CezaHukuku

Mütemadi suç, suçun unsuru olarak gösterilen hareketin yapılmasıyla tamamlanan ancak suçun icrasının devam ettiği suç türüdür. Bu suç türünde, hem maddi hem de manevi unsur temadi eder. Mütemadi suçlara örnek olarak, bir kişinin bir süre boyunca birini kaçırıp hapsetmesi veya ruhsatsız silah taşımak gibi suçlar verilebilir. Mütemadi suçlarda, temadi iki şekilde sona erer: Fiilen sona erme. Hukuken sona erme.

Denetim süresinin uzatılması, belirli koşulların sağlanması ve ilgili mercilere başvuru yapılması ile mümkündür. Denetim süresinin uzatılması için yapılabilecekler: Ağır hastalık, engellilik veya kocama durumu: Bu durumda, koşullu salıverilmesine 3 yıl veya daha az süre kalan hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanabilirler. Çocuk sahibi kadın hükümlüler: 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine 2 yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 2 yıla kadar çıkabilir. Hükümlünün talebi: Denetimli serbestlik, ancak hükümlünün talebi halinde uygulanabilir. Denetim süresinin uzatılması ile ilgili detaylı bilgi ve destek için ikametgahın bulunduğu yer Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurulabilir.

Şikayetten vazgeçme halinde CMK'nın 231. maddesi uygulanabilir. CMK 231. madde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenler ve bu, sanığın belirli şartlar dahilinde hakkında verilen hükmün açıklanmamasını sağlar. Ancak, şikayetten vazgeçme kararının, sanığın denetim süresi boyunca yükümlülüklere uyması koşuluna bağlı olduğunu unutmamak gerekir.

Haksız tahrikin şartları: 1. Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalıdır. 2. Fail, öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalıdır. 3. Failin işlediği suç, bu ruhsal durumunun tepkisi olmalıdır. 4. Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır. Ek şartlar: Suç, tahriki oluşturan kişiye karşı işlenmelidir. Failin yaşadığı öfke, yalnızca haksız eylemden kaynaklanmalı ve bu ruhsal etki onu suça yöneltmiş olmalıdır. Nedensellik bağı kurulmalıdır, yani "Eğer bu haksız davranış gerçekleşmemiş olsaydı, fail bu suçu işlemezdi" şeklinde bir sonuca ulaşılabilmelidir.

Hayır, TCK 184'te düzenlenen imar kirliliğine neden olma suçu uzlaşma kapsamında değildir. 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi gereğince, imar kirliliğine neden olma suçu, uzlaşma kapsamındaki suçlardan değildir.

TCK 226/3 beraat kararı, Türk Ceza Kanunu'nun 226/3. maddesi kapsamında açılan müstehcenlik davasında, sanığın suç işlediğine dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle verilen beraat kararını ifade eder. Bu madde, müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişilerin cezalandırılmasını öngörür. Örnek olarak, İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2024 yılında verdiği bir kararda, sanığın Facebook hesabından paylaştığı müstehcen videonun, hesabın başkaları tarafından ele geçirilmiş olabileceği ve sanığın suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Beraat kararları, teknik bilgi ve adli bilişim bilgisine sahip bir avukatla çalışmayı gerektirebilir.

Prof. Dr. Berrin Akbulut'un "Ceza Hukuku Genel Hükümler" kitabının 11. baskısı bulunmaktadır. Bu baskı, Ekim 2024'te yayımlanmış olup, kitaptaki konular gözden geçirilerek düzeltilmiş, yeni açıklamalar eklenmiş ve doktrindeki yeni gelişmelere yer verilmiştir.

CMK 47. madde, "Devlet Sırrı Niteliğindeki Bilgilerle İlgili Tanıklık" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Açıklanması, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, Devlet sırrı sayılır. > Tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; tanık, sadece mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından zâbıt kâtibi dahi olmaksızın dinlenir. Hâkim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir. > Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır. > Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder."

TCK Madde 136'da (Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu) indirim, cezada artırım gerektiren nitelikli hallerin bulunmaması durumunda söz konusu olabilir. Cezada indirim için, suçun kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmemiş olması gerekir. Ayrıca, teşebbüs, iştirak ve içtima gibi suçların özel görünüş biçimleri de indirim veya artırım gerektirebilir, ancak bu durumlar doğrudan TCK Madde 136 kapsamında değildir. Detaylı bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Askeri ceza avukatının bazı görevleri: Müvekkilin haklarını koruma. Disiplin soruşturmalarında temsil. Askeri mahkemelerde savunma. İtiraz ve istinaf başvuruları. Askeri mevzuata hakimiyet. Askeri ceza avukatı, askeri personelin ceza davalarında ve askeri yargı sistemi ile ilgili hukuki süreçlerde uzmanlaşır.

