Din

Muhadram, sözlükte "karışık" anlamına gelir. Muhadramun ise hem cahiliye devrinde hem de Hz. Peygamber devrinde yaşayan, ancak Peygamberi göremeyip sahabe ile görüşen Müslümanlara verilen isimdir. Bu terim, tarih, hadis, dil ve edebiyat alanlarında farklı anlamlar kazanmıştır. Tarih ve hadis alanında: Hem Emevi hem de Abbasi devletlerini görenler için kullanılır. Dil ve edebiyat alanında: Ömrünün yarısını cahiliye döneminde, diğer yarısını da müslüman olarak geçiren şairler için kullanılır.

Monsieur İbrahim ve Kuran'ın Çiçekleri (Monsieur Ibrahim et les Fleurs du Coran), Fransız yazar Eric-Emmanuel Schmitt'in 2001 yılında yayımlanan biyografik romanıdır. Romanın konusu: 1960'lı yıllarda Paris'te geçen roman, farklı dinlere mensup ve aralarında büyük yaş farkı olan iki insanın, 12 yaşındaki yoksul Musevi çocuk Momo (Musa) ile 60'lı yaşlarındaki Müslüman-Türk bakkal İbrahim Bey'in arasında gelişen sevgi ve hoşgörüye dayalı dostluğu anlatır. Ana temalar: Hoşgörü ve dostluk: Roman, farklı dinlere mensup iki karakterin arasındaki güçlü dostluğu ve bu dostluğun getirdiği hoşgörüyü işler. Hümanizm: Momo, İbrahim Bey'den hayatın sırları ve yaşama dair öğütler alarak olgunlaşır. Dini isimler: Romanda karakterlerin isimlerinin (Musa ve İbrahim) mensubu oldukları dinlerin kitaplarında yer alması, hümanist bir mesaj içerir.

İkinci Lem'a, Said Nursi tarafından musibet ve hastalıklara karşı sabrın önemini vurgulamak ve asıl musibetin imansızlık olduğunu anlatmak amacıyla yazılmıştır. Lem'ada, Hazret-i Eyyüb'ün duası üzerinden, günahların ve onlardan kaynaklanan şüphe ve vesveselerin kalp ve ruha açtığı manevi yaraların, dünyevi hastalıklardan daha tehlikeli olduğu ifade edilir.

"İnsanlar Rablerinden memnun olmamışlar" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Kur'an'da, Beni İsrail kavminin Rableri olan Allah'tan memnun olmaması şu örneklerle anlatılabilir: Bakara Suresi 61. ayette, açlıklarını gidermek için gökten bıldırcın eti ve kudret helvası indirildiği halde, "Bir çeşit yemeğe dayanamayacağız" diyerek şikayet etmeleri. Tur dağına gittikleri bir zamanda, Samiri’nin imal ettiği altından bir buzağıya tapmaya başlamaları. Genel olarak, insanların Rablerinden memnun olmaması, onların Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberlerini haksız yere öldürmeleri ve O'na isyan etmeleri anlamına gelebilir. Ayrıca, "Rab" kelimesinin anlamıyla ilgili olarak, insanların Rablerini memnun edememesi, onların Allah'ın rızasını kazanamaması olarak da yorumlanabilir.

"Kholıp" kelimesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Kulüp" dizisi ve "Ulak" filmi hakkında bilgi verilebilir. Kulüp Dizisi: Netflix'in "Kulüp" dizisi, Rana Denizer'in ailesinin gerçek yaşam öyküsüne dayanmaktadır. Ulak Filmi: Çağan Irmak'ın "Ulak" filmi, insanların birbirini anlamamasının toplum mutluluğunu nasıl yıktığını ve benlikleri nasıl çürüttüğünü anlatır.

"The Age of Kali", William Dalrymple tarafından 1998 yılında yazılmış bir seyahat kitabıdır. Kitap, Hindistan alt kıtasındaki sosyal, politik ve dini karmaşıklıkları ele alır. Dalrymple, Hindistan'ın çeşitli bölgelerini ziyaret ederek, yolsuzluk, toplumsal şiddet ve ekonomik eşitsizlik gibi konuları inceler. Kitap, Hindistan'ın hem zorlukların ortasında nasıl var olduğunu hem de küresel bağlantılı yeni bir neslin yükselişini anlatır. Bunun yanı sıra, "Age of Kali" adında 2024 yapımı bir dram filmi de bulunmaktadır.

İmanlı bireylerden oluşan bir toplumun bazı özellikleri: Dayanışma ve birlik ruhu: Toplumda güçlü bir manevi yapı ve dayanışma ruhu hakimdir. Adalet ve merhamet: Adalet, merhamet, yardımlaşma ve hoşgörü ön plandadır. Etik değerler: Sosyal ilişkilerde etik ve ahlaki değerler egemen olur. Sorumluluk bilinci: Bireyler, topluma karşı sorumluluklarının farkındadır. İyilik ve güzellik: Toplumda iyiliğin ve güzelliğin hakim olduğu bir yaşam hedeflenir.

Kur'an-ı Kerim ve Nisa Suresi ile ilgili iki şiir: 1. Kur'an-ı Kerim Şiiri: > Fatihayla başlar, Nas ile biter, > Kurtuluş Kur’an-ı Kerimde dostlar! > Kılavuzdur Kuran, rehberlik yapar, > Peşinde olmayan yolundan sapar. 2. Nisa Suresi Şiiri: > Kur’an-ı Kerim’de “ey insanlar!” hitabı, > Tüm insanlığı kapsar, > Kadın-erkek ilişkisini ve aile hayatını düzenler, > Adalet, iyilik ve emanete riayet gibi konuları işler.

Serçeşme ve erenler kavramları aynı değildir, ancak aralarında bir ilişki bulunmaktadır. Serçeşme, Alevi-Bektaşi inancında önemli bir figür olan Hacı Bektaş Veli'yi ifade eder. Hacı Bektaş Veli, Horasan'dan gelerek Alevi-Bektaşi düşüncesini Anadolu'da temsil etmiş ve bu nedenle "Serçeşme" olarak anılmıştır.

Darma (Dharma) Yasası, Sanskritçe "hayatın amacı" anlamına gelir ve kişinin evrendeki rolünü, bireysel görevlerini ve evrensel uyum içinde nasıl yaşaması gerektiğini ifade eder. Darma Yasası'nın temel unsurları: Benliği ve spiritüel kimliği keşfetmek. Eşsiz yetenekleri keşfetmek. İnsanlığa hizmet etmek. Darma Yasası, bir amacı gerçekleştirmek için fiziksel bir bedende var olmanın gerekliliğini, ancak bu bedendeyken spiritüel benliği bulmanın önemini vurgular.

Dursun Ali Erzincanlı'nın "40 Yaşındasın" şiiri, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in hayatını konu alır.

Hatme kutusu, genellikle el yapımı ve özel bir set olarak, ceviz oyma ve sedef kakma gibi malzemelerle üretilmiştir. Hatme ise, İslam dininde belirli bir süre içinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını veya belirli bir kısmını toplu olarak okuma etkinliğidir. Hatme sırasında bu özel setin kullanılıp kullanılmadığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Hatme kutusunun veya taşlarının spesifik bir faydası veya işlevi hakkında bilgi mevcut değildir. Daha fazla bilgi için ilgili ürünlerin satıldığı web sitelerini ziyaret etmek faydalı olabilir.

Patristikler, özellikle Paganizm, Gnostisizm ve Şüphecilik (Septisizm) gibi felsefi akımlara karşı çıkmışlardır. Paganizm: Patristikler, Hristiyan inancını pagan felsefenin her kısmına karşı savunmuşlardır. Gnostisizm: Hristiyanlığın başlangıç dönemlerinde, Gnostisizmle mücadele edilmiş ve Hristiyan vahiy ile Gnostik düşünceler uzlaştırılmaya çalışılmıştır. Şüphecilik (Septisizm): Augustinus, "Contra Academicos" (Akademiacılara Karşı) adlı eserinde şüpheciliğe karşı çıkmıştır.

