Anatomiyalı

Deltoid kası, omuz eklemini çevreleyerek kolların hareket etmesini sağlar ve şu işlevleri yerine getirir: Kolun yana açılması, bükülmesi ve gerilmesi gibi hareketleri kolaylaştırır. Omuz ekleminin stabilizasyonunu korur, böylece yaralanmaları önler. Kolun rotasyonel hareketlerine destek olur. Ağır yük taşıma ve kaldırma hareketlerinde omuz bölgesine destek sağlar. Üst vücut postürünü destekler. Deltoid kası, ön (anterior), orta (lateral) ve arka (posterior) olmak üzere üç bölümden oluşur ve her bir bölüm farklı hareketleri destekler.

Testisler, erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron üretir. Ayrıca, testislerde Leydig hücresi adı verilen hücreler tarafından üretilen androjen hormonları arasında dihidrotestosteron (DHT) ve dehidroepiandrosteron (DHEA) da bulunur. Testislerde üretilen hormonlar, hipofizden salgılanan FSH ve LH hormonları tarafından kontrol edilir.

Medial lemniscus (medial bant), deriden ve eklemlerden gelen somatosensasyon bilgilerini beyne taşır. Bu yol, vücudun farklı bölgelerinden gelen dokunma, vibrasyon ve propriyosepsiyon (pozisyon hissi) bilgilerini beyne iletir. Medial lemniscus'un görevleri şu şekilde özetlenebilir: Duyu yolu. Hasarın etkileri. Medial lemniscus, aynı zamanda Reil'in bandı veya Reil'in şeridi olarak da bilinir. Medial lemniscus hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: droracle.ai; en.wikipedia.org.

Erkeklerin idrar yolunun (üretra) daha uzun olmasının nedeni, prostat, sfinkter ve penisin içinden geçmesi gerekmesidir. Kadınlarda ise üretranın etrafında sadece idrar tutucu kas (sfinkter) bulunduğundan yol daha kısadır.

Kuşlarda boşaltım, idrarın dışkı ile birlikte atılması yoluyla gerçekleşir. Kuşların dışkısı genellikle şu kısımlardan oluşur: Beyaz bölüm. Şeffaf sıvı kısım. Daha koyu kıvamda kahverengi veya yeşil kısım. Sağlıklı muhabbet kuşlarında anüs çevresi temizdir; ancak ishal durumunda bu bölge dışkı ile kirlenir.

Kulak ve burundaki büyüme, 20 yaşından sonra da devam eder, ancak bu büyüme gelişimden ziyade, yerçekimi ve ciltteki elastikiyet kaybı gibi nedenlerle oluşan bir değişimdir. Kulaklar, yılda ortalama 0,22 mm büyür. Burun ise kıkırdak yapısındaki bozulma ve elastikiyet kaybı nedeniyle sarkar, bu da dışarıdan büyüme olarak algılanabilir. Bu organların büyümesi, genetik ve hormonal faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye değişebilir.

Vücuttaki en küçük üç kemik, kulakta bulunur. Bu kemikler, çekiç (malleus), örs (incus) ve üzengi (stapes) olarak adlandırılır. Üzengi kemiği: 2,5 ila 3,5 milimetre uzunluğundadır ve yaklaşık 3 miligram ağırlığındadır. Çekiç kemiği: Kulak zarına bağlıdır. Örs kemiği: Çekiçten gelen titreşimleri üzengi kemiğine iletir. Bu kemikler, ses dalgalarını kulak zarından iç kulağa ileterek işitme sürecini sağlar.

Beyin ve omurilik sıvısını (BOS) temizleyen bazı mekanizmalar şunlardır: Glimfatik sistem. Lenfatik sistem. Ayrıca, şant cerrahisi ve endoskopik üçüncü ventrikülostomi (ETV) gibi tıbbi müdahalelerle de BOS'un boşaltılması ve temizlenmesi sağlanabilir.

Grup 1a afferent sinir lifleri, omuriliğin arka boynuzuna gelir ve burada doğrudan ön motor nöronla sinaps yapar. Grup 1b afferent sinir lifleri ise, medulla spinalis'ten dorsalinden girer ve inhibitör ara nöronlar aracılığıyla aynı kasın a-motor nöronlarını inhibe eder. Bu bilgiler ışığında, Grup 1a liflerinin omuriliğin ön boynuzunda sonlandığı, Grup 1b liflerinin ise omuriliğin gri maddesinde inhibitör ara nöronlar üzerinde sonlandığı söylenebilir.

Beyin omurilik sıvısı (BOS), pia mater ve arachnoid mater (örümceksi zar) arasındaki subaraknoid boşlukta bulunur. Meninges adı verilen bu üç katlı zar tabakası, beyni ve omuriliği sarar: 1. Dura mater (sert zar). 2. Arachnoid mater (örümceksi zar). 3. Pia mater (ince zar).

