• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Suç ve suçlu arasındaki fark nedir?

    Suç ve suçlu arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Suç, kanunlar tarafından yanlış veya zararlı olduğu için ceza tehdidiyle yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılabilen davranışlardır. Suçlu, bir suçu işlemiş olan veya suçlu bulunan kişiyi ifade eder. Suç ve suçlu kavramları, hukuk sistemlerinin merkezinde yer alır ve adaletin sağlanması ile toplumun güvenliğinin korunması için önemlidir.

    Suçta sınıraşımı süresi ne zaman başlar?

    Suçta sınıraşımı (dava zamanaşımı) süresi, suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar. Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 66/6'ya göre, sınıraşımı süresi şu durumlarda başlar: Tamamlanmış suçlarda: Suçun işlendiği gün. Teşebbüs hâlinde kalan suçlarda: Son hareketin yapıldığı gün. Kesintisiz (mütemadi) suçlarda: Kesintinin gerçekleştiği gün. Zincirleme suçlarda: Son suçun işlendiği gün. Çocuklara karşı işlenen suçlarda: Çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği gün.

    TCK'nın 296 ve 297 maddeleri nelerdir?

    TCK'nın 296. maddesi, hükümlü veya tutukluların ayaklanması fiilini düzenler. TCK'nın 297. maddesi ise, infaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi hakkında uygulanacak cezaları belirler. 296. madde: Üçten fazla hükümlü veya tutuklunun katıldığı toplu ayaklanma halinde, her biri hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Ayaklanmaya katılan kişi sayısı üç veya daha az ise, bu madde uyarınca ceza verilmez. Ayaklanma sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. 297. madde: İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde, fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.

    Güney Kore'de hukuk nasıl?

    Güney Kore'de hukuk sistemi, kıta Avrupası (sivil hukuk) modeline dayanır ve hukuk devleti prensiplerine göre işler. Bazı özellikleri: Yargı sistemi: Üç kademeden oluşur: İlk Derece Mahkemeleri, Yüksek Mahkemeler ve Yargıtay. Yargı bağımsızlığı: Hâkimler, Anayasa ve yasalar dışında herhangi bir etki altında kalmadan karar verir. Ceza adaleti: Sanıkların savunma hakkı ve adil yargılanma güvenceleri korunur, ancak ölüm cezası hâlâ yasal olsa da 1997'den beri uygulanmamaktadır. Hukuk eğitimi: Hakimler, Ulusal Yargı Sınavını geçip Adli Araştırma ve Eğitim Enstitüsü'nde eğitim aldıktan sonra göreve başlar. Dijitalleşme: E-duruşmalar ve dijital dava takip sistemleri gibi uygulamalarla yargı süreçleri daha erişilebilir ve şeffaf hale getirilmektedir.

    Yeniden yargılamada hangi deliller değerlendirilir?

    Yeniden yargılamada değerlendirilebilecek deliller, "yeni delil" veya "yeni olay" olarak adlandırılan, hüküm veren mahkemeye sunulmamış ya da dikkate alınmamış olan her türlü bilgi ve kanıttır. Yeni delil ve olayların değerlendirilebilmesi için: Kesin hükümden önce meydana gelmiş olması; Daha önce mahkemeye bildirilmiş ancak inandırıcı bulunmadığı için dikkate alınmamış olmaması; Tek başına veya önceki delillerle birlikte değerlendirildiğinde, sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza almasını gerektirecek nitelikte olması gerekir. Yeniden yargılamada değerlendirilebilecek bazı özel durumlar: Duruşmada kullanılan ve hükme esas teşkil eden belgenin sahteliğinin anlaşılması; Yeminli tanık veya bilirkişinin gerçeğe aykırı beyanlarda bulunması; Hakimin, görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmesi.

    Ceza hukukunda iz delili nedir?

    Ceza hukukunda iz delili, suçun işlendiği yerde veya suçla ilgili nesneler üzerinde bulunan, kişilerin kimliklerinin tespitinde önemli rol oynayan izlerdir. İz delilleri kendi arasında şu şekilde ayrılır: parmak izleri; ayak izleri; ayakkabı izleri; avuç izleri; kulak izleri; diş izleri; alet izleri; oto lastik izleri. İzlerin muhafaza altına alınabilmesi için emniyete alınarak korunması ve her iz yerinde etiketlenmesi gereklidir.

