İstinaf

Evet, katılma yoluna başvuran taraf istinafa cevap verebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348. maddesine göre, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir ve buna karşı iki hafta içinde asıl başvuran tarafa cevap verebilir.

Evet, istinaf dilekçesinde vekalet ücreti talep edilebilir. İstinaf incelemesinde, ilk derece mahkemesinde verilen kararın vekalet ücreti yönünden de değerlendirilmesi mümkündür ve bu konuda yeni bir karar verilebilir.

Evet, istinafa katılan taraf cevap dilekçesi verebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348. maddesine göre, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.

Dosya durumunun açık kalma süresi, davanın türüne ve mahkemenin iş yüküne göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, istinaf mahkemesinde dosya durumu açık olan davaların sonuçlanma süresi 12 ile 15 ay arasında değişmektedir. Ancak bu süre, 3 ay ile 2 yıl arasında da değişebilir.

Trafik kazası davalarında istinaf süreci, genellikle 8 ay ile 2 yıl arasında tamamlanır. Ancak, bu süre mahkemenin iş yüküne, dosyanın kapsamına ve dava türüne göre değişebilir.

CMK 272 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun istinaf başvurusunu düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre: 1. İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 2. Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. 3. Ancak: Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine; Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine; Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

Dosya istinafta iken teminat, belirli koşullar altında kalkabilir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 52. maddesine göre, temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ayrıca, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi halinde, teminata konu olan para alacaklıya ödenir.

Emniyet Garson ihraç kararına karşı istinaf dilekçesi, kararı veren ilk derece mahkemesine veya ilgili mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilebilir.

İstinaf mahkemesinin diğer adı "Bölge Adliye Mahkemesi"dir.

İstinafa tabi kararlar, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre şunlardır: 1. Hapis cezaları: Belirli bir sürenin üzerinde olan hapis cezaları. 2. Adli para cezaları: Belli bir sınırı aşan adli para cezaları. 3. Beraat kararları: İlk derece mahkemesinin verdiği beraat kararları. Ayrıca, istisnai durumlarda aşağıdaki kararlar da istinafa götürülebilir: - Sulh ceza hakimliği kararları (kanunen kesin olanlar hariç). - Disiplin cezalarıyla ilgili kararlar ve meslek kuruluşlarının verdiği idari kararlar. İstinaf başvurusu için kararın tebliğinden itibaren belirli süreler içinde başvuru yapılması gerekmektedir.

İstinaf mahkemelerinin iş yükü altında olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yeni Bir Yargı Sistemi: 2016 yılında kurulan istinaf mahkemeleri, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların itiraz üzerine incelendiği bir üst yargı mercii olarak, iş yükünü artırmıştır. 2. Temyiz Öncesi Denetim: İstinaf mahkemeleri, Yargıtay'a gitmeden önce kararların maddi ve hukuki yönden denetlenmesini sağlayarak, bu mahkemenin iş yükünü azaltmayı amaçlamıştır. 3. Kesinlik Sınırları: Belirli parasal sınırları aşan davalar ve bazı kararlar için istinaf yoluna gidilmesi zorunluluğu, bu mahkemelerin iş yükünü daha da artırmıştır.

Kira davalarında istinaf süresi uzatılabilir, ancak bu durum belirli şartlara bağlıdır. Türk Hukuku'na göre, kira tahliye kararına karşı istinaf başvurusu yapmak için kararın tebliğinden itibaren 14 gün içinde başvuru yapılması gerekmektedir. Eğer süre kaçırılmışsa, "eski hale getirme" talebiyle mahkemeye başvurulabilir. Ancak, bu talebin kabul edilmesi durumunda bile istinaf sürecinin baştan başlaması ve sürenin yeniden işlemeye başlaması mümkündür.

