İstinaf

İş davalarında istinaf süreci şu şekilde işler: 1. Başvuru Süresi: İş mahkemelerinde istinaf başvuru süresi, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftadır (14 gün). 2. Başvuru Şekli: Başvuru, kararı veren mahkemeye veya başka bir yerdeki Asliye Hukuk mahkemesine verilecek bir dilekçeyle yapılır. 3. İnceleme Süreci: İstinaf mahkemesi, dava dosyasını inceleyerek yeni bir karar alır. 4. Süreç Süresi: İstinaf mahkemelerindeki süreç, dosya yoğunluğu ve dava konusunun karmaşıklığı gibi etkenlere bağlı olarak 2 ila 3 yıl arasında sonuçlanabilir. 5. Temyiz İmkanı: İstinaf mahkemesi kararına karşı belirli parasal sınırları aşması halinde temyiz yoluna gidilebilir. İstinaf sürecinde doğru ve hızlı sonuç almak için yasal düzenlemelere uygun hareket etmek ve gerektiğinde bir avukattan yardım almak önemlidir.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davalarında istinaf başvurusu, kararın icrasını doğrudan durdurmaz. Kiracının tahliye işlemini durdurabilmesi için, icranın geri bırakılması (tehiri icra) talebinde bulunarak icra dairesine üç aylık kira bedeli kadar teminat yatırması gerekir. Eğer istinaf mercii de kiracı aleyhine karar verirse, kiralananın tahliyesi zorunlu hale gelir.

Depremden sonra istinaf başvurusu yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İstinaf Dilekçesi Hazırlama: İstinaf başvurusu, kararı veren yerel mahkemeye bir istinaf dilekçesi verilerek yapılır. 2. Başvurunun Sunulması: İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemenin katibine beyanda bulunarak da sunulabilir; bu durumda katip, talebi bir tutanağa bağlar ve tutanak hakim tarafından onaylanır. 3. Tebliğ ve Süre: Başvurunun geçerli olabilmesi için hükmün usulüne uygun bir şekilde taraflara tebliğ veya tefhim edilmesi gerekir; aksi takdirde istinaf başvuru süresi işlemeye başlamaz. 4. Süreler: Hukuk davaları için istinaf başvuru süresi, hükmün usulüne uygun tebliğinden itibaren iki haftadır. Deprem nedeniyle açılan tam yargı davalarında istinaf yoluna başvurmak için bir avukattan hukuki danışmanlık alınması önerilir.

CMK'nın 274. maddesinin eski hâline dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu maddenin güncel hâli şu şekildedir: Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madde 274 - Eski Hâle Getirme Süresi İçinde İstinaf Süresinin İşlemesi: > (1) Sanık, yokluğunda aleyhine verilen hükümlere karşı eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi işler. Sanığın eski hâle getirme isteminde bulunduğu hâllerde, ayrıca istinaf isteminde bulunması gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile ilişkili işler, eski hâle getirme istemi hakkında karar verilinceye kadar ertelenir.

Ceza istinaf süresi, hükmün tefhimi (sözlü açıklanması) veya tebliği (yazılı iletilmesi) durumuna göre farklılık gösterir: Tefhim durumunda: Hüküm, yüzlerine karşı gerekçeleri ile birlikte açıklanmışsa, istinaf süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. Tebliğ durumunda: Hüküm, yokluğunda açıklanmışsa, istinaf süresi tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bu nedenle, istinaf süresinin başlangıcı için kararın nasıl açıklandığına veya tebliğ edildiğine dikkat edilmelidir.

İstinaf mahkemelerinde duruşma açılması asıldır, ancak istisnai hallerde duruşma açılmadan karar verilebilir.

Hükmün istinafa gönderilmemesi durumunda, ilk derece mahkemesi kararı kesinleşir ve bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulamayacak kararlar arasında, üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümleri ve kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler yer alır.

CMK madde 267 ve 273 arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: CMK madde 267, "İtiraz Olunabilecek Kararlar" başlığını taşır ve genel olarak hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebileceğini belirtir. CMK madde 273, "İstinaf İstemi ve Süresi" başlığını taşır ve ceza muhakemesinde istinaf başvurusunun süresi, yöntemi ve tarafların bu konudaki haklarını düzenler. Özetle, madde 267 hakim ve mahkeme kararlarına karşı genel itiraz yolunu düzenlerken, madde 273 özellikle istinaf başvurusu için özel hükümler içerir.

İstinaf dilekçesine cevap verirken kimliğin teslim edilmemesi durumunda ne olacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, istinaf dilekçesine cevap verilmemesi durumunda, karşı tarafın sunduğu itirazların kabul edildiği anlamına gelir. İstinaf dilekçesine cevap verme süresi iki haftadır ve bu süre, istinaf başvuru dilekçesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

İstinaftan sonra itiraz süresinin geçmesi durumunda, ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir ve itiraz yolu kapanır. İtiraz süresinin kaçırılması, hukuki süreçte hak kaybına yol açabilir. Ayrıca, istinaf başvurusu süresi geçtikten sonra yapılan başvurular da genel olarak kabul edilmez. Hukuki süreçlerde dikkatli olmak ve zamanında hareket etmek büyük önem taşır.

Evet, istinafa gitmeyen dosya temyize gidebilir. Temyiz, istinaf mahkemelerince verilen kararların Yargıtay tarafından denetlenmesidir. Temyiz başvurusu, kararların tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır.

