Eleştiri

"Der Papalagi" (Türkçe karşılığı: "Göğü Delen Adam") Erich Scheurmann tarafından 1920 yılında yazılmış bir kitaptır. Kitapta, Samoa'da bir kabile şefi olan Tuavii'nin Avrupa'da geçirdiği günleri bir mektup halinde halkına anlatması konu edilmektedir. Genel olarak, Avrupa'nın yaşam biçimine olumsuz bir eleştiri niteliğindedir.

Oriol Paulo'nun en iyi filmi konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı eleştirmenlere göre en başarılı eserleri şunlardır: 1. "Görünmeyen Misafir" (Contratiempo, 2016): Bu film, uluslararası beğeni toplamış ve birkaç dilde yeniden çekilmiştir. 2. "Ceset" (El cuerpo, 2012): Hem yönetmenlik hem de senaristlik yaptığı bu film, Goya Ödülleri'nde En İyi Yeni Yönetmen dalında aday gösterilmiştir. 3. "Fırtına Anı" (Durante la tormenta, 2018): Bu film de yönetmenlik ve senaristlik yaptığı önemli yapımlar arasındadır.

Bille August'un en iyi filmi konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı eleştirmenler ve kaynaklar tarafından öne çıkan filmleri şunlardır: 1. "Fatih Pelle" (Pelle the Conqueror) (1987). 2. "Sefiller" (Les Misérables) (1998). 3. "Ruhlar Evi" (The House of the Spirits) (1993).

Shadow Fight 4: Arena oyununun kötü olarak değerlendirilmesinin bazı nedenleri şunlardır: 1. Oyun Dengesizliği: Oyuncular, agresif oyun tarzlarının cezalandırıldığı, daha çok guile ve kurnazlığa dayanan bir sistemle karşılaşıyorlar. 2. Pay to Win Mekaniği: Oyunda, premium karakterler ve kozmetik eşyalar gibi ücretli içerikler bulunması, ücretsiz oyuncuların dezavantajlı kalmasına neden oluyor. 3. Teknik Sorunlar: Oyun, bağlantı hataları, lag ve yön tuşlarının çalışmaması gibi teknik sorunlar içeriyor. 4. Karmaşık Hikaye: Oyunun hikayesi, önceki serilere göre daha karmaşık ve anlaşılması zor bulunmuş.

“Şeytankaya Tılsımı” romanı, Ahmet Mithat Efendi tarafından yazılmış ve küçük çapta bir aşk romanı olarak değerlendirilmektedir. Eserde, karmaşık bir şekilde örülmüş ilişkiler beş karakter üzerinden kurgulanmıştır. Ayrıca, romanda Avrupa’ya yönelik bir eleştiri de yer almakta olup, Güney İtalya’da geçen olay, Avrupa’nın medeniyet merkezi olarak görülmesine rağmen, orada da batıl inançların ve korkunç olayların yaşanabileceğini göstermektedir.

Squid Games dizisinde yer alan oyunlar, şiddet ve ölüm temaları nedeniyle çocuklar için uygun bulunmadığı için yasaklanmıştır. Dizide oynanan bazı oyunlar şunlardır: - Ddakji: Kağıt parçalarıyla oynanan bir oyun. - Red Light, Green Light: Çocukların "kırmızı ışık - yeşil ışık" oyunu. - Dalgona: Şeker kalıbından şekil çıkarma oyunu. - Tug of War: Halat çekme oyunu. - Stepping Stone Bridge: Temperli cam panellerden oluşan köprü oyunu. Bu oyunlar, küçük yaştaki izleyicilerin psikolojik gelişimine zarar verebileceği ve şiddet eğilimlerini artırabileceği gerekçesiyle eleştirilmiştir.

Gürsel Tekin, Mehmet Şimşek'i iki ana konuda eleştirdi: 1. Seçim Beyannamesi ve Para Kaynağı: Gürsel Tekin, CHP'nin seçim beyannamesinde yer alan projelerin finansmanının nasıl sağlanacağı sorusuna, Mehmet Şimşek'in "bunlar yanlış projelerdir" şeklinde bir eleştiri getirmediğini, ancak paraların nerede olduğunun merak edildiğini belirtti. 2. Arazi Satışları: Tekin, Mehmet Şimşek'in başlattığı arazi satışlarına tepki göstererek, iktidarın deprem gerçeğini unuttuğunu ve rant ile beton lobisine hizmet ettiğini savundu.

