Enfeksiyon

Kalça protezinde enfeksiyon, ameliyattan sonra farklı zaman dilimlerinde ortaya çıkabilir: Erken dönem enfeksiyonları: Ameliyat sonrası ilk üç ay içinde belli olur. Geç dönem enfeksiyonları: Ameliyattan sonra üç ay ile iki yıl arasında gelişir. Kronik enfeksiyonlar: İki yıldan daha uzun süre sonra ortaya çıkar. Enfeksiyon belirtileri genellikle ağrı, şişlik, sıcaklık, kızarıklık, hassasiyet ve akıntı olarak kendini gösterir. Enfeksiyonun kesin süresi, hastanın genel sağlık durumu, enfeksiyonun şiddeti ve önceki tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişebilir.

Tamiflu ve Relenza'nın Türkiye'ye ne zaman geleceğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, bu ilaçların reçetesiz satışı ile ilgili bazı bilgiler mevcuttur. 2009 yılında, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün yazısı ile Tamiflu ve Relenza Rotadisk isimli ilaçların reçetesiz satışı yasaklanmıştır. Daha fazla bilgi için ilgili eczacı odalarına veya sağlık bakanlığı kaynaklarına başvurulması önerilir.

Combidex göz damlası, steroidlere duyarlı inflamatuvar oküler vakalarda ve bakteriyel göz enfeksiyonlarında kullanılır. Kullanım alanları: Palpebral ve bulber konjonktiva, kornea ve göz küresinin ön segmentinde görülen inflamatuvar durumlar. Kronik anterior üveit. Kimyasal, radyasyon veya termal yanıklardan kaynaklanan korneal yaralanmalar. Yabancı cisimlerin penetrasyonu. Katarakt ameliyatı sonrası inflamasyon ve enfeksiyon profilaksisi. Combidex, sadece topikal oftalmik kullanım içindir, göze enjekte edilmez. Uzun süreli kullanım veya artan uygulama sıklığı, optik sinir hasarı ve görme keskinliği ile görme alanında azalma gibi yan etkilere yol açabilir. Combidex kullanmadan önce bir göz doktoruna danışılması önerilir.

MI yüksekliği, yani miyokard enfarktüsü (kalp krizi), genellikle koroner arter hastalığı gibi kalp hastalıklarının bir belirtisidir. Kalp krizi belirtileri arasında şunlar yer alır: baş dönmesi; burun kanaması; şiddetli baş ağrısı; kalp ritminde artış; göğüs ağrısı; nefes almada zorlanma; mide bulantısı ve kusma; bulanık görme gibi görmede sorunlar; endişe ve kaygı hissinde artış; bilinç bulanıklığı; kulaklarda uğultu. Kalp krizi şüphesi durumunda derhal tıbbi yardım alınmalıdır.

Bağışıklık sisteminin temel görevleri: Vücudu hastalıklara karşı korumak. Kanserle mücadele etmek. Vücuttaki anormallikleri tespit etmek. İltihaplanma sürecini yönetmek. Hafıza oluşturmak. Bağışıklık sistemi, bu görevlerini beyaz kan hücreleri, lenf düğümleri, kemik iliği, dalak ve timüs bezi gibi çeşitli bileşenler aracılığıyla yerine getirir.

