DilveAnlatım

Bir mutlu bir üzgün olan insana "buruk" veya "karışık duygular yaşayan" denilebilir.

"Çatal kazık yere batmaz" atasözüdür.

"Bal bal demekle ağız tatlanmaz" atasözü, sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmayacağı durumu ifade etmek için söylenmiştir.

"Her şeyin bir zamanı var" anlamına gelen atasözü "Terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var" şeklindedir.

Birini uyarmak için kullanılabilecek bazı atasözleri şunlardır: 1. "Araba devrilince yol gösteren çok olur". 2. "Bir suçla adam asılmaz". 3. "Ağzını açacağına gözünü aç" (dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan bir atasözü). 4. "Tırnağın varsa başını kaşı" (bir işin varsa başkasından yardım bekleme, kendi işini kendin yap).

"Yazma stratejilerini uygular" ifadesi, yazma becerilerini geliştirmek için çeşitli teknik ve yaklaşımların kullanılması anlamına gelir. Bu stratejiler, yazma sürecini daha etkili ve verimli hale getirmek için kullanılır ve şunları içerebilir: Planlama: Yazılacak metnin konusunu belirlemek ve ana hatları oluşturmak. Taslak oluşturma: Düşünceleri sıralamak ve metnin genel yapısını belirlemek. Düzenleme ve revize etme: Yazılan metni gözden geçirerek yanlışları düzeltmek ve cümle yapılarını iyileştirmek. Odaklanma: Dikkat dağınıklığını önlemek için odaklanma teknikleri kullanmak. Hedef kitleyi belirleme: Yazının hedef kitlesini analiz ederek yazım tarzını ve dilini şekillendirmek.

"Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü" atasözü ile ilgili bir cümle örneği: "Maddi durumu iyi iken şık giyinen kişi, yoksullaşınca mevsime uygun olmayan kıyafetler giymeye başlar".

“Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” atasözü Türk atasözüdür.

Deyimler ve atasözleri, toplumun tarih boyunca edindiği tecrübeleri ve gözlemleri yansıtmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Atasözleri, atalarımızın engin tecrübelerinden ve derin gözlem yeteneklerinden hareketle söylenmiş özlü sözlerdir. Deyimler ise ilk oluştuklarında bir kişi tarafından oluşturulmuş ve zamanla halk tarafından benimsenerek kalıplaşmıştır.

Dedelerin söylediği özlü sözlere "özdeyiş" veya "vecize" denir.

"Her çok azdan olur" atasözü ile ilgili bazı cümleler: 1. "Ufak miktarlı paraları biriktirdim. Şimdi ise o biriktirdiğim paralar ile telefon alabiliyorum. Sonuçta her çok azdan olur diye boşuna dememişler". 2. "Küçük küçük biriken şeyler zaman içinde kocaman boyutlara ulaşır. Bu söz, birikim yapmanın önemini vurgular". 3. "Damlaya damlaya göl olur" sözü de "her çok azdan olur" atasözü ile aynı anlamı taşır.

"Söz gümüşse, sükut altındır" atasözü, gereksiz konuşmamanın ve susmanın değerini vurgulamak için kullanılır. Bu atasözü şu durumlarda kullanılabilir: - Tartışmalar sırasında: Sakin kalmak ve gereksiz tartışmalardan kaçınmak için. - Yanlış anlaşılmaları önlemek için: Fazla konuşmanın yanlış anlamalara yol açabileceğini belirtmek amacıyla.

Atasözleri, biçim ve anlam özelliklerine göre ikiye ayrılır: 1. Biçim özelliklerine göre: Yalın cümleler: "Ağaç kökünden yıkılır", "Aç köpek fırın duvarını deler". Birleşik cümleler: "Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar". Devrik cümleler: "Gülme komşuna, gelir başına", "Besle kargayı, oysun gözünü". Ad tümceleri: "Almak kolay, ödemek güçtür", "Akıl için yol birdir". Eylem tümceleri: "Ağır kazan geç kaynar", "Bir başa bir göz yeter". 2. Anlam özelliklerine göre: Öğüt veren atasözleri: "Baş kes, yaş kesme", "Önce düşün, sonra söyle". Soru kipiyle kurulan atasözleri: "Akıl olmayınca ne yapsın sakal?". İstek kipiyle kurulan atasözleri: "Ağır git ki yol alasın", "Sabah ola, hayır ola". Emir kipiyle kurulan atasözleri: "Bin bilsen de bir bilene danış", "Önce düşün, sonra söyle". Beş örnek atasözü: 1. Gülme komşuna, gelir başına. 2. Emek olmadan (emeksiz) yemek olmaz. 3. Her işin başı sağlık. 4. Huy canın altındadır. 5. İki karpuz bir koltuğa sığmaz.

İçinde tavşan geçen bazı atasözleri şunlardır: 1. "Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış". 2. "Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar". 3. "Yaralı tavşana sıkı atılmaz". 4. "Araba ile tavşan avlanmaz". 5. "Ölecek tavşan çomağa karşı gelir".

"Ev alma, komşu al" atasözünün zıttı olarak "ev al, komşu alma" ifadesi kullanılabilir.

Tıpta "jargon" terimi, kelimeleri yerinde kullanamama ile belirgin anlamsız ve anlaşılmaz konuşma, karışık konuşma anlamına gelir.

"Aşağı yukarı" ifadesi ile ilgili bir atasözü "aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" şeklindedir.

Dağ ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur". 2. "Dağ ne kadar yüce olsa yol (onun) üstünden aşar". 3. "Dağ başından duman eksik olmaz". 4. "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur". 5. "Hazıra dağ taş dayanmaz".

"Lak lak yapmak" ifadesi, genellikle gereksiz ve zaman kaybettirici konuşmaları tanımlamak için kullanılır ve yasaklama gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak, bu tür konuşmalar bazen sosyal ilişkilerde gerginlik yaratabilir ve verimsiz olarak değerlendirilebilir.

"Ondan aşına" ifadesi, "kötü söyleme eşine, ağı katar aşına" atasözünde geçmektedir. Ayrıca, "ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına" atasözü de benzer bir anlam taşır ve kişinin kendisi için önceden yaptığı hazırlıkların verimini ileride alacağı anlamına gelir.