Antropoloji

Homo Sapiens'in akıllı olmasının bazı nedenleri: Çevreye uyum sağlama yeteneği. Soyut düşünme ve konuşma kabiliyeti. Alet kullanma ve üretme becerisi. Adaptasyon süreci. Bu sınıflandırılma ve sıralamada bilimsel dayanaklar söz konusu olsa da hiçbiri tam olarak kanıtlanabilmiş değildir.

Arjun Appadurai'nin küreselleşmenin gözlemlenebileceği beş boyutu şunlardır: 1. Etno-mekân (ethnoscapes). 2. Tekno-mekân (technoscapes). 3. Medya-mekân (mediascapes). 4. Finans-mekân (financescapes). 5. Fikir-mekân (ideoscapes).

Liminality, "eşiktelik" anlamına gelir. Bu terim, özellikle Arnold van Gennep ve Victor Turner'ın ritüel teorilerinde, bir toplumsal statüden diğerine geçiş sırasında, iki statü arasındaki eşikte, statüsüz ve belirsiz kalma durumunu ifade eder. Liminality, sadece ritüellerde veya büyük toplumsal dönüşümlerde değil, gündelik yaşamda da küçük ölçekli "eşik" anlarında deneyimlenir.

Yabani kabilelerin yaşadığı bazı yerler: Endonezya'nın Papua eyaleti. Hindistan. Etiyopya. Avustralya. Peru.

Kültürlenme ve kültürleşme arasındaki temel fark, kültürlenmenin yeni bir kültürün oluşturulması, kültürleşmenin ise farklı kültürlerin birbirini etkilemesi ile gerçekleşmesidir. Kültürlenme: Toplumun alt kültüründen veya farklı kültürlerden gelen insanların birbirleriyle buluşması sonucunda ortada bulunmayan yeni bir kültür oluşturulmasıdır. Kültürleşme: Farklı kültürel yapıya sahip grupların devamlı ilişki ve etkileşimi sonucunda, gruplardan birinin diğerinin kültürel değerlerini kabul etmesi, benimsemesi ve ortaya yeni bir kültürel yapının çıkması sürecidir.

İnsan kemiklerinin çürüme süresi, çevresel koşullara bağlı olarak 10 ila 100 yıl arasında değişebilir. Çürümeyi etkileyen bazı faktörler şunlardır: Sıcaklık: Sıcak iklimlerde kemikler daha hızlı çürüyebilirken, soğuk iklimlerde bu süreç daha yavaş olabilir. Nem: Nemli ortamlar bakterilerin gelişmesi için elverişlidir ve kemikler daha hızlı çürür. Oksijen seviyesi: Oksijenin bol olduğu ortamlar bakterilerin daha hızlı çalışmasına olanak tanır. Toprak yapısı: Asidik topraklar kemiklerin çürümesini hızlandırabilirken, alkali topraklar kemikleri daha uzun süre koruyabilir. Ayrıca, tropik iklimlerde kemiklerin tamamen yok olması 1-3 ay içinde gerçekleşebilirken, tundra gibi soğuk iklimlerde bu süre sonsuza kadar uzayabilir.

Dünyada ilk mavi gözlü insanın nerede bulunduğuna dair farklı görüşler bulunmaktadır: Karadeniz çevresi. İtalya. İspanya. Bu bilgilerin kesinliği konusunda bilimsel bir fikir birliği bulunmamaktadır.

En minyon kadınlar, 151-153 cm boy ortalamasıyla Guatemala, Bangladeş, Nepal ve Doğu Timor'da yaşamaktadır. Ülkelere göre kadınların boy ortalamaları hakkında daha güncel verilere ulaşılamamıştır.

Kuzey Kutbu'nda kaç tane mumya olduğuna dair kesin bir sayı vermek mümkün değildir. Ancak, bölgede bulunan bazı önemli mumyalar şunlardır: Kızıl Saçlı Adam: Sibirya'nın Zelind Yar bölgesinde bulunan ve bakırla kaplı olan bu mumya, bir yetişkin erkeğe aittir. Kutup Prensesi: Salekhard yakınlarındaki Zeleny Yar mezarlığında bulunan bu mumya, yaklaşık 900 yıllık olup, 35 yaşında bir kadına aittir. Bebek Mumya: Aynı mezarlıkta bulunan ve kız çocuğu olabileceği düşünülen bir bebek mumyası da vardır. Ayrıca, 2013-2017 yılları arasında aynı bölgede 47 mezar çıkarıldığı belirtilmiştir. Bu mezarlardan bazıları mumya içerebilir.

"Tutuşma" kavramı, insan davranışlarındaki aşırı tepkileri ve sosyal uyaranlara verilen yoğun tepkileri açıklamak için kullanılan bir teoridir. Sosyal tutuşma teorisi, belirli fikirlerin, düşüncelerin veya sloganların uzun süre ve sık sık tekrar edilmesi sonucu beyinde mikro çevresel değişikliklerin meydana geldiğini ve bu durumun davranışları etkilediğini öne sürer. İnsanlığın ortaya çıkışı ise yaklaşık 300.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Anatomik olarak çağdaş Homo sapiens'in 300.000 yıl önce ortaya çıktığı ve davranışsal modernitenin ise 50.000-65.000 yıl önce evrimleştiği düşünülmektedir. Dolayısıyla, "tutuşma" kavramının insanlıkla birlikte ortaya çıktığı söylenebilir, ancak bu kavram bilimsel olarak yeni bir teori olup, insan tarihinin çok daha eski dönemlerine dayanmaz.

