Ahiret

Ölüler, kıyamete kadar kabir hayatında vakit geçirirler. Kabir hayatı, ahiret alemlerinde farklı bir zaman işleyişine sahiptir ve burada geçen zaman, dünyadakinden farklıdır.

Ahretlik kelimesi üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Ahiret kardeşi. 2. Dünyanın süsüne ve gösterişine değer vermeyip kendisini ibadete veren, çokça hayır işleyen kimse. 3. Evlatlık alınan kimsesiz çocuk.

"Hayat Berzah Hayat 101" ifadesi, Kur'an-ı Kerim'de geçen Mü'minûn Suresi'nin 99-101. ayetlerini ifade ediyor olabilir. Bu ayetler, öldükten sonra dirilme ve ahiret hayatı ile ilgili konuları ele alır. Özetle, bu ayetler şu konuları anlatır: - Ölüm geldiğinde, inkârcılar dünyadan pişmanlıkla ayrılırlar ve geri dönmelerini isterler. - Ancak, bu istek kabul edilmez ve insanlar, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir "berzah" döneminde kalırlar. - Berzah, kabir hayatı olarak da adlandırılır ve bu süreçte insanlar, birbirleriyle soru soramadan beklerler.

İlm-i Cehennem, İslam inancında cehennemin varlığı ve özellikleri hakkında bilgi verir. Kur'an'da, cehennemin yedi kapısının olduğu ve bu kapıların farklı derecelerde azap sunan tabakalara açıldığı belirtilir. Ayrıca, ilm-i cehennem, peygamberlerin ve müminlerin ahiret hallerini, cennet ve cehennemi ilm-i yakîn ile bilmelerini de kapsar.

Beled Suresi 4. ayet, insanın dünya ve ahirette karşılaşacağı pek çok zorluk içinde yaratıldığını anlatır. Ayet ayrıca, insanın tabiatında bulunan zorluk çıkarma, kılçıklık yapma ve işi yokuşa sürme gibi özelliklere de dikkat çeker.

"Ölmeden tövbekar et" ifadesi, günahlarından tövbe edip Allah'a yönelmenin önemini anlatır. İslam inancına göre, tövbe etmek ve istiğfar etmek, Allah'ın kullarına olan merhametinin bir göstergesidir ve tövbeleri kabul edeceğine dair bir vaattir.

İyi bir evladın sonunda şu olumlu sonuçlar ortaya çıkar: 1. Ailenin gururu olur: İyi bir evlat, ailesinin şerefini artırır ve onlarla iftihar edilmesini sağlar. 2. Babayı vezir eder: Atasözüne göre, iyi evlat babasını toplumda yüceltir. 3. Ahiret kazancı: İslam inancına göre, salih bir evlat yetiştirmek, kişinin öldükten sonra da sevap kazanmasını sağlar. 4. Manevi huzur: Evlatlarına karşı iyi davranan ebeveynler, onların mutlu ve huzurlu bir hayat sürmelerini sağlar.

Ruhlar, İslam inancına göre berzah aleminde yaşarlar.

Mahkeme-i Kübra'da bütün insanlar, dünyada yaptıkları işlerin hesabını vermek üzere yargılanacaklardır.

Yanarak ölen kişiye "ahiret şehidi" denir.

"İfacı" kelimesi, cehennem bağlamında doğrudan bir anlam taşımaz. Ancak, "cehennem" genel olarak günahkar insanların ceza çekeceği yer olarak tanımlanır. İslam inancına göre, cehennemin yedi katı vardır ve her katın azabı farklıdır. Bu katlardan bazıları şunlardır: - Cahim: Kat kat yanan, alev ve sıcaklığı yüksek ateş. - Haviye: Uçurum veya derin çukur. - Hutame: Değdiği her şeyi kırıp ufalayan ateş.

Ahiretin sonsuzluğuna hazırlanmak önemlidir çünkü bu inanç, insanların dünya hayatındaki davranışlarına yön verir ve onları ahlaki değerlere teşvik eder. Ahiret inancının hazırlanmaya teşvik ettiği bazı unsurlar: - İbadetler ve salih ameller: Allah'a kulluk etmek, namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetler, ahiret için yapılan önemli hazırlıklardır. - Sorumluluk duygusu: İnsanlar, ahirette hesap vereceklerini düşünerek daha sorumlu ve düşünceli bir yaşam sürerler. - İyilik ve güzellik: Ahiret inancı, insanları iyilik yapmaya, kötülükten kaçınmaya ve toplumda yardımseverlik gibi erdemli davranışları sergilemeye motive eder. Ayrıca, ahiret inancı, insanların ruhsal yapısına da olumlu etkiler yapar ve onları ölüm kaygısından kurtararak hayata anlam katar.

