Edebiyat

"Yolun Sonu Görünüyor" türküsünün hikayesi, Ordu'nun Fatsa ilçesinden Dursun Ali Akınet adlı bir şoförün yaşadığı acı bir olaya dayanır. Dursun Ali'nin 85 yaşındaki annesi hastalanır ve Ankara'daki Hacettepe Hastanesi'ne götürülür. Dursun Ali, annesinin iyileşeceğine inanarak odadan çıkar. Türkü, daha sonra Musa Eroğlu tarafından bestelenerek geniş kitlelere ulaşmıştır.

Tevfik Fikret'in üç büyük şiiri şunlardır: 1. "Sis". 2. "Tarih-i Kadim". 3. "Ferda".

Evet, Kadınlar Ülkesi (Herland) feminist bir kitaptır. Charlotte Perkins Gilman tarafından 1915 yılında yazılan kitap, feminist ütopyanın ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir. Gilman, kitabında kadınların erkeklerin yapabildiği her şeyi yapabileceğini göstermeye çalışmış ve fizyolojik olarak bir farklarının olamayacağını anlatmıştır. Ancak, Kadınlar Ülkesi aynı zamanda cinsiyet özcülüğü, ırkçılık ve kürtaj karşıtı söylemlerle de doludur.

İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat okumak, çalışkan ve ilgili bir öğrenci için zor değildir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde eğitim almak için, bölümün ders müfredatı, akademik kadro ve hocaların profilleri gibi faktörler göz önünde bulundurularak seçim yapılması, alınacak eğitimin kalitesi hakkında fikir sahibi olmayı sağlar. Edebiyat fakültesinde eğitim almanın zor olup olmadığı kişisel algılara ve beklentilere göre değişebilir.

Abdurrahim Karakoç'un 368 şiiri bulunmaktadır.

Teo'nun yazarı Yağmur Artukmaç'tır. Yazar, aynı zamanda kitapların resimleyen Nurbanu Asena ile birlikte hazırlamıştır. Yağmur Artukmaç, 2008 yılında bir psikiyatri merkezinde çalışmaya başlamış ve kendi çocuklarıyla yaşadığı sorunlardan yola çıkarak kitap yazmaya karar vermiştir.

Muhibbi kelimesi Arapça kökenli olup "muhabbeti bol olan, sevgiliye yakışır tarzda, dosta ait" anlamlarına gelir. Bu mahlas, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından kullanılmıştır.

Bazı kültürel dergiler: Masa. Kafa. Gaia. OT. Alem-i Nisvan. The Spectator. Vice. Ayrıca, Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (UKSAD) gibi bilimsel hakemli dergiler de kültürel araştırmalar sunar.

"Fikrimden Geceler Yatabilmirem" türküsünün kim tarafından yazıldığı bilinmemektedir, çünkü eser anonimdir. Ancak, bu türküyü besteleyen kişinin Ali Selimi olduğu bilinmektedir.

Emine Tavuz'un "Yere Yakın Yıldızlara Uzak" kitabı, ana karakterin iç dünyasını ve hayatındaki zorlukları ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Hayaller ve gerçeklerin çatışması. Yalnızlık ve bağlanma. Gelecek kaygısı ve umut. Ayrıca, Türkiye'deki 1970'li yılların siyasi ve sosyal atmosferi de arka plan olarak işlenmiştir. Kitap, 30 yaşındaki bir kadının aile ilişkileri, aşk hayatı ve kariyeri gibi konularda yaşadığı zorlukları ve bu zorlukları aşmak için attığı adımları anlatır.

Emine Tavuz'un "Yere Yakın Yıldızlara Uzak" kitabı, ana karakterin iç dünyasını ve hayatındaki zorlukları ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Hayaller ve gerçeklerin çatışması. Yalnızlık ve bağlanma. Gelecek kaygısı ve umut. Ayrıca, Türkiye'deki 1970'li yılların siyasi ve sosyal atmosferi de arka plan olarak işlenmiştir. Kitap, 30 yaşındaki bir kadının aile ilişkileri, aşk hayatı ve kariyeri gibi konularda yaşadığı zorlukları ve bu zorlukları aşmak için attığı adımları anlatır.