İstinafta kesin karar verilen dosyalar, istinaf mahkemesi tarafından bazı durumlarda kesin olarak onaylanan kararlardır. Bu kararlar şunlardır: 1. Delil Yetersizliği: İlk derece mahkemesinin kararı yeterli delil sunmamışsa, istinaf mahkemesi bu durumu göz önüne alarak kararı bozar. 2. Hukuka Aykırılık: Mahkeme, belirli bir hukuki çerçeveye uymuyorsa ve hukuka aykırı bir karar vermişse, istinaf mahkemesi devreye girer ve kararı kesin olarak iptal eder. 3. Usulüne Uygun Kesinleşmiş Kararlar: Usulünce kesinleşmiş kararlar, yeniden değerlendirilemez ve kesin olarak kabul edilir. Ayrıca, Yargıtay kararları ve ceza mahkemesi kararları da istinafa kapalı olup, kesin nitelik taşır.

Thyreevasyon sürecinin ne zaman sonuçlanacağı, davanın ve dosyanın niteliğine bağlı olarak değişir. Genel olarak, Yargıtay'a giden bir dosya kesin olmamakla birlikte 18 ay gibi bir süreye kadar uzayabilir. İstinaf mahkemelerinde ise süreç, dosyanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yükü ve gerekli belgelerin tamamlanma süresine bağlı olarak 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir. Sürecin kesin süresini öğrenmek için ilgili mahkeme ile iletişime geçmek en doğru yöntemdir.

İstinaf karar ilamına uyma talebi, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın hatalı veya hukuka aykırı görülmesi durumunda, tarafların bu kararı üst mahkeme olan istinaf mahkemesine taşıyarak yeniden incelenmesini talep etmesidir. Bu talep, istinaf başvurusunun kabul edilmesi ve istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması, düzelterek onaylaması veya esastan reddetmesi durumunda gündeme gelir.

İş davalarında istinaf süreci şu şekilde işler: 1. İstinaf Başvurusu: İlk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yoluna başvurmak isteyen taraf, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf dilekçesini sunmalıdır. 2. Ön İnceleme Aşaması: İstinaf dilekçesi mahkemeye ulaştığında, dosya öncelikle ön inceleme aşamasına alınır. Bu aşamada, mahkeme başvurunun usulüne uygun olup olmadığını ve gerekli şartları taşıyıp taşımadığını kontrol eder. 3. Esas İnceleme: Ön inceleme tamamlandıktan sonra dosya esas hakkında incelemeye geçer. Mahkeme, hem hukuki denetim yapar hem de delilleri yeniden değerlendirir. 4. Karar Aşaması: İnceleme sonucunda istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını onaylayabilir, kısmen veya tamamen bozabilir ya da yeni bir hüküm kurabilir. Süreç genellikle 3 ay ile 2 yıl arasında değişebilir, ancak dava türüne, mahkemenin iş yoğunluğuna ve dosyanın karmaşıklığına göre uzayabilir.

Kısmi istinaf, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın sadece belirli kısımlarına itiraz edilmesi durumunu ifade eder. Bu durumda, istinaf mahkemesi sadece eksik görülen kısımları giderir, tamamlar ve kararın geri kalan kısımlarını onaylayabilir.

İhtiyaçtan tahliye kararları istinafta kesinleşir, çünkü bu tür tahliye kararları kesin hüküm niteliğindedir.

HMK 341, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesini ifade eder. Özetle, HMK 341 maddesi şu durumları kapsar: İlk derece mahkemelerinin nihai kararları; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları; Karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları; Karşı tarafın yokluğunda verilen kararlara yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.

Depremden sonra istinafa başvurmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Dilekçe Hazırlama: Gerekli bilgilerin yer aldığı bir istinaf dilekçesi hazırlanmalıdır. 2. Gerekli Belgelerin Toplanması: Dilekçe ile birlikte mahkeme kararı, davanın geçmişi ve diğer gerekli belgeler eklenmelidir. 3. Dilekçenin Teslimi: Dilekçe ve belgeler, bizzat veya posta yoluyla istinaf mahkemesine teslim edilmelidir. 4. Başvuru Ücretinin Ödenmesi: Başvuru işlemleri için gerekli harçların ödenmesi zorunludur. 5. Başvurunun Takibi: Başvurunun ardından mahkemenin verdiği kaydın takibi yapılmalıdır. İstinaf başvurusu için belirlenen sürelere dikkat edilmelidir; genellikle hukuk davalarında bu süre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.