CezaMuhakemesi

CMK 273 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun İstinaf İstemi ve Süresi başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre: 1. İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. 2. Süre, hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, tebliğ tarihinden başlar. 3. Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler. 4. Sanık ve katılan sıfatını almış olanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz. 5. Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir.

Evet, yağma suçu için aleyhe bozma yasağı geçerlidir. Bu yasak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 283. maddesinde düzenlenmiştir ve göre, istinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.

Nit 127 ve 128 ifadeleri, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: 1. IP Adres Sınıflandırması: IP adresleri, ağ yönetimini kolaylaştırmak için beş temel sınıfa ayrılır: A, B, C, D ve E. 2. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Maddeleri: CMK madde 127 ve 128, dolandırıcılık suçlarıyla ilgili usul kurallarını ve soruşturma yöntemlerini düzenler.

Avukatlar, iki ana nedenle arama yapabilirler: 1. Adli Arama: Bir suçun işlenmesinden sonra, şüphelinin yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi amacıyla yapılan aramadır. 2. Önleme Araması: Suç işlenmesini önlemek amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin yazılı emri ile yapılan aramadır.

CMK 104/2 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 104. maddesinin ikinci fıkrasını ifade eder ve şu şekildedir: "Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir".

Basit yargılama usulü, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen, belirli suçlar için uygulanan özel bir yargılama yöntemidir. Temel özellikleri: - Hızlılık: Duruşma yapılmadan, dosya üzerinden yürütülür. - Basitlilik: Karmaşık usul kurallarına yer verilmez. - Yazılılık: Tarafların beyanları ve savunmaları yazılı olarak yapılır. - Duruşma yokluğu: Genellikle duruşma yapılmadan karar verilir. Uygulandığı suçlar: Adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda uygulanır. Avantajları: Hızlı adalet, maliyetin düşmesi ve mahkemelerin iş yükünün azaltılmasıdır. Dezavantajları: Sanığın savunma hakkının tam olarak kullanılamaması ve karmaşık delil durumlarında doğru karar vermenin zor olmasıdır.

Katılma yoluna başvuran taraf, cevap dilekçesi vermek zorundadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348. maddesine göre, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.

Evet, polis tutanağında tanık dinlenebilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, soruşturma işlemlerinin tutanağa bağlanması ve bu tutanakların adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hakimi tarafından imzalanması gerekmektedir. Tanıkların dinlenmesi sırasında, onların görgüye dayalı bilgilerinin olması ve duruşma salonunda diğer tanıkların duyamayacağı bir ortamda ayrı ayrı dinlenmeleri önemlidir.

CMK'nın 250 ve 251 maddeleri ceza muhakemesi hukukunda iki farklı yargılama usulünü düzenler: 1. CMK'nın 250. Maddesi: Seri Muhakeme Usulü. 2. CMK'nın 251. Maddesi: Basit Yargılama Usulü.

Tanık ifade alırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır: 1. Soruların Seçimi: İfadelerin açık ve anlaşılır olması için özenle seçilmiş kelimeler kullanılmalıdır. 2. Ayrı Ayrı İfade Alma: Tanıkların birbirleri ile karşılaşmalarına meydan verilmeden ayrı ayrı ifadeleri alınmalıdır. 3. Teknik İmkanlardan Yararlanma: İfade alma işlemi sırasında mümkün olduğunca teknik imkanlardan yararlanılmalıdır. 4. Kimlik Tespiti: Tanığın kimliği tespit edilmeli ve doğru cevap vermesi gerektiği kendisine bildirilmelidir. 5. Suç İsnadı: Tanığa, kendisine yöneltilen suçlama anlatılmalıdır. 6. Avukat Hakkı: Tanığın, bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkı olduğu hatırlatılmalıdır. 7. Tutanak İmzalama: İfade tutanağı, ifadeyi alan, ifadeyi yazan ve ifadesi alınan tarafından imzalanmalıdır.

Tanıklık ücreti, ceza muhakemesi sırasında tanıklara, tanıklık nedeniyle kaybettikleri zamanla orantılı olarak ödenir. Hesaplama şu şekilde yapılır: - Tanığa, günlük 60,00 ilâ 100,00 Türk Lirası arasında bir ücret ödenir. - Eğer tanık, hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa, yol giderleri ve tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikamet ile beslenme giderleri de karşılanır.

