Hukukiİşlemler

Avukat vekaleti çeşitleri genel olarak genel vekaletname ve özel vekaletname olarak ikiye ayrılır. Genel vekaletname: Avukatın, vekil edenin açmış olduğu veya açacağı tüm davaları takip etmesine olanak tanır. Özel vekaletname: Sadece belirli bir davanın veya işlemin takibini içerir. Ayrıca, süreli vekaletname ve süresiz vekaletname gibi zaman bazlı ayrımlar da yapılabilir.

Evet, mutlak hükümsüzlük ve mutlak butlan aynı şeyi ifade eder. Mutlak butlan, hukuki işlemin temelinde bulunan bir eksiklik veya bozukluk nedeniyle geçersiz (hükümsüz) kılınmasıdır. Mutlak butlan, aynı zamanda "kesin hükümsüzlük" olarak da adlandırılır.

"Kapa ışık vekaleti" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim değildir ve belgelerde bu ifadeye rastlanmamıştır. Ancak, genel olarak vekaletname, bir kişinin başka bir kişiyi kendi adına işlemler yapabilmesi için yazılı olarak yetkilendirdiğini gösteren belgedir. Vekaletnamenin bazı işlevleri: Dava takibi: Avukat aracılığıyla dava açma ve hukuki süreçleri yürütme. Tapu işlemleri: Gayrimenkul alım satım, ipotek tesis etme gibi işlemler. Veraset işlemleri: Mirasçılık belgesi alma, mirasın tasfiyesi. Vekaletname, genel veya sınırlı yetkili olabilir ve noter tarafından düzenlenmelidir.

Muvazaa ve üçüncü kişi arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Muvazaa, tarafların gerçek iradelerine uymayan, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla yaptıkları bir işlemdir. Üçüncü kişi, muvazaa bağlamında, bu aldatıcı işlemden zarar gören veya bu durumu ispatlayan kişi olabilir. Özetle, muvazaa, tarafların yaptığı işlemi; üçüncü kişi ise bu işlemden etkilenen veya onu ispatlayan tarafı ifade eder.

Sahih ve nafiz hukuk terimleri, İslam hukukunda akitlerin geçerlilik durumlarını ifade eder. Sahih: Hukukun aradığı vasıf, şart ve rükünlerin bütünü kendisinde bulunan akittir. Nafiz: Bir iş veya tasarruf, mükellefi derhal maksadına ulaştırıyorsa, yani netice hemen meydana geliyorsa, bu fiil ve tasarruf nafizdir. Örneğin, bir kimse kendi malını, şer'in aradığı şartlara uygun bir şekilde satarsa, bu bey' nafiz bir bey'dir.

Mutlak butlan davasında mahkeme, işlemin baştan itibaren geçersiz olduğuna karar verir. Mahkemenin verebileceği kararlar arasında şunlar yer alabilir: Kurultayın iptaline karar verme. Kayyum atama. Mutlak butlan davası, Türk Medeni Kanunu’nun 113 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Mutlak butlan davasının hukuki süreci ve mahkemenin nasıl karar vereceği, davaya ve ilgili yasal düzenlemelere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir avukattan profesyonel hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Muvazaa ve muris muvazası aynı şey değildir, ancak birbiriyle ilişkilidir. Muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, görünüşte geçerli olmasına rağmen kendi aralarında hüküm ifade etmeyen bir sözleşme yapmalarıdır. Muris muvazaası ise, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir. Muris muvazaası, miras hukuku alanında farklı bir hukuki durumu ifade eder ve tenkis davasından farklıdır.