Kusur çeşitleri ceza hukuku ve sorumluluk hukuku kapsamında ikiye ayrılır: 1. Ceza Hukuku Kapsamında Kusur Çeşitleri: Kasten İşlenen Suçlar. Taksirle İşlenen Suçlar. 2. Sorumluluk Hukuku Kapsamında Kusur Çeşitleri: Sübjektif Kusur. Objektif Kusur. Ayrıca, kusur, kast ve taksir olarak da ikiye ayrılabilir. Kast. Taksir.

Meşru savunmada orantılılık ilkesi, savunma ile saldırı arasında bir denge kurulmasını ifade eder. Bu ilkeye göre: Araçlar arasında orantı: Savunma, saldırıyı bertaraf edecek ölçüde olmalıdır; mutlak bir eşitlik veya denklik aranmaz. Haklar arasında orantı: Savunmada zarara uğratılan hak ile saldırıya uğrayan hak arasında aşırı bir dengesizlik olmamalıdır. Meşru savunmada orantılılık şartının sağlanmaması durumunda, fail ya haksız tahrik hükümlerinden ya da meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinden yararlanabilir.

Suç ve ceza, hukuk fakültesi müfredatında yer alır çünkü bu konular, hukuk öğrencilerinin aşağıdaki bilgileri ve becerileri kazanmalarına yardımcı olur: Suç teorisinin temel kavramlarını öğrenmek. Olay incelemesi yapma becerisi kazanmak. Hukuki uyuşmazlıklara uygulanacak hükümleri tespit edebilmek. Yaşam boyu öğrenmenin önemini kavramak. Ceza hukuku genel esaslarına yönelik bilgi sahibi olmak.

Taksirli suçlarda zamanaşımı, Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 66'ya göre hesaplanır. Genel hesaplama: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl. Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl. 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl. 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl. 5 yıldan fazla olmayan hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl. Özel durumlar: 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış kişiler için süreler yarı yarıya, 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış kişiler için üçte iki oranında azaltılır. Suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri göz önünde bulundurulur. Seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır. Taksirli suçlarda zamanaşımı, suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar.

Evet, Yargıtay'da iyi hal indirimine itiraz edilebilir. İyi hal indiriminin uygulanmamış olması, tek başına istinaf veya temyiz için yeterli görülmez.

Nefsi müdafaa, bir kişinin kendisine veya bir başkasına yönelik haksız bir saldırıyı durdurmak veya etkisiz hale getirmek için gerçekleştirdiği orantılı savunma eylemleridir. Nefsi müdafaanın şartları: Saldırıya ilişkin şartlar: Mevcut bir saldırı olmalıdır. Saldırı haksız olmalıdır. Saldırı, meşru savunma ile korunabilecek bir hakka yönelik olmalıdır. Savunmaya ilişkin şartlar: Savunma zorunlu olmalıdır. Savunma, saldırana karşı yapılmalıdır. Saldırı ile savunma arasında oran bulunmalıdır. Nefsi müdafaa, Türk Ceza Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenmiştir.

TCK 158/1-j, "Dolandırıcılık suçunun; banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi" durumunu ifade eder. Bu suçun oluşması için, sahte kimlik ve belgelerle kredi temin etmek gibi, özel bir kastın varlığı gereklidir. TCK 158/1-j kapsamında, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.

Yaş küçüklüğü, ceza hukukunda 18 yaşını doldurmamış kişileri kapsar. Türk Ceza Kanunu'na göre yaş küçüklüğü üç grupta incelenir: 1. 12 yaşından küçük çocuklar: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumlulukları yoktur, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. 2. 12-15 yaş grubundaki çocuklar: Bu yaş grubundaki çocukların fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yetenekleri araştırılır. 3. 15-18 yaş grubundaki çocuklar: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumlulukları bulunur, ancak ceza süreleri yarıya indirilir.

İfade özgürlüğü ihlalinde uygulanabilecek bazı yaptırımlar: Ceza mahkumiyeti. Tazminat. Yayına yönelik tedbirler. Mesleki yasak. Fiziki mekan kısıtlamaları. Bu yaptırımlar, ulusal yasal mevzuat hükümlerine dayanmak zorundadır. İfade özgürlüğü ihlali durumunda, Anayasa Mahkemesi’ne veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurulabilir.

105. madde denetimli serbestliğin ne zaman çıkacağına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesine göre denetimli serbestlik süresi kural olarak 1 yıldır. 30.03.2020 tarihine kadar işlenen suçlarda ise denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanmaktadır. Ayrıca, 2025 yılında yürürlüğe giren yeni infaz paketiyle, denetimli serbestlikten yararlanabilmek için koşullu salıverilme tarihine kadar olan süre içinde cezanın en az onda birinin cezaevinde geçirilmiş olması şartı getirilmiştir. En güncel bilgiler için resmi kaynakları takip etmek önerilir.