İki doğu ve iki batı ifadesi, Kur'an'da Rahman Suresi 17. ve 18. ayetlerde ve Mearic Suresi 40. ve 41. ayetlerde geçmektedir. Bu ifadenin bazı yorumları şunlardır: Güneşin doğuş ve batış yerleri. Mevsimler. Dünyanın küre şeklinde olması. Gök cisimlerinin doğuş ve batış yerleri. Işık kaynakları. Nimetlerin yaratılması ve yok edilmesi. Bu ifadenin tam anlamını ancak Allah bilir.

Fok dişi tesbihin ne işe yaradığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, fil dişi tesbihin işlevlerinden bazıları şu şekildedir: Manevi değer. Koleksiyon parçası. İbadet aracı. Fok dişi tesbihin işlevi hakkında bilgi almak için bir uzmana danışılması önerilir.

Kirâmen Kâtibîn melekleri, insanların sağ ve solunda bulunup yapılan iyi ve kötü davranışları tespit edip, yazan meleklerdir. Sağ taraftaki melek, insanların iyi iş ve davranışlarını yazar. Sol taraftaki melek ise kötü iş ve davranışları yazar. Bu meleklerin varlığı Kur'an'da geçmektedir ve bu nedenle bu meleklere inanmak Müslümanlara farzdır. Ayrıca, Kirâmen Kâtibîn meleklerinin kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere şahitlik edeceği bilinmektedir.

Züleyha'nın eşi, farklı bağlamlara göre değişiklik gösterebilir: Halk müziği yorumcusu Züleyha Ortak: Evli olduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Hz. Yusuf'un eşi Züleyha: Taberî Tarihi ve İbn Esîr'in el-Kâmil gibi kaynaklara göre, Züleyha'nın kocası ölünce, Mısır kralı tarafından Hz. Yusuf ile evlendirilmiştir.

Kosher sertifikası, Musevi inancına uygun olarak üretilen gıda ürünlerini tescil eden bir belgedir. Ancak, bu sertifika Hindular, Müslüman ülkeler dışında yaşayan Müslümanlar, veganlar ve vejetaryenler gibi farklı din ve yaşam tarzlarına sahip gruplar tarafından da tercih edilmektedir. Kosher kuralları, Müslümanlar tarafından aranan şartların birçoğunu barındırsa da, her Kosher ürünü helal değildir.

Paulo Coelho'nun "Beşinci Dağ" adlı romanı, İlyas Peygamber'in yaşamından yola çıkarak aşağıdaki temaları işler: İnanç ve şüphe: İlyas'ın Tanrı'ya olan inancını sorgulaması ve bu süreçte kendini keşfetmesi. Kader ve özgür irade: Kaderin sadece Tanrı'nın planı ile sınırlı olmadığı, insanın kendi seçimleri ve iradesiyle kaderini değiştirebileceği. Kişisel gelişim ve dönüşüm: Zorluklara rağmen kişinin kendini yeniden bulması ve hayatını yeniden inşa etmesi. Kaçınılmaz olan: Karşılaşılan zorlukların birer ceza değil, aşılması gereken bir meydan okuma olduğu. Coelho, bu romanında bireyin Tanrı ile olan ilişkisini, özellikle otoriteyi sorgulaması ve isyan etmesi gibi açılardan ele alır.

"Karış karış, adım adım" hadisi, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) aittir. Bu hadis, Ebu Said el-Hudri'nin aktarımına göre, şöyle buyurmuştur: > "Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz/onların inançları ve yaşayışlarını ölçü edineceksiniz. İnsanın giremeyeceği küçük bir keler / kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de onları takib edeceksiniz." Diğer bir rivayete göre ise şöyle demiştir: > "Ümmetim kendisinden önceki ümmet topluluklarının bir kısmını karış karış, arşın arşın izlemedikçe kıyamet kopmayacaktır."