Bülent Arınç, Ekopolitik Düşünce Merkezi'nde yaptığı konuşmada değer erozyonu ve siyasetteki savrulmalara dikkat çekti. Arınç'ın öne çıkan ifadeleri şunlardır: - Siyasette büyük bir çözülme olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi olumsuz etkilediğini belirtti. - Geçmişte farklı ideolojilere sahip isimlerin son yıllarda yaşadığı dönüşümü "iyi bir dönüşümden ziyade savrulma" olarak nitelendirdi. - Din adına konuşan ve maneviyatçı kimliğiyle tanınan kişilere eleştiriler yöneltti ve bu durumu "derin bir sorun" olarak değerlendirdi. - Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'yü eleştirerek, "cübbeli-cübbesiz palyaçoların ortalıkta olduğunu" söyledi. - Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanı Mehmet Uçum için "devletten daha fazla devletçi, faşistten daha fazla faşist" ifadelerini kullandı.

1899 dizisinin beğenilmemesinin birkaç nedeni bulunmaktadır: Kafa karıştırıcı hikaye. Çalıntı iddiaları. Düşük izlenme. Ayrıca, dizinin yaratıcıları Baran bo Odar ve Jantje Friese, ikinci sezonun çekilmeyeceğini açıklamışlardır.

Vol-i (Wall-E) filminin bu kadar iyi olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Konu ve Mesaj: Film, kıyamet sonrası bir evrende geçen ve iki robot arasındaki romantik ilişkiyi anlatan derin bir hikayeye sahiptir. 2. Animasyon ve Teknik Özellikler: Pixar Animation Studios tarafından yapılan film, yüksek maliyetli ve görsel olarak etkileyici bir yapımdır. 3. Eleştirel Başarı: Film, Rotten Tomatoes'da %97 olumlu eleştiri almış ve birçok ödül kazanmıştır, bunlar arasında En İyi Animasyon Filmi Akademi Ödülü de bulunmaktadır. 4. Eğlence ve Eğiticilik: Hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli ve öğretici bir deneyim sunar.

Melikşah Altuntaş, eleştirilerini genellikle sert ve doğrudan bir dille yapmaktadır. Özellikle YouTube programında, ünlü isimler hakkında yaptığı yorumlarda bu tarzı benimsemiştir. Gupse Özay ile ilgili eleştirilerinde, Özay'ın güvenilir bir ünlü olmadığını ve film tanıtımı dönemlerinde 150-200 bin TL gibi ücretler istediğini iddia etmiştir.

"İçerde" dizisinin en iyi bölümü konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı izleyiciler ve eleştirmenler tarafından öne çıkan bölümler şunlardır: 39. Bölüm (Final): Dizinin son bölümü, hikayenin sona ermesi ve karakterlerin büyük hesaplaşması nedeniyle beğenilmiştir. 36. Bölüm: Yılmaz kardeşlerin gerçeği öğrenmesi ve aralarındaki bağın güçlenmesi bu bölümü öne çıkarmıştır. 35. Bölüm: Sarp'ın polis olduğunu öğrenmesi ve Mert ile olan çatışması, duygusal ve gerilim dolu sahneleriyle dikkat çekmiştir.

Assassin's Creed Valhalla'nın en iyi oyun olup olmadığı, kişisel zevklere ve tercihlere bağlıdır. Bazı kullanıcılar, Valhalla'nın en iyi Assassin's Creed oyunu olduğunu düşünmektedir. Diğer kullanıcılar ise farklı oyunların bazı yönlerini daha üstün bulmaktadır. Sonuç olarak, Assassin's Creed Valhalla'nın en iyi oyun olup olmadığı konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değildir.

