Arapça

İnayet kelimesi, Arapça kökenli olup "iyilik", "kayra", "atıfet", "ihsan", "lütuf" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, dikkat, gayret, özenme anlamlarında da kullanılır. Dini bağlamda, Allah’ın kullarına gösterdiği lütuf ve merhamet anlamında da kullanılabilir.

Ayn kelimesi Arapça kökenli olup, farklı anlamlara sahiptir: Göz. Bir şeyin kendisi, eşi, tıpkısı. Kaynak, pınar. Mevcut, hazır ve belirlenmiş mal. Faydası bir yana malın kendisi, çıplak mal. Arap alfabesinin 18. harfi. Ayrıca, kelâm ilminde ayn, boşlukta yer tutan ve arazları taşıyan şey olarak tanımlanır.

"Esma" kelimesi VK'da özel bir anlam taşımamaktadır. Esma ismi, Arapça kökenli olup "isimler, adlar" anlamına gelir. Bazı diğer anlamları: etkileyici, yaptırıcı; kader, nasip, talih; cilveli, çok güzel; kulaklar, işitme.

Hayır, Arapça Türkçe'ye en yakın dil değildir. Türkçe, Altay dil ailesine aittir ve bu dil ailesindeki diğer dillerle benzerlik gösterir. Arapça ise Sami dil ailesine mensuptur.

Garp ve Şark kelimeleri, yön belirten kelimeler olup, Arapça kökenlidir. Garp: Batı anlamına gelir. Şark: Doğu anlamına gelir. Bu kelimeler, Osmanlı döneminde de kullanılmış olup, eski Türkçe'de yön belirtmek için doğu ve batı yerine kullanılmıştır.

Garp ve Şark kelimeleri, yön belirten kelimeler olup, Arapça kökenlidir. Garp: Batı anlamına gelir. Şark: Doğu anlamına gelir. Bu kelimeler, Osmanlı döneminde de kullanılmış olup, eski Türkçe'de yön belirtmek için doğu ve batı yerine kullanılmıştır.

Ziya Paşa'nın "Ziya" isminin nedeni, asıl adının Abdülhamid Ziyaeddin olmasıdır. Bazı kaynaklarda sadece "Ziya" ismiyle de anıldığı belirtilmiştir.

Evet, "um" ve "ümm" aynı kelimedir, çünkü "ümm" kelimesinin kısaltılmış halidir. "Ümm" kelimesi, "anne", "kaynak", "çıkış noktası" gibi anlamlara gelir.

Evet, "mahlûkat" ve "yaratık" aynı anlama gelir. Arapça kökenli bir kelime olan "mahlûkat", "yaratıklar" anlamına gelir ve "mahlûk" kelimesinin çoğul halidir.

Evet, temenna ve temenni aynı anlama gelir. Temenni, Arapça kökenli bir kelime olup "dileme, dilek, dua, niyaz" anlamlarına gelir.

Aşeka kelimesi, Arapça kökenli olup farklı anlamlara gelmektedir: Bitki adı: Sarmaşık bitkisinin adıdır. Aşk: Aşk kelimesinin kökeni olarak da kabul edilir. Şiir kitabı: Şahbender Korkmaz'ın 1993 yılında yayımlanan şiir kitabının adıdır.

Zeyn kelimesi Arapça kökenli olup "bezek", "süs", "süslenmek" anlamlarına gelir. Bu kelimeye getirilen ekler ile yeni sözcükler, isimler ve tamlamalar türetilmiştir. Ayrıca, "Zeyn-ab" Kürtçe'de "su kaynağı, pınar" anlamına gelir.

Mazhar kelimesi, TDK'ye göre şu anlamlara gelir: Bir şeyin zuhûr ettiği yer, eşya ve madde. Nail olan, erişen, şereflenen. Bir nimete, bir övgüye erişen kimse. Ayrıca, Arapça kökenli bir isim olarak da kullanılır ve "görünme" veya "ortaya çıkma" anlamında olup, kişinin değerli ve dikkat çekici özelliklere sahip olduğunu ifade eder.

Arapça günlerin nasıl okunduğunu öğrenmek için aşağıdaki liste faydalı olabilir: Pazar: الأحد (Al-Ahad) - el ehad. Pazartesi: الإثنين (Al-Ithnayn) - el isneyn. Salı: الثلاثاء (Ath-Thulatha) - es sülasa. Çarşamba: الأربعاء (Al-Arbi’a) - el erbia. Perşembe: الخميس (Al-Khamis) - el hamis. Cuma: الجمعة (Al-Jumu’a) - el cuma. Cumartesi: السبت (As-Sabt) - es sept. Arapça günlerde "Al" takısı belirli artikeldir ve Türkçe'deki "the" gibi kullanılır.

Cemal ismi Arapça kökenlidir. Arap kültüründe bu isim, özellikle erkek çocuklarına verilmekte olup, "güzellik, hoşluk, sevimlilik" gibi olumlu özellikleri simgeler. Ayrıca, tasavvuf literatüründe Allah’ın lutuf ve rızası anlamında da kullanılır.

Hayır, Arapça ve Türkçe aynı dil değildir. Türkçe, yapısal olarak sondan eklemeli bir dil iken Arapça, kök-harf sistemine dayalı bir dil yapısına sahiptir.

Hannas kelimesi, Arapça "gizlenmek" anlamına gelen "hans" kökünden türemiştir. Hannas kelimesinin bazı anlamları: Şeytan, iblis. İnsanın nefsi ve benliği. Geri kalmak, sıkılmak, daralmak. Hannas ismi, Kuran'da geçtiği için isim olarak kullanılmaz.

Muhittin ismi, Arapça kökenli olup "dini canlandıran, dini ihya eden" anlamına gelir. Ayrıca, bu ismin diğer anlamları şunlardır: onurlandırılmış, şerefli kılınmış; sağlam adam; aslen Muhyiddin, ancak Türkçe’ye Muhittin olarak geçmiş.

Îsâr, sözlükte "bir şeyi ya da bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme" anlamına gelir. Ahlak terimi olarak ise "bir kimsenin kendisi ihtiyaç içinde olsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak için kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması" anlamındadır. Îsâr, cömertliğin bir üst derecesi olarak kabul edilir.

Türkçe ile Arapça arasında 29 harf farkı bulunmaktadır. Arapça, büyük çoğunluğu sessiz olmak üzere 29 harf içerirken, Türkçe 8 sesli harf (o, ö, u, ü, a, e, ı, i) ve 21 sessiz harften oluşur. Arap alfabesindeki bazı harflerin, Türkçedeki seslere karşılık gelen benzerleri şu şekildedir: Be (ب) yerine p; Cim (ج) yerine ç; Ze (ز) yerine j. Ayrıca, Arap alfabesinde elle yazarken noktalama işaretleri kullanılmaz ve kelimeler ara vermeden, birbiri ardına yazılır.