İstinaf

Kasten öldürmeye teşebbüs suçu için istinaf süresi, kararın verilmesinden itibaren 7 gündür. İstinaf, yerel mahkeme tarafından verilen kararın yanlış veya hatalı olduğunu düşünen tarafların başvurabileceği ve kararın yeniden gözden geçirilmesini sağlayan bir kanun yoludur. Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda görevli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı veya eksik olduğunu düşünen taraflar, bu süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek istinaf kanun yoluna başvurabilirler.

İdari yargıda istinaf hüküm çeşitleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: İstinaf başvurusunun reddi kararı: Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa bu kararı verir. Yerel mahkeme kararının kaldırılması (bozma) kararı ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi: İlk derece mahkemesi kararı hukuka aykırı bulunursa, istinaf başvurusu kabul edilir ve yerel mahkeme kararı kaldırılır; bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden karar verir. Yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilgili mahkemeye gönderilmesi: Davanın görevsiz veya yetkisiz mahkeme tarafından görülmesi ya da reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından karar verilmesi durumunda, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılır ve dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Ayrıca, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.

HMK madde 356, "Duruşma Yapılması ve Karar Verilmesi" başlıklı bir maddedir. Madde içeriği: 353. maddede belirtilen haller dışında inceleme, duruşmalı olarak yapılır. Duruşma günü taraflara tebliğ edilir. Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddedebilir veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurabilir. 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 36. maddesiyle maddeye ikinci fıkra eklenmiştir. Madde gerekçesinde ise bölge adliye mahkemesince, duruşma yapılmadan verilecek kararlara ilişkin 357. maddede belirtilen haller dışında, ilk derece mahkemesi kararının duruşmalı olarak inceleneceği esası getirilmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, adli yargı ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceler.

Hükmün boşanma bölümünü istinaf, boşanma davasının ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararının, bir üst mahkeme olan bölge adliye mahkemesi (istinaf mahkemesi) tarafından yeniden incelenmesi anlamına gelir. Bu süreçte istinaf mahkemesi, kararın hem hukuki yönden hem de somut olaylar bakımından doğru olup olmadığını değerlendirir. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını onaylayabilir, değiştirebilir veya bozabilir.

Hukukta kesinlik sınırı, bir mahkeme kararı hakkında istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulabilmesi için kanunda öngörülmüş parasal sınırlardır. Bir mahkeme kararı, kanunda belirtilen para sınırının altında kalıyorsa o karar kesindir ve o karar hakkında kanun yollarına başvurulamaz. Kesinlik sınırı her yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenir. 2025 yılı için bazı hukuk mahkemelerinde kesinlik sınırları şu şekildedir: Asliye hukuk mahkemeleri. Asliye ticaret mahkemeleri. Sulh hukuk mahkemeleri. Tüketici mahkemeleri. Kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen malın veya alacağın değeri dikkate alınır.

Süresi kaçırılan istinaf dilekçesini vermek için iki yol bulunmaktadır: 1. Eski Hale Getirme Yolu: İstinaf süresini kendi kusuru olmadan kaçıran kişi, eski hale getirme yoluna başvurabilir. 2. Katılma Yoluyla İstinaf: Süresi kaçırılan veya istinafa başvuru hakkı olmayan taraf, diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine, iki hafta içerisinde vereceği cevap dilekçesi ile katılma yoluyla istinaf başvurusu yapabilir. İstinaf başvurusu yaparken, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre göz önünde bulundurulmalıdır. İstinaf başvurusu yaparken bir avukattan hukuki destek alınması, hak kayıplarını önlemek açısından faydalı olabilir.

CMK'nın 277. maddesi, istinaf isteminin tebliği ve cevabı ile ilgili esasları düzenler. Maddeye göre: 276. maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevabını verebilir. Karşı taraf sanık ise, bir tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapılacak bir beyanla da cevabını verebilir. Cevap verildikten veya belirlenen süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ayrıca, 262. ve 263. madde hükümleri saklıdır.

İstinaf talebi, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararların hukuki ve maddi yönden denetlenmesi amacıyla bir üst yargı merciine, bölge adliye mahkemesine başvurulmasıdır. İstinaf başvurusu, kararı veren ilk derece mahkemesine bir istinaf dilekçesi verilerek veya mahkemenin katibine beyanda bulunularak yapılabilir. İstinaf başvuru süresi, kararın usulen taraflara tebliğinden itibaren iki haftadır.

Kamulaştırma istinaf başvuru dilekçesi, kararı veren ilk derece mahkemesine veya ilgili mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilebilir. Dilekçenin verilmesinin ardından gerekli harç ve giderlerin yatırılması gereklidir.

