• Buradasın

    Edebiyat

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?

    "Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?" dizesiyle başlayan şiir, Fransız yazar ve şair Victor Hugo'ya atfedilmektedir. Şiirin sözleri şu şekildedir: > Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

    Gazel nedir ve örnekleri?

    Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel örnekleri: Fuzûlî'nin gazeli: >Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı. Bâkî'nin gazeli: >Serv ile kametüne kimse dimez hem serdür Müntena kametün andan dahi bala terdür. Gazel türleri: Âşıkane gazel: Aşk acısı ve mutluluğunu işler. Rindane gazel: Yaşamdan zevk almayı, içkiyi ve dünyaya boş vermeyi anlatır. Sûfiyâne veya ârifâne gazel: Tasavvufî düşünceyi işler. Hikemî veya hakîmâne gazel: Felsefi konuları işler. Gazel yazan usta şairlere "gazelsera", gazelleri makamla okuyan kişilere ise "gazelhan" denir.

    Betimleme nedir ve örnekleri?

    Betimleme, bir varlığın, olayın, düşüncenin, karakterin vb. göz önünde canlandırılmasını sağlamak için detaylı bir şekilde anlatılmasıdır. Betimleme örnekleri: Fiziksel (dış) betimleme: "Koyu renkli saçları kısa kesilmiş ve yanları kıvrık bir şekilde şekillendirilmişti. Gözleri koyu kahverengi, geniş ve canlı bir ifade taşıyordu. Burnu, düz ve inceydi, yüzündeki tüm hatlar birbirine uyumlu ve estetik bir bütünlük oluşturuyordu. Omuzları genişti ve kıvrımları kasları belli ediyordu. Vücudu sıkı ve düzgündü, kendine güvenli bir yürüyüşü vardı ve her hareketi kararlılıkla yapıyordu". Ruhsal (iç) betimleme: "Uzaklara dalıp gitmişti. Elindeki kağıtla oynayıp duruyordu. Kağıda baktıkça sanki içinden bir parça kopuyordu fakat bir yandan bu düşüncelerin kendine zarar verdiğinin farkındaydı". Betimleme türleri: Açıklayıcı betimleme: Bilgi verme amacı taşır. Sanatsal (izlenimsel) betimleme: Sanatsal bir anlatım içerir. Betimleme, özellikle dünya klasikleri listesinde bulunan eserlerde sıklıkla karşımıza çıkar.

    Filolojiye kimler ilgi duyar?

    Filolojiye ilgi duyabilecek kişiler genellikle şu özelliklere sahiptir: Yabancı dillere ilgi duyan kişiler. Edebiyat sevgisi olan bireyler. Analitik düşünme yeteneğine sahip olanlar. Sabırlı ve detaycı bir yaklaşıma sahip kişiler. Yazılı kültür ve tarihi belgelerle çalışmayı sevenler. Ayrıca, araştırmayı seven ve uzun süre masa başı çalışma temposuna alışkın kişiler için filoloji uygun bir alan olabilir. Filoloji, medeniyetlerin kültürünü araştıran bir bilim dalı olduğu için kültür-sanat, dil teknolojileri, eğitim ve diplomasi gibi alanlarda çalışanlara da hitap eder.

    Kendimi haklı görüyor değilim ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum kendimi de dünyayı da dünya ne ise oydu ben de ne isem o oldum uyuşamadık hepsi bu kimin sözü?

    "Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da. Dünya ne ise oydu; ben de ne isem o oldum uyuşamadık. Hepsi bu" sözü, Oruç Aruoba'ya aittir.

    1 2 3 ne anlatıyor?

    "1 2 3" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. İşte bazı örnekler: Anlatım Türü: "1 2 3 kişi ağzından anlatım", bir metnin üçüncü bir kişi tarafından anlatılması anlamına gelir. Vites Ayarları: Otomatik vitesli araçlarda "1 2 3" genellikle "3. vitese kadar çık, gerisine karışma" anlamına gelir. Sıralı İşlemler: "1 2 3" ifadesi, bir eylemin adım adım ve sıralı bir şekilde yapılması gerektiğini belirtir. Ölçüler: Tariflerde "1/2", "1/3", "2/3" gibi oranlar, bir malzemenin yarım, üçte bir veya üçte iki oranında kullanılması gerektiğini ifade eder.

    Beyaz gemideki Maral Ana kimdir?