Macbeth'in Trajedisi, İskoç soylu Macbeth'in, karısı Lady Macbeth'in de teşvikiyle, Kral Duncan'ı öldürerek tahta çıkış sürecini ve bu sürecin getirdiği sonuçları anlatır. Eserde işlenen bazı temalar: Hırs: Macbeth'in kral olma hırsı, onu cinayet dahil her türlü yola sevk eder. Kader ve özgür irade: Cadıların kehanetleri ve kaderin rolü. Toplumsal cinsiyet: Lady Macbeth'in erkek egemen bir dünyada kadın olarak manipülasyon ve ikna yeteneği. Zulüm ve gerçek liderlik: Macbeth'in baskıcı yönetimi ve İskoçya'nın huzuru için verilen mücadele. Macbeth, başlangıçta kazandığı zaferlerle tanınırken, suçlarının vicdan azabıyla yıkılır ve sonunda Macduff tarafından öldürülür.

Koşma, halk edebiyatında en çok kullanılan nazım şeklidir. Koşma, 11'li hece ölçüsü ile söylenir ve en az 3, en fazla 12 dörtlükten oluşur. Divan edebiyatında ise gazel en çok kullanılan nazım şekillerinden biridir.

Koşma, halk edebiyatında en çok kullanılan nazım şeklidir. Koşma, 11'li hece ölçüsü ile söylenir ve en az 3, en fazla 12 dörtlükten oluşur. Divan edebiyatında ise gazel en çok kullanılan nazım şekillerinden biridir.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Mehlika Sultan" şiiri, gerçekleşmesi zor olan arzular temasını işler ve insanın arzularını tam olarak elde edemeden ölmesi fikrini vurgular. Şiirde, Mehlika Sultan, bilinç dışının cazibesiyle temsil edilen, bireyin kendini gerçekleştirmesini engelleyen bir anima figürü olarak görülür. Şiirde su, bilinç dışını; şehir, bilinçli yaşamı; dağ ise manevi tekamülü sembolize eder. Ayrıca, şiirde Doğu masallarından aşina olunan bir motif olan, gençlerin rüyalarında Mehlika Sultan’ı görmesi ve onunla birlikte dans etmesi, Doğu kültürünün hayal gücüne ve aşka verdiği önemi yansıtır. "Mehlika Sultan" şiiri, masal motifleri ve Doğu atmosferiyle zenginleşmiş, insanın ulaşamayacağı ideal bir hedefin peşindeki çabasını ve bu çabanın trajik sonunu anlatan derin bir şiir olarak öne çıkar.

"Seni Seviyorum" şiiri, Nazım Hikmet'e aittir.

Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip, Kaşgar'da şu çalışmaları yapmışlardır: Kaşgarlı Mahmut, 1072-1074 yılları arasında yazdığı Divanü Lügâti’t-Türk adlı eserini 1077 yılında Abbasi Halifesi Muhammed oğlu Ebu’l-Kasım Abdullah Muktedi Kaim bi Emri’llah'a sunmuştur. Yusuf Has Hacip, 1070 yılında tamamladığı Kutadgu Bilig adlı eserini Karahanlı hükümdarı Ulu Kara Buğra Han'a sunmuş, bunun üzerine "Ulu Has Hacip" unvanı ve Kaşgar’da vezir yardımcılığı görevi verilmiştir. Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip'in Kaşgar'da yaptıkları çalışmaların bazı ortak özellikleri: Her iki isim de Kaşgar'da Türk dili ve kültürüne dair kapsamlı araştırmalar yapmış, bu süreçte Türk boylarının dillerini ve kültürlerini incelemişlerdir. Eserlerinde Türkçenin zenginliğini ve Türk kültürünün önemini vurgulamışlardır.

"Başkalarının zavallılığına bakıp kendi haline şükredenlerden tiksiniyorum" sözü, Fyodor Mihailoviç Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" adlı kitabında yer almaktadır.

Hekimoğlu türküsünde geçen aynalı martin, Hekimoğlu'nun özel olarak yaptırdığı mavzerinin üstüne taktırdığı bir aynadır. Hekimoğlu çatışmaya girdiğinde, bu aynayı düşmanının gözüne tutarak düşmanın gözünü kamaştırır ve hedefini şaşırmasını sağlar.

AYT ve TYT edebiyat konuları aynı değildir, ancak bazı konular her iki sınavda da yer alır. TYT edebiyat konuları, daha çok anlam bilgisi üzerine odaklanır. AYT sınavı, 11. ve 12. sınıf müfredat konularını kapsarken, TYT sınavı 9. ve 10. sınıf müfredat konularını kapsar.