Düşünce

Mefküre kavramı, 20. yüzyılın en etkili düşünce adamlarından biri olan Ziya Gökalp tarafından Türkçeye kazandırılmıştır.

Sapir-Whorf etkisi, dilin düşünceyi ve dünyayı algılama biçimini etkilediğini öne süren bir hipotezdir. Sapir-Whorf etkisinin çalışma şekli şu örneklerle açıklanabilir: 1. Renk Algısı: Farklı kültürler, renkleri farklı şekillerde tanımlar ve bu, renklerin nasıl algılandığını etkiler. 2. Zaman Kavramı: Dilin zaman tenseslerinin yapısı, konuşanların zaman algısını belirleyebilir. 3. Cinsiyet Ayrımı: Birçok dilde nesneler ve insanlar için kullanılan kelimeler, cinsiyet ayrımı yapar. Ancak, Sapir-Whorf hipotezi, dilin düşünceyi tamamen belirlediğini değil, sadece etkilediğini kabul eder.

Paralojik düşünce, bir kişinin tüm gerçekleri ve argümanları bilmesine rağmen mantıksal bir sonuca veya soruna çözüm üretememesi durumudur. Bu tür düşünme, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, bunlar arasında: - stres; - yorgunluk; - bilgi eksikliği; - görevin yanlış anlaşılması. Ayrıca, paralojik düşünce psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir ve bireyin düşünceleri kendi içinde bir mantık barındırsa bile gerçek mantık kurallarına uymaz.

Zihinlilik ve zihniyetlilik kavramları farklı anlamlara sahiptir. Zihinlilik, bireylerin kendi duygu, düşünce ve davranışlarının farkında olmaları ve bu süreçleri gözlemleme yetenekleriyle ilgili bir kavramdır. Zihniyetlilik ise, bir toplumun veya grubun düşünce, inanç ve yaşam biçimlerini ifade eder. Bu nedenle, zihinlilik ve zihniyetlilik kavramları farklı bağlamlarda kullanılır ve aynı şey değildir.

İnsan, kaybedince kıymet bilir çünkü kaybettiği şeyin değerini ancak yokluğunda anlayabilir.

"Kimseyi sevmek zorunda değilim ama saygı duymak zorundayım" sözü, Saramago ve Dostoyevski'nin düşüncelerine dayanmaktadır. Bu söz, bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabilmenin insan olmanın bir gereği olduğunu ifade eder.

İntrusive düşünce — istem dışı, istenmeyen, zihne uyarı vermeden gelen düşünceler veya görüntülerdir. Bu tür düşünceler çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir: şiddet veya kendine veya başkalarına zarar verme ile ilgili düşünceler; tabu konuları veya uygunsuz cinsel içerikli senaryolar; mikroplar veya kontaminasyon ile ilgili takıntılı düşünceler; kişinin kimliği, ilişkileri ve verdiği kararlarla ilgili şüpheler; yasadışı veya sosyal olarak kabul edilemez bir şeyi yapma dürtüsü. İntrusive düşünceler, stres, anksiyete, hormonal değişiklikler veya bazı zihinsel sağlık sorunlarının bir belirtisi olabilir. Eğer bu tür düşünceler günlük yaşamı etkiliyorsa, bir sağlık uzmanına veya mental sağlık profesyoneline başvurmak faydalı olabilir.

Anılarla ilgili bazı sözler: 1. "Anılar, ruhumuzun en güzel mürekkebidir." 2. "Geçmiş, anılarımızı saklayan bir hazine sandığıdır." 3. "Her anısı bir ders, her dersi bir hatıradır." 4. "Anılar, zamanın kalbinde saklı hazine gibidir." 5. "Hatıralar, sohbetlerin en güzel konusudur." 6. "Anılar, kaybolmuş zamanların ifadesidir." 7. "Geçmişteki izler, geleceğin yollarını aydınlatır." 8. "Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır." 9. "İster tatlı, ister acı olsun; hatıra insana ıstırap verir." 10. "Her geçen gün, yeni bir anı yaratır."

Sessizliğin gücü ile ilgili bazı sözler: 1. "Sessizlik, sadece fırtına öncesi değil, fırtına sonrası da en büyük dosttur." – Zülfü Livaneli. 2. "Sessizliğin dilini öğrenen, kendini daha net duyar.". 3. "Sessizlik, kelimelerin ağırlığını hafifleten bir rüzgardır.". 4. "Sessizlik, düşüncelerin uyum içinde hızla aktığı bir yoldur.". 5. "Sessizlik, ruhun suskun şarkısıdır.". 6. "Sessizlik, paylaşılmayan sırların en güzel saklandığı yerdir.". 7. "Gerçek bazen sessizliğin içinde gizlidir.".