Cenubi Anadolu Yürüklerinin Etno-Antropolojik Tetkiki, Kemal Güngör tarafından kaleme alınmıştır. Eser, 1941 yılında Ankara'da İdeal Basımevi tarafından yayınlanmıştır.

Emik yaklaşım, antropologların veya diğer sosyal bilimcilerin çalıştığı toplumlara "içerden" bakan, onların kendi kültürel kategorilerini ve anlamlarını yansıtan bakış açısıdır. Emik yaklaşımda araştırmacı, bir grubun nasıl düşündüğünü, dünyayı nasıl gördüklerini ve nasıl kategorize ettiklerini, ortak davranış kurallarını nasıl kullandıklarını, tutum ve davranışlarını nasıl açıkladıklarını anlamaya çalışır. Emik yaklaşım, bir kültürün sistemini yansıtırken, etik yaklaşım bu işi yapmaz. Emik ve etik bakış açıları, 1980'lerden itibaren birbirleriyle diyalog halinde kullanılmaya başlanmıştır.

Dünyanın en büyük ve en küçük burunları farklı bölgelerde bulunmaktadır. En büyük burunlu insan, Guinness Rekorlar Kitabı'na göre Mehmet Özyürek'tir. Özyürek'in burnu 8,8 cm uzunluğundadır ve bu ölçü, Artvin'de yapılan ölçümlerle belirlenmiştir. En küçük burunlar hakkında bilgi bulunamamıştır. Ancak, burun şeklinin genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak büyük çeşitlilik gösterdiği bilinmektedir. Coğrafi olarak, büyük ve küçük burunların belirli bir bölgesi yoktur; bu özellikler bireysel farklılıklara bağlıdır.

Hindistanlıların neden uzun boylu olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, boy uzunluğunu etkileyen bazı faktörler şunlardır: Genetik faktörler. Beslenme ve sağlık. Yaşam koşulları. Hindistan'da boy uzunluğunun spesifik nedenlerine dair daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

"Her Şeyin Şafağı: İnsanlığın Yeni Tarihi" kitabı, insanlık tarihine dair temel varsayımlara meydan okuyan ve sosyal evrim hakkında yeni bir bakış açısı sunan bir çalışmadır. Kitapta ele alınan bazı konular: Tarım ve şehirlerin gelişimi: Hiyerarşi ve tahakküme yol açıp açmadığı. Devletin, demokrasinin ve eşitsizliğin kökenleri: Bu olguların nasıl ortaya çıktığı. Avcı-toplayıcı toplumlar: İnsanların evrimsel geçmişlerini bu şekilde geçirip geçirmedikleri. Yazarlar, arkeolojik ve antropolojik araştırmalara dayanarak, insanların geçmişte daha çeşitli siyasi formlar denediğini ve bu sayede daha esnek sosyal yapılar geliştirdiklerini savunuyorlar.

Peter Alford Andrews'in 1989 yılında yayınladığı Ethnic Groups in the Republic of Turkey (Türkiye Cumhuriyetinde Etnik Gruplar) adlı çalışmasına göre Türkiye'deki etnik gruplardan bazıları şunlardır: Türkler-Sünni. Türkler-Alevi-Yörük. Türkmenler-Sünni. Türkmenler-Alevi. Azeri Türkleri. Kürtler. Rumlar. Yahudiler. Araplar-Nusayri. Andrews, etnik grup kavramını çok esnek bir şekilde tanımlamıştır. Bu nedenle, onun yaklaşımıyla etnik grup olarak değerlendirilen bazı topluluklar, diğer araştırmacılar tarafından farklı şekilde sınıflandırılabilir.

Primitif alanların bulunduğu bazı bölgeler: Amazon Ormanları. Afrika'nın bazı bölgeleri. Okyanusya. Kuzey ve Güney Amerika. Primitif kültürler, genellikle sanayileşmemiş, yazılı dil geliştirmemiş ve teknolojik yeniliklerden uzak toplulukları ifade eder.

Afrika'daki en ilginç kabilelerden bazıları şunlardır: Konso Kabilesi. Surma Kabilesi. Dogon Kabilesi. Huli Kabilesi. Konyak Kabilesi. En ilginç kabilenin hangisi olduğu kişisel tercihlere göre değişebilir.

Sibirya kızlarının güzel olmasının bazı nedenleri: Coğrafya: Sibirya'nın soğuk iklimi, cilt bozulmalarını geciktirir ve gözlerin daha renkli olmasını sağlar. Genetik: Sibirya kadınları, binlerce yıldır korunaklı bir bölgede yaşadıkları için genetik olarak beyaz tene ve geniş omuzlara sahiptirler. Beslenme: Havyar ve somon gibi sağlıklı besinler tüketmeleri, ciltlerinin genç ve güzel kalmasına yardımcı olur. Bakım: Rus kadınları genellikle kendilerine iyi bakar, beslenmelerine ve uyku düzenlerine dikkat ederler. Bu özellikler, Sibiryalı kadınların genel olarak güzel ve sağlıklı bir görünüme sahip olmalarını sağlar. Ancak, güzellik kavramı kişisel tercihlere göre değişebilir ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir "en güzel" ırk veya bölge yoktur.

İnsan bilimi uzmanı, antropolog demektir. Antropoloji, geçmiş ve günümüz topluluklarında yaşayan insanların çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalıdır.