Hukukiİşlemler

Evini başkasına devreden kişi, mal sahibinin yazılı rızası olmadıkça hukuki işlem yapamaz. Türk Borçlar Kanunu'nun 322/2. maddesine göre, kiracı kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi kullanım hakkını da devredemez.

Vekalet, bir kişinin (vekil) başka bir kişinin (vekil eden) adına ve hesabına belirli bir hukuki işlemi gerçekleştirmesi için yetki vermesi anlamına gelir. Yetkili vekil ile yapılan mutabakat sonucunda vekalet, vekilin vekil eden adına hareket etme ve onun çıkarlarını koruma yükümlülüğünü üstlenmesi demektir.

Avukat vekaleti çeşitleri iki ana gruba ayrılır: genel vekaletname ve özel vekaletname. 1. Genel Vekaletname: Avukata çok geniş yetkiler verir ve bu vekaletname ile avukat hemen hemen her tür hukuki işlemi yapabilir. 2. Özel Vekaletname: Belirli ve spesifik işlemleri yapma yetkisi verir, örneğin bir davayı takip etmek veya bir taşınmazın satış işlemlerini gerçekleştirmek gibi. Ayrıca, e-vekaletname olarak adlandırılan elektronik vekaletname seçeneği de bulunmaktadır.

Size ulaşmamış tebligat ifadesi, tebliğ işleminin hiç yapılmaması veya tebligatın muhataba ulaşmaması durumunu ifade eder. Bu durumda, muhatap hakkında yapılan işlemlerden haberdar olamaz ve hukuki olarak olumsuz etkilenebilir.

Mutlak hükümsüzlük ve mutlak butlan kavramları aynı şeyi ifade eder. Mutlak butlan, bir hukuki işlemin baştan itibaren geçersiz olması ve sonradan da geçerli hale gelememesi durumudur.

Kapa ışık vekaleti ifadesi, belgelerde veya işlemlerde kullanılan "genel vekaletname" kavramını ifade ediyor olabilir. Genel vekaletname, vekilin vekalet veren adına geniş yetkilerle hareket etmesine olanak tanır. Genel vekaletnamenin işe yaradığı bazı alanlar: Gayrimenkul işlemleri: Emlak alım-satım işlemlerinde vekil, kişi adına tüm süreci yönetebilir. Finansal işlemler: Bankacılık ve ticari işlemler, üçüncü kişiler tarafından vekaletname ile yürütülebilir. Hukuki işlemler: Avukatlar, müvekkilleri adına davalar açabilir, duruşmalara katılabilir ve hukuki işlemleri takip edebilirler.

Mutlak butlan davasında mahkeme, aşağıdaki şekilde karar verir: 1. Evliliğin veya hukuki işlemin geçersiz sayılması. 2. Taraflar arasındaki hukuki ilişkilerin sona erdirilmesi. 3. Diğer hukuki sonuçların ortadan kalkması. Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re’sen veya ilgililer tarafından açılabilir.

Sahih ve nafiz terimleri hukukta farklı anlamlar taşır: 1. Sahih: Hukukun aradığı vasıf, şart ve rükünlerin bütünü kendisinde bulunan bir fiildir. 2. Nafiz: Bir hukukî işlemin işlerlik veya bağlayıcılık kazanabilmesi için hak sahibinin onay vermesi anlamındadır.

Muvazaa ve üçüncü kişi arasındaki fark şu şekildedir: 1. Muvazaa: Tarafların, üçüncü kişileri yanıltmak amacıyla gerçek iradelerine aykırı olarak, görünüşte geçerli bir işlem yapmaları durumudur. 2. Üçüncü Kişi: Muvazaada, tarafların gerçek iradelerini gizleyerek işlem yaptıkları ve bu işlemden etkilenen kişidir.

Muvazaa ve muris muvazası kavramları benzer görünse de farklı anlamlara sahiptir. Muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçekte yapmak istemedikleri bir işlemi yapıyormuş gibi göstermeleridir. Muris muvazası ise, mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı hileli işlemleri ifade eder.

Kazai Rüşt kararı kesinleşince, küçüğün hukuki işlemlerinde velisinin izni olmadan hareket edebilme yetkisi kazanır. Bu kararın sonuçları şunlardır: 1. Tam ehliyetli birey olarak kabul edilir. 2. Yaşının büyümesi söz konusu olmaz, çünkü kazai rüşt sadece hukuki ehliyetin kazanılmasını sağlar. 3. Evlenme, ehliyet alma, siyasi haklarını kullanma ve derneklere üye olma gibi haklar kazai rüşt kararıyla kazanılmaz. Kazai Rüşt kararı, kesin ve geri dönüşü olmayan bir karardır.

Saik ve vasıfta hata, hukuki işlemlerin oluşumunda iki farklı hata türünü ifade eder: 1. Saik Hatası: Bu hata türünde, hukuki işlemin yapılma nedeni olan saikte (etkenlerde) hata yapılır. 2. Vasıfta Hata: Hukuki işlemin konusunu oluşturan şeyin niteliklerinde yapılan hatadır.

