CezaHukuku

Hukuk dilinde kullanılan bazı özel kelimeler şunlardır: İbra: Alacağı sona erdiren bir sözleşme ile borcun ortadan kaldırılması. Haciz: Bir malın el konulması. Hakaret: Aşağılama, sövme. Hadise: Olay. Mütalaa: Değerlendirme, görüş. Rücu: Öncelikli sorumluların, sorumluluklarını yerine getirdikten sonra gerçek sorumludan talep etmesi. Mahsup: Borcun alacaktan düşürülmesi. Ahde Vefa: Anlaşmalara sadakatle uyulması ilkesi. Alacağın Devri: Alacaklının hakkını başka bir kişiye devretmesi. Kapora: Sözleşmenin kurulmasından önce verilen bedel. Bu terimler, hukuk dilinde sıkça kullanılan ve özel anlamlar taşıyan kelimelerden sadece birkaçıdır. Hukuk terimleri hakkında daha fazla bilgi almak için bir avukata başvurulması önerilir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 36, failin suça yönelik icra hareketlerine başlamış olmasına rağmen, kendi isteğiyle suçun tamamlanmasından vazgeçmesi veya suçun sonuçlarının doğmasını kendi çabasıyla engellemesi hallerinde uygulanır. Madde 36'nın uygulandığı bazı suç türleri: Hırsızlık: Fail, hırsızlık amacıyla bir yere girmişken yaptığı hatayı anlayarak evden ayrılması. Adam öldürme girişimi: Fail, silahla ateş etmiş ancak hedefi bilerek ıskalamış ve olay yerinden ayrılmış olması. Madde 36, şu durumlarda uygulanmaz: Polis geldiği için failin kaçması. Mağdurun direnmesi sonucu eylemin başarısız olması. Suç ortaklarının anlaşmazlığa düşmesi. Olay yerinde teknik bir engel çıkması (silahın tutukluk yapması, kapının açılmaması gibi). Suçun tamamlanması veya neticenin gerçekleşmesinin, failin elinde olmayan nedenlerle meydana gelmemesi durumu ise teşebbüs olarak adlandırılır ve TCK Madde 36'da düzenlenen gönüllü vazgeçmeden farklıdır.

Çelik Kardeşler avukatının ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak avukatların görevleri şunlardır: Hukuki danışmanlık. Temsil. Dava ve dosya takibi. Arabuluculuk. Avukatlar, ceza, medeni, ticaret, iş, vergi ve idare hukuku gibi birçok alanda hizmet verebilir.

Suçsuzluk ilkesi, bir kişinin suçluluğu kesin hükümle sabit oluncaya kadar suçlu sayılmamasını ve ceza hukuku yaptırımlarına tabi tutulmamasını ifade eder. Bu ilke, hem ulusal hem de uluslararası hukukta yer alır. Suçsuzluk ilkesinin temel unsurları şunlardır: Sanığın kendini suçsuzluğunu ispat etmesi gerekmez. İddia edenin ispat yükümlülüğü. Şüpheden sanık yararlanır. Adil yargılama.

Bu ifade, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleriyle ilgilidir. Etkin pişmanlık için şu koşullar gereklidir: Failin bizzat pişmanlık göstermesi. Mağdurun uğradığı zararın, aynen geri verme veya tazmin suretiyle giderilmesi. Suç ortaklarının en azından pişmanlıklarını veya iade ve tazmine rıza gösterdiklerini ortaya koyacak söz veya davranışlarda bulunmaları. Örneğin, iştirak halinde işlenmiş bir suçta, diğer suç ortakları hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, zararı gidermeyen suç ortaklarının pişmanlıklarını ya da iade ve tazmine rıza gösterdiklerini ortaya koyacak söz veya davranışlarda bulunmaları gerekir. Etkin pişmanlık, cezada indirim yapılmasını sağlar.

Boykotun hükmü, dini ve hukuki açıdan farklı şekillerde değerlendirilebilir: Dini açıdan: İslam'da boykot, düşmana karşı köklü ve büyük sonuçlar doğuracak şekilde yapılmalıdır. Hukuki açıdan: Türk hukukuna göre, şiddet, nefret veya tehdit içermeyen barışçıl boykot çağrıları suç değildir ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay bu tür eylemleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmektedir.

