AntikDönem

Vatikan'daki çıplak heykellerin nedeni, Antik Yunan ve Roma dönemlerinde heykellerin genellikle çıplak olarak yapılmasıdır. Ayrıca, Vatikan'daki bazı heykellerin çıplak olmasının bir diğer sebebi de, Hıristiyanlık yaygınlaştıktan sonra bu eserlerin Vatikan'a taşınması sırasında, dini kurallar gereği çıplak heykellere izin verilmemesidir.

Mezopotamya medeniyetlerinden bazıları şunlardır: Sümerler. Akadlar. Babiller. Asurlular. Mitanniler. Ayrıca, Elam da Mezopotamya medeniyetlerinden biridir.

Mısırlılar birçok önemli icat ve keşifte bulunmuşlardır, bunlardan bazıları: Takvim: Yıllık faaliyetleri ve Nil Nehri'nin taşma zamanlarını takip etmek için takvim geliştirmişlerdir. Papirüs: Nil Nehri çevresindeki bataklıklarda yetişen papirüs bitkisinden kağıt üretmişlerdir. Saban: MÖ 4000 civarında sabanı kullanan ilk toplumlardan biridir. Naneli Şeker: Ağız kokusunu önlemek için tarçın, tütsü, mür ve bal karışımı bir şeker yapmışlardır. Kapı Kilidi: Çivili mandal kilidinin mucididirler. Göz Makyajı: MÖ 4000 yılında göz makyajını icat etmişlerdir. Tıp: Mumyalama teknikleri sayesinde tıp alanında gelişmişlerdir. Geometri ve Matematik: Piramitlerin inşası sırasında Pi sayısının değerini bulmuşlar ve geometri bilgilerini ilerletmişlerdir.

Med İmparatorluğu, MÖ 678 yılında kurulmuş ve MÖ 549 yılında Büyük Kiros tarafından fethedilmesiyle dağılmıştır. Dolayısıyla, Med İmparatorluğu'nun süresi yaklaşık 130 yıl sürmüştür.

Felsefenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan dört medeniyet şunlardır: 1. Sümer Uygarlığı: Yazıyı bularak düşüncelerin tarihselleşmesini sağlamışlardır. 2. Mısır Uygarlığı: Matematik, geometri ve astronomi gibi alanlarda ilerlemiş, mitolojik açıklamaların dışına çıkılmasına olanak tanımışlardır. 3. Çin Uygarlığı: Taoculuk (Taoizm) gibi felsefi akımlar, bireyin içsel bilgelikle evrenin sırlarına erişebileceğini savunur. 4. Hint Uygarlığı: İnsanın ruhsal arınması ve isteklerin ötesine geçmesi merkezli felsefeleri, mitolojik ve dini kavramlarla iç içe geçmiştir. Ayrıca, İran Uygarlığı da dualist anlayışlarıyla felsefenin değer tartışmalarında etkili olmuştur.

Platon'un Atlantis kitabı olarak bilinen bir eseri yoktur. Ancak, Platon'un Timaios ve Kritias adlı diyaloglarında Atlantis'ten bahsedilir. Atlantis'in Platon'un eserlerinde anlattığı konular: Gelişmiş bir uygarlık: Atlantis, "Herakles Sütunları'nın ötesinde" yer alan, altın heykellerle süslü tapınakları ve ileri teknolojisiyle tanımlanan bir adadır. Kibir ve yıkım: Atlantis'in kibirli ve kötücül halkı, doğruluktan sapınca tanrıların gazabına uğrayarak batmıştır. Politik eleştiri: Eserde, Atlantis'in yıkılışı, kibirli ve kötü politikacıların bir prototipi olarak sunulur. Kritias diyaloğunun tam olarak neden yarıda kaldığı tartışılmaktadır; bazı görüşlere göre Platon ömrü yetmediği için, bazı görüşlere göre ise bilerek eseri yarım bırakmıştır.

VII. Kleopatra'nın iki ana sevgilisi olmuştur: 1. Jül Sezar: MÖ 41'de Tarsus'taki görüşmelerinden sonra Kleopatra, Sezar ile ilişki yaşamaya başlamıştır. 2. Marcus Antonius: MÖ 41 yılında tanıştıkları andan itibaren 10 yıl boyunca ilişki yaşamışlardır. Kleopatra'nın bu iki kişiyle olan ilişkisinden çocuklar doğurduğu bilinmektedir.