Kazai Rüşt kararı kesinleşince, birey mahkeme kararı ile ergin kabul edilir ve şu haklara sahip olur: Hukuki işlemler: Kira sözleşmesi yapabilir, şirket kurabilir, banka hesabı açabilir ve ticari faaliyetlerde bulunabilir. Bağımsız karar alma: Eğitim ve iş kararlarını tek başına verebilir. Velayet ve vesayet: Velayet veya vesayet altında olmaksızın tüm hukuki işlemleri kendi adına gerçekleştirebilir. Nafaka ve mal paylaşımı: Medeni sonuçlar açısından tam sorumluluk altına girer. Memuriyet: 18 yaşını beklemeden memuriyet için gerekli reşitlik şartını yerine getirmiş sayılır. Ancak, kazai rüşt kararı ile yaş büyümüş sayılmaz; kişi, yaşı aynı kalarak sadece belirli işlemleri yapma yetkisi kazanır. Kazai rüşt kararının kesinleştiği tarihte erginlik kazanılmış sayılır, kararın ilan edilmesi gerekmez.

Saik hatası, beyan edilen irade ile gerçek irade birbirine uyduğu halde, hukuki işlemin yapılmasına götüren saiklerde hata edilmesidir. Vasıfta hata ise, hukuki işlemin konusunu oluşturan şeyin niteliklerinde yapılan hatadır. Saik hatası, kural olarak dikkate alınmamış olmakla birlikte, bazı hallerde esaslı hata olarak kabul edilmiştir.

Banka hesap blokesinin icra dairesine nasıl gönderileceği ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, banka hesap blokesinin kaldırılması veya konulması için aşağıdaki adımlar izlenebilir: Borcun ödenmesi. İtiraz. Teminat gösterme. Savcılığa başvuru. Bloke kaldırma işlemi için bir avukata danışılması önerilir.

Vekaleti veren kişi ölürse, vekalet sözleşmesi genel kural olarak sona erer. Türk Borçlar Kanunu'nun 513. maddesine göre, aksi belirtilmediği sürece vekalet, vekilin veya vekalet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona erer. Ancak, vekaletnamede "vekalet veren kişinin ölümü halinde dahi bu vekalet geçerlidir" gibi açık bir ifade bulunuyorsa, vekalet devam edebilir. Vekaletin sona ermesi durumunda, avukatın hak ettiği yasal vekalet ücretini tahsili için, mirasçıların avukata vekaletname vermesi veya avukatın mirasçılara karşı yasal süreç başlatması gerekebilir.

Fiil ehliyetine sahip olmayan bir kişi, kendi fiilleriyle hak sahibi olamaz ve borç altına giremez. Fiil ehliyetinin şartları şunlardır: Ayırt etme gücüne sahip olmak. Ergin olmak. Kısıtlı olmamak. Fiil ehliyetine sahip olmayan kişiler, yasal temsilcileri sayesinde hak edinebilir ve borç altına girebilirler.

Hukukta hükümsüz kılmak, bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılamaması veya kanuna aykırı olarak yapılması halinde hukuki sonuç doğurmamasını sağlamak anlamına gelir. Alman İdari Usul Kanunu bağlamında ele alındığında, idari bir işlemin hükümsüz kılınması, işlemin idare veya mahkeme tarafından hukuki etkisinin sona erdirilmesi olarak tanımlanır. Ayrıca, hukukta hükümsüzlük türleri arasında yokluk, mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) ve nispi butlan (nispi hükümsüzlük, feshedilebilirlik) bulunur.

Temsil Kurulu'nun yetkileri, görev yaptığı döneme ve üstlendiği işlevlere bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Heyet-i Temsiliye (Temsil Heyeti, Temsil Kurulu, Temsilciler Heyeti), Mondros Mütarekesi sonrasında ulusal direniş sırasında, ulusal meclisin kuruluşuna kadar Millî Mücadele'nin yürütme organı olarak görev yapmıştır. Yetkileri arasında: Kongre kararlarını uygulamak. Geçici hükûmet olarak çalışmak. Meclisin Ankara'da toplanmasını sağlamak. Anonim şirketlerde ise yönetim kurulu, şirketi yönetme ve temsil etme yetkisine sahiptir.

İdari işlemler, doğurdukları hukuki sonuca göre dört ana kategoriye ayrılır: 1. Genel düzenleyici işlemler: Kamu düzenini sağlamak amacıyla yapılan, genel bir düzeni belirleyen işlemlerdir. 2. Bireysel işlemler: Tek bir kişiye ya da belirli bir grup kişiye yönelik yapılan idari işlemlerdir. 3. Karma işlemler: Hem genel düzenleyici hem de bireysel yönleri barındıran işlemlerdir. 4. Birden fazla kişiye yönelik bireysel işlemler: Birden fazla kişi için özel olarak yapılan idari işlemlerdir. Ayrıca, idari işlemler tek taraflı ve iki taraflı olarak da sınıflandırılabilir.

