CezaHukuku

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararında denetim süresi, suç işlediği tarihte 18 yaşından büyük olanlar için 5 yıldır. 18 yaşından küçük çocuklar için ise bu süre 3 yıldır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 54'te düzenlenen müsadere, aşağıdaki durumlarda uygulanır: 1. Kasten işlenen bir suçun varlığı. 2. Eşyanın iyi niyetli kişilere ait olmaması. 3. Eşyanın suçta kullanılması veya suça tahsis edilmesi. 4. Eşyanın kamu güvenliği, sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması. Müsadere kararı, suçun işlenmesine bağlı olarak verilen bir güvenlik tedbiri olup, mahkumiyet hükmü olmasa bile verilebilir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 3'teki "Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi" şu şekildedir: 1. Suç işleyen kişi hakkında, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. 2. Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, millî veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz.

TCK 35, Türk Ceza Kanunu'nun suça teşebbüsü düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre, bir kişi işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamazsa, teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. TCK 35'in ikinci fıkrasına göre, suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre belirli bir ceza ile cezalandırılır: - ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar; - müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

TCK madde 63'te düzenlenen mahsup, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran haller nedeniyle geçirilen sürelerin, hükmolunan hapis cezasından indirilmesi anlamına gelir. Mahsup için gerekli şartlar: 1. Kişinin hürriyeti kısıtlanmış olmalıdır. 2. Kişi, hürriyeti kısıtlanmasına neden olan veya başka herhangi bir suçtan dolayı mahkum edilmelidir. 3. Mahkumiyet hükmü kesinleşmeden önce kişinin hürriyeti kısıtlanmış olmalıdır. 4. Mahsup ile ilgili bir karar verilmiş olmalıdır. Adli para cezalarında mahsup, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak suretiyle yapılır.

Türk ceza hukukunda cezalar iki ana kategoriye ayrılır: hapis cezası ve adli para cezası. Diğer ceza türleri ise şunlardır: 1. Kamu hizmeti cezası: Suç işleyen kişinin belirli bir süre boyunca kamu yararına çalışmasını öngören ceza. 2. Denetimli serbestlik: Suç işleyen kişinin belirli şartlar altında topluma kazandırılmasını amaçlayan bir ceza türü. 3. Müsadere: Suçta kullanılan ya da suçtan elde edilen eşyaların devlete geçirilmesi. 4. Sınır dışı edilme: Yabancı uyruklu suçluların Türkiye'den çıkarılması. 5. Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri: Suç işleyen tüzel kişilerin faaliyetlerinin durdurulması veya kapatılması gibi tedbirler. Cezaların uygulanma şekli ve süreleri, suçun niteliğine ve suçlunun durumuna göre değişiklik gösterir.

162. madde farklı hukuk alanlarında farklı anlamlara gelebilir: 1. Türk Medeni Kanunu Madde 162: Eşlerden birinin, diğeri tarafından hayatına kastedilmesi, pek kötü davranılması veya ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açma hakkını düzenler. 2. Türk Ceza Kanunu Madde 162: Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi için iki aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörür.

TCK madde 35, "Suça Teşebbüs" başlığını taşır ve kasten işlenen suçlar için uygulanır. Bu maddeye göre, bir kişi bir suçu işlemeye kastetmiş ancak elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamışsa, teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur ve belirli bir ceza ile cezalandırılır.

Mea Culpa filminin konusu, hırslı bir ceza savunma avukatının, şirkette ortak yapılmak adına bir sanatçının cinayet davasını üstlenmesi üzerine kuruludur. Avukat, davayı üstlendikten sonra, ailesinin, işinin ve kendi tehlikeli arzularının arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

TCK madde 106/2-a'da geçen "silah" kavramı, Türk Ceza Kanunu'nun 6. maddesinde yapılan tanıma göre, ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici aletler ile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyleri ifade eder.

TCK 43/1 maddesi, zincirleme suç hükümlerini düzenler. Bu maddeye göre: 1. Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. 2. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. 3. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. 4. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

Kamu davasının ertelenmesi durumunda şu sonuçlar doğar: 1. Erteleme Süresi: Cumhuriyet savcısı, kamu davasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. 2. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı: Erteleme süresi içinde şüpheli kasıtlı bir suç işlemediği takdirde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. 3. Zamanaşımı: Erteleme süresi içinde zamanaşımı işlemez. 4. Kararın Sicile İşlenmesi: Erteleme kararı adli sicile direkt olarak geçmez, ancak bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. 5. Karara İtiraz: Suçtan zarar gören, erteleme kararına itiraz edebilir ve bu itiraz, kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresindeki sulh ceza hakimliğine yapılır.

Tahrik edici davranış, bir kişiyi harekete geçirmek, kızdırmak veya istenmeyen bir şeyi yapmasına neden olmak amacıyla yapılan eylemdir. Bu tür davranışlar, hukuki bağlamda ise haksız bir fiilin etkisi altında suç işleme durumunu ifade eder ve ceza indirimine yol açabilir.