Evet, zaman aşımından düşen bir davada savcı istinafa gidebilir. Savcı, kamu adına hareket ettiği için, ilk derece mahkemesinin verdiği kararı kamu yararı açısından yeterli bulmadığı takdirde istinaf yoluna başvurabilir. Zaman aşımı nedeniyle düşme kararı, yargılamanın hangi aşamasında olursa olsun, mahkeme veya Yargıtay tarafından resen uygulanır ve diğer iddialardan önce zaman aşımı süresine ilişkin hüküm verilerek CMK m.223/8 uyarınca düşme kararı verilir.

Sadece vekalet ücreti yönünden istinaf, ilk derece mahkemesinin kararının esas yönünden onanması, ancak vekalet ücreti yönünden kaldırılması talebinden ibarettir. Bu tür bir istinaf başvurusu, vekalet ücreti ile ilgili hukuki hataların düzeltilmesi amacıyla yapılır. İstinaf süreci, ilk derece mahkemelerinin kararlarının hem maddi vakıa hem de hukuki denetim açısından Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından incelenmesini sağlar.

Yargıtay'da boşanma davasının ne zaman kesinleşeceği, temyiz sürecinin tamamlanmasına bağlıdır. Temyiz talebi, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır. Yargıtay'ın kararı onaması durumunda boşanma kararı kesinleşir. Boşanma davasının Yargıtay aşamasında kesinleşmesi için gereken süre, mahkemenin iş yüküne ve diğer yasal prosedürlere bağlı olarak değişebilir.

Davalının istinafa başvurması durumunda davacının yapması gerekenler: İstinaf dilekçesine cevap vermek: Davacı, istinaf dilekçesine karşı savunmalarını içeren bir cevap dilekçesi hazırlamalı ve süresi içinde ilgili mahkemeye sunmalıdır. Süreç takibi: İstinaf incelemesi sırasında, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından esastan inceleme yapılacağını göz önünde bulundurarak süreci takip etmelidir. Yeni delil ve iddia sunamamak: İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenmeyeceği için, yeni delil ve iddialara dayanmamalıdır. İstinaf başvurusu, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır; aksi takdirde başvuru hakkı kaybedilir.

Evet, istinaf dilekçesinde kusur oranına itiraz edilebilir. İstinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesinin kararının hangi sebeplerle hatalı olduğu açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, kamu düzenine aykırılık hâlleri bölge adliye mahkemesince re’sen dikkate alınacağından, başvuru dilekçesinde hiçbir gerekçe yer almasa bile, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir durum varsa, istinaf mahkemesi kusur oranına itiraz edebilir.

Dosya ön inceleme için atama bekliyor ifadesi, genellikle istinaf mahkemelerinde görülen davalarda, dosyanın inceleneceği günü beklediğini ve henüz inceleme aşamasına alınmadığını belirtir. Ön inceleme aşaması, istinaf mahkemesinin dosyayı inceleme süresi ne kadar sürer sorusuna net bir cevap vermek zordur, çünkü bu süre belirsizdir ve dosyanın ön inceleme duruşmasının tarihinin beklenmesine bağlıdır.

Cezaevine giren kişi, yani tutuklu sanık, istinafa başvurabilir. Tutuklu sanıklar, istinaf başvurusunu zabıt katibine veya tutuklu bulundukları ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunarak ya da istinaf talebini içeren bir dilekçe vererek gerçekleştirebilirler.

Boşanma istinafında öne alım kararı almak için öne alım dilekçesi sunulabilir. Öne alım dilekçesi yazarken dikkat edilmesi gerekenler: Hitap ve mahkeme bilgisi. Dosya ve taraf bilgileri. Konu. Gerekçeler. Hukuki dayanak. İstem ve sonuç. Ekler. İmza ve tarih. Öne alım dilekçesi, duruşma tarihinden en az 30-60 gün önce sunulmalıdır.

2025 yılı itibarıyla, gerekçeli kararın tebliğinden sonra istinaf süresi 14 gündür. Süre, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği gün başlar. Örnek hesaplama: Duruşma tarihi: 3 Haziran 2024. Gerekçeli karar yazıldı: 10 Haziran 2024. Size tebliğ edildi: 15 Haziran 2024. İstinaf süreniz: 15 Haziran + 14 gün = 29 Haziran 2024 tarihine kadar başvuru yapabilirsiniz. İstinaf başvurusu yapmadan önce hukuki destek almak faydalı olabilir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 359. maddesi, bölge adliye mahkemesi kararlarının içeriğini düzenler. Bu maddeye göre karar, aşağıdaki hususları içermelidir: Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları. Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri. Tarafların iddia ve savunmalarının özeti. İlk derece mahkemesi kararının özeti. İleri sürülen istinaf sebepleri. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep. Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi. Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları. Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. Ayrıca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.