CezaHukuku

Genel kamu hukuku vize sınavında sorulabilecek konular, genellikle hukuk sisteminin temel alanlarını kapsar ve şunları içerebilir: Anayasa Hukuku: Anayasa kavramı, temel hak ve özgürlükler, yasama, yürütme ve yargı organlarının görevleri. Medeni Hukuk: Kişi hukuku, aile hukuku, miras hukuku, borçlar hukuku. Ceza Hukuku: Suç ve ceza kavramları, ceza sorumluluğu, ceza yargılaması. İdare Hukuku: Kamu hizmetleri, idari işlemler, idari yargı. Ticaret Hukuku: Ticari işletme, şirketler hukuku, ticari sözleşmeler. Ayrıca, sınavda hukukun temel prensipleri, yasal düzenlemeler ve mahkeme kararları hakkında sorular da yer alabilir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 38'de geçen "yardım etme" kavramı, bir kişinin başkasının suç işlemesine katkıda bulunması durumunu ifade eder. Bu maddeye göre, yardım etme halleri şunlardır: 1. Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek. 2. Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak. 3. Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak. Yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde onbeş yıldan yirmi yıla, müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.

Serseri kurşun ve kör kurşun terimleri aynı şeyi ifade eder: bir başkasına veya hedef gözetilmeksizin atıldığı hâlde başka bir kimsenin ölmesine veya yaralanmasına neden olan kurşun.

Kastı aşan yaralama ve öldürmeye teşebbüs kavramları, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) farklı şekillerde tanımlanmıştır. Kasten yaralama, TCK'nın 86. ve 87. maddelerinde düzenlenmiştir ve failin mağdurun vücut bütünlüğüne zarar veren bir eylemde bulunmasıyla oluşur. Kasten öldürmeye teşebbüs ise, failin bir insanı öldürme kastıyla harekete geçmesi ancak elinde olmayan nedenlerle amacına ulaşamaması durumunu ifade eder. Bu tür suçların değerlendirilmesinde, failin kastını belirlemek için Yargıtay tarafından kullanılan bazı kriterler arasında, fail ile mağdur arasındaki ilişki, kullanılan aracın öldürmeye elverişliliği, darbelerin sayısı ve şiddeti yer alır.

Kesin delil ve yeterli delil arasındaki fark şu şekildedir: 1. Kesin Delil: Mahkemenin kararını doğrudan etkileyebilecek, güçlü, net ve güvenilir delillerdir. 2. Yeterli Delil: Sanığı suçlanan suçtan mahkum etmeye yetecek kadar ikna edici delillerin elde edilememesi durumunda, suçun sanık tarafından işlendiği kanıtlanmamış sayılır ve bu durumda "delil yetersizliğinden beraat" kararı verilir.

TCK'nın 173. ve 174. maddeleri şunlardır: 1. Radyasyon Yayma (TCK Madde 173): Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet veren kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması veya El Değiştirmesi (TCK Madde 174): Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK'nın 51. ve 63. maddeleri çelişmez, çünkü bu maddeler farklı konuları düzenlemektedir. TCK'nın 51. maddesi, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezasının ertelenmesini öngörür. TCK'nın 63. maddesi ise, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller nedeniyle geçirilmiş sürelerin, hükmolunan hapis cezasından indirilmesini düzenler.

Pegem Yayınları'nın "Ceza Hukuku" kitabı, genel olarak sade ve anlaşılır bir dille yazılmış olup, akademik içerikten uzak tutulmuştur. Bu nedenle, ceza hukukuna temel düzeyde giriş yapmak isteyenler için zor bir kitap olarak değerlendirilmez. Ancak, ceza hukukunun karmaşık ve detaylı bir hukuk dalı olduğu ve bu alanda derinlemesine bilgi edinmek için daha kapsamlı kaynaklara ihtiyaç duyulabileceği unutulmamalıdır.

Uzamış zamanaşımı, belirli suçlarda, zamanaşımı süresinin normal süreden daha uzun olması durumunda uygulanır. Bu suçlar şunlardır: Çocuklara karşı işlenen suçlar. Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar. Terör suçları ve belirli ağır ceza gerektiren suçlar.

Savcılığa hazırlık için önerilen bazı kitaplar şunlardır: 1. Anayasa Hukuku: 2021, 2020 veya 2019 basım kitaplar tercih edilebilir. 2. İdare Hukuku: Yaşar Mirzaoğlu’nun “Alesta” serisinde yer alan kitabı önerilir. 3. Ceza Hukuku Genel Hükümler: Olcay Aslan’ın “Hocasından Ders Notları” serisinde yer alan kitabı veya İsmail Ercan’ın “Themis” serisi önerilir. 4. Medeni Usul Hukuku: Emin Kalkan'ın "Yargıç" serisinde ve Alper Bulur'un “Monopol” serisinde yer alan kitaplar önerilir. 5. Medeni Hukuk: Abdülkerim Yıldırım'ın "Monopol" serisinde yer alan kitabı veya Dr. Eyüp İpek'in İndeks Akademi Yayıncılık'tan çıkan kitabı önerilir. Ayrıca, Pegem Akademi, İhtiyaç Yayıncılık ve Yargı Yayınları gibi yayınevlerinin soru bankaları ve deneme sınavları da sınava hazırlık sürecinde faydalı olabilir.