Mahkeme kararıyla ergin olma, Türk Medeni Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, 15 yaşını doldurmuş bir kişinin, kendi isteği ve velisinin rızasıyla, mahkeme tarafından ergin (reşit) kılınması anlamına gelir. Bu süreç, bireyin menfaatlerinin korunması amacıyla yargı denetimine tabidir. Mahkeme kararıyla ergin olmanın bazı hukuki sonuçları: Tam fiil ehliyetinin elde edilmesi. Yasal temsil yetkisinin sona ermesi. Taşınır ve taşınmaz alım satım işlemleri yapabilme, bağışlama sözleşmesi yapabilme gibi haklar. Ancak, bu karar evlenme yaşını düşürmez; evlenmek için ayrıca özel bir mahkeme izni gereklidir.

Ölen baldız için yapılması gereken özel bir işlem bulunmamaktadır. Ancak, genel olarak vefat sonrası yapılması gerekenler şunlardır: Defin işlemleri: Geciktirilmeden yapılmalıdır. Ölüm belgesi: İl Halk Sağlık Müdürlüğü'nden alınmalıdır. Nüfus kaydı: İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne ölüm belgesi ile başvuru yapılarak kapatılmalıdır. Veraset ilamı: Mirasçılar, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak mirasın paylaştırılmasını sağlamalıdır. Vergi bildirimi: Vergi Dairesi'ne ilgili mirasla ilgili bildirimde bulunulmalıdır. Ayrıca, vefat eden kişi için dua etmek ve borçlarını ödemek gibi manevi görevler de yerine getirilebilir.

Reddi miras hata ile yapılırsa, yani irade bozukluğu (yanılma, aldatma veya korkutma) ile gerçekleştirilirse, ret beyanı iptal edilebilir. Bu durumda, mirasçı Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 39 kapsamında iptal hakkını kullanarak ret beyanını iptal ettirme hakkına sahiptir. Ayrıca, Yargıtay'ın bazı içtihatlarına göre, tüm mirasçıların yanı sıra reddeden mirasçının borçlu olduğu kişilerin onay vermesi halinde de ret beyanı geri alınabilir. Miras hukuku işlemleri karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Mutabakat sonucu vekalet sözleşmesi, vekil ile vekalet veren arasında, bir işin görülmesi veya işlemin yapılması için kurulan sözleşmedir. Vekalet sözleşmesinin temel özellikleri: Vekil, işi vekalet verenin çıkarına ve iradesine uygun olarak yapar. Sözleşme, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulur. Ücret, sözleşmede kararlaştırılmışsa veya teamül varsa vekil ücrete hak kazanır. Vekil, edim sonucundan değil, edim fiilinden sorumludur. Vekalet sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 502. maddesinde tanımlanmıştır.

Hukuki işlemlerin tamamlanma süresi, davanın türüne, ilgili mahkemeye ve tarafların tutumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı hukuki işlemlerin yaklaşık tamamlanma süreleri şu şekildedir: Noter işlemleri: Birkaç saat içinde tamamlanır. Ceza davaları: Basit suçlarda 6 ay ile 1 yıl arasında, ağır suçlarda ise 5 yıl veya daha uzun sürebilir. Boşanma davaları: Anlaşmalı boşanmalar 1-3 ay içinde, çekişmeli boşanmalar ise 1-3 yıl sürebilir. Tazminat davaları: Davanın türüne bağlı olarak 1-5 yıl sürebilir. İcra davaları: Alacaklı ve borçlu arasındaki anlaşmazlığa bağlı olarak 6 ay ile 3 yıl arasında değişebilir. Haciz işlemleri: İcra dairesinin yoğunluğuna bağlı olarak 1-3 ay arasında tamamlanabilir.