    Boynuzlu Maral Ana, Cengiz Aytmatov'un "Beyaz Gemi" adlı romanında yer alan bir efsanenin kahramanıdır. Maral Ana efsanesinin bazı unsurları: Yenisey boylarında yaşayan Kırgızlar, bir düşman saldırısı sonucu yok olmak üzeredir. Ormanda bulunan bir kız ve bir erkek çocuk katliamdan kurtulur. Düşmanların reisi, çocukları öldürmesi için bir kadına teslim eder. Beyaz bir Maral Ana, çocukları kurtarıp büyütür ve onları Issık-Göl civarına getirir. Çocuklar burada çoğalarak Buğu boyunu devam ettirirler. Maral Ana, Kırgız toplumunda ana dil, milli kültür ve "kendisi olma" ilkelerini temsil eder.

    Savaş ve Barışı okumak zor mu?

    Savaş ve Barış'ı okumak zor değildir; aksine, birçok insan için kolay okunan bir roman olarak kabul edilir. Ancak, bazı okuyucular için 600'e yakın yan karakter bulunması ve romanın 1800 sayfayı aşması göz korkutucu olabilir. Yine de, birçok okuyucu için sayfalar su gibi akar ve sonuna bir an evvel ulaşmak istenir.

    Savaş ve Barışı okumak zor mu?

    Savaş ve Barış'ı okumak zor değildir; aksine, birçok insan için kolay okunan bir roman olarak kabul edilir. Ancak, bazı okuyucular için 600'e yakın yan karakter bulunması ve romanın 1800 sayfayı aşması göz korkutucu olabilir. Yine de, birçok okuyucu için sayfalar su gibi akar ve sonuna bir an evvel ulaşmak istenir.

    Voltaıre neden sürgün edildi?

    Voltaire, çeşitli nedenlerle sürgün edilmiştir: Kral XV. Louis'in naibi Orléans Dükü II. Philippe'i eleştiren bir yazısı nedeniyle 1726'da Bastille hapishanesine kapatılmış ve ardından sürgüne gönderilmiştir. Genç bir asilzadeyi gücendirmesi sonucu mahkeme bile görmeden ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalmış ve yine sürgüne gönderilmiştir. İngiltere Üzerine Mektuplar (Letters on England) adlı eserinde İngiltere'deki ifade ve inanç özgürlüğünün Fransa'dan daha gelişmiş olduğunu savunması, Fransız otoritelerini kızdırmış ve tekrar sürgüne yol açmıştır. Büyük Friedrich'in özel şiirlerinden oluşan bir kitabı izinsiz alması nedeniyle Friedrich ile arası açılmış ve bu durum da Voltaire'in sürgüne gönderilmesine neden olmuştur. Voltaire, sürgün edildiği dönemlerde İngiltere ve Cenevre gibi yerlerde yaşamış, bu deneyimler onun düşüncelerini derinden etkilemiştir.

    Dersu-Uzala gerçek bir hikaye mi?

    Evet, Dersu-Uzala'nın hikayesi gerçek bir olaya dayanmaktadır. Dersu-Uzala, Rus gezgin ve yazar Viladimir Arsenyev'in 1923 yılında yayınladığı "Dersu Uzala" adlı kitapta anlattığı bir karakterdir. Bu kitapta, Arsenyev'in 1902-1907 yılları arasında Rusya'nın Uzak Doğusunda Ussuri bölgesinde yaptığı keşif gezileri sırasında tanıştığı Nani halkından bir avcı olan Dersu-Uzala'nın hikayesi yer almaktadır.

    Pride And Prejudice ne anlatıyor?

    "Pride and Prejudice" (Gurur ve Önyargı), İngiliz yazar Jane Austen'in 1813 yılında yayımlanan ikinci romanıdır. Romanın temel konuları: Sosyal sınıf ve statü: Romanda, farklı sosyal sınıflara mensup olan Elizabeth Bennet ve Darcy arasındaki ilişki, gurur ve önyargı nedeniyle bir türlü yoluna girmez. Evlilik: Eserde, dönemin toplumsal yapısında evlilik, siyasi ve finansal bir aktivite olarak ele alınır. Karakter gelişimi: Elizabeth, aceleci yargıların sonuçlarını öğrenir ve yüzeysel iyilik ile gerçek iyilik arasındaki farkı anlar. Romanın ana çatışması, Elizabeth'in hem sosyal normların hem de kendi öz farkındalığının yetersizliğinin getirdiği engellere rağmen uyumlu bir eş bulma çabasıdır.

    Ahmet haşim hangi akıma mensuptur ve neden?

