SuçveCeza

Susurluk Kazası, 3 Kasım 1996'da Balıkesir-Bursa kara yolunda meydana geldi ve devlet-polis-mafya ilişkilerinin ortaya çıkması ile sonuçlandı. Kazanın kesin nedeni tam olarak belirlenememiş olsa da, bazı kaynaklar Mercedes marka otomobilin yüksek hızda seyretmesi ve kamyonu fark etmemesi nedeniyle olduğunu iddia etmektedir.

“Başkalarının zavallılığına bakıp kendi haline şükredenlerden tiksiniyorum” sözü, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" eserinden alınmıştır.

“Başkalarının zavallığına bakıp haline şükredenden tiksiniyorum” sözü, Fyodor Mihailoviç Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" adlı kitabında yer almaktadır.

9 Aralık 2011'de meydana gelen bazı olaylar: Avrupa Birliği Zirvesi: Brüksel'de başlayan zirvede, İngiltere Başbakanı David Cameron'un, İngiltere'nin finans merkezi City'nin çıkarlarına aykırı herhangi bir kararı veto edeceği belirtildi. Hopa Davası: Ankara'da, Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011'de Metin Lokumcu'nun hayatını kaybettiği olayların ardından açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Şike Davası: Şike iddianamesinde, Fenerbahçe ve Galatasaray ile ilgili bölümler gündeme geldi. Yolsuzlukla Mücadele Günü: 9 Aralık, Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü olarak belirlenmiştir. Diğer Olaylar: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Viyana'da "Dünya Siyaset Konferansı"nın açılış oturumuna katıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kayseri'de iş adamlarıyla bir araya geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Gürcistan'ın NATO üyeliğine karşı çıktı.

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi, suçların ve cezaların ancak kanunla belirlenmiş olması gerektiğini ifade eden yasal bir terimdir. Bu ilke, bireylerin keyfi olarak suçlanmasını ve cezalandırılmasını engeller ve şu şekilde özetlenebilir: 1. Belirlilik: Kanunlar, suç ve cezaları açık, anlaşılır ve belirli bir şekilde tanımlamalıdır. 2. Kıyas yasağı: Kanunda suç olarak düzenlenmemiş bir fiil, benzer bir suça kıyasla cezalandırılamaz. 3. Geriye yürümezlik: Bir kişi, yalnızca işlediği dönemde yürürlükte olan kanunlara göre cezalandırılabilir, sonradan çıkarılan kanunlar geriye dönük işlemez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 38. maddesine göre de bu ilke şu şekilde düzenlenmiştir: "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez".

Raskolnikov, Fyodor Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanında, iki kişiyi öldürerek suç işlemesinin birkaç nedeni vardır: 1. Ahlaki Değerler ve Teori: Raskolnikov, "üstün insan" teorisine inanarak, toplumun ahlaki değerlerini sorgulamış ve kendi gözünde haklı bir sebep yaratarak suç işlemeye karar vermiştir. 2. Toplumsal Adaletsizlik: Raskolnikov, tefeci kadını, toplumun sömürücü ve adaletsiz yapısının bir sembolü olarak görmüş ve bu duruma öfke duymuştur. 3. Maddi Zorluklar: Zoraki bir yoksulluk içinde yaşayan Raskolnikov, bu cinayetle hem maddi problemlerini çözeceğini hem de dünyayı kötü bir insandan arındıracağını düşünmüştür.

"Suç ve Ceza" filmi iki seriden oluşmaktadır.

Bekleme Odası filmi, Zeki Demirkubuz tarafından yönetilen ve 2003 yılında çekilen bir dram filmidir. Filmin konusu, Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanını filme çekmek isteyen yönetmen Ahmet'in hikayesini anlatır. Ahmet'in asistanı Elif, filmin hazırlık çalışmalarını sürdürürken, romanın kahramanı Raskolnikof'u oynayacak kişiyi arar. Film, Ahmet'in iç dünyasını ve çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini derinlemesine ele alır.

Dostoyevski'nin "Başkalarının zavallılığına bakıp kendi haline şükredenlerden tiksiniyorum" sözü, "Suç ve Ceza" adlı eserde yer almaktadır.

Dostoyevski'nin en çok okunan kitabı olarak "Suç ve Ceza" kabul edilmektedir.

Feri Cansel'in katili Kemal Melih Ük, onu öldürmekten dolayı 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

Raskolnikov'un sevgilisi, "Suç ve Ceza" romanında Sonya Marmeladova'dır.

"Suç ve Ceza" romanında üç ana karakter şunlardır: 1. Rodion Romanoviç Raskolnikov. 2. Sonya Semyonovna Marmeladova. 3. Porfiriy Petroviç.

"Suç ve Ceza" sesli kitabı, 21 saat 2 dakika sürmektedir.

"Suç ve Ceza" kitabı, İş Bankası Yayınları tarafından tek cilt olarak yayımlanmıştır.

"Ceza" filmi iki farklı konuyu anlatmaktadır: 1. 2014 yapımı film: "Doğruluk mu, cesaret mi" oyunu oynayan bir grup arkadaşın öyküsünü konu alır. 2. Fyodor Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanı: Fakir bir öğrenci olan Rodion Romanoviç Raskolnikov'un, tefeci bir kadını öldürmeyi tasarlaması ve bu eylemin ardından yaşadığı manevi ıstırap, pişmanlık ve ahlaki ikilemleri anlatır.

"Suç ve Ceza"nın en iyi çevirisi konusunda iki farklı öneri öne çıkmaktadır: 1. Mazlum Beyhan çevirisi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmıştır. 2. Ergin Altay çevirisi, İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Her iki çevirmen de Rus edebiyatı çevirilerinde önemli deneyime sahip olup, "Suç ve Ceza"yı başarılı bir şekilde Türkçeye kazandırmışlardır.

Fyodor Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza" romanında anlatılanlar şunlardır: Ana konu, fakir bir öğrenci olan Rodion Romanoviç Raskolnikov'un, para için bir tefeci kadını öldürmeyi tasarlaması ve bu eylemin ardından yaşadığı manevi ıstırap, pişmanlık ve ahlaki ikilemlerdir. Diğer önemli unsurlar: - Toplumsal temalar: Roman, 19. yüzyıl St. Petersburg'unda geçen hikayede, yoksulluk, hastalık, erken ölüm gibi toplumsal sorunları da ele alır. - Psikolojik çözümleme: Raskolnikov'un cinayetten önce ve sonra içinde bulunduğu durumun psikolojik analizi yapılır. - Suç ve ceza kavramı: Roman, sadece suçun ve resmi cezanın değil, aynı zamanda vicdanın sesini dinlemenin ve ahlaki arlanmanın önemini vurgular. - Sonia Marmeladov'un rolü: Raskolnikov'un suçunun etkilerini anlamasında ve vicdanının rahatlamasında önemli bir yer tutar.

Muzaffer Şen, Manisa'nın Salihli ilçesinde 3 yavru kediyi fırça sapıyla vurarak öldürdüğü için tutuklandı. Olay, Sağlık Mahallesi Kurudere Caddesi'ndeki bir evin bahçesinde meydana geldi. Şen, emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği Salihli Adliyesi'nde "Hayvanları Koruma Kanununa Muhalefet" suçlamasıyla tutuklandı.

"Suç ve Ceza" radyo tiyatrosu, ilk olarak 1960'lı yılların başında yayınlanmıştır.