Friglerin bazı özellikleri: Başkent: Gordion (günümüzde Ankara'nın Polatlı ilçesi). Dil: Hint-Avrupa kökenli Frigce ve Fenike dili. Ekonomi: Tarım, hayvancılık, el sanatları (özellikle halı ve kilim üretimi). İnanç: Ana tanrıça Kibele'ye tapınma. Kültür: Dünya tarihinde ilk hayvan hikayelerine (fabl) yer verme. Teknoloji: Gelişmiş maden teknolojisi ve endüstrisi (fibula, çengelli iğne üretimi). Mimari: Kaya mezarları, tapınaklar, evler ve kaleler. Hukuk: Tarıma dayalı kanunlar. Tarih: Hititlerin yıkılmasından sonra Anadolu'ya göç etmişlerdir. Sonu: MÖ 7. yüzyılda Kimmerlerin istilasıyla krallıkları yıkılmıştır.

İstanbul, Antalya'dan daha eski bir şehirdir. İstanbul'un tarihi, kentsel olarak yaklaşık 3000 yıl, başkent olarak ise 1600 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Antalya'nın tarihi ise antik çağlara kadar uzanmakla birlikte, şehrin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak M.Ö. 5500'lere tarihlenen Fikirtepe Kültürü'ne ev sahipliği yaptığı belirtilse de, genel kabul gören görüşe göre Türkiye’nin en eski şehri, tarihi M.Ö. 7000 yıllarına kadar uzanan Şanlıurfa’daki Göbekli Tepe olarak kabul edilmektedir.

İskenderiye Feneri, Antik Mısır'ın Ptolemaios Krallığı tarafından inşa edildiği için Mısır'da bulunmaktadır. Feneri inşa edilen Pharos Adası, Nil Deltası'nın batı ucunda yer almaktaydı. İskenderiye Feneri'nin inşa edilme amacı ise limana yaklaşan denizcilere yol göstermekti.

Kaunos'a "tuzla" denmesinin nedeni, antik dönemde "göz merhemi" yapımında kullanılan "Kaunos Tuzu"nun üretildiği tesisin burada bulunmasıdır. Kaunos Tuzlası, Dalyan Deltası’nın ucunda, İztuzu kumsalının arkasındaki Tuz Gölü ile kayalık bir tepe arasında kalan dar bir kumul üzerine kurulmuştur.

Persler, tarih boyunca geniş bir coğrafyayı fethetmiştir. Öne çıkan fetihler şunlardır: Babil: MÖ 539 yılında Büyük Kyros tarafından fethedilmiştir. Lidya: MÖ 546 yılında ele geçirilmiştir. Elam: MÖ 540 yılında fethedilmiştir. Anadolu: Ege kıyılarındaki Helen kentleri ve İyonya bölgesi Pers hakimiyetine girmiştir. Hindistan: I. Darius döneminde İndus Vadisi fethedilmiştir. Mezopotamya: Persler, Mezopotamya'nın büyük bir kısmını kontrol altına almıştır. Mısır: II. Kambises tarafından fethedilerek 27. Hanedanlık kurulmuştur. Ayrıca, Persler, Baktriya, Semerkand ve Tuna gibi bölgelere de hakim olmuştur.

Antik Roma'da kadınlar genellikle "stola" adı verilen bir çeşit elbise giyerlerdi. Stola, bir tunik üzerine kurdelelerle giyilen uzun pilili bir giysiydi. Tunik, iç çamaşırı işlevi görürdü. Stolanın üzerine, genellikle şal gibi uzun bir aksesuar olan "palla" giyilerek kıyafet tamamlanırdı. Stola, kadınların medeni halini yansıtıyordu. Giysilerin üretiminde en çok yün, keten ve ipek tercih ediliyordu. Bazı renkler, toplumsal statüye göre anlam kazanıyordu: Mor renk, lüks bir renkti ve yalnızca imparatora yakın kişiler giyebilirdi. Kırmızı, soylular tarafından giyilirdi. Alt sınıf kadınlar, beyaz veya ağartılmamış kumaşlar kullanırdı.