Prof. Dr. Mithat Baydur, Sözcü TV'de katıldığı bir programda Ekrem İmamoğlu'nu şu sözlerle eleştirdi: "İmamoğlu çıkmış İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na 'Gerekirse sizin evlatlarınızı biz koruruz diyor. Sen İBB Başkanısın, İçişeri Bakanı mısın? Özel Harekat Daire Başkanı mısın? Emniyet Genel Müdürü müsün?'". Ayrıca Baydur, İmamoğlu'nun İstanbul'daki deprem riskine rağmen Suriye'deki imar faaliyetlerine talip olmasını da eleştirerek, "Sen önce depreme karşı İstanbul'u koru!" dedi.

Dizi ve film eleştirmeni Murat Soner, "Gassal" dizisi için programına konuk olacağını söyleyerek gelmeyen oyuncu Ahmet Kural'ı eleştirdi. Soner, Ahmet Kural'ın kendisine mesaj attığını ve kanalına geleceğini belirttiğini, ancak sonuçta programı kendisinin açmak zorunda kaldığını ifade etti.

Siyasetçiler, demokratik toplumlarda geniş bir kabul gören bir ilke gereği, eleştirilere özel kişilere göre daha fazla katlanmak zorundadır. Bunun nedenleri şunlardır: 1. Siyasi Kişilik: Siyasetçiler, her sözünü ve eylemini gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açar. 2. Kamu Yararı: Eleştiriler, toplumu ilgilendiren konulara ilişkin olduğunda kamusal ilgi de bulunur ve bu, ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. 3. Görev ve İşlev: Siyasetçilerin yerine getirdikleri görev ve sahip oldukları işlevler, daha fazla eleştiriye katlanmalarını gerektirir.

Tozluyaka dizisine yapılan kötü yorumların birkaç nedeni olabilir: 1. Mantık Hataları: Dizi, yer yer kendi içinde mantık hatalarına düşmekle eleştiriliyor. 2. Karakter Gelişimleri: Bazı karakterlerin ani ve keskin dönüşümleri izleyiciler tarafından beğenilmemiş. 3. Senaryo Sorunları: Dizide verilen bazı sahnelerin ve olayların izleyici çekmek için yapıldığı ve gerçekçiliği azalttığı düşünülüyor. 4. Oyuncu Seçimleri: Dizideki bazı oyuncuların rollerine yeterince uyum sağlayamadığı yönünde eleştiriler de mevcut.

"Saklı" dizisini izleyenler arasında hem memnun olanlar hem de olmayanlar bulunmaktadır. Memnun izleyenlerin yorumları, dizinin eğlenceli ve renkli konusunu, oyunculuk performanslarını ve aralarındaki uyumu beğendiklerini belirtmektedir. Memnun olmayan izleyiciler ise dizinin senaryosunun yapay ve yüzeysel olduğunu, klişe diyaloglar içerdiğini ve orijinalindeki atmosferi yakalayamadığını ifade etmişlerdir.

Sonnet 121, William Shakespeare tarafından yazılmış, ikiyüzlülüğü ve dedikoducu eleştirmenlerin verdiği zararı anlatan bir şiirdir. Şiirde, konuşucu şu mesajları verir: - Kötü bilinmektense kötü olmak daha iyidir: Gerçekte kötü olmayan bir insanın, başkaları tarafından kötü olarak düşünülmesinden daha iyidir. - Kendi hatalarını kabul etmek: Kendi hatalarını ve zaaflarını kabul etmek, başkalarının yanlış yargılarına boyun eğmekten daha erdemlidir. - Genel kötülüğe karşı duruş: Herkesin kötü olduğu ve kötülüğün hüküm sürdüğü düşüncesine karşı çıkar ve bu tür dedikoduların genel kötülüğünü eleştirir.

Kınama ve ayıplama kavramları benzer anlamlar taşısa da tam olarak aynı şey değildir. Kınama, bir kişinin yanlış, uygunsuz veya yakışıksız davranışını eleştirmek, ayıplamak anlamına gelir. Ayıplama ise, bir kimsenin kusurunu yüzüne vurmak olarak tanımlanır ve gıybetin bir türü olarak kabul edilir.