CezaHukuku

Re’sen işlem yapmak, bir makamın (mahkeme, savcılık, idari kurum vb.) herhangi bir talep veya başvuru olmaksızın, kanunun verdiği yetkiye dayanarak kendiliğinden bir işlem yapması, karar alması veya harekete geçmesi anlamına gelir. Re’sen işlem yapılan bazı hukuki durumlar: Vergi hukuku: Vergi dairesi, vergi kaçırıldığını tespit ettiğinde resen inceleme başlatabilir. Ceza hukuku: Savcılık, ihbar veya şikayet olmadan bir suç unsuruna ulaştığında resen soruşturma başlatabilir. İdare hukuku: Belediye, imar kurallarına aykırı yapıları resen tespit edip işlem yapabilir. Re’sen yapılan işlemler, keyfi uygulamalara yol açmaması için belirli sınırlamalara tabidir ve ilgili kişilerin itiraz etme veya dava açma hakları bulunur.

TCK madde 172 ve 173'ün birlikte nasıl uygulandığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, TCK madde 172'nin "Radyasyon Yayma" ile ilgili olduğu bilinmektedir. TCK madde 173 ise "Atom Enerjisi ile Patlamaya Sebebiyet Verme"yi düzenler. Her iki maddenin birlikte nasıl uygulanacağına dair bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Şaibeli kelimesi, eksiği, kusuru, ayıbı olan anlamına gelir. Bu kelime ayrıca, duruma göre; kusurlu, ayıplı, kirli, lekeli, eksik anlamlarında da kullanılabilir. Dolayısıyla, "şaibeli insan" ifadesi, bu niteliklere sahip bir kişiyi tanımlamak için kullanılabilir.

Türkiye'de ölüm cezası, 2004 yılında Anayasa değişikliği ile tamamen kaldırılmıştır. Ölüm cezasının kaldırılmasında ayrıca, insan hakları ve adalet sistemine dair evrensel değerlere uygun bir ceza politikası izlenmesi de rol oynamıştır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 82/1-a tasarlayarak öldürme, failin önceden plan yaparak ve soğukkanlılıkla hareket ederek bir kişiyi öldürmesi anlamına gelir. Bu suçun nitelikli hali olarak kabul edilmesi için aşağıdaki unsurların varlığı gereklidir: Önceden karar verme. Soğukkanlılıkla hareket etme. Suçun hazırlık aşaması. Planın uygulanması. Bu koşulları sağlayan tasarlayarak öldürme suçu, failin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını gerektirir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 88. ve 89. maddeleri arasındaki temel fark, suçun niteliği ve ceza miktarındadır. TCK 88: Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi durumunu düzenler. TCK 89: Taksirle başkasının vücuduna acı verilmesi veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olunması durumunu ele alır. Özetle, 88. madde ihmali, 89. madde ise taksirle yaralama durumunu kapsar ve cezalar farklılık gösterir.

Müstehcenlik, toplumun genel ahlak anlayışına, kamu düzenine ve toplumsal huzura aykırı görülen cinsel içerikli davranışlar ve bu davranışların çeşitli yollarla yayılması anlamına gelir. Müstehcenlik kavramı, kişiden kişiye, toplumdan topluma, kültürden kültüre, zamandan zamana değişen veya farklı anlamlar yüklenen bir kavramdır. Müstehcenlik çoğunlukla cinsellikle ilişkilendirilse de, yalnızca cinsel içeriklerle sınırlı değildir.

İfade alma ve sorguda hatırlatılan bazı haklar: Kimlik tespiti hakkı. Suç isnadını öğrenme hakkı. Avukat bulundurma hakkı. Susma hakkı. Delillerin toplanmasını isteme hakkı. Kişisel ve ekonomik durumun sorulması. Bu hakların hatırlatılmaması, alınan ifadenin veya sorgunun hukuka aykırı ve geçersiz olmasına yol açar.

CMK 231/5-6, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararını düzenleyen maddelerdir. CMK 231/5'e göre, HAGB, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder. CMK 231/6'da ise HAGB kararı verilebilmesi için gerekli şartlar belirtilmiştir: Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması; Mahkemenin, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutumunu göz önünde bulundurarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması; Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi. HAGB kararı, sanığın 5 yıllık denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlememesi ve yükümlülüklere uyması şartıyla verilir.

Avukat Veli Savun, hukukun her alanında hizmet vermektedir. Başlıca uzmanlık alanları şunlardır: Boşanma ve aile hukuku; Forex davaları ve forex kaynaklı ceza davaları; Bilişim hukuku; İcra hukuku; İş hukuku. Ayrıca, tüketim hukuku, ceza savunma hukuku, kişisel kaza hukuku ve fikri mülkiyet hukuku gibi alanlarda da hizmet sunmaktadır.

Hititlerde ceza hukuku, dönemine göre oldukça insancıldı. Hitit ceza hukukunun bazı özellikleri: Ölüm cezaları: Cinayet gibi ciddi suçlar için olağan ceza, zorla çalıştırılmak üzere köleleştirilmeydi. Sosyal statüye göre ceza: Hür kişilerin birbirlerine karşı işledikleri suçların cezaları tazminat şeklindeydi. Mülkiyetin korunması: Hırsızlık gibi suçlar için genellikle para cezaları öngörülmüştü. Bedensel cezalar: Organ kesme ve sakatlama gibi cezalar sadece kölelere uygulanırdı. Hitit kanunları, yaklaşık 500 yıl boyunca kullanılmış ve birçok nüsha, dilbilgisindeki değişiklikler dışında, orijinalin kopyası olarak kabul edilebilecek kadar benzerdi.