CMK'da istinaf, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen hükümlerin üst dereceli bir mahkeme olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur. İstinafın amaçları: - Hükümlerin hem maddi vakıa hem de hukuka uygunluk yönünden denetlenmesi. - Maddi gerçeğe ulaşılması için yeni delil ve ispat araçlarının değerlendirilmesi. İstinaf başvurusu: - Kararın açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye dilekçe verilerek veya zabıt katibine beyanda bulunularak yapılır. - Sanık, müdafi, katılan ve Cumhuriyet savcısı gibi belirli kişiler tarafından yapılabilir.

CMK 103 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun bir parçasıdır ve "Cumhuriyet Savcısının Tutuklama Kararının Geri Alınmasını İstemesi" başlığını taşır. Bu maddeye göre: 1. Cumhuriyet savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hâkiminden isteyebilir. 2. Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısı adli kontrol veya tutuklamanın gereksiz olduğu kanısına varacak olursa, şüpheliyi re'sen serbest bırakır.

Doğrudan doğruyalık ve doğrudanlık kavramları, farklı bağlamlarda kullanılsa da benzer anlamlar taşır. Doğrudan doğruyalık, ceza muhakemesinde, hâkimin delilleri doğrudan ve araya başka bir araç girmeden değerlendirmesini ifade eder. Doğrudanlık ise, genel olarak, bir cümlenin aktarılmasında kullanılan bir anlatım yöntemidir.

Uzlaşma yönetmeliği, iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği: 5 Ağustos 2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan bu yönetmelik, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253, 254 ve 255. maddelerinde düzenlenen uzlaştırmanın usul ve esaslarını belirler. Yönetmelikte yer alan bazı önemli hususlar şunlardır: Uzlaştırma, şüpheli veya sanığın özgür iradesiyle kabul etmesi durumunda gerçekleştirilir. Uzlaştırmacı, Cumhuriyet savcısının onayıyla görevlendirilen avukat veya hukuk öğrenimi görmüş kişidir. Uzlaşma teklifi, uzlaşma teklif formuyla yapılır ve tarafların imzalaması gerekir. 2. Türkiye Barolar Birliği Uzlaşma Sağlama Yönetmeliği: 14 Nisan 2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan bu yönetmelik, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesi hükmüne göre, taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların uzlaşma yöntemiyle çözülmesini düzenler. Yönetmelikte vurgulanan temel ilkeler ise şunlardır: Uzlaşma süreci iradi ve eşitlik esasına dayanır. Taraflar ve avukatlar, uzlaşma sürecinde gizlilik ilkesine uymak zorundadır. Uzlaşma tutanağı, taraflar ve avukatlarınca imzalanır ve ilam hükmünde olur.

Yasak ile korunan şeyler şunlardır: 1. Tabu: Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara veya nesnelere dokunulmasını veya kullanılmasını yasaklayan inançlar. 2. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan haklar: Yaşam hakkı, işkence yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı gibi temel insan hakları. 3. Adli kontrol tedbirleri: Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, şüpheli veya sanığın kaçmasını engellemek amacıyla uygulanan yurt dışı çıkış yasağı gibi tedbirler.

CMK arama kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre suç işlenmesinin önlenmesi, bir suçun ve failinin ortaya çıkarılması veya suç delillerinin ele geçirilmesi amacıyla hakim tarafından verilen arama iznidir. Arama kararının içeriği şu unsurları içermelidir: - Aramanın konusunu oluşturan fiil; - Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya; - Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi; - Aranan eşyanın elde edilmesi halinde el konulup konulamayacağı. Arama kararı olmadan da arama yapılabilir, ancak bu istisnai hallerde mümkündür ve genellikle Cumhuriyet savcısının veya kolluk amirinin yazılı emriyle gerçekleştirilir.

CMK 289/1-h maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun temyiz incelemesinde hukuka kesin aykırılık halleri arasında yer alır ve şu durumu ifade eder: Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.

Katılan ve katılma talebi arasındaki fark şu şekildedir: 1. Katılan: Suçtan zarar gören kişi, yani mağdur, Cumhuriyet Savcısının açtığı kamu davasında, Ceza Muhakemesi Kanunu'nca kendisine tanınan hak ve yetkilere sahip olmak ve davada katılan sıfatıyla yer almak isteyebilir. 2. Katılma Talebi: Bu isteğin yetkili merci tarafından kabul edilmesi durumunda, talep sahibine katılma talebi denir.

CMK 256 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Müsadere Usulü başlıklı ikinci bölümünde yer almaktadır. Maddesi iki fıkradan oluşmaktadır: 1. Fıkra: Müsadere kararı verilmesi gereken hallerde, kamu davası açılmamış veya açılmış olup da esasla birlikte bir karar verilmemişse, karar verilmesi için Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir. 2. Fıkra: Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemişse, mahkemece re'sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir.