• Buradasın

    Hukukiİşlemler

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Vekaletname neden bulunmaz?

    Vekaletnamenin bulunmama sebepleri arasında şunlar yer alabilir: Vekalet ilişkisinin sona ermiş olması. Vekaletnamenin kaybolması veya çalınması. Hukuki işlemlerde vekaletname gerekliliği, işlemin türüne ve ilgili mevzuata bağlıdır. Örneğin, bir avukatın dava açabilmesi veya yargılamayla ilgili işlemler yapabilmesi için vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini sunması zorunludur. Vekaletname ile ilgili spesifik bir sorunun çözümü için bir avukata veya noterliğe başvurulması önerilir.

    Belirli süreli olan ve belirli bir süre sonunda kendiliğinden sona eren hukuki işlemlere ne ad verilir?

    Belirli süreli olan ve belirli bir süre sonunda kendiliğinden sona eren hukuki işlemlere "belirli süreli iş sözleşmesi" adı verilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenen belirli süreli iş sözleşmesi, işveren ile işçi arasında belirli bir süre için veya belirli bir işin tamamlanması amacıyla yapılan ve sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona eren iş sözleşmesi türüdür. Belirli süreli iş sözleşmelerinde en önemli husus, bu sözleşmelerin objektif nedenlere dayanması gerekliliğidir. Belirli süreli iş sözleşmesi şu durumlarda yapılabilir: Belli bir işin tamamlanması için yapılması. Belirli bir olgunun gerçekleşmesi. Geçici bir ihtiyacın karşılanması. Belirli süreli iş sözleşmesi, tarafların belirlediği sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erer.

    Butlan çeşitleri nelerdir?

    Butlan çeşitleri iki ana kategoriye ayrılır: 1. Mutlak Butlan: Hukuki işlem baştan itibaren geçersizdir. Herkes tarafından ileri sürülebilir. Hakim, tarafların talebine gerek kalmadan mutlak butlanı resen dikkate alabilir. Geçersiz işlem sonradan geçerli hale getirilemez. 2. Nisbi Butlan: Hukuki işlem ya da sözleşme, belirli şartların yerine getirilmemesi durumunda geçersiz sayılabilir. Baştan itibaren geçersiz değildir, ilgili tarafların mahkemeye başvurması halinde geçersiz sayılabilir. Mağdur olan tarafın talebi üzerine sözleşme geçersiz kılınabilir. Ayrıca, kısmi butlan ve değişik kısmi butlan gibi daha az yaygın butlan türleri de bulunmaktadır.

    Butlan çeşitleri nelerdir?

    Butlan çeşitleri iki ana kategoriye ayrılır: 1. Mutlak Butlan: Hukuki işlem baştan itibaren geçersizdir. Herkes tarafından ileri sürülebilir. Hakim, tarafların talebine gerek kalmadan mutlak butlanı resen dikkate alabilir. Geçersiz işlem sonradan geçerli hale getirilemez. 2. Nisbi Butlan: Hukuki işlem ya da sözleşme, belirli şartların yerine getirilmemesi durumunda geçersiz sayılabilir. Baştan itibaren geçersiz değildir, ilgili tarafların mahkemeye başvurması halinde geçersiz sayılabilir. Mağdur olan tarafın talebi üzerine sözleşme geçersiz kılınabilir. Ayrıca, kısmi butlan ve değişik kısmi butlan gibi daha az yaygın butlan türleri de bulunmaktadır.

    Sınırlı Ehliyetsizler hangi hukuki işlemleri yapamaz?

    Sınırlı ehliyetsizler, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Sınırlı ehliyetsizlerin yapamayacağı hukuki işlemler: Önemli bağışlamalar; Vakıf kurma; Kefil olma. Ayrıca, satım, kira, eser (istisna) ve hizmet sözleşmeleri gibi kendilerini borç altına sokan işlemleri de bizzat yapamazlar. Sınırlı ehliyetsizler, kendilerini borç altına sokmayan ve sadece menfaat sağlayan işlemleri, örneğin karşılıksız kazanmaları yasal temsilcilerinin rızasına gerek olmadan, bizzat yapabilirler.

    Avukat vekalet sözleşmesi ne zaman yapılır?

    Avukat vekalet sözleşmesi, herhangi bir zamanda yapılabilir, çünkü kural olarak vekalet sözleşmesi için herhangi bir şekil şartı yoktur ve sözlü olarak da düzenlenebilir. Ancak, bazı özel durumlarda (örneğin, taşınmaz satışı için verilen vekalette) yazılı şekil şartı aranır. Vekalet sözleşmesi, genellikle bir avukat ile müvekkil arasında, hukuki bir sürecin yürütülmesi için yapılır.

    Borçlandırıcı ve tasarruf işlemleri nedir?

