• Buradasın

    İş mahkemesinde tanıklıkta ifadenin yanlı olması ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İş mahkemesinde tanıklıkta ifadenin yanlı olması, tanığın tanıklık yaptığı taraf lehine gerçeğe aykırı beyanda bulunması anlamına gelir 14.
    Bu tür bir tanıklık, yalan tanıklık suçu olarak değerlendirilebilir ve Türk Ceza Kanunu'nun 272. maddesi uyarınca cezalandırılabilir 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Tanık delili hangi durumlarda kesinlik kazanır?

    Tanık delili, tek başına kesinlik kazanmaz; diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Tanık beyanının kesinlik kazanabileceği durumlar: İnandırıcı deliller: Aksine inandırıcı deliller yoksa, tanık beyanlarının gerçek olduğu kabul edilir. Sanığın sorgulama imkanı: Tanığın, sanığın da sorgulama imkanı bulunduğu bir dönemde dinlenmesi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre kesin deliller ise şunlardır: kesin hüküm; senet; yemin; ikrar.

    Tanıklığın kabul edilmeme hali nedir?

    Tanıklığın kabul edilmeme hali, tanığın geçerli bir mazeret bildirmeksizin mahkemeye gelmemesi veya mazeretinin mahkeme tarafından uygun bulunmaması durumunda ortaya çıkar. Bu durumda, tanık hakkında zorla getirme kararı çıkarılır ve tanık mahkemeye zorla getirilir.

    İş mahkemesi ilk duruşmada ne olur?

    İş mahkemesinin ilk duruşmasında genellikle şu adımlar izlenir: Tarafların kimlik tespiti yapılır ve dava ile cevap dilekçeleri okunur. Uyuşmazlığın kapsamı belirlenir. Hâkim, dava konusu taleplerin ne olduğunu ve tarafların ne yönde delil sunacağını belirler. Taraflar ellerindeki belgeleri (sözleşmeler, bordrolar, tanık listeleri vb.) mahkemeye sunar. Hakim, bu delillerin dosyaya girip giremeyeceğine karar verir. Tanık beyanı önemli ise, bir sonraki duruşmada tanıkların dinlenmesine karar verilir ve taraflara tanık bilgilerini sunması için süre verilir. Gerekli görülürse bilirkişi atanması veya keşif yapılması gibi teknik incelemelere ilişkin kararlar alınır. Hâkim, ilk duruşmada genellikle uzlaşma veya sulh teklifinde bulunur. İşçilik alacaklarına ilişkin davalarda tarafların anlaşarak süreci kısa sürede bitirmesi teşvik edilir.

    Hangi durumlarda tanıkla ispat yapılabilir?

    Tanıkla ispat, belirli durumlarda hukuk davalarında delil olarak kullanılabilir: 1. Akrabalar arasındaki işlemler: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki hukuki işlemlerde tanık delili kabul edilir. 2. Senede bağlanmaması teamül olan işlemler: İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre senede bağlanması alışılmış olmayan hukuki işlemlerde tanıkla ispat yapılabilir. 3. Olağanüstü durumlar: Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemlerde tanık dinlenebilir. 4. İrade bozuklukları: Hukuki işlemlerde irade bozukluğu (hata, hile, ikrah, gabin) iddiaları varsa, tanık dahil her türlü delille ispat yapılabilir. 5. Muvazaa iddiaları: Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları durumunda tanık delili kullanılabilir. Genel olarak tanık beyanı, takdiri bir delil olup, hakimi bağlayıcı değildir ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

    Hakimin tanık beyanını dikkate almaması ne demek?

    Hakimin tanık beyanını dikkate almaması, tanık ifadesinin hükme esas alınmadığı anlamına gelir. Ancak, hakimin tanık beyanlarına niçin itibar etmediğini gerekçeleriyle birlikte ortaya koyması gerekmektedir.

    İş mahkemesinde tanık olarak dinlenen kişi işveren aleyhine ifade verebilir mi?

    Evet, iş mahkemesinde tanık olarak dinlenen kişi işveren aleyhine ifade verebilir. Yargıtay kararlarına göre, işverenlerin davalarda tanık olarak aleyhlerine ifade vermesi nedeniyle işçilerin iş sözleşmelerini feshetmeleri haklı bir fesih nedeni değildir. Ancak, tanık olarak ifade veren kişinin işverenle husumeti olması durumunda, tanıklığının objektifliği sorgulanabilir ve mahkeme tarafından ihtiyatla değerlendirilmesi gerekebilir.

    Hmk'ya göre tanıkların dinlenmesinde hangi ilkeler geçerlidir?

    HMK'ya göre tanıkların dinlenmesinde geçerli olan ilkeler şunlardır: 1. Tanıkların Ayrı Ayrı Dinlenmesi: Tanıklar, hâkim tarafından ayrı ayrı dinlenir ve biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. 2. Tanıklığın Sözlü Olarak Yapılması: Tanık, bildiğini sözlü olarak açıklar ve sözü kesilmeden dinlenir. 3. Yazılı Not Kullanamama: Tanık, dinlenilme sırasında yazılı notlar kullanamaz. 4. Gerektiğinde Yüzleştirme: Tanıklar gerektiğinde yüzleştirilirler. 5. Hâkimin Soru Sorma Yetkisi: Toplu mahkemede başkan, hâkimlerden her birinin tanığa doğrudan doğruya soru sormasına izin verir. 6. Tutanak Düzenlenmesi: Tanığın sözleri tutanağa yazılarak önünde okunur ve tutanağın altı kendisine imza ettirilir.