DiniTerimler

Zifaf, Arapça kökenli bir kelime olup "gerdek" anlamına gelir. Ayrıca, zifaf "gerdeğe girme" anlamında da kullanılır.

Katre kelimesi Arapça kökenli olup "damla" anlamına gelir. Ayrıca, katre kelimesinin diğer anlamları şunlardır: Gözyaşı damlası. Gerdanlık (bu anlam çok kullanılmamaktadır). Edebi metinlerde ve felsefi düşüncede katre, bir öz, bir esans veya bir bilginin, bir felsefenin en yoğun özü olarak da kullanılır.

Affedilebilir bid'atlar, İmam Şâfiî'nin sınıflandırmasına göre bid'at-ı hasene (iyi bid'at) olarak adlandırılanlardır. Affedilmez bid'atlar ise bid'at-ı seyyie (kötü bid'at) olarak adlandırılır ve dinen mahzurlu olan, inanç ve ibadet esaslarını bozan, değiştiren veya unutturmaya çalışan yeniliklerdir. Bir davranışın bid'at olup olmadığını değerlendirmek için, onun dinî yönü, iman, ibadet, günah ve sevap çerçevesine girip girmediği dikkate alınmalıdır.

Beşir kelimesi, "müjdeleyici", "güler yüzlü" ve "müjde getiren" anlamlarına gelir. Dini kültürde beşir, Allah'ın geniş rahmetini ve nimetlerini müjdeleyen kişi demektir. Beşir kelimesi ayrıca erkek ismi olarak da kullanılmaktadır.

Peder kelimesi, Türkçede iki farklı anlamda kullanılır: 1. Baba. 2. Papaz.

Mağfirete nail olmak, Allah'ın bağışlamasına, günahların affedilmesine mazhar olmak anlamına gelir. İslam inancına göre, Allah, kulun işlemekte ısrarcı olmadığı tüm günahları affeder ve kıyamet gününe kadar her kul için tövbe kapısı açıktır. Mağfirete nail olmanın bazı şartları şunlardır: iman ve salih amel sahibi olmak; Allah anıldığı zaman kalbin titremesi, Allah’ın ayetleri okunduğu zaman imanın artması ve sadece Allah’a tevekkül etmek; Allah yolunda cihad etmek, Allah adının daha da yücelmesi için mücadele etmek, bu uğurda malını ve canını feda edebilmek; gaybta (kimse yokken bile) Allah’tan korkmak.

Miskin, Arapça "sükûnet" kökünden türemiş olup, hiç veya yeteri kadar malı olmayan kimse, zelil, zayıf anlamına gelir. Miskin kelimesinin bazı özellikleri: Fakirden farkı: Fakir, geliri ihtiyaçlarını karşılamayan kişi iken, miskin geliri hiç olmayan kimsedir. Kur'an'daki tanımı: Kur'an'da miskinler, genellikle doyurulmaya muhtaç, yardım edilmesi gereken kişiler olarak tanımlanır. Diğer anlamları: Halk ağzında uyuşuk, tembel, zavallı, hastalıklı, özellikle cüzzamlı kişiye de miskin adı verilir.

Abdal, Türk tasavvufunda maneviyatı ile ön plana çıkan kişileri tasvir etmek amacıyla kullanılan bir unvandır. Abdal kelimesinin diğer anlamları: Dünya işlerini tamamen bırakmış ve Allah’a yönelmiş derviş; Kıyafeti perişan ve dilenci kılıklı kişi; Safeviler döneminde İran sınırlarında yaşayan bir Türk oymağı; Anadolu’da yaşamış olan bazı oymaklara verilen isim. Ayrıca, Abdal kelimesi, İslam öncesi dönemlerdeki Şamanizm inancı kavramlarında da yer almaktadır.

Evet, "feyiz" ve "feyz" aynı anlama gelir. Feyiz ve feyz, Arapça kökenli kelimeler olup, genellikle "ilahi rahmetin taşması, bolluk, bereket, manevi haz ve gönül huzuru" gibi anlamlara gelir.

Evet, "mutteki" ve "müttaki" aynı anlama gelir. "Müttaki", İslam'ın kurallarına uygun yaşayan, haramdan kaçınan ve Allah'tan korkan kişi demektir.

Gaflet, dikkatsizlik, uyanıklık eksikliği, bilinçsizlik veya farkında olmama anlamlarına gelir. Gaflet örnekleri: Günlük hayatta: Bir kişinin işini doğru yapmaması veya etrafındaki önemli olayları fark etmemesi. Dini bağlamda: Manevi değerlerin ve ahlaki yükümlülüklerin göz ardı edilmesi. Örnek cümleler: "Onun bu gaflet içinde olması, büyük bir fırsatın kaçmasına neden oldu". "Gaflet içinde yaşamak, insanın manevi hayatını olumsuz etkiler". "Herkesin dikkatli olması gerektiği bir ortamda onun gaflet içinde olması hayal kırıklığı yarattı".

