Akciğer

Akciğerler için kullanılan bazı aparatlar şunlardır: 1. Kalp-Akciğer Makinesi: Açık kalp ameliyatlarında, kalbin ve akciğerin görevlerini üstlenerek, ameliyat sırasında bu organların durdurulmasına olanak tanır. 2. Ventilatör: Yapay akciğer ventilasyonu için kullanılır, oksijen ve atmosferik hava karışımını akciğerlere üfleyerek hastanın nefes almasını sağlar. 3. Göğüs Tüpü: Plevral boşluğa yerleştirilerek, aşırı sıvı veya havayı çıkarmak için kullanılır.

Silikozis şüphesi olan durumlarda göğüs röntgeni çekilir. Bu tetkikte, akciğerlerdeki silika tozları küçük, beyaz lekelenmeler şeklinde tespit edilebilir.

Sağ akciğer orta ve alt lobda ince fibrotik yapılanmalar izlenmesi, akciğer dokusunda kalınlaşma, yaralanma ve sertleşme anlamına gelir. Fibrotik yapılanmalar ayrıca şu nedenlerle de ortaya çıkabilir: - çevresel faktörler (toz, kimyasal maddeler); - enfeksiyonlar; - otoimmün hastalıklar; - genetik yatkınlık. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Röntgen akciğer — göğüs kafesinin, akciğerlerin, kalbin, büyük kan damarlarının ve diyaframın iç yapısını görüntülemek için kullanılan bir tanı yöntemidir. Bu işlem, göğüs bölgesinden X-ışınları geçirilerek ve bu ışınların bir film veya dijital dedektör üzerine düşürülmesiyle gerçekleştirilir. Röntgen akciğerin kullanım alanları: zatürre, bronşit, tüberküloz ve akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarının teşhisi; kırık kaburgalar, göğüs kafesi deformiteleri, yabancı cisimler gibi durumların tespiti; kalp büyümesi, kalp yetmezliği, perikardit gibi kalp hastalıklarının teşhisi.

Akciğer sol alt lob posteriorda birkaç adet silik sınırlı buzlu cam opasitesi, akciğer dokusunda yarı saydam lezyonların tespit edildiğini ifade eder. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Evet, beyinde pıhtı atması akciğerleri etkileyebilir. Beyne giden bir pıhtı, beyin damarını tıkayarak kan akımını engeller ve bu durum iskemik inme olarak adlandırılır.

Akciğer nakli için istek gönderildiğinde, aşağıdaki süreçler izlenir: 1. Değerlendirme: Göğüs hastalıkları doktoru, hastayı akciğer nakli merkezine yönlendirir ve fiziksel, psikolojik ve sosyal koşullar değerlendirilir. 2. Uygunluğun Belirlenmesi: Hastanın genel sağlık durumu, diğer organ fonksiyonları, enfeksiyon riski ve nakil sonrası tedaviye uyum kapasitesi göz önünde bulundurulur. 3. Bekleme Listesi: Uygunluk onaylanırsa, hasta nakil listesine alınır ve düzenli kontrol testleri için çağrılır. 4. Cerrahi Müdahale: Donör akciğer bulunduğunda, genel anestezi altında tek veya çift akciğer nakli ameliyatı gerçekleştirilir. 5. Yoğun Bakım ve Sonrası: Ameliyat sonrası hasta yoğun bakımda izlenir, bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanır ve düzenli doktor kontrolü ile rehabilitasyon sürecine girer.

Sol kfs akciğer ifadesi, muhtemelen "sol akciğer" anlamına gelmektedir. Sol akciğer, göğüs boşluğunda yer alan ve vücudun oksijen alımını, karbondioksitin ise vücuttan atılmasını sağlayan hayati bir organdır.

Bilateral fibrotik bant ifadesi, her iki akciğerde de bulunan fibrotik bantları ifade edebilir. Fibrotik bantlar, akciğer dokusunda oluşan düzensiz bağ dokusu birikimleridir ve normal akciğer dokusunun işlevini engeller. Fibrotik bantların teşhisi genellikle röntgen, CT taraması veya akciğer biyopsisi gibi görüntüleme ve testler kullanılarak konur.

İyileşmiş akciğer tüberkülozu, Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu verem hastalığının tedavi edilerek tamamen iyileştirilmiş durumunu ifade eder. Bu, genellikle uzun süreli ve düzenli antibiyotik tedavisi gerektiren bir süreçtir.