Resen soruşturma, aşağıdaki durumlarda başlatılır: 1. Ceza hukuku: Savcılık, ihbar veya şikayet beklemeden, suç unsuruna ulaştığında kendiliğinden soruşturma açabilir. 2. Vergi hukuku: Vergi daireleri, mükellefin bildirim yapmasına gerek olmadan vergi tahakkuku, ceza veya inceleme işlemi başlatabilir. 3. İdare hukuku: İdari kurumlar, kamu düzenini sağlamak amacıyla belirli bir işlemi resen tesis edebilir. Bu durumlarda, soruşturma süreci, ilgili makamın kendi inisiyatifiyle harekete geçmesiyle başlar.

Meşru savunmada sınırın aşılması, belirli koşullar altında beraat sebebi olabilir. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 27. maddesinin 2. fıkrasına göre, meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmişse faile ceza verilmez. Ancak, sınırın kasten aşılması veya hata ile aşılması durumunda bu hüküm uygulanmaz; fail, işlediği fiilden sorumlu tutulur. Özetle, meşru savunmada sınırın aşılması her durumda beraat sebebi değildir; bu durumun mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan kaynaklanması gerekir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 245 etkin pişmanlık, başkasına ait bir banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlanması durumunda, failin suçu işlemesinden sonra, suçun neden olduğu olumsuz sonuçları gidererek pişmanlığını göstermesi anlamına gelir. Etkin pişmanlık hükümleri şu durumlarda uygulanabilir: Fail, mahkemede dava açılmadan önce, yani savcılık aşamasında, suça ilişkin bilgi verir ve suçu birlikte işlediği kişileri, azmettireni, yardım edeni açıklarsa veya mağdurun uğradığı zararı tazmin ederse, suça ilişkin cezada 2/3 oranına kadar ceza indirimi yapılır. Fail, mahkemede dava açıldıktan sonra, fakat hüküm verilmeden önce suça ilişkin bilgi verir veya mağdurun uğradığı zararı tazmin ederse, 1/2 oranına kadar ceza indiriminden yararlanabilir. Etkin pişmanlık hükümleri, TCK madde 245/2 ve 245/3 için geçerli değildir.

TCK 264, "Özel İşaret ve Kıyafetleri Usulsüz Kullanma Suçu"nu düzenler. Suçun unsurları: Bir rütbe, kamu görevi veya mesleğe ait resmi kıyafetin yetkisi olmadan, alenen ve başkalarını yanıltacak biçimde giyilmesi; Hakkı bulunmayan nişan veya madalyanın takılması. Cezası: 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Görevli mahkeme: Bu suçla ilgili yargılamalar, asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülür.

26/2 maddesi, Karayolları Trafik Kanunu'na göre "mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazları mevzuatta izin verilmeyen araçlara takmak ve kullanmak" anlamına gelir. Bu maddeyi ihlal eden araç işletenlerine ve sürücülere 26/2 trafik cezası tatbik edilir. 26/2 trafik cezası şu durumlarda uygulanır: Araç trafikten men edilmesi: Bir yıl içinde üç defa ihlalde bulunan sürücüler 15 gün süreyle trafikten men edilir. Ehliyete el konması: Ehliyet ceza puanı bulunmaz, ehliyete el konmaz. Cihazların söktürülmesi: Cihazları söktürmek için ek süre verilebilir. 26/2 trafik cezasına itiraz, trafik cezasının tatbik edildiği yerin bağlı olduğu sulh ceza hakimliklerine şahsen müracaat edilerek yapılabilir.

TCK madde 13 ve 221/4 birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullar altında. TCK madde 221/4, örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçlarında etkin pişmanlık hükümlerini düzenler. TCK madde 13 ise, yabancı ülkede işlenen bazı suçların Türk kanunlarına göre yargılanmasını düzenler. Ancak, bu iki maddenin birlikte uygulanması, etkin pişmanlık koşullarının örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verilmesini gerektirdiği için, genellikle mümkün değildir. Özetle, TCK madde 13 ve 221/4'ün birlikte uygulanması, ancak örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verilmesi durumunda mümkün olabilir.