Ceza hukukunun temel ilkeleri dört ana kategoriye ayrılır: 1. Kanunilik İlkesi: Bir fiilin suç sayılması ve ceza verilmesi için kanunda açıkça düzenlenmiş olması gerektiğini ifade eder. 2. Suçta ve Cezada Kusur İlkesi: Ceza sorumluluğunun ancak kişinin kusurlu bir şekilde suç işlemesi durumunda söz konusu olduğunu belirtir. 3. Masumiyet Karinesi: Bir kişinin suçu kesinleşene kadar masum kabul edilmesini öngörür. 4. İnsanlık ve Onur İlkesi: Ceza ve infaz yöntemlerinin insan onuruna uygun olmasını gerektirir.

Boşanma davasında karşı dava açma süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır.

TCK 141 ve 142 arasındaki fark, hırsızlık suçunun işleniş şekli ve taşıdığı özelliklere göre belirlenen niteliklidir. TCK 141 basit hırsızlık suçunu düzenler ve suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. TCK 142 ise nitelikli hırsızlık suçunu kapsar ve bu suçun işlenmesi durumunda ceza 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenir. Nitelikli hırsızlık, aşağıdaki gibi özel hallerde işlenen hırsızlıkları içerir: - Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşyalar hakkında; - Toplu taşıma araçlarında veya bu araçların duraklarında işlenen hırsızlıklar; - Afet malzemelerinin çalınması; - Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenen hırsızlıklar.

Evet, TCK 248 ve 249. maddeler birlikte uygulanabilir. TCK 248. madde, zimmet suçunda etkin pişmanlık hükümlerini düzenlerken, TCK 249. madde ise zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı durumunda indirimli ceza verilmesini öngörmektedir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 41. maddesinden yararlanabilecek kişiler: Sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı. Gönüllü vazgeçenin gayreti dışındaki sebeplerle suçun işlenememesi durumunda olanlar. Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen suçun işlenmesi durumunda olanlar. Gönüllü vazgeçme anına kadar gerçekleştirilen fiillerin bağımsız bir suç oluşturması durumunda, bu suçtan dolayı sorumluluk devam eder.

Hükmen tutuklular, belirli şartları sağladıklarında şartlı tahliyeden yararlanabilirler. Bu şartlar şunlardır: 1. Ceza İnfaz Süresinin Tamamlanması: Hükümlü, hakkında hükmedilen hapis cezasının belirli bir kısmını cezaevinde infaz etmiş olmalıdır. 2. İyi Halli Olma: Hükümlü, ceza infaz kurumunda iyi halli olarak tanınmalıdır. 3. Mahkeme Kararı: Koşullu salıverilme yönünde mahkeme tarafından karar verilmelidir. Şartlı tahliye hakkı, mahkumlara tek seferlik olarak tanındığından, bu hakkı kullandıktan sonra tekrar suç işleyenler için geri alınamaz.

Berrin Akbulut'un "Ceza Hukuku Genel Hükümler" kitabı 1358 sayfadan oluşmaktadır.

Duhül hakkı hukuk alanında iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Huzur Hakkı: Bir mülk sahibinin, mülkünü kiraya verdiği kişiden, kiracının kullanımı sırasında oluşabilecek rahatsızlık verici etkileri azaltmak veya ortadan kaldırmak için talep edebileceği bir hak türüdür. 2. Umut Hakkı: Ömür boyu cezaevinde infaz edilecek bir hapis cezasına mahkum edilen hükümlülerin, belirli bir süre sonra idari veya yargısal bir makam tarafından serbest bırakılıp bırakılmayacaklarının değerlendirilmesini öngören bir haktır.

Suç ve cezanın en büyük eleştirisi, genellikle ceza hukukunun uygulamaları ve teorileri üzerine odaklanır ve şu konuları içerir: 1. Cezalandırmak ve Rehabilite Etmek Arasındaki Denge: Suçluların cezalandırılmasının mı yoksa topluma yeniden kazandırılmasının mı daha önemli olduğu tartışılır. 2. Toplumsal Eşitlik ve Adalet: Ceza hukukunda adaletin, suçlunun sosyal sınıfına veya maddi durumuna bakılmaksızın eşit bir şekilde dağıtılması gerektiği savunulur, ancak bu her zaman mümkün olmaz. 3. Ölüm Cezası: Bazı teorisyenler ve düşünürler, ölüm cezasına karşı çıkar ve bunun insan haklarına aykırı olduğunu savunur. 4. Özel ve Genel Cezalandırma: Cezaların hem genel caydırıcılığı sağlamak hem de suçlunun doğrudan cezasını çekmesini temin etmek için uygulanması, eleştirilere maruz kalır.

Adli olay ve adli vaka kavramları genellikle eş anlamlı olarak kullanılır ve hukuki ve cezai sorumluluğu olan durumları ifade eder. Adli olay, tıbbi değerlendirmenin adli makamlarla paylaşılmasını gerektiren vakaları kapsar ve fiziksel saldırı, cinsel istismar, trafik kazaları, iş kazaları, intihar girişimleri, zehirlenmeler, ateşli silah yaralanmaları, çocuk ihmali ve istismarı gibi durumları içerir. Adli vaka ise, bir şekilde adalete intikal etmiş olan olayı ifade eder. Özetle, adli vaka daha geniş bir kavram olup, adli olay bu kavramın bir alt başlığı olarak değerlendirilebilir.