Antikorlar

AE1/AE3 antikorları, epitelyal kökenli kanserlerin tespitinde pozitif sonuç verir. Bu kanser türleri arasında: Meme kanseri; Akciğer kanseri; Prostat kanseri; Kolon kanseri; Baş ve boyun kanserleri. Ayrıca, adenokarsinom ve skuamöz hücreli karsinom gibi diğer epitelyal tümörlerde de AE1/AE3 pozitifliği görülür. Kanser teşhisi için AE1/AE3 pozitifliğinin yanı sıra, genellikle doku biyopsileri ve diğer immünohistokimya testleri de gereklidir.

IgA (immünoglobulin A) ve IgE (immünoglobulin E) arasındaki temel farklar şunlardır: - IgA: Mukoza zarlarında bulunur ve vücudu bakteri ve virüslere karşı korur. - IgE: Kandaki konsantrasyonu %1'den azdır ve esas olarak deride bulunur. Bu antikorların her ikisi de bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve farklı işlevlere sahiptir.

Humoral ve hücresel bağışıklık arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Humoral Bağışıklık: Bu tür bağışıklık, B hücreleri tarafından üretilen antikorlar aracılığıyla patojenlere karşı savunma sağlar. 2. Hücresel Bağışıklık: Bu bağışıklık türü, spesifik T hücreleri tarafından sağlanır ve enfekte olmuş hücreleri ve kanser hücrelerini tanıyıp yok eden sitotoksik T hücrelerinin aktivasyonu ile gerçekleşir. Özetle, humoral bağışıklık sıvılar aracılığıyla çalışırken, hücresel bağışıklık hücrelerin doğrudan etkisiyle gerçekleşir.

Anti-Rubella kemilüminesans yöntemi, kızamıkçık (rubella) virüsüne karşı vücutta bulunan Anti-Rubella IgG antikorlarının seviyesini ölçmek için kullanılan bir laboratuvar testidir. Bu test, kan örneği alınarak yapılır ve sonuçların değerlendirilmesi için kemilüminesans veya benzeri yöntemler kullanılır.

IAT testi iki farklı anlama gelebilir: 1. Implicit Association Test (IAT): Bu, psikolojik bir araçtır ve bireylerin bilinçaltı önyargılarını ölçmek için kullanılır. 2. Indirect Antiglobulin Test (IAT): Bu, tıbbi bir testtir ve kan serumundaki antikorları tespit etmek için kullanılır.

ENA panelinde aşağıdaki antikorlar bakılır: 1. Anti-RNP. 2. Anti-Sm (Smith antikoru). 3. Anti-SS-A (Ro). 4. Anti-SS-B (La). 5. Anti-Scl-70 (Skleroderma antikorları). 6. Anti-Jo-1 (Antihistidil transfer RNA sentaz antikorları).

Seropositive terimi, kanda belirli bir antikora karşı pozitif test sonucunu ifade eder. İki ana romatoid artrit (RA) türü seropositive ve seronegatif olarak adlandırılır.

Anti kardiyolipin IgG (ACL IgG), bağışıklık sisteminin damar hücrelerine karşı geliştirdiği bir antikordur. Bu testin yapılma amaçları arasında şunlar yer alır: - antifosfolipid sendromunun tanısı; - tromboz riskinin belirlenmesi; - gebelikte tekrarlayan düşük etiyolojisinin araştırılması. Test için numune türü ve koşulları: - serum; - oda ısısında 2 gün, buzdolabında 14 gün, dondurucuda 12 ay saklanabilir; - sarı kapaklı jelli tüpte, 1 mL miktarında olmalıdır. Testin yorumlanması ve tedavi sürecinin planlanması için bir uzman hekime danışılması önerilir.

Anti-gliadin antikorları genellikle çölyak hastalığı gibi durumlarda yükselir. Bu antikorların yükselmesinin diğer nedenleri arasında: Non-tropikal sprue ve dermatitis herpetiformis gibi bağırsak ve cilt hastalıkları yer alır. Gluten intoleransı veya hassasiyeti. Bazı bağışıklık sistemi reaksiyonları. Anti-gliadin antikorlarının yükselmesi, tek başına bir tanı koymak için yeterli değildir.

Anti-DGP (deamidated gliadin peptide) ve anti-tTG (tissue transglutaminase) antikorları çölyak hastalığının tanısında kullanılan farklı testlerdir. Anti-DGP testi, deamidated gliadin peptidlerine karşı gelişen antikorları ölçer ve özellikle çocuklarda çölyak hastalığı tanısı için faydalıdır. Anti-tTG testi ise ince bağırsak hücrelerine zarar veren doku transglutaminaz enzimine karşı üretilen antikorları tespit eder ve çölyak hastalığının en yaygın ve güvenilir kan testlerinden biridir.

