Akciğer

Akciğer ve böbrek, dolaşım sistemi için önemlidir çünkü: 1. Akciğerler, kan dolaşım sisteminin bir parçası olan karbondioksiti dışarı atarak böbreklerin detoksifikasyon görevine destek olur. 2. Böbrekler, kandaki toksinleri, fazla tuzları ve metabolik atıkları filtreleyerek idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırır. Bu süreç, genel sağlık için hayati öneme sahiptir ve yaşamın devamlılığını sağlar. 3. Böbrekler, kan basıncını düzenlemek için renin adı verilen bir enzim salgılar. Bu, dolaşım sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına katkıda bulunur.

Akciğer ağrısına Göğüs Hastalıkları bölümü bakar.

Akciğer enzim yüksekliği tehlikeli olabilir, çünkü bu durum çeşitli sağlık sorunlarının bir göstergesi olabilir. Yüksek akciğer enzimlerinin nedenleri arasında enfeksiyonlar, akciğer hastalıkları, toksik maddelere maruz kalma ve düşük oksijen seviyeleri bulunur. Belirtiler arasında nefes darlığı, kuru öksürük ve göğüs ağrısı yer alır. Tedavi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir ve antibiyotikler, ilaç tedavisi veya rehabilitasyon gibi yöntemleri içerebilir. Bu nedenle, akciğer enzimlerinin yükselmesi durumunda bir doktora başvurulması önemlidir.

Sigara içmeyen birinin akciğer röntgeni net ve dumansız olur.

Sağ akciğer alt lob bazal düzeyde 7 mm modül, akciğer grafisinde veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında görülen, 3 cm'den küçük yuvarlak bir kitle anlamına gelir. Bu tür modüllerin büyük bir kısmı iyi huyludur ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Kesin teşhis ve tedavi için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması önerilir.

Akciğer gaz embolisi, akciğer atardamarlarının bir gaz kabarcığı (genellikle hava) tarafından tıkanması durumudur. Bu durum, vurgun yemek olarak da bilinen derin dalış yapan dalgıçlarda, yüzeye hızlı çıkış yaptıklarında ortaya çıkabilir.

Nonspesifik nodül, belirli bir duruma özgü olmayan, genel bir doku büyümesi anlamına gelir. Bu terim, genellikle akciğerle ilgili tetkiklerde ortaya çıkan ancak vücudun herhangi bir yerinde görülebilen nodüller için kullanılır.

Akciğer nakli için donör bulma süreci, genellikle organ nakli bekleme listesi aracılığıyla gerçekleşir. Bu süreç şu aşamalardan oluşur: 1. Donörlerin Belirlenmesi: Uygun donörler, kadavra veya canlı vericiler arasından seçilir. 2. Donör Akciğerinin Uyumluluğunun Test Edilmesi: Hasta ve donör arasında kan grubu ve doku uyumu test edilir. 3. Donör Akciğerinin Alınması ve Nakil Merkezi ile İletişim Kurulması: Donör akciğerinin alınması ve nakil merkezi ile koordinasyon sağlanır. Ayrıca, uyum kaydı veritabanları ve uluslararası nakil ağları da donör bulma sürecinde yardımcı olabilir.

Sentrilobüler bölge, akciğerlerde respiratuar bronşiyollerin (küçük hava yollarının) merkezi kısımlarının bulunduğu alanı ifade eder.

Akciğerlerin çizgili görünmesi, genellikle atelektazi adı verilen bir durumdan kaynaklanır. Bu nedenler arasında: Enfeksiyonlar: Zatürre gibi akciğer enfeksiyonları. Tümörler: Akciğerlerde hızla büyüyen anormal tümörler. Yabancı cisimler: Solunum yollarına kaçan cisimler veya yemek parçaları. Travmalar: Düşme veya çarpma sonucu akciğerlerin sıkışması. Teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Basit pnömotoraks, akciğerdeki hava kaçışına rağmen belirgin bir doku ve organ hareketi ya da zararının gözlemlenmediği pnömotoraks türünü ifade eder.

Evet, özel hastanelerde akciğer filmi çekilebilir. Akciğer filmi çekimi, hastanelerin radyoloji branşı altında radyolog hekimler ve pratisyen hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Linguler segmentektomi, akciğerin sol alt lobunda bulunan lingular segmentin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu yöntem, genellikle erken evre akciğer kanseri, iyi huylu tümörler veya bazı akciğer hastalıklarının tedavisinde uygulanır.