Kıyamet sonrası dünyada kaç kişinin kalacağına dair kesin bir bilgi yoktur. İslam inancına göre, kıyamet koptuktan sonra tüm canlılar ölecek ve dünya hayatı sona erecek, ardından mahşer yeri ve ahiret hayatı başlayacaktır.

Terkib-i Bend'in 5. bendi, dünya hayatının geçiciliği ve insanın bu dünyadaki yeri üzerine düşünceler içermektedir. Bentte geçen bazı önemli ifadeler ve mesajlar şunlardır: - Dünya malının kimseye kalmayacağı ve her canlının zamanı geldiğinde dünyadan gideceği. - İnsanların birbirine karşı düşmanlıkları ve kinleri eleştirilmekte, bu kin duygusu devam ederken dünya hayatının nasıl doğru yola gireceği bilinmediği ifade edilmektedir. - Ahiret inancı vurgulanmakta, dünya hayatını boş geçirenlerin ahret hayatı için çabalamaları gerektiği anlatılmaktadır. - Adalet kavramı üzerinde durulmakta, dünyada adaletsizlik yapanların bu kötülükleri terk etmeleri gerektiği belirtilmektedir.

Aklı başında insan, dünyanın geçiciliği ve ölümün kaçınılmazlığı nedeniyle dünyaya gönül bağlamaz. Bu düşüncenin temelinde şu inançlar yatar: - Dünya hayatı, ahiret hayatının bir yansımasıdır ve asıl mutluluk ve huzur, ahiret için hazırlık yapmakta saklıdır. - Dünya malına aşırı bağlılık, insanı maddi kazançlara çok fazla bağımlı hale getirir ve bu da manevi değerleri gölgede bırakır. - Ölümü sık sık hatırlamak, insanı dünyanın cazibesine kapılıp ona kul köle olmaktan kurtarır.

Mutlak Adaletin sonunda, yani ahirette, Allah'ın ölçüleriyle adaletin tam olarak tecelli edeceği inancı vardır. Kur'an-ı Kerim'de bu konu ile ilgili bazı ayetler şunlardır: "De ki: Onlara hayat verecek olan, onları ilk kez yaratandır." (Rûm, 30/50). "Kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görür. Kim zerre miktarı bir şer işlerse onu görür." (Zilzal, 7-8).

Berzah âleminin süresi, ölümden başlayıp kıyamete kadar devam eden bir süreci ifade eder. Dolayısıyla, kesin bir gün sayısı belirtilmemiştir.

Yasin Suresi, başlıca şu konuları ele alır: 1. Hz. Muhammed'in peygamberliği ve Kur'an'ın vahyi: Surede, Hz. Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğu ve ona indirilen Kur'an'ın gerçekliği vurgulanır. 2. İnsanın ahlâkî sorumlulukları: İnsanın yaratılış amacı ve Allah'a karşı sorumlulukları üzerinde durulur. 3. Ahiret inancı: Ölümden sonra dirilme, hesap ve ceza konuları işlenir. 4. Kevni deliller: Allah'ın birliğini ve kudretini gösteren kevni delillere yer verilir. Ayrıca, surede geçmiş kavimlerden örnekler verilerek, inkârcıların başlarına gelen cezalar da anlatılır.

"Ölümün Ötesi" kitabı iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. İmam Gazzâlî'nin "Ölüm ve Ötesi" eseri: Bu kitap, ölüm ve ahiretin gerçekliğini Kur'an ayetleri ve hadisler ışığında ele alır. 2. Dolores Cannon'un "Ölümün Ötesi" eseri: Bu kitap, ünlü yazar ve hipnozcunun yüzlerce kişiyi transa sokarak onları ölümden sonra gidilen yere götürmesini anlatır.

Dünya hayatının aldatıcılığına kapılmak, geçici dünya nimetlerini kalıcı mutluluklar sanmak ve bu nedenle ahireti ihmal etmek anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de bu durum, dünya hayatının "oyun ve oyalanma", "aldatıcı zevk" olarak tanımlanmasıyla ifade edilir.

Mücrimler, yani suç işleyenler, cehennem azabı ile cezalandırılırlar. Ayrıca, mücrimlerin dünyada da çeşitli kötü sonuçlara maruz kaldıkları ve ahirette pişmanlık duydukları belirtilir.