Göz

Göz boşluğuna en yakın olan sinüs, etmoid sinüs olarak adlandırılır.

Göz ile ilgili akrostiş şiir: Gözlerin büyüledi benim gözlerimi. Özledim seni ben. Zaman akıp gider avuçlarımın içinden. Ama seviyorum desem sana. Ne iyisi sen dön bana. İrazıyım seninle sonsuz olmaya. Nankör değilim inanki senle mutlu oldum. Kutlu ol dostum bundan sonra bak yaşamana. İyi dersler...

Parvoselüler ve magnoselüler sistemler, görsel işlemede yer alan iki farklı hücre grubudur. Parvoselüler sistem, küçük hücrelerden oluşur ve renk, yapı, şekil ve ince derinlik görme sinyallerini taşır. Magnoselüler sistem ise büyük hücrelerden oluşur ve hareket ve titremenin saptanması ile ilgili sinyalleri taşır.

Göz anatomisinde 6 adet göz dışı kas bulunur.

İris, biyolojide gözün saydam tabakasının altındaki damar tabakadan oluşan renkli kısmı anlamına gelir.

Etmoid kemik, göz çukuru ve burun boşluğunu ayıran kemiktir.

Işık uyarısını gözde ilk alan yapı fotoreseptörlerdir.

Göz kası, vücudumuzdaki en hızlı kas olarak kabul edilir.

Retinadaki reseptörler, farklı ışık koşullarına ve uyarı türlerine duyarlı olacak şekilde evrimsel adaptasyon sonucu farklılaşmıştır. Retinada iki ana tip reseptör bulunur: 1. Çubuk hücreler: Düşük ışık seviyelerinde (gece) daha etkilidirler, renk algılamazlar ve ışığın varlığını siyah-beyaz olarak algılarlar. 2. Koni hücreler: Yeterli ışık şiddetinde renkli görmeyi sağlar, renkli ve parlak ışığı soğuran fotopsin pigmenti içerirler.

Retina fotoreseptörleri, retinanın iç yüzeyinde bulunur.

İnsan gözü, saniyede yaklaşık 60 kare hızında görebilir.

Gözlerin birbirine değmemesi, göz kaslarının koordineli çalışmasından kaynaklanır. Eğer gözler aynı anda farklı yönlere bakabilseydi, derinlik algısı bozulur ve bu da kafa karışıklığına yol açardı.

Göz bebeğine ışık tutulunca daralmasının nedeni, pupiller ışık refleksi olarak adlandırılan bir mekanizmadır. Bu refleks, retina üzerindeki ışık miktarını dengelemek ve gözün aşırı ışığa maruz kalmasını önlemek için gerçekleşir.

Gözde görme süreci şu şekilde başlar: 1. Işık Korneaya Gelir: Herhangi bir cisme bakıldığında cisimden yansıyan ışık ilk olarak gözün ön kısmındaki şeffaf tabaka olan korneaya gelir. 2. Kornea Işığı Büker: Kornea, göze gelen ışığı bükerek odaklanmasına yardımcı olur. 3. Işık Göz Bebeğine Geçer: Bükülen ışığın bir kısmı göz bebeğinden içeri girer, göz bebeği irisin ortasındaki siyah kısımdır. 4. İris Işık Miktarını Kontrol Eder: İris, gözdeki kasları kullanarak göz bebeğini genişletip daraltarak ışık miktarını kontrol eder. 5. Işık Merceğe Ulaşır: Göz bebeğinden geçen ışık, gözün içindeki mercek tarafından ikinci kez bükülerek retinaya ulaştırılır. 6. Retina Işığı Sinir Sinyallerine Dönüştürür: Retinada ışığa duyarlı milyonlarca sinir hücresi bulunur ve ışık bu hücreleri uyararak sinir sinyalleri oluşturur. 7. Sinyaller Beyne İletilir: Oluşan sinir sinyalleri, milyonlarca sinir lifinden meydana gelen optik sinir yoluyla beyindeki görsel bilgiyi okuyan ve işleyen oksipital loba iletilir.

İnsan gözü, çıplak gözle görülebilecek kadar büyük olan bazı bakterileri görebilir. Ayrıca, insan yumurta hücreleri, bazı amipler ve kalamar sinir hücreleri de insan gözünün görebileceği diğer büyük hücrelerdir.

Gözün renkli bölümüne "iris" denir.

Göz anatomisi 11. sınıf kapsamında göz, dıştan içe doğru üç tabakadan oluşur: 1. Sert tabaka (sklera). 2. Damar tabaka (koroid). 3. Ağ tabaka (retina). Ayrıca göze yardımcı organlar olarak kaşlar, kirpikler, göz kapakları, göz yaşı bezleri ve göz kasları da sayılabilir.

İnsan gözünün en iyi gördüğü renk yeşildir.

Gözün en farklı tabakası, ağ tabaka (retina) olarak kabul edilir.

İris, gözün en renkli tabakasıdır.