Evet, TCK madde 61 ve 62 birlikte uygulanabilir. TCK madde 61, cezanın belirlenmesini düzenler ve bu madde kapsamında hakim, suçun işleniş biçimini, failin kusurunu ve diğer unsurları göz önünde bulundurarak temel cezayı belirler. TCK madde 62 ise takdiri indirim nedenlerini düzenler ve bu madde, hakimin temel ceza belirlendikten sonra takdiri indirim yapmasına olanak tanır. Dolayısıyla, her iki madde de ceza sürecinde birlikte değerlendirilebilir.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) etkin pişmanlık hükümleri çeşitli maddelerde yer almaktadır: 1. Hırsızlık ve Dolandırıcılık: TCK'nın 168. maddesi, hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarında etkin pişmanlık hükümlerini düzenler. 2. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti: TCK'nın 192. maddesi, bu suçlarda etkin pişmanlık hükümlerini içerir. 3. Terör Suçları: 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesi, terör suçları için etkin pişmanlık hükümleri getirmektedir. 4. Organ ve Doku Ticareti: TCK'nın 93. maddesi, organ ve doku ticareti suçunda etkin pişmanlıktan yararlanmayı düzenler. 5. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma: TCK'nın 110. maddesi, bu suçta etkin pişmanlık şartlarını belirler.

CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) ve TCK (Türk Ceza Kanunu) arasındaki farklar şunlardır: 1. Kapsam: CMK, ceza muhakemesinin nasıl yapılacağını ve bu sürece katılanların hak ve yetkilerini düzenlerken, TCK suçların tanımını ve cezalarını içerir. 2. Amaç: TCK, kişi hak ve hürriyetlerini, kamu düzenini ve güvenliğini korumayı amaçlarken, CMK bu koruma için gerekli olan yargı süreçlerini belirler. 3. Tutuklama Yetkisi: CMK, katalog suçlar kapsamında kuvvetli suç şüphesi durumunda tutuklama gibi koruma tedbirlerinin uygulanmasını sağlar. 4. Kanun Maddeleri: TCK'da belirtilen suçlar ve cezalar, CMK'da ise bu suçların soruşturma ve kovuşturma usulleri yer alır.

Savunma yazarken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır: 1. Dilekçenin Amacı: Savunmanın, suçlamalara karşı yapılan itirazları ve argümanları içermesi gerekir. 2. Hukuki Temel: Yasal dayanakların ve hukuki argümanların açıkça belirtilmesi önemlidir. 3. İçerik ve Yapı: Dilekçenin başlık, giriş, savunma, sonuç ve talep bölümlerinden oluşması gerekir. 4. Dil ve Üslup: Resmi ve hukuki bir dil kullanılmalı, kişisel duygulara veya saldırgan bir üsluba yer verilmemelidir. 5. Delil ve Belgeler: Savunmayı destekleyen deliller ve belgelerin sunulması, savunmanın güçlendirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, bir ceza davasında savunma dilekçesi yazacak kişilerin ceza hukukuna hakim olmaları ve gerekirse bir avukattan destek almaları tavsiye edilir.

Bazı durumlarda feragat mümkün değildir: 1. Cumhuriyet Savcısının Taraf Olduğu Davalar: HMK'nın 75/3 maddesine göre, taraflar dava üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacağı için davacının feragati hukuki sonuç doğurmaz. 2. Devlet Aleyhine Açılan Tazminat Davaları: Devlet aleyhine açılan tazminat davalarında feragat geçerli değildir. 3. Ortaklığın Giderilmesi Davaları: Bu tür davalarda, davacı feragat etse bile davalı davaya davacı sıfatıyla devam edebilir, bu nedenle feragat yargılamayı sonlandırmaz. 4. Sosyal Güvenlik Haklarından Doğan Davalar: Bu tür davalarda feragat kesin hüküm niteliği taşımaz ve aynı taleplerle tekrar dava açılabilir. 5. İflas Davaları: İflasın ertelenmesi davalarında veya iflas kararı verildikten sonra feragat edilmesi mümkün değildir. Ayrıca, hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalardan da feragat edilemez.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 86. ve 87. maddeleri birlikte değerlendirilebilir, çünkü bu maddeler kasten yaralama suçunun farklı hallerini düzenler. - TCK'nın 86. maddesi, basit kasten yaralama suçunu ve bu suçun nitelikli hallerini içerir. - TCK'nın 87. maddesi ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu ele alır ve kasten yaralama fiilinin daha ağır sonuçlar doğurduğu durumları düzenler.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. ve 58. maddeleri birlikte uygulanabilir. TCK'nın 53. maddesi, belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirini düzenlerken, 58. maddesi suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular ile ilgilidir uygulanabilir.