• Buradasın

    Cumhuriyet döneminde yapılan hukuki düzenlemelerin aile yapısı üzerindeki uzun vadeli etkileri nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Cumhuriyet döneminde yapılan hukuki düzenlemelerin aile yapısı üzerindeki uzun vadeli etkilerinden bazıları şunlardır:
    • Aile içi ilişkilerde eşitlik ve demokrasinin artması 1. Aile reisliğinin kaldırılması ve eşler arasında eşitlik sağlanması, aile içi ilişkilerde daha fazla eşitlik ve demokrasinin hakim olmasına yol açmıştır 1.
    • Kadınların aile ve toplumdaki rolünün değişmesi 14. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, onların aile içinde ve toplumda daha fazla söz sahibi olmalarını sağlamıştır 14.
    • Boşanma oranlarının artması 1. Boşanma işleminin kolaylaştırılması, boşanma oranlarının artmasına neden olmuştur 1.
    • Aile içi şiddetin artması 1. Modernleşme ve kentleşme ile aile içi iletişimin azalması ve aile bağlarının zayıflaması, aile içi şiddetin artmasına yol açmıştır 1.
    • Çekirdek aile yapısının yaygınlaşması 45. Yasalarda yapılan değişiklikler ve kadınların eğitim seviyesinin yükselmesi, geniş aileden çekirdek aileye doğru bir geçişe neden olmuştur 45.
    Bu etkiler, her aile için farklı olabilir.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Cumhuriyet döneminde yapılan anayasalar hangi ilkeye göre hazırlanmıştır?

    Cumhuriyet döneminde yapılan anayasalar, genellikle Atatürk ilkeleri ve 1982 Anayasası'nın başlangıç ilkeleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Bu ilkeler arasında: Atatürk inkılap ve ilkelerine bağlılık. Atatürk milliyetçiliği ve medeniyetçiliği. Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi. Milli egemenlik. Anayasanın ve hukukun üstünlüğü. Hürriyetçi demokrasi. Kuvvetler ayrılığı. Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği. Laiklik. Yurtta sulh cihanda sulh arzusu. 1924 Anayasası, kuvvetler birliği (yasama, yürütme, yargı) ilkesini benimsemişken, 1982 Anayasası kuvvetler ayrılığı ilkesini esas almıştır.

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı hangi ilkeye dayanır?

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı, laiklik ve milli egemenlik ilkelerine dayanır. Laiklik: 1928 yılında Anayasa'da yapılan değişiklikle "Devletin dini İslam'dır" ve "Din işlerini TBMM yerine getirir" hükümleri kaldırılmış, milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının yeminlerinde dini ifadeler yerine laik ifadeler kullanılmaya başlanmıştır. Milli egemenlik: 1921 Anayasası'nda hakimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ilkesi yer almış, 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırıldığının açıklanmasıyla milli egemenliğin tek geçerli güç olduğu vurgulanmıştır.

    29 Ekim 1923'te cumhuriyetin ilanıyla birlikte Teşkilatı Esasiye Kanununda yapılan değişiklikler nelerdir?

    29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişiklikler şunlardır: Devletin yönetim şekli: "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir" maddesi eklenmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamı: Cumhurbaşkanının, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendi üyeleri arasından seçileceği öngörülmüştür. Hükûmet kuruluş usulü: Meclis hükûmeti sisteminden vazgeçilerek parlamenter sisteme geçilmiştir. Diğer değişiklikler: 1, 2, 4, 10, 11 ve 12. maddelerde düzenlemeler yapılmıştır. Bu değişikliklerle, egemenliğin Türk ulusuna ait olduğu ve ulusal iradeyi temsil edecek tek yetkili organın Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu vurgulanmıştır.

    Cumhuriyet döneminde Türk kadınının sosyal ve siyasi hakları nelerdir?

    Cumhuriyet döneminde Türk kadınının sosyal ve siyasi hakları şunlardır: Sosyal haklar: Eğitim: Eğitimde cinsiyet eşitliği sağlanmış ve kız çocuklarının okula gitmesi teşvik edilmiştir. Çalışma hayatı: Kadınlar, iş dünyasında önemli pozisyonlarda yer almakta, yönetici ve girişimci olarak ekonomi hayatına yön vermektedir. Siyasi haklar: Seçme ve seçilme hakkı: 1930'da belediye seçimlerinde, 1934'te ise genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Diğer haklar: 1933'te muhtarlık seçimlerine katılma hakkı, 1936'da İş Kanunu ile çalışma hayatına düzenleme getirilmiştir.

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı nedir?

    Cumhuriyet dönemi hukuk inkılabı, Türkiye'de laik ve çağdaş bir hukuk sistemi kurmak amacıyla gerçekleştirilen köklü değişiklikleri ifade eder. Bu inkılabın bazı önemli adımları şunlardır: Mecellenin kaldırılması. Batıdan kanunların alınması. Yeni mahkemelerin kurulması. Hukuk eğitiminin düzenlenmesi. Bu inkılap, Türkiye'nin İslami hukuk çevresinden çıkıp Roma hukuku çevresine girmesini sağlamış ve çok hukuklu yapıya son vererek hukuk birliği sağlamıştır.

    Cumhuriyet döneminde hukuk nasıl gelişti?

    Cumhuriyet döneminde hukuk, Batı hukuk sistemlerine yönelişle birlikte önemli bir gelişim göstermiştir. Bu süreçte gerçekleşen bazı hukuk alanındaki gelişmeler şunlardır: Hukuk Devrimi: 1926 yılında Türk hukuk sistemi, laik ve çağdaş esaslara dayalı olarak yeniden düzenlenmiştir. Hukuk Birliği: Çok hukuklu yapı sona erdirilerek hukuk birliği sağlanmıştır. Kadın Hakları: Medeni Kanun ile kadın-erkek eşitliği sağlanmış, tek eşli evlilik ilkesi kabul edilmiş ve kadınlara çalışma ve istedikleri mesleğe girme hakkı tanınmıştır. Eğitim: 1925 yılında Ankara'da Hukuk Mektebi açılarak çağdaş hukukçuların yetiştirilmesi sağlanmıştır. Bu düzenlemeler, Türkiye'nin İslami hukuk çevresinden çıkıp Roma hukuku çevresine girmesini ve Batı ile ortak hukuk kurallarına sahip olmasını sağlamıştır.

    Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun artırılması için hangi önlemler alınmıştır?

    Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun artırılması için alınan bazı önlemler şunlardır: Yol vergisinde muafiyet: 1925 yılında, altı veya daha fazla çocuğu olan erkek vatandaşlardan yol vergisi alınmamıştır. Göç politikaları: Müslüman unsurların Anadolu'ya göçü teşvik edilerek nüfusun artırılması hedeflenmiştir. Sağlık alanında önlemler: 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile ulusal sağlık sorunları çözülerek çocuk ölümlerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Madalya ve nakdi yardımlar: Altı veya daha fazla çocuğu olan kadınlara isteğe bağlı olarak nakdi mükafat veya madalya verilmesi benimsenmiştir. Bekarlık vergisi önerileri: 1929 yılında bekarları evlenmeye teşvik etmek amacıyla bekarlık vergisi getirilmesi önerilmiştir.