Halit Kakınç'ın "Kızıl Turan: Sultangaliyev" kitabı, Mirseyid Sultangaliyev'in düşüncelerini ve faaliyetlerini ele almaktadır. Kitapta, Sultangaliyev'in küreselleşme konusundaki öngörüleri ve bu öngörülerin 21. yüzyıldaki geçerliliği üzerine yapılan değerlendirmeler yer almaktadır. Yazar, Sultangaliyev'in Türkçe konuşan coğrafyanın en önemli sol düşünürlerinden biri olduğunu ve dünya devrimi kuramı geliştirdiğini vurgulamaktadır.

"Bir yıl daha bitiyor düşlerim, tasalarım, yarım kalmış onca şey, her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden. Bana mı öyle geliyor yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken?" sözü Murathan Mungan'a aittir.

"Overthink saati" genellikle gece saatlerini ifade eder.

Halil Cibran'ın "Yenilgi" adlı eseri, hayatın getirdiği zorluklar ve başarısızlıklar karşısında insanın kendini tanıması ve kabul etmesi üzerine düşünceler sunar. Şiirde geçen bazı dizeler şu şekildedir: > "Yenilgi, yenilgim, yalnızlığım ve kimsesizliğim. > Binlerce yengiden de bana değerli olan sen! > Dünyadaki tüm parlak başarılardan sensin yüreğime yakın olanı!".

Zihniyet kelimesi, bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu anlamına gelir.

“Gururlanma İnsanoğlu: Ölmemeye Çaren Mi Var?” hikayesi, Refik-i ala Yolcusu adlı blog yazısında yer almaktadır. Bu yazıda, insanın fani dünya için çaba gösterirken ebedi dünyayı ihmal etmesi eleştirilmektedir.

Evet, "taassub" ve "bağnazlık" aynı şeyi ifade eder. Taassub, bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başkasını düşünememe durumu, yani bağnazlık anlamına gelir.

Felsefe bağlamında vehmi düşünce, kesinliği belli olmayan ancak gerçek olma olasılığı düşük olan bir düşüncedir. İbn Sînâ'ya göre vehim, insanın tikel kavramları algılamasını sağlayan bir idrak gücüdür ve bu güç sayesinde içgüdüsel olarak kuzu, kurdu düşmanı kabul edip ondan korkar ve kaçar.

"Waldo Sen Neden Burada Değilsin?" kitabı, İsmet Özel'in düşünce dünyasında önemli bir etkiye sahiptir. Bu eser, yazarın sosyalist ve Marksist geçmişiyle hesaplaşması ve İslami yola geçiş sürecini anlatması açısından dikkat çeker. Kitap, Özel'in düşünce dünyasına şu şekillerde etki etmiştir: 1. Kimlik ve Varoluş Sorgulaması: Eser, bireyin kimlik arayışı ve yalnızlıkla yüzleşmesi üzerinden insanın varoluşsal problemlerini sorgular. 2. Toplumsal ve Siyasi Eleştiri: Kitapta, toplumun ve siyasi akımların iç yüzleri eleştirilir, bu da Özel'in kendi ideolojik dönüşümünü yansıtmasını sağlar. 3. Dil ve Üslup: İsmet Özel, kendine has dilini kullanarak yer yer uzun ve derinlikli cümleler kurar, bu da okuyucunun eseri daha derinlemesine anlamasını gerektirir.

Hatay Arkeoloji Müzesi'nde "Ölüm her şeyi eşitler" sözünün yazılmasının nedeni, bu sözün MS 65 yılında vefat eden Seneca isimli bir düşünüre ait olmasıdır.

İşte bazı enteresan sözler: 1. "Zamanı harcıyoruz, sonra da zaman bizi harcıyor!" 2. "Herkesin gerçek yüzü ufak bir tartışmaya bakıyor." 3. "Düşünmemek için uyuduğum her şeyi rüyamda gördüm." 4. "Hak edene haddini bildirmek, bir fakiri giydirmek kadar sevaptır." 5. "Suskunluk; en uzun cümlesidir dünyanın, içinde neler geçtiğini asla bilemeyeceğin." 6. "Olmak istediğim yer farklı, yanımda olmasını istediklerim farklı, yapmak istediklerim farklı." 7. "Gelecekte yer açmak için bazen geçmişin gitmesine izin vermek gerekir."