Yağma suçunun unsurları: Başkasına ait malın alınması. Cebir veya tehdit. Malın alınmasına karşı koymama. Kast. Yağma suçu, hırsızlık suçunun cebir veya tehdit yoluyla işlenmesi olduğundan, bu iki suç arasındaki ortak unsurlar da geçerlidir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca zorunlu müdafilik gerektiren haller şunlardır: Şüpheli veya sanığın çocuk olması. Şüpheli veya sanığın kendisini savunamayacak derecede malul, sağır veya dilsiz olması. Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi. Resmi bir kurumda kusur yeteneğinin araştırılması için gözlem altına alınmasına karar verilecek olması. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi. Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşılan sanığın yokluğunda duruşma yapılması. Kaçak sanık hakkında duruşma yapılması. Bu hallerde, şüpheli veya sanığın talebi olmasa dahi veya açıkça müdafi istemediğini beyan etse bile müdafi görevlendirme zorunluluğu bulunmaktadır.

İstisna suçlar, 7242 sayılı infaz yasası kapsamında, koşullu salıverme ve denetimli serbestlik uygulamalarında özel bir düzenlemeye tabi tutulan suçlardır. Bu suçlar şunlardır: Kasten öldürme suçları: TCK m. 81, 82, 83. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar: TCK m. 102 (ikinci fıkra hariç), 103, 104 (ikinci ve üçüncü fıkra hariç), 105. Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar: TCK m. 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138. Uyuşturucu ticareti suçu: TCK m. 188. Terör suçları: 3713 sayılı TMK kapsamındaki suçlar. Devletin güvenliğine karşı suçlar: TCK m. 302 ila 339 arası suçlar. 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlar.

TCK 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu ile TCK 159 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu arasında bir ilişki kurulamaz anlamına gelir. TCK 158/1-f, dolandırıcılık suçunun nitelikli bir halidir ve daha ağır ceza öngörür. Bu nedenle, bir suçun TCK 158/1-f kapsamında değerlendirilmesi, aynı zamanda TCK 159 kapsamında da değerlendirilebileceği anlamına gelmez; çünkü her iki madde de farklı suç tiplerini ve ceza rejimlerini düzenler.

Yargıtay'a göre meşru savunmada sınırın aşılması şu hallerde gerçekleşir: 1. Meşru savunma ile korunabilecek bir hakkın bulunması. 2. Saldırıya ilişkin koşulların var olması. 3. Savunmaya ilişkin "ölçülülük" şartının, savunma lehine ihlal edilmesi. 4. Sınırın aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2007/1-281 E., 2008/37 K. sayılı kararına göre, tüm bu şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, meşru savunmada sınırı aşan faile ceza verilmez. Örnek bir Yargıtay kararı: Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 9.4.2007, E. 2005/4811, K. 2007/2535 sayılı kararında, "Sanığın kardeşinin canına yönelik olarak iki üç metre mesafeden birden çok ateş eden ve halen silah saldırısı devam eden maktule karşı savunma koşulları içerisinde hareket edip mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan dolayı on kez ateş ederek meşru savunma sınırının anlaşılmasına göre, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmemesi gerektiği" belirtilmiştir.

Evet, TCK madde 253 uzlaşmaya tabidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesine göre, aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar; şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan bazı suçlar (kasten yaralama, taksirle yaralama, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali gibi). Ancak, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve ısrarlı takip suçu gibi bazı suçlar uzlaşma kapsamı dışındadır.

Samimi beyanda bulunmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, failin işlediği suç nedeniyle pişmanlık göstererek, mağdurun zararını gidermesi ve yargılama sürecine katkıda bulunması anlamına gelir. Etkin pişmanlık, ceza indirimine yol açan bir durumdur ve her suç tipi için kanunda özel olarak düzenlenir. Ancak, failin ceza indiriminden yararlanmak için pişmanlığını sadece cezadan kurtulma amacıyla gösteriyor olması, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını engelleyebilir.

Firari sayılabilmek için, firar suçunun oluşabilmesi gereken koşullar şunlardır: Kıtadan veya görevli bulunulan yerden izinsiz uzaklaşmak. Uzaklaşmanın 6 günden fazla sürmesi. Askeri Ceza Kanunu'na göre firar suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır ve bu suç için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Hükümlü veya tutuklu için firar suçu, hakkında tutuklama kararı veya kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunan kişinin kamu görevlilerince yakalandıktan sonra tutukevinden, kapalı veya açık cezaevinden veya görevlilerin elinden kaçması ile oluşur. Firar suçu yalnızca askeri personel ve hükümlüler tarafından işlenebilir.