İnsanDoğası

Doğru. Aristoteles'e göre insan, düşünen bir hayvandır. Aristoteles, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli farkın, duyum ve deneyden yola çıkarak tümel yargılar elde etme yetisi olduğunu belirtir.

İnsanın iradesine bağlı olmayan hususlar "ızdırâri (zorunlu) fiiller" olarak adlandırılır. Bazı ızdırâri fiil örnekleri: kokular; cevherler; tatlar; kuruluk; ölüm; kudret; şehvet. İslam kelam düşüncesinde, Cebriyye mezhebine göre, insanın tüm fiilleri Allah'ın yaratması ile meydana gelir ve insanın irade ve tercihi yoktur.

Tiyatro, insanı insana, insanla, insanca anlatan sanattır.

Richard Russo'nun "Ben Aptal Değilim" kitabı, New York'un kuzeyinde yoksul bir kasabada geçen ve Sully adlı karakterin hayatını konu alan bir romandır. Sully, karısından boşanmış, başka bir adamın karısıyla isteksiz bir ilişki yaşayan ve topal bacağının yükünü taşıyan bir kişidir. Kitap, mizahi bir dille, insanlığın akılsızlıklarını ve zaferlerini ele alırken, aile sevgisi temasını da işler.

Another Earth, 2011 yapımı bir bilim kurgu ve dram filmidir. Filmin konusu, gökyüzünde zamanla büyüyen bir cismin fark edilmesiyle başlar. Hikayenin temelinde, Rhoda adlı bir karakterin yaşadığı olaylar yer alır. Film, "yansıma" teması üzerine kuruludur.

Saf bir insan olmak ile ilgili atasözleri bulunamadı. Ancak, konuyla ilgili olabilecek bazı atasözleri şunlardır: Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar. Gün doğmadan neler doğar. Ummadığın taş baş yarar. Ayrıca, "saf" kelimesi ile ilgili olarak "saf olmak karaktersiz olmaktan iyidir" gibi sözler de bulunmaktadır.

Jack London'un "Kızıl Veba" (The Scarlet Plague) adlı romanı, uygarlığın kendisini nasıl bir sona getirebileceğini akılcı bir şekilde dile getirmek amacıyla yazılmıştır. Romanda, 2013 yılında ortaya çıkan ve dünyayı hızla etkisi altına alan "Kızıl Veba" adlı bir salgın anlatılmaktadır. Ayrıca, yazar romanında, insanlığın tarih boyunca savaş, yok etme ve gelişme döngüsünü eleştirmiştir.

Araf tiyatro oyunu farklı bağlamlarda farklı hikayeler anlatmaktadır: Araf (Oyun Atölyesi). Araf (Sempati Tiyatro). Araf (Tiyatro Avesta). Bir mor ve ötesi MÜZİKALİ: ARAF.

Fyodor Dostoyevski'nin "İnsancıklar" adlı eseri, yoksulluk, acıma duygusu ve küçük insanların trajedisini merkezine alır. Eserin temel temaları şunlardır: Toplumsal yabancılaşma. İnsanın içsel yalnızlığı. Ahlaki çöküş. Merhamet. Ayrıca, "İnsancıklar" yalnızca bireysel bir aşk hikâyesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal düzenin acımasız yüzünü gösteren bir metin olarak da okunmalıdır.

"Köklerimiz kaderimizdir" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, kader kavramı hakkında bazı bilgiler mevcuttur. Kader, genellikle dini ve felsefi bağlamlarda ele alınır. Kader kavramı, aynı zamanda varlık ve oluşta tesadüfün değil, ölçü ve bilincin egemen olduğunu ifade etmek için de kullanılabilir. Kaderle ilgili yorumlar, doğrudan Allah tasavvuruyla ilgilidir.

"Bir garip Âdem'im âlem içinde" ifadesi, Mutlu Bal'ın "Gül de Bitiremedim" adlı şiirinde geçen bir dizedir. Şiirin ilgili kısmı şu şekildedir: > Bir garip Âdem’im, âlem içinde, Gül de bitiremedim, Güce içinde. Bu dize, insanın âlemin içinde bir garip olduğunu ve bu âlemde bir türlü kendini tamamlayamadığını ifade edebilir.