Kıkırdak eklemler, kemiklerin arasındaki kıkırdak doku sayesinde sınırlı hareket kabiliyetine sahip olan eklem türleridir. Oynar (hareketli) eklemler ise en hareketli eklem türü olup, kemik uçlarının bir eklem kapsülü ve sinoviyal sıvı ile çevrelendiği yapılardır. Oynar eklemlere örnek olarak, kol ve bacaklardaki eklemler verilebilir. Kıkırdak eklemlere örnek olarak ise, omurlar arasında bulunan intervertebral diskler veya kaburgaların sternuma bağlandığı kıkırdak yapılar verilebilir.

Dış anal sfinkter, istemli olarak kontrol edilebilen bir kas grubudur ve bireyin dışkılama ihtiyacını kontrol etmesini sağlar. Dış anal sfinkterin diğer işlevleri şunlardır: Dışkılamanın güvenli ve istenen zaman diliminde yapılmasını sağlamak. Tuvalet bulmak uygun değilse bağırsak boşalmasını geciktirmek. Dış anal sfinkter, ayrıca bulbokavernöz refleks sırasında da kasılır.

İskelet fiziksel sindirime yardımcı olmaz. Fiziksel sindirim, besinlerin çiğneme ve kas hareketleri ile küçük parçalara ayrılması sürecidir. İskelet sistemi ise vücudun destek ve hareket sistemini oluşturur ve sindirim süreciyle doğrudan bir ilişkisi yoktur.

Parotis ve submandibular tükürük bezlerinin günlük tükürük üretim miktarları şu şekildedir: Parotis bezi: Tüm üretimin %52 ile %70’ini günün yaklaşık 1 ile 3 saatlik kısmında gerçekleştirir. Uyarılmış tükürük salgısının yarısını tek başına oluşturabilir. Submandibular bezi: Toplam tükürüğün %60'ını üretir. Dinlenme zamanlarında salgılanan tükürüğün yaklaşık %70 ile %82’lik kısmını üretir. Sağlıklı bir insanda günlük ortalama tükürük üretimi yaklaşık 1500 cc civarındadır. Tükürük üretimi, ilaçlar, bazı hastalıklar ve baş-boyun bölgesine uygulanan radyoterapi gibi faktörlerden etkilenebilir.

Üreterin mesaneye açıldığı yer, ostium üreteris olarak adlandırılır. Ayrıca, üreterin mesane duvarından geçtiği yer, üreterin en dar kısmıdır.

Malpighi cisimciğinin görevi, böbreklerin nefron adı verilen işlevsel birimlerinde bulunan kandan atık maddelerin süzülmesini sağlamaktır. Bu süzme işlemi, kanın temizlenmesi ve idrarın oluşumu için ilk adımdır. Malpighi cisimciği, böbreklerin kanı süzerek vücudun atık maddelerden arındırılması, elektrolit ve su dengesinin sağlanması gibi hayati işlevlerinde önemli bir rol oynar.

Karın ve karın boşluğu arasındaki temel farklar şunlardır: Konum: Karın, vücudun göğüs ve pelvis arasında bulunan bir bölgesidir. Gözlemlenebilirlik: Karın dışarıdan gözlemlenebilirken, karın boşluğunu gözlemlemek için açılması gerekir. İçerik: Karın, kas ve hücre tabakaları içerirken; karın boşluğunda iç organlar bulunur. Fonksiyon: Karın, koruma ve izolasyon sağlarken; karın boşluğu, bu organların konut ihtiyacını karşılar ve organların işlevlerini yerine getirmelerine olanak tanır.

Kadın mesanesi, yaklaşık 400 cc idrar biriktiğinde dolmaya başlar. Mesanenin dolmaya başladığı kesin boyut, kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bu durum, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Mesane sağlığı ile ilgili herhangi bir sorun yaşandığında, bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Sinüslerin bazı işlevleri: Solunum fonksiyonlarına destek olur. Sesin rezonansını düzenler. Kafatası ağırlığını hafifletir. Koku almaya yardımcı olur. Yabancı cisimleri ve mikropları filtreler.

Beyin sapı, serebrum, beyincik ve omurilik arasındaki iletişimi sağlayan ve üç ana bölümden oluşan bir yapıdır: 1. Orta beyin: Beyin sapının en üst ve en geniş bölümüdür. 2. Pons (Omurilik Soğanı): Beyin sapının orta kısmında yer alır. 3. Medulla (Omurilik Soğanı): Beyin sapının alt ve en dar bölümüdür. Ayrıca, beyin sapı retiküler aktive edici sistem (RAS), 12 kranial sinirden 10'u ve çeşitli beyin sapı reflekslerini içerir.