Yüksek PCT (Prokalsitonin) değeri, genellikle bakteriyel enfeksiyon ve sepsis gibi durumların göstergesi olabilir. PCT değerinin yüksek çıkmasına neden olan bazı durumlar: yanıklar; pankreatit; şiddetli travmalar; endokardit; menenjit; organ yetmezlikleri; idrar yolu enfeksiyonları; bazı ilaçların yan etkileri. PCT değerinin yüksek olması durumunda, enfeksiyonun kaynağını tespit etmek ve tedaviye başlamak için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Ön çapraz bağ ameliyatı sonrası enfeksiyon riskini önlemek için şu önlemler alınmalıdır: Hijyen: Ameliyat sonrası yara bölgelerinin temiz tutulması ve her türlü enfeksiyon riskine karşı dikkatli olunması gereklidir. İlaç Kullanımı: Doktorun önerdiği antibiyotiklerin düzenli olarak kullanılması önemlidir. Dinlenme ve Hareket: Bacağın yüksekte tutulması, diz bölgesine buz kompresi uygulanması ve mümkün olduğunca istirahat edilmesi gerekmektedir. Doktor Talimatları: Ağrı azalırken bir anda ameliyatın ilk saatlerinden sonra hissedilen ağrı gibi ağrının artması, dizde kızarıklık oluşması, hastanın ateşinin çıkması gibi durumlarda bir an önce doktora başvurulmalıdır. Enfeksiyon riski düşük olsa da, bu önlemlerin alınması genel sağlık açısından önemlidir. Kesin bilgi ve yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Pilonidal apse, genellikle kuyruk sokumundaki kılların cilt altına girip enfeksiyona neden olması sonucu oluşur. Pilonidal apsenin oluşma nedenleri arasında şunlar bulunur: Genetik faktörler. Hareketsiz yaşam tarzı. Uzun süre oturma. Obezite. Kalın ve sert vücut kıllarına sahip olma. Yetersiz cilt temizliği. Dar pantolonlar. Pilonidal apse belirtileri arasında şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve kötü kokulu iltihap akışı yer alır.

Ateşli hastalıklarda sedimantasyon ve CRP değerlerinin yükselmesinin nedeni, vücutta iltihaplanma (inflamasyon) gelişmesidir. Sedimantasyon değerinin yükselmesine neden olan bazı durumlar şunlardır: enfeksiyon hastalıkları; romatolojik hastalıklar; doku yaralanması veya iskemi; travma; bazı lenfoma türleri ve multipl miyelom dahil olmak üzere belirli kanser türleri. CRP değerinin yükselmesine neden olan bazı durumlar şunlardır: her türlü enfeksiyon; romatolojik hastalıklar; travma; cerrahi tedavi; kanser. Sedimantasyon ve CRP değerleri yüksek çıktığında, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Granülomatöz reaksiyon, organizmaya yabancı olan canlı veya cansız etkenlere karşı bağışıklık sisteminin verdiği patofizyolojik bir mekanizmalar bütünüdür. Bu reaksiyon, şu durumlarda ortaya çıkabilir: Cansız etkenler: Tel, kıymık, cam parçaları, silika, toz gibi elimine edilemeyecek maddeler. Canlı etkenler: Bazı mikroorganizmalar ve parazit larvaları. Granülomatöz reaksiyonda, vücutta oluşan enfeksiyonlarda fagositik hücreler görevini yeterince yerine getiremez. Granülomatöz reaksiyon, ayrıca şu hastalıklarda da görülebilir: Kronik granülomatöz hastalık. Granülamatöz mastit.

Staphylococcus aureus (S. aureus) bakterisi en çok aşağıdaki yerlerde bulunur: İnsan vücudu: Burun ve boğaz boşluğunu örten mukoz dokuda, deride (özellikle eller, kollar ve yüz), sivilcelerde, çıbanlarda ve apse yapmış yaralarda. Hayvan dışkısı: Hayvan dışkılarında yoğun olarak bulunur. Gıda ürünleri: Tüketime hazır et ve tavuk ürünleri, ısıl işlem görmüş ve tütsülenmiş etler, pişmiş yumurta ve yumurta ile hazırlanan ürünler, süt ve süt ürünleri (özellikle dondurma ve pastacılık kremaları).

HPV enfeksiyonu genellikle vajinal akıntıya neden olmaz. HPV enfeksiyonunun belirtileri arasında genital siğiller, kaşıntı, yanma hissi ve vajinal akıntı bulunabilir. Vajinal akıntı durumunda bir jinekoloğa danışmak önemlidir.

Pnömonide (zatürre) zarar gören organlar şunlardır: Akciğerler: Pnömonide genellikle akciğerlerin hava kesecikleri (alveoller) ve hava geçitleri (terminal bronşioller) etkilenir. Damarlar: Etkenlerin kan akımına girmesiyle damar invazyonu ve sistemik yayılma (septik embolizm) görülebilir. Damak: Özellikle Mucor türleri pnömonide damakta perforasyona neden olabilir. Beyin: Üst solunum yollarını etkileyen mantar türleri, venöz dolaşım yoluyla beyne ulaşabilir. Pnömoni, tedavi edilmezse veya komplikasyonlar gelişirse diğer organlara da zarar verebilir.

Aşı yapılan bölgeye su değmesi şu etkilere yol açabilir: Aşının etkinliğinin azalması. Enfeksiyon riskinin artması. Tahriş ve alerjik reaksiyonlar. İyileşme sürecinin olumsuz etkilenmesi. Öneriler: Aşı yapılan bölgeyi en az 24 saat su ile temastan koruyun. Bölgeyi temiz ve kuru tutmak için bandaj kullanılabilir. Olumsuz bir durum gözlemlenirse, sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.

Dolamanın iyileşme süresi, enfeksiyonun türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir. Bakteriyel veya viral dolama (akut paronişi) genellikle 1-2 hafta içinde iyileşir. Kronik dolama tedavisinde ise süreç 6 ayı bulabilir. Tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Evet, bartonella kediden insana bulaşabilir. Bartonella henselae bakterisi nedeniyle oluşan kedi tırmığı hastalığı, bir kedinin kişiyi ısırması, tırmalaması ya da açık yarayı yalaması nedeniyle bulaşır. Genellikle küçük çocuklarda ve bağışıklık sistemi düşük kişilerde kedilerin ısırması ya da tırmalamasıyla kedi tırmığı hastalığı daha sık görülür. Bakteri taşıyıcıya zarar vermediği için kedinin herhangi bir belirti göstermesi olası değildir. Bartonella bakterisi, kedilere pirelerden geçer. Kedi tırmığı hastalığı, insandan insana ya da kediden kediye bulaşmaz.

Hiç geçmeyen burun akıntısının belirtileri şunlar olabilir: şeffaf, sarı veya yeşil burun akıntısı; burun tıkanıklığı; hapşırma; gözlerde sulanma ve kaşıntı; boğazda tahriş veya yanma hissi; koku alma duyusunda azalma. Hiç geçmeyen burun akıntısının nedenleri şunlar olabilir: alerjiler; sinüzit; nazal polipler; yapısal problemler; reflü; bazı ilaçların yan etkileri. Kesin nedenin belirlenmesi ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Likefaksiyon nekrozu, lokal bakteri ve mantar enfeksiyonları sonucu görülen enzimatik sindirimin gerçekleştiği nekroz türüdür. Özellikleri: Ölü hücreler tamamen sindirilir. Tipik olarak bakteriyel ve bazen mantar enfeksiyonlarında görülür. Beyindeki hipoksik enfarktüslerde de bu tip nekroz görülür. Nekrotik sıvı, bol miktarda ölü lökosit içerdiği için sarı ve krem benzeridir, bu sıvıya pü (irin) denir. Likefaksiyon nekrozu, aynı zamanda beynin iskemik nekrozunda, koagülasyon nekrozu yerine de görülür.

Anaerop enfeksiyon, dokuda oksidasyon-redüksiyon potansiyelinin düşmesi sonucu gelişen ve süpürasyon, abse oluşumu ya da doku harabiyeti ile karakterize bir enfeksiyondur. Anaerop enfeksiyonlara zemin hazırlayan bazı faktörler: insan ve hayvan ısırıkları; aspirasyon; maligniteler (kolon, uterus, GIS); cerrahi girişimler (oral, pelvik, GIS); uzun süreli antibiyotik tedavisi; diabetes mellitus; bağışıklığın baskılanması. Anaerop bakteriler, ağız, gastro-intestinal sistem, kadın genital sistemi ve cilt mikrobiyotasının önemli bir bölümünü oluşturur.

Rotamos Pasta, kuzu ve buzağılarda şu amaçlarla kullanılır: Viral enfeksiyonlarda bağışıklık sistemini aktive etmek. Hayvanların aminoasit ihtiyaçlarını karşılamak. Kullanım şekli: Buzağılarda günde 1 defa 10 ml, 3 gün şeklinde oral olarak kullanılır. Bağışıklık sistemi için günde 1 defa 5 ml, 10 gün şeklinde kullanılır. Şiddetli durumlarda günlük doz sabah akşam olarak kullanılabilir.