    TCK madde 129/1 ve 125 4 birlikte uygulanır mı?

    Evet, TCK madde 129/1 ve 125/4 birlikte uygulanabilir. TCK madde 129/1, hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde cezanın üçte birine kadar indirilebileceğini veya ceza vermekten vazgeçilebileceğini düzenler. Ancak, bu maddelerin birlikte uygulanabilmesi için hakaretin haksız fiili gerçekleştiren kişiye yönelik olması gerekir. Örnek bir durumda, bir kişi diğerine yönelik hakaret içeren sözler sarf ederse ve bu durum, mağdurun hakarete tepki olarak işlediği bir kasten yaralama suçuna karşılık gelirse, TCK madde 129/2 gereği fail hakkında ceza verilmez. Yasal konularda doğru bilgi ve danışmanlık için bir avukata başvurulması önerilir.

    CMK 150/2 kaç avukat?

    CMK 150/2 maddesinde belirtilen zorunlu müdafi görevlendirilmesi, bir avukat için geçerlidir. Bu maddeye göre, şüpheli veya sanığın çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul, sağır veya dilsiz olması durumunda, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

    TCK'nın 201. maddesi hangi suçlara uygulanır?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) 201. madde, sahte para veya kıymetli damga üretimi ve ticareti ile ilgili suçlara uygulanır. Bu suçlar arasında: sahte para veya kıymetli damga üretmek, ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya kabul etmek; sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz üretmek, ülkeye sokmak, satmak, devretmek, satın almak, kabul etmek veya muhafaza etmek yer alır. Etkin pişmanlık hükümleri, bu suçları işleyen kişilere, belirli koşullar altında ceza indirimi veya cezadan muafiyet sağlar.

    Güvenlik tedbirleri ve cezalar arasındaki fark nedir ceza hukuku?

    Ceza hukuku kapsamında güvenlik tedbirleri ile cezalar arasındaki temel farklar şunlardır: Amaç: Cezalar, işlenen suçun karşılığı olup geçmişe dönük bir yaptırımdır; güvenlik tedbirleri ise geleceğe yöneliktir ve suç tehlikesini ortadan kaldırmayı, toplumu korumayı amaçlar. Kusur İlkesi: Güvenlik tedbirlerinde kusur ilkesi arka planda kalır; örneğin, akıl hastası bir kişi kusurlu sayılmasa da güvenlik tedbirine tabi tutulabilir. Uygulanabilirlik: Cezalar sadece gerçek kişiler hakkında uygulanabilirken, güvenlik tedbirleri tüzel kişiler hakkında da uygulanabilir. Türleri: Güvenlik tedbirleri arasında belli haklardan yoksun bırakılma, müsadere, akıl hastalarına özgü tedbirler gibi çeşitli yaptırımlar bulunurken, cezalar hapis ve adli para cezası ile sınırlıdır.

    Hak mahrumiyeti ve yoksunluk aynı şey mi?

    Hayır, hak mahrumiyeti ve yoksunluk aynı şey değildir. Hak mahrumiyeti, trafik kazası sonucunda hasar gören aracın onarım sürecinde kullanılamaması nedeniyle araç sahibinin uğradığı maddi kayıpları ifade eder. Yoksunluk ise, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, mahkumiyet sonrası belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma durumunu ifade eder.

    Dönmezer ve Erman'a göre ceza hukukunun temel ilkeleri nelerdir?

    Dönmezer ve Erman'a göre ceza hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, ceza hukukunun temel ilkelerinden bazıları şunlardır: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi. Suçta ve cezada kusur ilkesi. Belirlilik ilkesi. Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi. Ceza kanunlarının yer yönünden uygulanmasında mülkilik ilkesi.