    Ahmet Haşim, sembolizm ve izlenimcilik akımlarına mensuptur. Sembolizm akımına dahil olmasının nedenleri: Haşim, şiir yazmaya Fransız sembolist şairlerin eserlerini okuyarak heves etmiştir. Yazılarında sembolist şairlerin düşüncelerinden yararlanmıştır. "Piyale"nin başına koyduğu önsözde sembolist bir tutum sergilemiştir. İzlenimcilik akımına dahil olmasının nedeni: Haşim'in şiirleri, belli bir anı yakalamak için çaba gösteren empresyonist ressamları akla getirir. Ancak uzmanlar, Haşim'in tam anlamıyla bir sembolist olduğu görüşüne katılmazlar.

    Mağrur kadın ne anlatıyor?

    Muazzez Tahsin Berkand'ın "Mağrur Kadın" adlı romanı, çok güzel ama gururu incitilmiş bir genç kız ile çok yakışıklı, kazanma hırsıyla dolu bir genç adamın aşkını ve bu aşkı çekemeyenlerin entrikalarını konu alır. Romanın bazı karakterleri: Meral: Gururlu bir genç kız. Kenan: Kantarcı Paşa'nın torunlarından biri. Roman, olağanüstü kurgulanmış entrikaları ve gerilim yaratan anlatımıyla tipik aşk romanlarından ayrılır.

    Gesi bağları sözleri kime ait?

    "Gesi Bağları" sözleri Neşet Ertaş'a aittir.

    Sakarya türküsünün hikayesi nedir?

    Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" adlı şiirinin hikayesi şu şekildedir: Şair, 1949 yılında trenle Ankara'dan İstanbul'a dönerken seyrettiği Sakarya Nehri'nin kendi üzerinde uyandırdığı duygulardan yola çıkarak bu şiiri yazmıştır. Şiir, Türk milletinin Milli Mücadele dönemindeki önemli zaferlerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi'ni konu alır. Şiirde, vatan sevgisi, kahramanlık ve fedakarlık gibi temalar işlenir. "Sakarya Türküsü", aynı zamanda bir tarih, toplum ve insan muhasebesi şiiri olarak da kabul edilir.

    Filoloji zor bir bölüm mü?

    Filoloji bölümü, özellikle dil analizi, çeviri, edebi çalışmalar ve kültür araştırmaları gibi alanlar içerdiği için zor bir bölüm olarak değerlendirilebilir. Filoloji eğitimi alan kişiler, dilbilgisi, fonetik, morfoloji ve sentaks gibi yapıları öğrenmekle birlikte, tarihsel dönemlere göre metin çözümlemeleri yapmak ve akademik yazma ile eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek zorundadır. Ancak, filoloji eğitimi alan kişiler için kariyer fırsatları oldukça çeşitlidir ve bu alanda uzmanlaşan kişiler genellikle dil ve kültürle ilgili çeşitli işlerde çalışabilirler.

    Şiire Gazele hikayesi nedir?

    "Şiire Gazele" türküsünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu türkünün 1930'dan itibaren Azerbaycan'da popülerleştiği ve hem Azerbaycan'da hem de bölgedeki diğer ülkelerde farklı sanatçılar tarafından yorumlandığı bilinmektedir. Türkü, derin bir aşk, özlem ve hüzün teması işlemektedir. Türküyü yorumlayan bazı sanatçılar: Ahmet Kaya; Cansu Koç; Seda Sayan; Sezen Aksu.

    Aşiyan Mezarlığı'nda kimler yatıyor?

    Aşiyan Mezarlığı'nda yatan bazı ünlü isimler şunlardır: Şairler ve yazarlar: Tevfik Fikret, Halikarnas Balıkçısı, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Attila İlhan, Orhan Veli Kanık, Edip Cansever, Şukufe Nihal Başar, Mine Urgan, Münevver Ayaşlı. Siyasetçiler: Ahmet Aydın Bolak, Tahsin Demiray, Komet. Diğer ünlüler: Abidin Dino, Cihat Arman, Münir Nurettin Selçuk, Güngör Uras, İhsan Devrim. Aşiyan Mezarlığı, sadece ünlü kişilere değil, farklı inançlardan herkese açık bir mezarlıktır.

    Revolutionary Road ne anlatıyor?

    Revolutionary Road (Hayallerin Peşinde) filmi, 1950’lerin banliyö yaşamını temsil eden, dışarıdan mükemmel görünen bir çiftin hikayesini anlatır. Revolutionary Road filminin anlattığı konular şu şekilde özetlenebilir: Hayaller ve gerçekler. Bireysel tatminsizlik. Evlilik ve ilişkiler. Toplumsal baskılar. Revolutionary Road filminin konusu, Richard Yates'in 1961 tarihli aynı adlı romanından uyarlanmıştır.