Anti-HBs antikorları, hepatit B virüsüne karşı bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlardır. Bu antikorlar iki şekilde oluşabilir: 1. Hastalık Geçirme: Hepatit B virüsü vücuda girdiğinde, bağışıklık sistemi virüse karşı savunma mekanizmasını harekete geçirir ve antikor üretir. 2. Aşı Olma: Hepatit B aşısı yapıldığında, vücuda zayıflatılmış veya ölü formda hepatit B virüsünün parçaları enjekte edilir.

Ganitumab, IGF-1R'nin hücre dışı kısmına bağlanarak aktivasyonu engelleyen bir insan monoklonal antikorudur.

İndirekt Coombs testi pozitif titre negatif ifadesi, annenin kanında Rh antijenlerine karşı antikorların mevcut olduğunu, ancak antikor titresinin negatif olduğunu gösterir. Bu durum, bebeğin kırmızı kan hücrelerinin yıkımına (hemoliz) neden olabilecek bir risk taşıdığını işaret eder.

IGM ve IgG antikorları farklı işlevlere sahiptir ve bağışıklık sisteminin önemli bileşenleridir: 1. IGM (Immunoglobulin M): Vücuda yeni bir bakteri veya mikrop girdiğinde üretilir ve birincil bağışıklık yanıtını başlatır. 2. IgG (Immunoglobulin G): Daha önce karşılaşılan mikropları hatırlayıp reaksiyon göstererek uzun süreli bağışıklık sağlar. Bu antikorların ölçümleri, enfeksiyonların teşhisi ve bağışıklık durumunun değerlendirilmesi için klinik laboratuvar testlerinde kullanılır.

Serum hastalığında IgG antikoru yükselir.

Anti-kardiyolipin yüksekliğinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Antifosfolipid Sendromu: Anti-kardiyolipin antikorlarının yüksek olması, bu sendromla ilişkilidir ve kan pıhtılaşmasını artırarak tromboz, tekrarlayan düşükler gibi durumlara yol açabilir. 2. Otoimmün Hastalıklar: Romatoid artrit, lupus gibi otoimmün hastalıklar anti-kardiyolipin antikorlarının seviyesini yükseltebilir. 3. Enfeksiyonlar ve İlaç Kullanımları: Bazı enfeksiyonlar ve bazı ilaçların kullanımı da bu antikorların üretimini tetikleyebilir. Anti-kardiyolipin seviyelerinin yüksek olması, teşhis için tek başına yeterli değildir ve diğer semptomlar ve tetkiklerle birlikte değerlendirilmelidir.

Anti-Toxoplazma IgM ve IgG antikorlarının yükselmesi, genellikle bireyin Toxoplasma gondii paraziti ile enfekte olduğunu gösterir. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Geçmiş Enfeksiyon: En yaygın sebep, daha önce Toxoplasma gondii ile enfekte olmaktır. 2. Bağışıklık Tepkisi: Vücut, parazite maruz kaldıktan sonra bağışıklık sistemi aracılığıyla antikor üretmeye başlar. 3. Kedi Teması: Kedi dışkısında bulunan Toxoplasma oosistleri enfeksiyonun yayılmasına neden olabilir. 4. Çiğ veya Az Pişirilmiş Et Tüketimi: Özellikle sığır, domuz ve kuzu eti gibi enfekte etler de bulaşma riski taşır. 5. Hamilelik: Hamile kadınlar, sağlıklı fetuslarını korumak için düzenli olarak Toxoplasma testleri yaptırmaları önerilir. Antikor seviyelerinin doğru yorumlanması için bir doktora danışmak önemlidir.

İndirekt Coombs testinin pozitif olması, annenin kanında Rh antijenlerine karşı antikorların bulunduğunu gösterir.

Lupus hastalığında pozitif çıkabilecek tahliller şunlardır: 1. Anti Nükleer Antikor (ANA): Lupus hastalarının %95'inde pozitif bulunur. 2. Anti Çift Zincir DNA (Anti-dsDNA): Lupus hastalığının %70'inde pozitiftir ve hastalığın teşhisini güçlendirir. 3. Anti-Ro Antikor Testi: Bu test pozitifse, cilt bulguları ve göz kuruluğu gibi Sjögren Sendromu belirtileri beklenir. 4. Antifosfolipid Antikor Testi: Damar içinde pıhtı oluşumu ve düşük riski ile ilişkilidir. 5. Kompleman Düzeyleri (C3 ve C4): Kompleman düzeyleri lupus alevlendiğinde düşer. Bu testler, doktorun yapacağı muayene ve kan sonuçlarına göre tanı koymada yardımcı olur.

Anti-dsDNA antikorları genellikle sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalığında yükselir. Ayrıca, bu antikorlar aşağıdaki durumlarda da görülebilir: Konnektif doku hastalıkları; Sjögren sendromu; İlaca bağlı lupus. Anti-dsDNA seviyelerinin yükselmesi, klinik alevlenmeyi ifade eder. Bu tür sağlık sorunlarıyla ilgili kesin tanı ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.