Akciğerdeki kitle, durumuna göre tamamen alınabilir. Bu karar, kitlenin iyi huylu veya kötü huylu olmasına, boyutlarına, yayılma gösterip göstermediğine ve diğer faktörlere bağlı olarak verilir. Akciğer kitlesinin alınma yöntemleri şunlardır: - Wedge rezeksiyonu: Akciğer lobundan küçük bir parçanın alınması. - Segment rezeksiyonu: Akciğer lobunun sınırları dikkate alınarak bir parça çıkarılması. - Lobektomi: Kitlenin daha tehlikeli ve yayılım göstermesi durumunda tüm akciğer lobunun alınması. - Pnömonektomi: Kitlenin yayılım alanını arttırdığını gösteren, tek taraflı olarak tüm akciğerin alınması. Ameliyat kararı ve süreci, uzman bir doktor tarafından belirlenmelidir.

Evet, akciğer nodülü filmle (röntgen) anlaşılabilir. Akciğer nodülleri, genellikle bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri sayesinde daha net tespit edilir.

Akciğer grafisinde kitlelerin görünmesi için boyutlarının en az 1 cm olması gerekmektedir.

ECMO (Ekstrakorporal Membran Oksijenasyonu) cihazı, kalp ve akciğer fonksiyonlarının ciddi şekilde bozulduğu durumlarda hayati destek sağlamak amacıyla kullanılır. İşlevi: 1. Kanı vücuttan alır: Genellikle büyük bir damar aracılığıyla. 2. Kanı yapay akciğerden geçirir: Burada karbondioksit dışarı atılır ve oksijen yüklenir. 3. Oksijenli kanı tekrar vücuda verir. Bu sayede, kalp veya akciğer (veya her ikisi) iyileşene kadar dinlenme şansı tanınır.

Akciğerlerde sorun varsa, stetoskopla akciğer oskültasyonu yapılarak anlaşılabilir. Akciğer oskültasyonu sonucunda aşağıdaki durumlar tespit edilebilir: - Stridor: Üst solunum yollarında tıkanıklık sonucu tiz bir ses çıkar. - Hırıltı: Solunum yollarının çökmesi veya bazı akciğer hastalıklarında (astım, KOAH) duyulabilir. - Normal akciğer sesleri: Yumuşak ve boş şekilde gelir, nefes alıp verildiğinde net bir şekilde duyulur.

Akciğer kanserine yakalanma riski, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle artar: 1. Sigara Kullanımı: Uzun süre sigara içmek, akciğer kanserinin en önemli risk faktörüdür. 2. Pasif İçicilik: Sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri riskini %20-30 artırır. 3. Genetik Faktörler: Ailede akciğer kanseri öyküsü olan kişilerde risk daha yüksektir. 4. Mesleki ve Çevresel Maruziyet: Asbest, radon gazı, arsenik gibi maddelere maruz kalmak riski artırır. 5. Yaş: Yaş ilerledikçe akciğer kanserine yakalanma riski artar. Erken teşhis için risk grubunda olan kişilerin düzenli taramalar yaptırması önerilir.

Azigoz fissür ve azigos lob farklı kavramlardır. Azigoz fissür, sağ akciğerin üst lobunun bir kısmının azigos veninin altında ve medialinde kalması sonucu oluşan, venin basısı ile ayrı bir lob gibi görünen aksesuar bir lobdur. Azigoz lob ise, bu fissürün akciğer apeksi ile ilişkili seyrine bağlı olarak üç şekilde sınıflandırılan bir anomalidir.

Bronş ve akciğer malign neoplazmı — akciğer dokusundaki anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan kanser türüdür. Bu durum ayrıca bronş kanseri olarak da bilinir.

Buzlu cam opasitesi (BGO), akciğerin fokal veya yaygın örtü benzeri opaklaşması olup, nonspesifik bir bulgu olarak değerlendirilir. Tehlike açısından, BGO'nun kendisi doğrudan tehlikeli değildir ancak altında yatan nedenlerin tedavi edilmemesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, HIV enfeksiyonu gibi fırsatçı enfeksiyonlar BGO ile birlikte görülebilir ve bu durumlar hayati önem taşıyabilir. Bu nedenle, BGO tespit edildiğinde, kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Akciğer radyolojisi, planlama fazında yapılır. Bu fazda, doktorlar bilgisayarlı tomografi kullanarak hastalıklı dokuların en az, normal dokuların ise en fazla radyasyona maruz kalması için gerekli çizimleri yaparak tedaviyi yönlendirirler.