İstinaftan feragat edilmesi durumunda, dosya bölge adliye mahkemesine ulaşsa dahi esastan inceleme yapılmaz ve yapılmakta olan inceleme sonlandırılır. Olası sonuçlar: Dosya kapanır. Karşı taraf da feragat etmişse, dosyanın kesinleştirilmesi ve kararın taraflara verilmesi talep edilebilir. Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir, ancak istinaf mahkemesi dosyayı karara bağlamış ve taraflara tebliğ edilmişse, bu aşamadan sonra feragat mümkün değildir; karar artık kesinleşmiştir.

Bölge adliyeden sonra gidilecek yer, kişinin hangi adliyeye gittiğine bağlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gidildiyse, buradan sonra bir yere gitme gereği olmayabilir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, Cevizli istasyonunun hemen karşısındadır. İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'na gidildiyse, trenden indikten sonra KM34 İETT otobüsüne binerek Lütfü Kırdar durağında inilebilir. Daha fazla bilgi için ilgili adliyenin iletişim bilgilerini kontrol etmek faydalı olabilir.

Beraat kararına karşı gerekçenin açıklanmasının istenmesi, sanığın veya ilgili tarafların, beraat kararının gerekçesini anlamak ve olası hukuki hataları tespit etmek amacıyla başvurduğu bir süreçtir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 230. maddesi, beraat kararının gerekçesinde şu unsurların yer almasını zorunlu kılar: İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler. Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi. Beraat kararının hangi nedene dayandığının açıklanması (örneğin, fiilin suç olarak tanımlanmamış olması, suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması vb.). Bu unsurların eksik olması durumunda, Yargıtay tarafından karar bozma gerekçesi yapılabilir. Sanık, gerekçesiz veya yetersiz gerekçeli kararlara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.

Hayır, istihkak davasına karşı istinaf başvurusu, İcra ve İflas Kanunu (İİK) 36. madde kapsamında icrayı durdurmaz. İİK 363. maddenin son fıkrasına göre, icra mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Ancak, istihkak davasının reddi kararına karşı istinaf yoluna başvuran istihkak davacısı, icra dairesinden İİK 36. maddeye göre mühlet isteyebilir.

Kira tespit davasında karar kesinleşmeden istinafa gidilebilir. Kira tespit davalarında hükmedilen artış farkının 1 yıllık tutarı istinaf sınırını geçiyorsa karara karşı istinaf yolu açıktır. Ancak, istinaf başvurusunun yapılabilmesi için davanın taraflarından birinin istinaf isteminde bulunması gerekmektedir. Kira tespit davalarında temyiz yolu ise kapalıdır.

2025 yılı için istinaf sınırı, dava türüne göre değişiklik göstermektedir: Asliye Hukuk, İş, Asliye Ticaret, Sulh Hukuk ve Tüketici Mahkemeleri: 40.000 TL. İcra Hukuk Mahkemeleri: 95.000 TL. İdari Yargı Kararları: 44.000 TL. Hesaplama, her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerlendirme oranına göre yapılır. Kesinlik sınırı belirlenirken ilk derece mahkemesinin karar tarihi esas alınır ve yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Bu bilgiler, resmi rakamlar olmayıp, olası yanlışlıklardan kaynaklı sorumluluk kabul edilmez.

Ortaklığın Giderilmesi davasında bilirkişi hatasının istinaf yoluyla düzeltilmesi için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. İstinaf Başvurusu: Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle istinaf başvurusu yapılır. 2. Dilekçede Yer Alması Gerekenler: Dilekçede, başvuran ile karşı tarafın kimlikleri ve adresleri, kararı veren mahkemenin adı ve kararın tarihi, istinaf sebepleri ve gerekçesi ile talep sonucu yer almalıdır. 3. Bilirkişi Hatasının Belirtilmesi: Dilekçede, bilirkişi raporunun eksik veya hukuka aykırı olduğu, güncel piyasa değerlerini yansıtmadığı ve emsallerine göre yüksek değerlendirme yapıldığı belirtilerek bu hataların düzeltilmesi talep edilmelidir. 4. Bölge Adliye Mahkemesi İncelemesi: Bölge Adliye Mahkemesi, öncelikle ön inceleme yapar ve eksiklik tespit edilirse başvuruyu reddeder; eksiklik yoksa dosyayı esastan inceler. Eğer istinaf başvurusu haklı bulunursa, mahkeme ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak dosyanın yeniden incelenmesi için mahkemeye gönderilmesine karar verebilir. Bu süreçte bir gayrimenkul avukatından yardım almak faydalı olabilir.

Kira tespit davasında istinaf sürecinin ne kadar süreceği, dairenin istinaf mahkemesindeki kararına ve tarafların temyiz yoluna başvurup başvurmamasına bağlı olarak 2-3 yılı bulabilir. Kira tespit davasının ilk derece mahkemesinde sonuçlanması ise ortalama 6 ila 18 ay arasında sürebilmektedir. Süre, bilirkişi raporları, mahkemenin iş yükü ve tarafların delil sunma süreciyle doğrudan ilişkilidir. Kesin süre verilememesi nedeniyle, kira tespit davasının ne kadar süreceği konusunda en doğru bilgiyi bir avukata danışarak almak önemlidir.

Evet, istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin verdiği cezayı artırabilir. İstinaf mahkemesinin ceza artırma kararı alabileceği durumlar şunlardır: Cezanın yetersizliği. Hukuki hatalar. Ağırlaştırıcı sebeplerin göz ardı edilmesi. Önceki suçlar. İstinaf mahkemesinin ceza artırımı yönünde bir karar alması, genellikle çok spesifik ve istisnai bir durumdur.