DiniKavramlar

Vera ve takva kavramları birbirine yakın olsa da aynı şeyler değildir. Takva, Allah'a inanıp Onun emir ve yasaklarına riayet etmek, yani Allah korkusuyla günahlardan kaçınmak demektir. Vera ise, takvanın ileri ve özel bir şekli olarak kabul edilir ve haram ve günah olup olmadığı şüpheli hususlardan özenle kaçınıp helâl ve mubahların bir kısmından feragat etmek anlamına gelir.

Tarihte en büyük iki düşman olarak kabul edilen varlıklar nefs ve şeytan'dır.

İstiaze kelimesi, "her türlü kötülükten korunabilmek için Allah'ın yardım ve himayesini istemek" anlamına gelir. Bu terim, Kur'an-ı Kerim'de de geçmekte ve "Allah'a sığınmak" şeklinde kullanılmaktadır.

İmanla ilgili kavramlar şu şekilde özetlenebilir: 1. İman: Allah'ın varlığına, birliğine ve peygamberlerin getirdiklerine gönülden inanmak ve bunları tasdik etmektir. 2. Kafir: Allah'ın varlığını ve birliğini kabul etmeyen, peygamberleri ve vahiyleri inkar eden kimsedir. 3. Müşrik: Yaratıcının varlığına inanan ancak ona ortak koşan kimsedir. 4. Münafık: Kalbi ile inanmadığı halde inandığını söyleyen kimsedir. Grafik bilgi olarak ise, bu kavramlar genellikle din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde şemalar ve akış diyagramları ile görselleştirilir.

Hak ve batıl arasındaki fark şu şekilde özetlenebilir: - Hak: Doğru, gerçek, sabit ve meşru olan şeyleri ifade eder. - Batıl: Haksız, yanlış, geçersiz ve meşru olmayan şeyleri ifade eder. Bu bağlamda, hak doğru yolu, batıl ise eğri ve yanlış yolu temsil eder.

"İnanlı olmak" ifadesi, bir şeye bütün varlığıyla inanmış bulunmak, imanlı ve mümin olmak anlamına gelir.

Çileyle arınmak, tasavvufi bir kavram olarak nefsin bayağı arzularından kurtularak ruh temizliğine erişmek anlamına gelir. Bu, tenha ve ıssız bir yere çekilip kırk gün kırk gece boyunca sıkı bir perhiz ve mahrumiyet döneminden geçmeyi içerir. Ayrıca, çile kelimesi günlük dilde ızdırap ve zorluğa tahammül anlamında da kullanılır.

Telvîn ve temkin, tasavvufta kullanılan iki önemli kavramdır. Telvîn, bir halden başka bir hale geçme veya bir makamdan diğerine atlama anlamına gelir. Temkin ise, istikamette derinleşmek ve sabitleşmek demektir.

"Il conformista" ve "il confessore" farklı kavramlardır. "Il conformista", Bernardo Bertolucci'nin yönettiği 1970 tarihli politik dramatik filmin adıdır. "Il confessore" ise "rahip" anlamına gelir ve genellikle dini bağlamda kullanılır [6].

Büyü kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Sihir ve Aldatma: Büyü, literatürde el çabukluğu, göz boyama ve yaldızlı sözler söyleme yoluyla gerçekleştirilen hile ve aldatma işi olarak tanımlanır. 2. Tarot Kartı: Tarotta "Büyücü" (The Magician) kartı, yaratıcılığı, potansiyeli ve iradeyi simgeler.

Abdusamad ismi, "Allah'ın kulu" anlamına gelir.

Immanence kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Felsefi ve dini bağlamda: Immanence, ilahi olanın maddi dünyada mevcut ve aktif olması fikrini ifade eder. 2. Sinema bağlamında: "Immanence" (2022) adlı film, radyo astronomlarının derin denizde dünya dışı varlıklarla temasa geçebilecek gizemli bir sinyal keşfetmelerini konu alır.

Alimlik ve şeyhlik kavramları farklı anlamlara sahiptir. Şeyhlik, tasavvuf geleneğinde tarikata intisap ederek seyr ü sülûkunu tamamlayan ve şerîat, tarîkat ve hakîkat ilimlerinde yüksek dereceye ulaşan kişiyi ifade eder. Alimlik ise, dini ilimler konusunda derin bilgi sahibi olan, Kur'an ve sünneti iyi bilen ve yaşayan kişileri tanımlar.

Evet, "mokşa" ve "moksa" aynı kavramı ifade eder. Mokşa, Hinduizm, Budizm ve Caynizm gibi dinlerde yeniden doğuştan veya saṃsāra'dan kurtuluşu tanımlayan bir terimdir.

"Eşleriniz fakat hiçlik yapan" ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Felsefi Anlamda Hiçlik: Bu, gerçekteki özelliklerinin ve durumlarının ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı anlamına gelir. Dolayısıyla, "eşleriniz fakat hiçlik yapan" ifadesi, var olmayan veya yok sayılan eşleri ifade edebilir. 2. Tasavvufta Hiçlik: Tasavvufta hiçlik, kişinin kendi varlığını ve önemini unutarak Allah'a tam bir teslimiyet içinde olması anlamına gelir. Bu bağlamda, "eşleriniz fakat hiçlik yapan" ifadesi, eşlerin Allah'ın huzurunda hiçliklerini idrak etmeleri olarak yorumlanabilir.

Zekatla alakalı bazı temel kavramlar şunlardır: 1. Nisap: Zekat vermek için gerekli olan mal miktarına verilen isimdir. 2. Havâic-i asliyye: Bir Müslümanın kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık yeme, içme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçlar zekattan muaftır. 3. Temlik: Zekat olarak verilecek malın mülkiyetinin zekatı alacak kişiye geçirilmesi anlamına gelir. 4. Öşür: Toprak ürünlerinden verilen zekat için kullanılan terimdir. 5. Fıtır sadakası (fitre): Ramazan ayına özel olarak verilen bir sadaka çeşididir.

İnziva kelimesi, kişinin insan içine çıkmadan, topluma karışmama isteğiyle bulunduğu ortamı terk edip tek başına yaşaması anlamına gelir. Dini açıdan ise inziva, dış dünya ile bütün bağlantıları kesip Tanrı ile birleşmek için insanın kendi içine yönelmesi olarak tanımlanır.

"Nizam" ve "alem" kavramları farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. Nizam: Arapça kökenli bu kelime, "düzen", "sistem" veya "intizam" anlamına gelir. 2. Alem: "Evren", "dünya" veya "varlık" anlamında kullanılır. "Nizam-ı alem" ifadesi ise, kainattaki her şeyin Allah'ın koyduğu bir uyum ve ölçü içinde yaratılması anlamına gelir.

Tağut kelimesi, İslam terminolojisinde iki farklı anlamda kullanılır: 1. Genel anlamda: Tağut, Allah'tan başka kendisine kulluk ettirilen kişi ya da şeyi ifade eder. 2. Modern anlamda: Tağut, İslam dışında hayat tarzları ortaya koyan ve bu hayat tarzları için kendilerine hizmet ettiren her türlü siyasal, dinî ya da kişisel gücü ifade eder. Ayrıca, Nisa Suresi 60. ayet'ten ilhamla, tağut terimi, dünyevi zorba güçleri tanımlamak için de kullanılır.

Klerikalizm kelimesi, dinin ve din kurumlarının toplum hayatının çeşitli kesimlerindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan toplumsal ve ekonomik bir akımı ifade eder.