    TCK madde 106 3 fıkra hangi suçlara uygulanır?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 106, 3. fıkra, tehdit amacıyla işlenen kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçlarına uygulanır. Bu maddeye göre, tehdit amacıyla bu suçların işlenmesi halinde, fail hem tehdit suçundan hem de işlediği diğer suçlardan ayrıca ceza alır.

    Taammüden ne demek hukukta?

    Hukukta taammüden, "önceden planlayarak ve bilinçli bir biçimde, kasten" anlamına gelir. Taammüden kelimesi, "taammüd" kökünden türemiştir ve "önceden tasarlayarak, düşünerek, bilerek, isteyerek ve kasıtla yapmak" demektir. Bu terim, genellikle bir suçun önceden planlanarak işlendiğini ifade etmek için kullanılır.

    İsnat yeteneği nedir?

    İsnat yeteneği, bir kişinin ceza hukuku açısından bir suçun faili sayılabilmesi için sahip olması gereken nitelikler bütünüdür. İsnat yeteneğinin unsurları: Anlama yeteneği: Kişinin, kendi dışında cereyan eden olayları anlaması ve davranışının toplumsal değerinin farkında olması. İsteme yeteneği: Kişinin, içinden gelen isteklere direnerek bağımsız bir biçimde davranabilmesi. İsnat yeteneği, failin suçu işlediği esnada mevcut olmalıdır, çünkü sorumlu olmasını gerektiren ihlal fiili o esnada gerçekleşir.

    TCK 125/3-a maddesi nedir?

    TCK 125/3-a maddesi, hakaret suçunun kamu görevlisine görevinden dolayı işlenmesi halini düzenler. Bu maddeye göre, hakaret suçunun; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi durumunda, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz; alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılır. Suçun nitelikli hali için mağdurun kamu görevlisi olması, eylemin görevle ilgili olarak gerçekleştirilmesi ve hakaretin onur, şeref ve saygınlığı ihlal edici boyutta olması gerekir.

    TCK 54 müsadere kaç yıl sonra işlemden kalkar?

    Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 54. maddesi uyarınca müsadere kararı, kesinleştikten sonra yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilemez.

    Ceza hukukunda yemin nasıl yapılır?

    Ceza hukukunda yeminle ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, hukuk yargılamasında yeminle ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Yemin, mahkeme huzurunda eda edilir. Hâkim, yemin edecek kişiye hangi konuda yemin edeceğini, yeminin anlamını ve önemini açıklar ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı konusunda uyarır. Yemin edecek kişi, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhal bu konuda kararını verir. Yemin, "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" şeklinde yöneltilir. Yemin eden kişi, "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." demekle yeminini eda etmiş sayılır. Yemin sırasında, hâkim de dahil olmak üzere duruşmada hazır bulunan herkes ayağa kalkar. Okuma ve yazma bilen sağır veya dilsizler, yemin beyanlarını yazıp imzalayarak yemin eder. Okuma ve yazma bilmeyen sağır veya dilsizler, işaretlerinden anlayan bir bilirkişi aracılığıyla yemin eder. Yemin edecek kişi, mahkemeye gelemeyecek kadar hasta veya engelli ise hâkim, bulunduğu yerde o kişiye yemin ettirir.

    Medeniyet Üniversitesi Ceza Hukuku Sempozyumu nerede?

    İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Ceza Hukuku Sempozyumu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Kuzey Yerleşkesi Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Konferans Salonu'nda gerçekleştirilmektedir. Adres: İstanbul Medeniyet Üniversitesi Kuzey Yerleşkesi, Ziraat Bankası Kütüphanesi ve Konferans Salonu. İletişim: imuceza@medeniyet.edu.tr.

    Bargained for ne demek hukuk?

    "Bargained for" ifadesi, hukuk bağlamında "beklenen veya hesaba katılan" anlamına gelir. Örneğin, "The job turned out to be more than he had bargained for" cümlesi, "İş, onun beklediğinden daha fazla çıktı" şeklinde çevrilebilir. Ayrıca, "bargain for" fiili, "beklemek", "ummak" ve "hazırlanmak" anlamlarına da gelir. Hukuki terim olarak "bargaining" ise, bir işlemin veya anlaşmanın koşullarını müzakere etmek anlamına gelir.