek. Kamuyu bilgilendirici etkinlikler düzenlemek. Komisyon, görev alanıyla ilgili kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapabilir.

Selma Rıza'nın önemli olmasının bazı sebepleri şunlardır: İlk Türk kadın gazeteci olması. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin tek kadın üyesi olması. Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nde (Kızılay) genel sekreterlik yapması. Kadın hakları savunuculuğu. Roman yazarı olması. Eğitimci kimliği.

Theodora'nın önemli olmasının bazı nedenleri: İmparatoriçe olması: Soylu olmadığı ve fahişelik yaptığı hâlde imparatoriçe olan Theodora, Bizans tarihinde önemli bir yere sahiptir. Yönetimdeki rolü: Eşi I. Justinianus'a devlet işlerinde destek olmuş, bazen de onu etkileyerek yönetim süreçlerine katılmıştır. Nika Ayaklanması'ndaki rolü: 532'deki Nika Ayaklanması'nda Justinianus'u kaçmaya çalışırken durdurmuş ve imparatorluğun kaderini değiştirecek bir konuşma yaparak ayaklanmanın bastırılmasını sağlamıştır. Kadın hakları savunuculuğu: Kadın haklarının geliştirilmesinde büyük rol oynamış, zorla fahişelik yaptırmayı ve kadın pazarlamayı yasaklayan yasalar çıkartmıştır. Dini hoşgörü: Monofizitlere dini koruma sağlamış ve bu inanca sahip bir rahibin patrik olarak atanması için baskı yapmıştır. İstanbul'un yeniden inşası: Ayaklanmada yıkılan Ayasofya dahil olmak üzere köprüler, kemerler ve 25'ten fazla kilise inşa ettirmiştir.

Süfraje ve süfrajet kavramları, kadınların oy hakkı mücadelesini ifade etse de farklı anlamlar taşır: Süfraje, evrensel oy hakkı mücadelesini, yani vatandaşlık temelli seçme ve seçilme hakkı taleplerini genel olarak tanımlar. Süfrajet ise, 20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD'de, kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan, daha radikal ve organize olmuş kadın hakları savunucularını ifade eder. Süfrajetler, protesto, açlık grevi ve kamu binalarına zarar verme gibi eylemlerle dikkat çekmişlerdir.

Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ), Türkiye’de ve dünyada kadınların insan haklarını savunmak ve hayata geçirmek amacıyla kurulmuş bağımsız bir kadın örgütüdür. Derneğin bazı faaliyetleri: Eğitim programları: KİHEP gibi eğitim programları geliştirerek kadınların haklarını kullanabilmeleri için farkındalık ve becerilerini artırmak. Savunuculuk: Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan kişi ve kurumları bir araya getiren dayanışma ağları oluşturmak ve aktif savunuculuk yapmak. Araştırma ve yayın: Kadının insan haklarına ilişkin araştırmalar yapmak, yayın ve materyaller geliştirmek. Uluslararası işbirliği: Müslüman toplumlarda ve Birleşmiş Milletler düzeyinde cinsel ve bedensel hakların geliştirilmesi için çalışmak.

Türkiye'de ilk kadın kongresi olarak kabul edilen 1989 Kadın Kurultayı'dır. Ancak, 1935 yılında İstanbul'da düzenlenen 12. Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi de Türkiye'de önemli bir kadın buluşması olarak anılmaktadır. Türkiye'deki ilk kadın kongresi olarak ayrıca, 2 Şubat 1923'te İzmir'de düzenlenen Kadınlar Kongresi de gösterilebilir.