Teşhis (kişileştirme) çeşitleri arasında şunlar bulunur: Kapalı istiare ile yapılan teşhis: İnsana ait özellikler belirtilmeden, sadece benzetme yönleri ifade edilerek gerçekleştirilir. Benzetme ile yapılan teşhis: Hem benzeyen (insan) hem de kendisine benzetilen (insan dışı varlık) belirtilerek yapılır. Teşhis, genellikle masal, şiir ve hikâyelerde kullanılır ve metne canlılık, derinlik katar.

TCK'nın 28. maddesi, "Cebir ve Şiddet, Korkutma ve Tehdit" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır." TCK'nın 29. maddesi ise "Haksız Tahrik" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir."

TCK 61, Türk Ceza Kanunu'nun "Cezanın Belirlenmesi" başlıklı maddesidir. Hakim, temel cezayı belirlerken şu kriterleri göz önünde bulundurur: suçun işleniş biçimi; suçun işlenmesinde kullanılan araçlar; suçun işlendiği zaman ve yer; suçun konusunun önem ve değeri; meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı; failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı; failin güttüğü amaç ve saik. Bu madde, cezaların kişiselleştirilmesini sağlayarak adaletin daha adil bir şekilde uygulanmasını hedefler.

TCK 50 ve 51. maddeler birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullarda: HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) durumunda, denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmesi veya yükümlülüklere uyulmaması halinde, mahkeme TCK 50 ve 51. maddeleri değerlendirebilir. Tekerrür halinde, TCK 50. maddedeki adli para cezası dışındaki kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar uygulanabilir. Ancak, TCK 50. madde kapsamında hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza adli para cezasına çevrilemez.

Soylu Hukuk Bürosu, aşağıdaki hukuk alanlarında hizmet vermektedir: Ceza Hukuku: Ağır ceza ve asliye ceza davaları, bilişim suçları. Aile Hukuku: Boşanma, velayet, nafaka davaları. İş Hukuku: Haksız fesih, kıdem ve ihbar tazminatı davaları. Gayrimenkul Hukuku: Kira uyuşmazlıkları, tapu iptal ve tescil davaları. Miras Hukuku: Miras paylaşımı, mirasta tenkis davaları. Tüketici Hukuku: Tüketici hakları ile ilgili davalar. Detaylı bilgi için doğrudan iletişime geçilmesi önerilir.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen hata hâlleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Kastı kaldıran hata: Suçun maddi unsurlarında hata (TCK m. 30/1). Suçun nitelikli unsurlarında hata (TCK m. 30/2). Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata (TCK m. 30/3). Kusurluluğu etkileyen hata: Kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan nedenlerin maddi şartlarında hata (TCK m. 30/3). İşlenen fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda hata (TCK m. 30/4). Ayrıca, TCK'da hukuksal hata olarak adlandırılan, kişinin hukuk normunu yanlış yorumlaması durumu da hata hâlleri arasında yer alır.

Mükerrer suç örnekleri, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten sonra, belirli bir süre içinde tekrar suç işlenmesi durumudur. Bazı mükerrer suç örnekleri: Kasten işlenen suçlar: İlk suç kasten işlenmişse, ikinci suçun da kasten işlenmesi gerekir. Aynı nitelikte suçlar: İşlenen birinci suç dolandırıcılık, ikinci suç ise güveni kötüye kullanma olsa bile tekerrür hükümleri uygulanır. 5 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası: Bu cezanın infazından 3 yıl geçtikten sonra yeni bir suç işlenmesi durumunda tekerrür hükümleri uygulanabilir. Mükerrer suçların bazı özellikleri: 18 yaş altı çocuklar: 18 yaşından küçük çocukların işlediği suçlar tekerrüre esas alınmaz. Genel ve özel af: Genel af, mahkumiyeti tüm hukuki sonuçlarıyla ortadan kaldırdığı için tekerrüre esas alınmaz; özel af durumunda ise tekerrür hükümleri uygulanabilir. Yabancı ülke mahkeme kararları: Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık gibi belirli suçlar hariç, yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

TCK madde 143 ve 144 ile 142 arasındaki farklar şu şekildedir: TCK madde 143: Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılmasını düzenler. TCK madde 144: Hırsızlık suçunun; paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde ya da hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmedilmesini öngörür. TCK madde 142: Hırsızlık suçunun nitelikli hallerini düzenler. Özetle, madde 143 gece vakti işlenen hırsızlık suçlarını, madde 144 belirli durumlarda işlenen hırsızlık suçlarını ve madde 142 ise bu suçların nitelikli hallerini ele alır.

Dava çeşitleri, mahkemeden talep edilen hukuki koruma veya dava konusu hakkın niteliğine göre farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Mahkemeden talep edilen hukuki korumaya göre davalar: Edim (eda) davaları. Tespit davaları. Yenilik doğuran davalar. Dava konusu hakkın niteliğine göre davalar: Ayni davalar. Şahsi davalar. Karma davalar. Talep sonucunun niteliğine göre davalar: Kısmi davalar. Davaların yığılması (objektif dava birleşmesi). Terditli davalar. Seçimlik davalar.