Marx'ın 11. tezi, felsefi literatüre "dünyayı değiştirmek" kavramını kazandırdığı için önemlidir. Bu tez, iki ana argüman sunar: 1. Düşünce ve eylem arasındaki süreklilik: Marx, düşünce ile eylem arasında bir çelişki olmadığını, aksine bir süreklilik olduğunu belirtir. 2. Felsefenin yorumdan eyleme geçişi: Felsefe, varlığın genel zeminini keşfetme çabasından çıkıp, dünyayı değiştirme eylemine katılmalıdır. Bu tez, Marx'ın sosyal teorisinin eleştirel bir bakış açısını ve materyalist tarih anlayışını somutlaştırır.