Selv kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: Elektrik terimi: SELV (Separated Extra Low Voltage), daha yüksek gerilim taşıyan devrelerden ayrılmış ve topraktan izole edilmiş çok düşük gerilimli bir elektrik devresini ifade eder. Danca ve Norveççe kelime: "Kendi" veya "öz" anlamına gelir. Osmanlıca terim: "Kanaat vermek" anlamına gelir.

"Nâz-ı akşam" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, akşam namazı hakkında bilgi verilebilir. Akşam namazı, güneşin batmasından yatsı namazının vaktinin girmesine kadarki süre içerisinde kılınan, üç rekâtlık farz bir namazdır. Akşam namazı, 3 rekat farz, 2 rekat sünnet olmak üzere toplam 5 rekat olarak kılınır.

Kara koyun, bir grup veya aile içinde diğerlerinden farklı bir üyeyi temsil eder. Terim, siyah renge sahip koyunlardan gelmektedir: Kara koyunlar sürüde öne çıkar. Yünleri geleneksel olarak boyanamadığı için daha az değerli kabul edilirdi. Psikolojik bağlamda, "kara koyun etkisi" olarak bilinen bir durum vardır: Grup üyeleri, iç gruptaki sapkın bireyleri daha olumsuz yargılar. Rüya yorumlarında ise kara koyun, sosyal grupta arkadan bıçaklayacak biri veya iyi ahlaka sahip bir kişi olarak yorumlanabilir.

Hu kelimesi Arapça "O" anlamına gelir ve genellikle tasavvuf literatüründe Allah'ı ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, "Hayy'dan gelen Hu'ya gider" sözünde olduğu gibi, Allah'tan gelenin Allah'a döneceği anlamını da taşır; burada "Hayy", Allah'ın isimlerinden biri olup "diri, dirilten, yaşamın kaynağı olan" anlamına gelir. Bunun yanı sıra, dervişler arasında bir selamlaşma sözü olarak da kullanılır.

Pir-o-Murshid, Sufizm'de manevi rehber veya üstadı ifade eden bir terimdir. Ayrıca, saygı ifadesi olarak manevi liderlere verilen bir unvandır. Pir-o-Murshid ifadesi, aynı zamanda bazı Sufi okullarının başı anlamında da kullanılır. Pir (Persçe: پیر, "yaşlı" veya "büyük") ve Murshid (Arapça: مرشد, "rehber" veya "mentor") kelimeleri, Sufi bir manevi lider için kullanılan iki farklı terimdir.

İstavroz kelimesi farklı bağlamlarda farklı işlevlere sahip olabilir: Araçlarda: Diferansiyel içinde bulunan ve iki veya dört adet dişliden oluşan bir parçadır. Hristiyanlıkta: Hristiyanlar tarafından yapılan haç işaretinin adıdır ve Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'u temsil eder.

İrşadı yapan kişiye mürşid denir. Mürşid, doğru yolu gösteren, rehberlik eden, irfan sahibi birinin bir kimseye tarikatı ve Allah yolunu gösteren kişi anlamına gelir. Mürşidler, peygamberlerden sonra, salih müminler ve din bilginleri olabilir.

KŞ kısaltması, tıp alanında "klinik şefi" anlamına gelir. Ayrıca, "kş" Türkçe'de "kuruş" kelimesinin kısaltılmış hali olarak da kullanılır. Bunun yanı sıra, "kş" bir kişinin toplum içindeki sosyal ve ahlaki statüsünü ifade eden bir kavram olarak da bilinir.

Mendup, Arapça kökenli bir sözcük olup "teşvik edilen hal ve hareket" anlamına gelir. Dini bir terim olarak mendup, kesin olmayan bir tarzla yapılması istenen davranışları ifade eder. Bu davranışlar üç kategoriye ayrılır: Sünnet-i Müekkede: Dini vecibelerin tamamlayıcısı olan ve Hz. Peygamber'in bazen terk ettiği davranışlar. Sünnet-i Gayr-i Müekkede: Hz. Peygamber'in bazen yaptığı ibadet nevinden davranışlar. Sünnet-i Zevâid: Hz. Peygamber'in insan olarak yaptığı davranışlar. Mendubu işleyen sevap ve mükafata hak kazanır, terk eden ise kınanmaz.