Akciğer

Bronş ve akciğer malign neoplazmı — akciğer dokusundaki anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan kanser türüdür. Bu durum ayrıca bronş kanseri olarak da bilinir.

Sonor ve matite, akciğerlerin perküsyonunda duyulan ses türleridir. - Sonor: Normal kişilerde akciğer perküsyonunda duyulan sestir. - Matite: Akciğerde hiç hava kalmadığında duyulan sestir.

Evet, akciğer sönmesi (pnömotoraks) nefes darlığına neden olur. Nefes darlığının yanı sıra, akciğer sönmesinin diğer belirtileri arasında ani göğüs ağrısı, hızlı nefes alma, yorgunluk, öksürük ve ciltte maviye dönme bulunur. Nefes darlığı, hem pnömotoraksın türüne (pnömotoraks veya atelektazi) hem de etkilenen bölgenin büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir.

Sol akciğer ve sağ akciğer, göğüs boşluğunda bulunur. - Sağ akciğer, üç lobdan oluşur ve diyafram kasının altında yer alır. - Sol akciğer, iki lobdan oluşur ve kalbin bulunduğu bölge nedeniyle daha küçük hacme sahiptir.

Lingula segmenti, sol akciğerin üst lobunda bulunur.

Akciğer büyümesinde uygulanacak tedavi, nodülün boyutu, tipi ve potansiyel kötü huylu riskine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı tedavi yöntemleri: Gözlem: Küçük ve iyi huylu nodüllerde veya düşük riskli durumlarda doktorlar, nodülü düzenli aralıklarla izleyebilir. Antibiyotik tedavisi: Nodülün bulunduğu bölgede enfeksiyon başlamışsa uygulanabilir. Biyopsi: Nodülün yapısını belirlemek için yapılabilir. Cerrahi müdahale: Kötü huylu, tedaviye yanıt vermeyen veya hastanın yaşamını tehlikeye atan nodüllerde gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi: Kötü huylu nodüller için uygulanabilir. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu, risk faktörleri, yaşı ve semptomları gibi faktörlere göre uzman doktorlar tarafından belirlenmelidir.

Akciğer kanserinde hangi ameliyatın daha iyi olduğu, hastalığın evresi, türü, genel sağlık durumu ve cerrahın deneyimi gibi faktörlere bağlıdır. Akciğer kanserinde kullanılan bazı ameliyat yöntemleri: Torakoskopik yöntemler (VATS - Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi). Robotik ameliyatlar. Açık akciğer ameliyatı (torakotomi). Tedavi planı, hastanın sağlık durumu ve kanserin evresine göre belirlenir. En uygun yöntemi belirlemek için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Azygos lobu, embriyolojik gelişim sırasında sağ üst lobun apikal segmentinde, lateral olarak yer değiştirmiş azigos damarının derin bir plevral fissür oluşturmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, sağ arka kardinal venin, azigos damarının öncülerinden biri, akciğerin tepesi üzerinden mediastendeki son konumuna göç edememesi ve bunun yerine akciğeri penetrasyonuyla gerçekleşir. Azygos lobu genellikle asemptomatiktir ve özel bir tedavi gerektirmez.

Azygos lobu, sağ üst lobun nadir bir anatomik varyasyonudur. Embriyonel dönemde azigos veninin akciğerin önünden geçmesi sonucu oluşur. Özellikleri: Genellikle asemptomatiktir ve özel bir tedavi gerektirmez. Göğüs röntgeni veya BT taramasında tesadüfi bir bulgu olarak ortaya çıkar. Kendi bronşuna sahip değildir ve karşılık gelen bir bronkopulmoner segmenti yoktur. Azygos lobu, kistleri, apseleri veya akciğer lezyonlarını taklit edebileceği için ayırıcı tanıda dikkate alınmalıdır.

Akciğer enzimlerinin yükselmesinin bazı nedenleri: Enfeksiyonlar. Akciğer hastalıkları. Toksik maddelere maruz kalma. Düşük oksijen seviyesi. Akciğer enzimlerinin yükselmesi durumunda, doktorlar çeşitli tanı yöntemleri kullanarak sorunun kaynağını belirlemeye çalışırlar. En doğru bilgi ve yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Akciğerde yara için göğüs hastalıkları uzmanına gidilmelidir. Ancak, belirtilerin başka sağlık sorunlarından kaynaklanıyor olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, nefes darlığı kardiyoloji, balgam ve öksürük şikayetleri ise kulak burun boğaz uzmanının alanına girebilir. Bu uzmanlar, gerekli gördüklerinde hastayı göğüs hastalıkları uzmanına yönlendirebilir.

Akciğer kanserinde enfeksiyon riskinin yüksek olmasının bazı nedenleri: Anatomik bariyerlerin ve bağışıklık sisteminin zayıflaması. Tedaviye bağlı yan etkiler. Önceden var olan hastalıklar. Çevresel faktörler. Akciğer kanserli hastalarda enfeksiyon belirtileri fark edildiğinde, antibiyotik tedavisi hızla başlatılmalıdır.

Akciğer biyopsi sonuçlarının çıkma süresi, 2 ila 7 gün arasında değişmektedir. Bu süre, aşağıdaki faktörlere bağlı olarak uzayabilir veya kısalabilir: incelenen doku örneği; laboratuvarın yoğunluğu; şüphelenilen hastalığın tanısal zorluğu. Bazı durumlarda, biyopsi sonrası dokuların sabitlenmesi birkaç gün sürebilir ve inceleme süreci daha uzun olabilir. Biyopsi sonuçlarının çıkma süresi hakkında en doğru bilgiyi, işlemi gerçekleştiren doktor verebilir.

Buzlu cam görünümü ve atelektazi akciğerlerde farklı durumları ifade eder: 1. Buzlu Cam Görünümü: Akciğer röntgeninde veya bilgisayarlı tomografide alveollerin sıvı, hücre veya madde ile kısmen dolması sonucu oluşan bir görünümdür. 2. Atelektazi: Akciğerin bir bölümünün veya tamamının sönmesi, hava keseciklerinin (alveoller) çökmesi durumudur.

Akciğer tüberküloz sekeli, cerrahi girişime engel teşkil edebilir. Tüberküloz sonrası akciğerde kaviter (boşluklu) lezyonlar veya enfekte doku kalıntıları oluşabilir. Cerrahi müdahale kararı, multidisipliner bir değerlendirme sonucunda verilir.

Lam tıpta iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Mikroskop terimi: Lam, mikroskop altında incelenmek üzere örneklerin üzerine konulduğu dar, yassı cam parçasıdır. 2. Hastalık: Lam ayrıca, lenfanjiyoleyomiyomatozis (LAM) adlı nadir görülen bir akciğer hastalığının kısaltması olarak da kullanılır.

Akciğer kanserinde TNM evrelemesi, tümörün (T), lenf nodlarının (N) ve metastazın (M) durumunu belirler. Ameliyat kararı, TNM evrelemesine göre tümörün boyutuna ve yayılımına bağlı olarak verilir. T evresi açısından, T1a, T1b ve T1c tümörleri genellikle ameliyat edilebilirken, T2 ve üzeri tümörler daha karmaşık değerlendirme gerektirir. Genel olarak, evre I ve II akciğer kanserleri ameliyat için uygun adaylardır. Evre III ve IV kanserlerde ise ameliyat imkanı daha sınırlıdır ve diğer tedavi yöntemleri değerlendirilir. Doğru tedavi planı için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Akciğerde sıvı birikmesi (plevral efüzyon), kalpte aşağıdaki belirtilere yol açabilir: Nefes darlığı: Akciğerlerin sıvı ile sıkışması, nefes almayı zorlaştırır. Göğüs ağrısı: Özellikle tek taraflı sıvı birikmesinde, göğüs kafesinin bir tarafında şiddetli ağrı hissedilir. Halsizlik ve yorgunluk: Akciğerlerin yeterince çalışamaması, genel bir halsizlik ve kolay yorulma durumuna neden olabilir. Öksürük: Kuru öksürük, plörezi belirtisi olabilir. Bu belirtiler, altta yatan hastalığa bağlı olarak değişebilir ve kesin tanı için tıbbi değerlendirme gereklidir. Önemli Not: Bu belirtiler gözlemlendiğinde, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Açık ve kapalı akciğer ameliyatı arasındaki temel farklar şunlardır: Kesilerin Büyüklüğü: Kapalı akciğer ameliyatında (VATS) göğüs kafesinde genellikle 3-4 adet küçük kesi yapılırken, açık akciğer ameliyatında (torakotomi) büyük bir kesi açılır. Cerrahi Erişim: Açık ameliyatta cerrah, doğrudan büyük bir kesi aracılığıyla akciğere ulaşır; kapalı ameliyatta ise kamera ve özel aletler kullanılarak erişim sağlanır. İnvazivlik: Kapalı ameliyat, daha az invaziv bir yöntemdir, yani daha küçük kesiler ve minimal doku hasarı ile gerçekleştirilir. İyileşme Süresi: Kapalı ameliyat sonrası hastalar, daha çabuk iyileşir ve normal hayatlarına daha hızlı dönerler. Komplikasyonlar: Açık ameliyatta enfeksiyon, akciğerlerde veya bacaklarda kan pıhtılaşması, akciğerlerden hava sızması gibi komplikasyonlar daha sık görülebilir. Hangi ameliyat türünün uygun olduğuna, hastanın durumu, hastalığın türü, kanserin evresi, boyutu, yeri ve cerrahın deneyimi gibi faktörler göz önünde bulundurularak karar verilir.

Amfizem, akciğerlerdeki alveollerin (hava keseciklerinin) hasar görmesi sonucu genişleyerek elastikiyetini kaybetmesi ile nefes darlığına yol açan kronik bir akciğer hastalığıdır. Amfizemmatöz akciğer ifadesi, muhtemelen amfizem ile ilgili bir durumu ifade eder, ancak spesifik bir tanımı veya anlamı belgelerde yer almamaktadır. Amfizem belirtileri arasında nefes darlığı, hırıltılı solunum, sürekli öksürük, göğüs sıkışması veya ağrısı, yorgunluk ve kilo kaybı bulunur. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.