    Borçlandırıcı işlem ve tasarruf işlemi hukuki işlemlerin iki temel kategorisidir. Borçlandırıcı işlem: Bir kişinin (borçlunun) belirli bir edimi yerine getirme yükümlülüğünü üstlendiği hukuki işlemdir. Taraflar arasında borç ilişkisinin doğmasına sebep olur. Malvarlığı üzerinde doğrudan bir azalma veya artış yaratmaz. Tek taraflı veya iki taraflı olabilir. Örnekler: Satım sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, kira sözleşmesi. Tasarruf işlemi: Bir kişinin malvarlığı üzerinde doğrudan değişiklik yapan ve bu değişikliği hukuken kesinleştiren işlemdir. Genellikle mülkiyet hakkını devreden, sınırlandıran veya sona erdiren işlemler olarak karşımıza çıkar. Doğrudan malvarlığı değişikliğine yol açar. Geçerliliği genellikle borçlandırıcı işleme dayanır. Örnekler: Mülkiyet devri, rehin tesis edilmesi, bağışlama işlemi. Borçlandırıcı işlem, tasarruf işlemine atılmış ilk adımdır ve daima tasarruf işleminden önce yapılır.

    Notara ne iş yapar?

    Noter, bireylerin haklarını hukuken güvenceye almak ve anlaşmazlıkların önlenmesini veya hakça çözülmesini sağlamak için hukuk belgelerini düzenleyen ve onaylayan kişidir. Noterin bazı görevleri: Sözleşme hazırlama ve onaylama. Evrak onayı. Tescil işlemleri. Çeviri ve tespit. İhbarname ve ihtarname gönderme. Noterler, genellikle kapalı ortamlarda çalışır ancak çekiliş veya kura gibi durumlarda farklı ortamlarda bulunmaları gerekebilir.

    Çoğun içinde az da vardır vekalet görevi nedir?

    Vekalet görevi, bir kişinin (vekil) başka bir kişi (vekil eden) adına ve hesabına belirli bir hukuki işlemi gerçekleştirmesi için yetki almasıdır. Çoğun içinde az da vardır ifadesi, vekalet görevinin kapsamını genişletebilir. Bu, vekilin, vekil eden adına sadece genel yetkilerle değil, aynı zamanda özel ve sınırlı yetkilerle de hareket edebileceği anlamına gelebilir. Örneğin, vekil, vekil edenin çıkarına uygun olarak belirli bir işlem veya dava için yetkilendirilebilir.

    Zile Varlık Yönetim A.Ş. ne iş yapar?

    Zile Varlık Yönetim A.Ş.'nin ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak varlık yönetim şirketleri, bankalar ve diğer finansal kurumların tahsili gecikmiş veya değer kaybetmiş varlıklarını devralarak yeniden yapılandırır ve tahsil etmeye çalışır. Bu şirketler, aynı zamanda gayrimenkuller, tahviller ve diğer değer kaybeden varlıkları da yönetir. Türkiye'de varlık yönetim şirketleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenir.

    Haklar neden devredilir?

    Haklar, çeşitli nedenlerle devredilebilir: Alacağın devri (temlik). Sözleşme devri. Miras yoluyla. Yargı kararıyla. Devredilemeyen haklar da vardır; örneğin, şahsa sıkı sıkıya bağlı haklar (evlenme hakkı, boşanma davası açma hakkı) devredilemez.

    Hangi hukuki işlemler şekle tabidir?

    Şekle tabi olan hukuki işlemler şunlardır: Taşınmaz satım sözleşmeleri. Resmi yazılı şekle tabi sözleşmeler (örneğin, gayrimenkul mülkiyetinin nakil borcu doğuran akitler, ölünceye kadar gelir sözleşmesi). Adi yazılı şekle tabi sözleşmeler (örneğin, alacağın devri, elden bağışlama). Hukuki işlemlerin şekle tabi olması, bazı hukuki işlemlerin sonuç doğurabilmesi için irade açıklamasının belirli şekillerde yapılmasını gerektirir.

    Muris muvazaası ve inançlı işlem aynı şey mi?

    Muris muvazaası ve inançlı işlem aynı şey değildir. Muris muvazaası, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan, gerçekte bağış olan bir işlemin tapuda satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak gösterilmesidir. İnançlı işlem ise, bir malvarlığı değerinin teminat veya idare amacıyla, belirli bir süre sonra geri alınmak şartıyla devredilmesidir. Bu iki kavram arasındaki temel farklar şunlardır: Üçüncü kişileri aldatma: İnançlı işlemlerde böyle bir amaç yoktur, oysa muvazaada üçüncü kişileri aldatma amacı vardır. Hukuki geçerlilik: İnançlı işlemler hukuken geçerli kabul edilirken, muvazaalı işlemler geçersizdir. Zamanaşımı: Muvazaada tespit ve hükümsüzlük için süreye tabi olmama kuralı varken, inançlı işlemlere dayalı hak talepleri 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir.

    Vekalet sınırı var mı?

    Vekalet sınırı, vekalet türüne ve içeriğine göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, vekaletname süresi konusunda belirli bir zaman dilimi ile kısıtlama yoktur; taraflar arasında özel bir süre sınırlaması yapılmadığı durumlarda vekalet süresiz kabul edilir. Özel yetki gerektiren bazı işlemler: Dava açma ve takip işlemleri. Bağışlama ve gayrimenkul işlemleri. Sulh ve tahkim sözleşmeleri. İcra ve iflas işlemlerine ilişkin yetkiler.

    Talep hukuki dayanaktan yoksundur hangi hallerde kullanılır?

    "Talep hukuki dayanaktan yoksundur" ifadesi, genellikle bireysel başvuruların Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezliğine karar verilmesi durumlarında kullanılır. Bir başvurunun açıkça dayanaktan yoksun sayılması için: Başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamaması; İddiaların salt kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olması; Temel haklara yönelik bir müdahalenin olmaması veya müdahalenin meşru olması; Karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret olması gerekir. Ayrıca, hukuki dayanaktan yoksun olmak, herhangi bir konuda hukuki koruma sağlayan bir dayanağın bulunmaması anlamına da gelir.

    Hükmü geçersiz ne demek hukuk?

    Hukukta "hükmü geçersiz" ifadesi, bir hukuki işlemin, kanunda öngörülen geçerlilik şartlarının yetersizliği nedeniyle tarafların istediği sonuçları doğuramaması anlamına gelir. Geçersizlik, mutlak ve kısmi geçersizlik olarak ikiye ayrılır. Mutlak geçersizlik (mutlak butlan). Kısmi geçersizlik. Geçersizlik durumunda, taraflar arasında yapılmış olan sözleşme hukuken geçerli kabul edilmez ve sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükler doğmaz.

    Sınırlı ve tam ehliyetsiz arasındaki fark nedir?

    Sınırlı ehliyetsiz ve tam ehliyetsiz arasındaki temel fark, ayırt etme gücüne sahip olup olmamaları ve hukuki işlem yapabilme yetenekleridir. Tam ehliyetsiz: - Ayırt etme gücünden yoksundur. - Hukuki işlem yapma yetenekleri yoktur. - Haksız fiillerinden sorumlu değillerdir. Sınırlı ehliyetsiz: - Ayırt etme gücüne sahiptir. - Yasal temsilcilerinin rızası ile hukuki işlem yapabilirler. - Karşılıksız kazanma ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları yasal temsilcisinin rızası olmadan kullanabilirler. Özetle, tam ehliyetsizler hiçbir hukuki işlem yapamazken, sınırlı ehliyetsizler belirli koşullar altında yasal temsilcilerinin rızası ile işlem yapabilirler.

    Muris muvazaası ile genel muvazaa arasındaki fark nedir?

    Muris muvazaası ve genel muvazaa arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Amaç: - Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarını mirastan yoksun bırakmak amacıyla yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesidir. - Genel muvazaa, tarafların gerçek amaçları ile yaptıkları işlemler arasında bilerek ve isteyerek yapılan bir uyumsuzluk ve üçüncü kişileri aldatma amacı taşır, ancak bu durumda aldatılmak istenen kişi mirasçı olmak zorunda değildir. 2. Unsurlar: - Muris muvazaası, görünüşteki işlem, muvazaa anlaşması, üçüncü kişileri aldatma amacı ve gizli işlem unsurlarını içerir. - Genel muvazaa için de aynı unsurlar geçerlidir, ancak muris muvazaasında aldatılmak istenen kişiler genellikle mirasçılardır. 3. Hukuki Nitelik: - Muris muvazaası, TBK'de düzenlenen nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaanın özel bir türüdür. - Genel muvazaa, mutlak veya nispi olarak sınıflandırılabilir. Özetle, muris muvazaası, miras hukukuna özgü olup, mirasçıları aldatarak mal kaçırma amacını taşır ve bu nedenle daha spesifik unsurlara sahiptir. Genel muvazaa ise daha geniş bir hukuki kavramdır ve üçüncü kişileri aldatma amacı taşıyan her türlü muvazaayı kapsar.

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme arasındaki fark nedir?

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme kavramları farklı anlamlar taşır: 1. Hükümsüzlük: Bir sözleşmenin veya hukuki işlemin kurucu unsurlarının eksik olması veya geçerlilik şartlarını yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. 2. Hükümden Düşme: Bir davanın veya hukuki sürecin, belirli sebeplerin varlığı halinde esasa girmeden sonlandırılması anlamına gelir.

    90 Günlük hak düşürücü sürede ne yapılır?

    90 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerekenler, hakkın niteliğine ve hukuki alana göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, hak düşürücü süre içinde yapılması gereken işlemler şunlardır: Dava açma: İş hukukunda, işe iade davası gibi bazı davalar için 90 günlük hak düşürücü süre bulunmaktadır. Talepte bulunma: SGK alacaklarının tahsili veya idari para cezaları gibi durumlarda belirli süreler içinde talepte bulunulması gerekebilir. İşlem yapma: Borçlar hukukunda, alacak talepleri için belirlenen süreler içinde harekete geçilmezse, hak iddia edilemez hale gelir. Hak düşürücü sürelerin durması veya kesilmesi mümkün değildir; süre, başladığı andan itibaren kesintisiz devam eder. Hak düşürücü süreler hakkında detaylı bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.