Haciz

Menkul mallara haciz konulduktan sonra şu adımlar izlenir: 1. Malların Satışı: Haczedilen menkul mallar, icra dairesi tarafından satışa çıkarılır. 2. Satıştan Elde Edilen Gelir: Satıştan elde edilen gelir, borçlunun borçlarını ödemek için kullanılır. 3. Borç Ödenmezse: Eğer borç hala ödenmezse, borçluya ait başka malların da haczedilmesi söz konusu olabilir. 4. İtiraz Hakkı: Borçlu, hacze itiraz etme hakkına sahiptir. 5. Malların Geri Alınması: Borçlu, belirlenen yasal süre içinde borcunu öderse, haczedilen malları geri alabilir.

50 bin TL kredi kartı borcuna haciz gelebilir. Kredi kartı borcu ödenmediğinde, banka yasal takip sürecini başlatır ve bu süreçte borçlunun banka hesaplarına, taşınmaz mallarına ve evine haciz uygulanabilir. Haciz işlemi sırasında, maaşın dörtte birine kadar kesinti yapılabilir.

İhalede vergi borcu ödenmezse, borçlu malvarlıkları üzerinde haciz işlemi başlatılır. Ayrıca, e-haciz uygulaması da söz konusu olabilir; yani vergi dairesi, borçluya ait banka hesaplarına doğrudan elektronik ortamda erişerek bloke koyabilir. Vergi borcunun ödenmemesi halinde yurt dışına çıkış yasağı da uygulanabilir. Bu süreçte, borçlu vergi mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir ve yapılandırma talebinde bulunabilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 110. maddesi, haczin kalkması ile ilgili hükümleri içerir: > Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Ayrıca, hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 135 ve 136 şu şekildedir: Madde 135: 1. Taşınmaz, alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için 134. maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır. 2. Taşınmaz, borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur. Madde 136: 1. Taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. 2. Bu hükümlerde geçen "tapu sicili" terimi gemi sicilini, "ipotek" terimi gemi ipoteklerini ve "irtifak hakkı" terimi sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını ifade eder.

Haciz şerhi, çeşitli nedenlerle işlemez hale gelebilir: 1. Borcun Ödenmesi: Haciz şerhi, borcun tamamen ödenmesi durumunda kalkar. 2. Sürenin Dolması: Haciz şerhi, belirli bir süre için konulmuşsa, bu süre dolduğunda kendiliğinden düşer. 3. Mahkeme veya İdari Karar: Haciz şerhinin kaldırılması için mahkeme kararı veya ilgili idari makamların onayı gerekebilir. 4. Hukuka Aykırılık: Haciz işleminin hukuka aykırı olduğu tespit edilirse, icra mahkemesine itiraz edilerek şerh kaldırılabilir. Bu tür durumlarda, ilgili tapu sicil müdürlüğüne başvuru yapılması gerekmektedir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 79. maddesi şu şekildedir: "Hacze başlama müddeti": > İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar. > > Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. > > Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir.

Rehin açığı belgesi, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, rehinli alacaklının alacağını kısmen veya tamamen alamamış olduğunu gösteren bir belgedir. Bu belge şu işlevleri yerine getirir: 1. Borçlunun diğer mallarının haczini sağlar: Alacaklı, bu belge ile borçlunun diğer mallarının haczini talep edebilir. 2. Diğer alacaklıların haczine iştirak imkanı tanır: Rehinli alacaklı, bu belgeye dayanarak diğer alacaklıların yapmış oldukları hacze iştirak edebilir. 3. Aciz vesikası değildir: Rehin açığı belgesi, borçlunun tüm malvarlığının borcu karşılamak açısından yeterli olmadığını gösteren bir belge olan aciz vesikası ile aynı şey değildir.

89.1 haciz ihbarnamesi, üçüncü kişinin 7 gün içinde itiraz etmemesi veya yanlış bilgi vermesi durumunda ikinci haciz ihbarnamesi olarak devreye girer. İkinci haciz ihbarnamesine rağmen üçüncü kişi yine itiraz etmez veya borcu ödemezse, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilir ve bu durumda borç üçüncü kişinin zimmetinde kesinleşir. Dolayısıyla, 89.1 hacizin düşmesi için üçüncü kişinin itiraz süresi içinde doğru ve eksiksiz bilgi vermesi gerekmektedir.

Kesin hacze iştirak eden ihtiyati haciz, borçlunun malvarlığı üzerine önce ihtiyati haciz koyan bir alacaklının, daha sonra kesin haciz koyan diğer alacaklıların haczine kendiliğinden ve geçici olarak katılması anlamına gelir. Bu durum, İcra ve İflas Kanunu'nun 261. maddesinde düzenlenmiştir ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmeden önce gerçekleşmesi gerekir.

Borçlunun mal varlığı yoksa, icra takibi diğer haciz yolları kullanılarak devam ettirilebilir. Bunlar arasında: 1. Maaş Haczi: Borçlunun aktif olarak çalışıyor ve SGK kaydı varsa, maaşına haciz konulabilir. 2. Banka Hesaplarına Tedbir: Borçlunun banka hesaplarına bloke konulabilir. 3. Emekli Maaşı Haczi: Emekli maaşları, belirli bir oranda haciz edilebilir, ancak emeklinin onayı gereklidir. Ayrıca, borçlu hakkında iflas prosedürü başlatılabilir, bu da borçlunun mali durumunun yeniden yapılandırılmasına olanak tanır. Yasal süreçte alacaklıların, bir icra avukatına danışmaları ve gerekli hukuki adımları takip etmeleri önemlidir.

Menkul fiili haciz ve muhafaza talebi, borçlunun taşınır (menkul) mallarının, alacaklının talebi üzerine devlet eliyle el konularak güvenli bir yerde saklanması işlemidir. Bu talebin yapılabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1. İcra takibinin kesinleşmiş olması. 2. Borcun ödenmemiş olması. 3. Ödeme emrine 7 gün içinde itiraz edilmemiş olması. Talep, icra dairesine yazılı veya sözlü olarak yapılır ve icra memuru tarafından değerlendirilir.

Tapuda haciz varken dava açılabilir, ancak bu durum davanın seyrini ve sonuçlarını etkileyebilir. Haczin varlığı, taşınmazın mülkiyeti ve üzerindeki tasarruf yetkilerini kısıtlar. Dava açma açısından, haczin hukuka aykırı olduğunu düşünen bir borçlu, icra mahkemesinde haczin kaldırılması davası açabilir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 107 ve 108 şu şekildedir: Madde 107: Her alacaklı, mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir. Madde 108: Haczi geçici olan alacaklı, satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106. maddedeki süreler işlemez.

GSM operatörüne ait borçlar nedeniyle doğrudan cep telefonuna haciz uygulanmaz. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 34. maddesinde, elektronik haberleşme hizmetlerine ilişkin abone veya kullanıcılara tahsis edilen frekans, numara ve hat kullanımlarının haczedilemeyeceği belirtilmiştir.

Bursa'da icra haczi, icra müdürlüğünün haciz talebini almasından itibaren en geç 3 gün içinde başlatılır.

Haciz sırasında taahhüt verilmezse, borçlu hakkında taahhüdü ihlal suçu oluşur ve bu durum 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılabilir. Taahhüdün geçerli olabilmesi için bazı şartlar gereklidir: - Kesinleşmiş icra takibi. - Taksitlerin ayrıntılı olarak belirlenmesi. - İcra dairesinde yapılması.

Maaş haczi hesaplanırken genel olarak net maaşın 1/4'ü oranında kesinti yapılır. Hesaplama yöntemi şu şekildedir: 1. Brüt maaştan tüm kesintiler (vergi, sigorta primi vb.) çıkarılır ve net maaş bulunur. 2. Net maaşın 1/4'ü hesaplanarak haczedilecek tutar belirlenir. Özel durumlar arasında, nafaka borçları için maaşın 1/3'ü oranında kesinti yapılması ve asgari ücretin net tutarının altındaki tutarların haczedilememesi yer alır.

101 ve 103 hacizleri, taşınmaz mallara yönelik icra ve iflas hukukunda kullanılan iki farklı haciz türünü ifade eder. 1. 101 Haczi: Taşınmazın haczedilmesi işlemi, İcra ve İflas Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca gerçekleştirilir. Bu haciz türü, borçlunun malvarlığına doğrudan el konulması anlamına gelir. 2. 103 Haczi: İcra ve İflas Kanunu'nun 103. maddesi kapsamında düzenlenen 103 davetiyesi ise, borçlunun yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar edilmesini sağlar.

Evet, haciz işlemleri için vergi dairesine gitmek gerekmektedir. Haciz süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Borç İhtarı: Vergi dairesi, mükellefi yazılı bir ihtar ile borcunu ödemesi konusunda bilgilendirir. 2. Haciz İşlemi: İhtara rağmen borç ödenmezse, vergi dairesi haciz işlemi başlatır ve bu işlem için mükellefin malvarlığına yönelik olarak taşınmaz, taşıt veya banka hesaplarına el koyar. 3. Haciz Tutanağı: Haciz işlemi sonrasında bir tutanak düzenlenir ve mükellefe tebliğ edilir. Bu süreçte, itiraz etmek veya haczi kaldırmak için de vergi dairesine başvurmak gereklidir.