"Kova çeken adam" ifadesi, astrolojik özelliklere atıfta bulunabilir. Kova burcu erkeğinin çekici bulduğu bazı özellikler şunlardır: Gizem ve dürüstlük: Kova erkekleri, çözmesi zor ve tamamen dürüst olan kadınları çekici bulur. Bağımsızlık ve özgürlük: Özgürlüklerine düşkün olan Kova erkekleri, partnerlerinin de bağımsız ve özgür olmasını ister. Zeka ve ilgi alanları: Zeki, meraklı ve entelektüel kadınlar Kova erkeklerini etkiler. Hayır işleri ve sosyal etkinlikler: Merhametli ve yardımsever kadınlar, Kova erkeklerinin ilgisini çeker. Astrolojik özelliklerin bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

"Kimse mükemmel değil" ifadesi, her insanın kusurları olduğu ve hiçbir insanın tam anlamıyla mükemmel olmadığı anlamına gelir. Bu söz, aynı zamanda insanların hem iyi hem de kötü yanlarının olduğunu ve herkesin sonsuz bir potansiyele sahip olduğunu kabul etmek gerektiğini vurgular.

Max Scheler'in "İnsanın Kosmostaki Yeri" adlı kitabı, insanın neliğini bitki ve hayvanla ilişkisinde ele almakta ve insanın kozmostaki kendine özgü metafizik yerine değinmektedir. Kitapta ayrıca yeni bir "Felsefi Antropoloji" ana çizgileriyle ortaya konmaktadır. Kitabın Türkçe özeti şu sitelerde bulunabilir: mardinlife.com; academia.edu.

İsmet Özel'e göre insan, beşerden farklı olarak, varlığın hakiki varoluşunu kavrayıp idrak eden bir varlıktır. Özel, insanın kendisini bir nesne olarak görmesini eleştirir; ona göre insan, özne değil, bir ortamdır. Özel, insanı eşref-i mahlûkat olarak görür ve insana insanlık kıvamını günde beş vakit namazın verdiğini ifade eder. Özel'in insan anlayışına dair daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: "İsmet İnsan Anlayışı: Varlık, Bilgi İlişkisi Bağlamında Düşüncelerinin Tahlili" başlıklı makale; "İsmet Özel ve İnsan" başlıklı haber.

Thomas Mann'ın "Büyülü Dağ" adlı romanı, birkaç farklı temayı işler: Hastalık, aşk ve ölüm. Burjuva eleştirisi. Çağa ayna tutma. İç yolculuk ve eğitim. Romanın konusu, bir tersanede işe başlamak üzere olan Hans Castorp'un, hasta kuzeni Joachim Ziemmsen'i ziyaret için gittiği Uluslararası Berghof Sanatoryumu'nda yedi yıl kalması ve bu süreçte yaşadığı olayları ve edindiği deneyimleri anlatmasıdır.

Refik Halit Karay'ın "Yara" adlı hikayesi, gurbet ellerde yaşanan yalnızlık, aidiyetsizlik ve sıkıntıları işler. Hikayenin ana temaları arasında: Psikolojik ve duygusal yaralar: Fiziksel bir yaranın ötesinde, memleket özlemi ve yalnızlık duygusunun birey üzerindeki etkileri. Toplumsal durum: Gurbetçilerin karşılaştığı sosyal ve psikolojik zorluklar, bireysel hikayeler üzerinden toplumsal bir gerçek olarak sunulur. Bedevilerin yaşamı: Ortadoğu'daki Bedevilerin yaşamları, adetleri ve sosyal ilişkileri. Mehmet Rauf'un "Yara" adlı hikayesi ise fedakârlık temasını işler.

Evet, insan sosyal bir canlıdır. İnsanın sosyal bir canlı olmasının bazı nedenleri: Doğum ve bebeklik. Birlikte hareket etme ve tehlikelerden korunma. İş bölümü. Nesli devam ettirme ve cinsellik. Kendini ispat etme. Dinler.

"Suyun çağlamazından insanın söylemezinden kork" atasözü, sessiz ve sakin görünen insanlardan veya durumlardan zarar gelebileceği anlamına gelir. Bu atasözüne göre, sessiz akan suyun ne zaman zararlı olacağı belli olmaz; benzer şekilde, sessiz ve sakin diye tanımlanan bir insanın içinden ne düşündüğü ve nelere karar aldığı hareket ve tavırlarından hiç belli olmaz.

Max Scheler'in insan felsefesi, özellikle insan ve değer felsefesi alanlarına fenomenolojik yöntemle yaklaşır. Scheler'in insan felsefesinin bazı temel özellikleri: Tin kavramı: Tin, akıl, değer duygusu, yüksek duygular, sezgi gücü ve irade gibi unsurları kapsar. Değerlerin kavranışı: Değerler, akla değil, duygusal sezgiye dayanır. İnsan ve hayvan farkı: İnsan, tinsel boyutu sayesinde hayvanlardan üstündür. Metafizik ve Tanrı: İnsanın anlaşılmasında Tanrı ve metafizik alanın önemli bir rolü vardır. Kişi kavramı: Kişi, edimlerinde var olan ve kendini aşabilen bir varlıktır.