Banka hesap blokesinin icra dairesine gönderilmesi için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Mahkeme Kararı: Alacaklının, borçlunun banka hesaplarına bloke koyma talebi için öncelikle mahkemeden karar alması gerekir. 2. İcra Dairesine Başvuru: Mahkeme kararının alınmasının ardından, alacaklı bu kararı icra dairelerine ileterek bloke koyma talebinde bulunur. 3. Bloke Koyma İşlemi: İcra daireleri, alacaklının talebini değerlendirir ve gerekli işlemleri başlatır, bu işlemler genellikle borçlunun banka hesaplarını belirleyip bloke koyma işlemini gerçekleştirmeyi içerir. 4. Borçluya Bildirim: Bloke koyma işlemi gerçekleştirildikten sonra, borçlu bu durumdan haberdar edilir ve bloke koyma işlemine itiraz etme hakkı vardır.

Vekaleti veren kişi ölürse, vekalet ilişkisi sona erer.

Fiil ehliyetine sahip olmayan kişi aşağıdaki işlemleri yapamaz: 1. Hukuki işlem yapma: Kendi iradesiyle hukuki işlem gerçekleştiremez, hak sahibi olamaz ve borç altına giremez. 2. Yasal temsilcinin izni olmadan: Sınırlı ehliyetsiz kişiler, yasal temsilcilerinin izni veya onayı olmadan bazı hukuki işlemleri yapamazlar. 3. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar: Tam ehliyetsizler, yasal temsilcilerinin bile kullanamayacağı mutlak kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara sahiptir. Bu durumlar, kişinin hukuki güvenliğini ve toplumsal düzenin korunmasını sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Hükümsüz kılmak hukuk bağlamında, bir hukuki işlemi veya kararı geçersiz kılmak, yürürlükten kaldırmak anlamına gelir.

Temsil Kurulu'nun yetkileri, şirketin adına üçüncü kişilerle hukuki ve mali işlemler yapma yetkisini içerir. Bu yetkiler şunlardır: 1. Şirket adına hukuki işlemleri yürütmek: Sözleşme yapmak, bankalarda işlem yürütmek veya hukuki davalarda şirketi temsil etmek gibi. 2. Dış ilişkileri yönetmek: Resmi makamlarla olan prosedürleri yerine getirmek. 3. Borç ve alacak işlemlerini takip etmek. 4. Stratejik kararlar almak: Şirketin temsil yetkisi, yönetim kurulu üyelerinden biri veya birkaçı tarafından kullanılabilir ve bu yetki, genel kurul tarafından sınırlandırılabilir veya belirli kişilere devredilebilir.

Ölen bir baldız için yapılabilecekler arasında hayır işleri yer alır: 1. Lokma Dağıtımı: Ölen kişinin ruhuna dua edilmesi amacıyla lokma tatlısı dağıtılabilir. 2. Aşure ve Helva: Bolluk ve bereket getirdiğine inanılan aşure ve helva dağıtılabilir. 3. Yasin-i Şerif ve Kur’an-ı Kerim: Ölen kişinin ruhu için Yasin-i Şerif okunabilir ve Kur’an-ı Kerim hatmi yapılabilir. 4. Sadaka: Maddi yardım olarak ihtiyaç sahiplerine sadaka verilebilir, bu sevap ölen kişinin ruhuna bağışlanır. 5. Fidan Dikimi: Ölen kişinin adına fidan dikilerek sevap kazandırılabilir. Ayrıca, hukuki işlemler de yapılmalıdır; bunlar arasında ölüm raporu ve belgesi alınması, miras işlemleri gibi adımlar bulunur.

İdari işlemler, etkiledikleri kişi sayısına ve hukuki niteliklerine göre beş ana türe ayrılır: 1. Bireysel (Tekil) İşlemler: Belirli bir kişiyi ilgilendiren ve onun hukuki statüsünü doğrudan etkileyen işlemlerdir. 2. Düzenleyici İşlemler: Genel bir düzeni sağlamak için oluşturulan ve herkesi kapsayan işlemlerdir. 3. Şartlı İşlemler: Belirli bir olayın gerçekleşmesine bağlı olarak kendiliğinden hukuki sonuç doğuran işlemlerdir. 4. Kurucu İşlemler: Yeni bir hukuki durum yaratan işlemlerdir. 5. Açıklayıcı İşlemler: Mevcut bir hukuki durumu açıklayan ancak yeni bir durum yaratmayan işlemlerdir.

Mahkeme kararıyla ergin olma, yani kazai rüşt, bir kişinin henüz 18 yaşını doldurmamış olsa bile, belirli şartları sağlayarak mahkemeye başvurup reşit olduğunu tescil ettirmesi anlamına gelir. Kazai rüşt kararının sonuçları: - Kişi, kendi adına geçerli hukuki işlemleri yapabilir hale gelir. - Velayet sona erer ve fiil ehliyeti tam olur. Kazai rüşt davası açma şartları: - 15 yaşın doldurulmuş olması. - Küçüğün menfaatinin bulunması. - Veli ya da vasinin izni. - Mahkemenin uygun görmesi. Dava, kişinin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır.