Eleştiri

Modern Zamanlar filmi, iktisadi açıdan şu şekilde yorumlanabilir: 1. Kapitalist ve Modernist Sistemin Eleştirisi: Film, dönemin ekonomik bunalımını ve çalışma ilişkilerini ele alarak, kapitalist ve modernist sistemi eleştirir. 2. Fordizm ve Taylorizm: Filmin temelinde, Fordizm ve Taylorizm'in örgütsel ve düşünsel temelleri yatar. 3. Sürü Psikolojisi ve Sistem Köleliği: Fabrikada çalışanların birbirine benzer hareketleri ve bir sistem kölesi haline getirilmeleri, sürü psikolojisi metaforuyla işlenir. 4. Teknolojik Gelişmelerin İnsan Üzerindeki Etkisi: Sanayileşmenin getirdiği refah ve iş kolaylıkları, aynı zamanda stres, zaman baskısı ve otomasyon gibi olumsuz etkileri de beraberinde getirir.

İktidar eleştirisi, mevcut yönetim veya iktidar partisinin politikalarını ve uygulamalarını sorgulamak, alternatif çözümler sunmak ve iktidarın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla yapılan bir değerlendirmedir. Bu eleştiri, farklı bakış açılarını yansıtmak ve demokratik dengeyi sağlamak için muhalefet tarafından gerçekleştirilir.

3391 Kilometre filminin düşük puan almasının bazı nedenleri: Kitapla olan farklılıklar. Hızlı ilerleyen sahneler. Yetersiz duygusal derinlik. Zayıf oyunculuk. Yüzeysel hikaye.

BÖRÜ 2039 dizisi, izleyiciler tarafından karışık değerlendirmeler almıştır. Bazı izleyiciler, dizinin başarılı olduğunu düşünmektedir. Ancak, genel olarak dizinin vasat olduğu yönünde görüşler de bulunmaktadır.

Bloodshot filminin kötü olarak değerlendirilmesinin bazı nedenleri şunlardır: 1. Hikaye ve Senaryo: Film, klişe bir süper kahraman hikayesi sunması ve mantıksal tutarsızlıklarıyla eleştirilmiştir. 2. Özel Efektler: Filmin özel efektlerinin ve CGI kullanımının yetersiz ve dikkat dağıtıcı olduğu eleştirilmiştir. 3. Performanslar: Başrol oyuncusu Vin Diesel'in performansının sıradan ve karakterin duygusal derinliğini aktarmakta yetersiz kaldığı belirtilmiştir. 4. Genel Değerlendirme: Film, aksiyon sahnelerinin enerjisi ve görsel efektlerine rağmen, yeni bir şey sunmaması ve mevcut süper kahraman filmlerinden farksız olması nedeniyle genel olarak ortalama bulunmuştur.

"Yeşil Peri Gecesi" romanı, Ayfer Tunç tarafından yazılmış ve modern toplumun ikiyüzlülüğünü eleştirmeyi amaçlamaktadır. Eserde anlatılan konular arasında: - Şebnem adlı genç bir kadının hayatı: Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan Şebnem'in, hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan düşüşü. - Aile içi sorunlar: Şebnem'in, iş kazası geçiren babasının ardından yaşadığı zorluklar ve aile içindeki olumsuzluklar. - Toplumsal normların zorbalığı: Şebnem'in, toplumun beklentilerine karşı çıkması ve aykırı bir hayat yaşamaya başlaması. Ayrıca, romanda iktidar, ahlak, namus, samimiyet, aşk ve kardeşlik gibi kavramlar da irdelenmektedir.

"Mutlu Ol! Bu Bir Emirdir" kısa filmi, Cumhuriyet'in İlanı sonrası Türk halkına Batılılaşma hedefiyle ortaya konan uygulamaların müzik alanındaki yansımalarını mizahi bir dille eleştirmektedir. Filmde, dönemin siyasi otoritesinin, vatandaşları asker zoruyla "mutlu olmaya" zorlaması konu edilmektedir.

Edebiyat kuramı ve eleştirisi şu şekilde tanımlanabilir: 1. Edebiyat Kuramı: Edebiyatın doğası, işlevi ve etkileri üzerine çeşitli bakış açıları sunan sistematik düşüncelerdir. Başlıca edebiyat kuramları arasında yapısalcılık, post-yapısalcılık, feminist teori, postkolonyalizm ve ekokritik gibi yaklaşımlar bulunur. 2. Edebiyat Eleştirisi: Edebi eserlerin belirli kriterler ve bakış açılarına dayalı olarak değerlendirilmesi sürecidir. Eleştiri kuramları arasında dış dünyaya ve topluma dönük eleştiri, okura dönük eleştiri, sanatçıya dönük eleştiri ve esere dönük eleştiri gibi yaklaşımlar yer alır.

"Rimi Rimi Ley" şarkısının kötü şarkı olarak değerlendirilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. İntihal İddiaları: Şarkının, Türk halk müziği sanatçısı tarafından seslendirilen "Karanfilim Sarkarım" adlı eserin benzer olduğu öne sürülmüştür. 2. Şartnameye Aykırılık: Şarkının, TRT'nin belirlediği şartnamede yer alan "eserin özgün olması" şartını taşımadığı iddia edilmiştir. 3. Eleştirel Yaklaşımlar: Şarkının alt yapısının zayıf olduğu ve Eurovision için yeterli bir şarkı olmadığı yönünde eleştiriler yapılmıştır.