Roma İmparatorluğu, İtalya'ya MÖ 4. yüzyılın başlarında hakim olmaya başlamıştır. Roma, önce Orta ve Kuzey İtalya’daki kabileleri, ardından Toskana’da Etrüskleri, Güney Lazio’da Volscianları ve Güney Apennin dağlarında Samnitleri yenerek İtalya'nın büyük bir kısmını kontrolü altına almıştır. İlk Pön Savaşı'nda Sicilya'yı ele geçirerek Magna Graecia'yı yıkmış, Po Vadisi'ndeki Keltleri dize getirerek MÖ 200'de neredeyse tüm İtalyan yarımadasında egemen olmuştur. Roma'nın İtalya'ya tam olarak ne zaman mutlak hakim olduğu kesin olarak belirtilmemiştir, ancak bu sürecin MÖ 4. yüzyıl boyunca devam ettiği anlaşılmaktadır.

Dido'nun eski adı Elissa'dır. Bazı kaynaklarda Dido, "gezgin" veya "göçebe" anlamına gelen bir Libya ismi olarak da geçmektedir.

İlk insanların en mutlu olduğu dönem, Antik Yunan mitolojisine göre Altın Çağ olarak adlandırılan dönemdir. Bu dönemde insanlar: Doğanın bolluğundan yararlanarak hiçbir zahmete girmeden yaşamışlardır. Savaşlar ve şiddet yoktu, barış ve uyum içinde yaşamışlardır. Hastalıklar ve yaşlanma gibi olumsuz durumlar bu dönemde mevcut değildi.

Ebla tabletleri, M.Ö. 2500-2250 yılları arasında, Kuzey Suriye'deki antik kent Ebla'nın kraliyet arşivlerini içermektedir. Tabletlerde yer alan bazı konular şunlardır: Kral listeleri ve törenler. Ferman ve anlaşmalar. Yer isimlerinin yer aldığı atlas. Edebi metinler: İlahiler, ayinler, destanlar ve atasözleri. Tabletlerde geçen bazı isimler ve yerler: Peygamberler: Hz. İbrahim, Hz. Davud, Hz. İsmail. Yerleşim yerleri: Sodom, Gomorra, İrem, Sina, Gazze, Kudüs. Bu tabletler, Kutsal Kitap'taki bazı kişi ve olaylara gönderme yaptığı iddiasıyla dikkat çekmiş, ancak bu iddialar akademik çevrede sınırlı bir kabul görmüştür.

Capua, tarih boyunca farklı uygarlıkların etkisi altında kalmıştır: Etrüskler: Capua, yaklaşık M.Ö. 600 yılında büyük olasılıkla Etrüskler tarafından kurulmuştur. Samnitler: M.Ö. 425 yılında Osciler tarafından ele geçirilmeden önce Samnitler'in eline geçmiştir. Roma: M.Ö. 343'te Samnit akınlarına karşı Roma'dan yardım istemiş ve Roma'nın egemenliğine girmiştir. Roma İmparatorluğu: İmparatorluk döneminde de zenginliğini sürdürmüştür. Günümüzde Capua, İtalya'nın Campania bölgesinde yer alan bir şehir ve piskoposluk merkezidir.

Halikarnas Mozolesi'nin (Mausoleion) mimarı olarak Antik yazarlar, Priene Athena Tapınağı'nın da mimarı olan Pytheos'u ve Satyros'u göstermektedir. Ayrıca, ünlü Romalı mimar Vitruvius, MÖ IV. yüzyılda dönemin en önemli heykeltıraşlarının bu yapıda çalıştığını bildirmiştir. Bu heykeltıraşlar şunlardır: doğuda Skopas; batıda Leokhares; kuzeyde Bryaksis; güneyde Timotheos. Bryaksis, Karyalı bir sanatçıdır.

Antik çağda kadınların yaşamı, farklı kültürlere ve toplumlara göre değişiklik göstermekteydi. Genel olarak, antik toplumlarda kadınlar erkeklerle karşılaştırıldığında daha düşük bir statüye sahipti ve sosyal, ekonomik ve politik olarak erkeklerin egemenliği altındaydı. Antik çağda kadınların yaşamlarından bazı kesitler şu şekildedir: Antik Yunan'da kadınlar. Antik Roma'da kadınlar. Bazı antik toplumlarda kadınlar. Antik çağlarda kadınların yaşadığı dünya, günümüzden çok farklıydı.