Solunum fonksiyon bozukluğu yapmadan iyileşmiş akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları ifadesi, A46 F-3 maddesinde yer alan ve uzman erbaş olamaz kararı verilen durumu açıklamaktadır. Bu, klinik, radyolojik ve diğer laboratuvar yöntemlerle akciğer tüberkülozu tanısı konmuş ve solunum fonksiyonları bozulmadan iyileşmiş olguları kapsar.

Akciğer ve karaciğerde su toplanması farklı nedenlerden kaynaklanabilir: Akciğerde su toplanması (plevral efüzyon) genellikle şu nedenlerle ortaya çıkar: - Enfeksiyonlar: Zatürree gibi akciğer enfeksiyonları. - Kalp yetmezliği: Kalbin kanı etkili bir şekilde pompalayamaması. - Kanser: Özellikle akciğer veya meme kanseri. - Romatizmal hastalıklar: Lupus gibi otoimmün hastalıklar. Karaciğerde su toplanması (asitoz) ise aşağıdaki durumlarla ilişkilendirilebilir: - Karaciğer hastalıkları: Siroz, hepatit ve karaciğer yağlanması gibi hastalıklar. - Kardiyovasküler problemler: Venöz tıkanıklık veya hipertansiyon. - Böbrek hastalıkları: Böbreklerin düzgün çalışmaması. - Beslenme yetersizlikleri: Yetersiz protein alımı. - İlaçlar: Yan etki olarak sıvı tutulumuna yol açan ilaçlar.

Akciğere sekonder ifadesi, akciğerdeki kanserin başka bir organdan metastaz yaparak yayılması durumunu ifade eder. Bu tür kanserlere sekonder akciğer kanseri denir.

Akciğer parankimi, akciğerlerin esas fonksiyonel kısmını oluşturan dokudur. Yapısı: Alveoller, bronşiyoller ve interstisyel dokulardan oluşur. Fonksiyonları: - Gaz değişimi: Oksijenin kana geçmesini ve karbondioksitin dışarı atılmasını sağlar. - Hava filtrasyonu: Solunan havanın yabancı partiküllerden temizlenmesine yardımcı olur. - Bağışıklık savunması: Zararlı mikroorganizmaları ve partikülleri fagosite eden bağışıklık hücreleri içerir. - Elastikiyet ve destek: Akciğerin genişleyip daralmasını sağlar. Hastalıkları: Akciğer parankimi, akciğer kanseri, zatürre, KOAH gibi çeşitli hastalıklara maruz kalabilir.

Tüp torakostomi (göğüs tüpü takılması), plevral boşlukta biriken hava, kan veya sıvının boşaltılması için yapılır. Bu işlem şu amaçlarla gerçekleştirilir: 1. Akciğerlerin yeniden genişlemesini sağlamak: Akciğer zarı etrafında toplanan hava veya sıvıyı boşaltarak normal nefes almayı geri kazanmak. 2. Hayati tehlikeyi sona erdirmek: Özellikle travma hastalarında akciğer zarları arasında toplanan kanı boşaltarak kalp ve solunum durmasını önlemek. Ayrıca, tüp torakostomi cerrahi sonrası komplikasyonları önlemek ve ampiyem gibi durumlarda tedavi amacıyla da uygulanabilir.

Bronş ve akciğer arasındaki farklar şunlardır: - Bronş, soluk borusunun ikiye ayrılması ile başlayıp akciğerlere kadar giden kısımlarından birine verilen addır. - Akciğer, göğüs boşluğunda yer alan, süngerimsi bir dokuya sahip, vücudun solunum sisteminin en önemli organlarından biridir.

Pulmoner embolizm, akciğer arterlerinin pıhtı veya başka bir materyal ile tıkanması durumudur. Nedenleri arasında genellikle bacaklardaki derin venöz trombozdan kaynaklanan kan pıhtılarının akciğerlere ulaşması yer alır. Belirtileri arasında ani başlayan şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk soluklanma, çarpıntı, öksürük (kanlı balgamlı olabilir), halsizlik ve baş dönmesi bulunur. Teşhis için fizik muayene, anamnez, kan testleri, akciğer röntgeni, spiral bilgisayarlı tomografi ve pulmoner anjiyografi gibi yöntemler kullanılır. Tedavi ise antikoagülan ilaçlar, trombolitik tedavi ve nadiren cerrahi müdahale ile yapılır.