"Mor ve Ötesi - Cambaz" şarkısında geçen "seni gören yollara dökülsün" ifadesi, toplumun olaylara seyirci kalmasını ve gerçeklikle aramıza perde çekilmesini eleştirmek amacıyla kullanılmıştır.

Roland Barthes'ın "Yazarın Ölümü" adlı teorisi, yazarın niyetinin ve biyografisinin metnin anlamını belirlemediğini, bunun yerine okuyucunun yorumunun önemli olduğunu savunur. Barthes'a göre: Yazar ölüdür: Metin, yazardan bağımsızdır ve okuyucu tarafından yeniden yaratılır. Okuyucu doğar: Okuyucunun deneyimleri ve yorumları, metnin anlamını oluşturur. Metin açık uçludur: Tek bir doğru yorum yoktur, metin birden fazla yoruma açıktır. Bu teori, edebiyat eleştirisinde yeni bir bakış açısı getirmiş ve yazarlığın geleneksel rolünü sorgulamıştır.

Deli Yürek dizisinin en iyi bölümü konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı izleyiciler ve eleştirmenler tarafından 113. bölüm final olarak değerlendirilmektedir.

Nef'î, başkalarının başarılarını sorgulamak, haksızlık yapıldığını düşünmek ve yetersizlik duygularını bastırmak amacıyla hiciv yazdı. Ayrıca, megaloman bir bakış açısına sahip olması ve dünyayı bir savaş meydanı olarak görmesi de hicivlerinin nedenleri arasında yer alır.

"Baba" dizisinin sert olarak değerlendirilmesinin iki ana nedeni bulunmaktadır: 1. Senaryo ve Karakter Gelişimi: Dizinin senaryosu, seyirciler tarafından eleştirilmiş ve senaryonun yeterince heyecan yaratmadığı, karakterleri yeterince genişletmediği belirtilmiştir. 2. Reyting Başarısızlığı: Dizi, yayınlandığı dönemde reytinglerde istenilen başarıyı elde edememiştir.

“Televizyon: Öldüren Eğlence” kitabı, Neil Postman tarafından yazılmış ve televizyonun toplum üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Kitapta öne çıkan bazı konular şunlardır: Televizyonun günlük hayata etkisi: Televizyon, alışkanlıklarımızı, konuşma biçimimizi ve ilişkilerimizi şekillendirmektedir. Eğlencenin hakimiyeti: Gösteri çağında, ideolojinin yerine eğlencenin geçtiği ve her şeyin bağlamından koparak anlık ve gündelikleştiği bir hayat sunulmaktadır. Politikanın dönüşümü: Televizyon, politikayı görüntüye dayandırarak, imaj yaratıcılarının söz yazarları yerine geçmesini sağlamaktadır. Olumsuz sonuçlar: Bu durum, insanların düşünememesine, tepkisizleşmesine ve hafızalarının kaybolmasına yol açmaktadır. Postman, kitabı aracılığıyla, medya okuryazarlığına ve eleştirisine dikkat çekerek, televizyonun ötesine uzanan bir bakış açısı sunmaktadır.

Yabani dizisini izleyenler, özellikle kadına yönelik şiddet sahnelerinin fazla olması nedeniyle eleştirilerde bulunmuşlardır. RTÜK, dizinin bu sahnelerini milli ve manevi değerlere aykırı bularak yayın durdurma cezası vermiştir. Bu durum, dizinin izleyiciler arasında da tartışmalara yol açmıştır.

En iyi laf sokma konusunda kesin bir cevap vermek zor olsa da, bazı etkili laf sokucu sözler örnekleri şunlardır: 1. "Kendini özel hissettirdiysem özür dilerim, yaparım böyle hatalar!" 2. "Çakal rüya gördü diye Kurdun soyu tükenmez." 3. "Lütfen insan taklidi yapma, yakışmıyor." 4. "Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok." 5. "Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim." Bu tür sözler, karşı tarafı iğneleyici ve etkileyici bir şekilde eleştirmek için kullanılabilir.

The Sandman dizisi, genel olarak olumlu eleştiriler almıştır. İzleyiciler, dizinin görsel efektlerini, oyuncu performanslarını ve Neil Gaiman'ın hikayeciliğini övmüştür. Dizinin en beğenilen yönleri arasında, karanlık fantezi, psikolojik drama ve insan condition unsurlarını başarılı bir şekilde işlemesi yer almaktadır. Ancak, bazı eleştirmenler, dizinin pacinginin düzensiz olduğunu, yazımının tutarsız olduğunu ve kaynak materyalden bazı sapmalar içerdiğini belirtmiştir.

Mustafa Mutlu, Vatan Gazetesi'nden "dik durduğu" ve yazdığı köşe yazılarında muhafazakar kesim ve AK Parti Hükümeti'ne yönelik eleştiriler yönelttiği için kovuldu. Ayrıca, Mutlu'nun 3 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan son yazısında, Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut'u sert dille eleştirmesi de işten çıkarılma nedenlerinden biri olarak gösterilmiştir.

Hızlı ve Öfkeli 10 (Fast X), Dom Toretto ve ailesinin, uyuşturucu baronu Hernan Reyes'in kinci oğlu Dante'nin intikamıyla mücadele etmesini konu alıyor. Dante, babasının ölümünün ve ailesinin servetini kaybetmesinin intikamını almak istiyor. Filmde ayrıca, aksiyon sahneleri ve Jason Momoa'nın performansı övgü alırken, senaryo eleştiriliyor.