Ahiret

Amel defterinin sağda ve solda verilmesi, ahiret gününde insanların hesaplarına göre alacakları karşılığı simgeler. - Sağdan verilmesi, cennetliklere müjde olarak yorumlanır ve kişinin dünya hayatında Allah’ın emrine uygun, dürüst ve erdemli bir hayat yaşadığını, dolayısıyla sicilinin temiz olduğunu gösterir. - Soldan veya arkadan verilmesi, cehennemliklere azabın habercisi olarak yorumlanır ve kişinin dünya hayatında Allah’ın emrine uygun hareket etmediğini, dürüst ve erdemli bir hayat yaşamadığını, dolayısıyla sicilinin bozuk olduğunu gösterir.

Öldüğümüzde hemen hesaba çekileceğimiz konusu, İslam inancına göre kabir aleminde gerçekleşecektir. Ancak, insanların amellerinin kesin hesabı ve tartılması, mahşer meydanında tüm insanların amellerinden dolayı hesaba çekildiği kıyamet gününde olacaktır.

"Nasıl yaşarsa insan öyle haşrolunur" ifadesi, hadis-i şerifte geçen bir sözdür ve anlamı şu şekildedir: İnsanlar, dünya hayatında nasıl bir yaşam sürerlerse, öyle bir şekilde ölürler ve kıyamet gününde de bu hal üzere diriltilirler. Bu hadis, insanın amellerinin ve davranışlarının ahiret hayatını doğrudan etkilediğini vurgular.

"Hiç Mümkün Müdür?" denemesi, Osman Açan tarafından yazılmış ve iki ana fikri işlemektedir: 1. Kainattaki Düzen ve Adalet: Deneme, kainattaki her varlığın belirli bir ölçüye ve düzene tabi olduğunu ve bu düzenin sonsuz bir hikmet ve kudretin eseri olduğunu savunur. 2. İnsanın Ahiret İçin Yaratıldığına Dair Deliller: İnsanın dünyadaki yapısı ve ihtiyaçlarının, onun sadece bu geçici hayat için yaratılmadığını gösterdiği öne sürülür.

Azap yolunun sonunda, yani ahiret hayatında, iki farklı durum söz konusudur: 1. Müminler: Günahkâr müminler bir süre azap gördükten sonra, sonunda yine cennete gireceklerdir. 2. Kâfirler: Kâfirler ise ebediyen cehennemde kalacaktır.

Azap kelimesi farklı anlamlara sahiptir: 1. İslam inanışına göre: Dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza. 2. Genel anlamda: Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç. 3. Tarihî terim olarak: Anadolu beyliklerinde donanmadaki görevlerde kullanılan asker veya Osmanlılarda eyalet askerinden hafif piyade. 4. Anadolu'da kullanılan diğer anlamlar: Çiftlik uşağı, erkek kekliğin bir yaşını geçmiş olanı.

"Kişi sevdiği ile beraberdir" ifadesi, bir kimsenin ahirette, dünyada sevdiği insanlarla birlikte olacağını ifade eden bir hadis-i şeriftendir. Bu hadis, insanları, Allah rızası doğrultusunda yaşamaya ve Allah rızası dairesinde yaşayanları sevmeye teşvik etmektedir.

"Ölü Ge" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. İslam inancına göre: "Ölü Ge" ifadesi, berzah alemi kavramını ifade edebilir. Bu, insanın öldükten sonra kıyamete kadar içinde bulunduğu, dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında yer alan bir alemdir. 2. Bilimsel bağlamda: "Ölüme yakın deneyimler" olarak bilinen durumlarda, bazı insanlar ölüm anında bedenlerinden ayrıldıklarını ve tavanda bir kadın gördüklerini iddia ederler. Bu tür deneyimler, ölüm ge şeklinde yorumlanabilir, ancak bilimsel olarak bu tür iddiaların geçerliliği tartışmalıdır.

Berzah uykusu, İslam inancına göre, ölenlerin ruhlarının gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları âlemdeki uyku durumunu ifade eder.

"İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı" ifadesi, İslam inancına göre kıyamet gününün yaklaştığını ifade eder.

"Büyük Buluşma" dizisi, dünya hayatının sonuna gelen insanların ölümlerinin hemen ardından Ferah Kapısı adlı bir mekâna gelmelerini konu alır. Burada onları, vicdanlarının yansıması olan Amil karşılar ve onlara geçmişlerini, yaptıkları en ince iyilikleri ve kötülükleri hatırlatır.

"Mahşere kaldı" ifadesi, dünyevi adaletin sağlanamadığı veya çözülemeyen bir anlaşmazlık, haksızlık veya hesaplaşmanın ahirette, yani Mahşer gününde görüleceği inancını ifade eder. Ayrıca, "mahşere dönmek" deyimi de bir yerin çok kalabalık hale gelmesi, hareketli ve karmaşık bir ortama dönüşmesi anlamında kullanılır.

Mahşer tablosunda tüm insanlar ve cinler yer alacaktır.

Hayvanların öldükten sonra sahiplerini görüp göremeyeceği konusu, kesin bir bilimsel cevabı olmayan ve inançlara göre değişen bir konudur. İslam inancına göre hayvanlar da ruha sahiptir ve öldükten sonra bir ahiret hayatına geçerler. Ancak, diğer dinlerde ve spiritüel görüşlerde hayvanların ruhlarının farklı boyutlarda var olmaya devam ettiği ve sahipleriyle yeniden bir araya gelebileceği veya farklı şekillerde iletişim kurabileceği kabul edilir.

İnsan, dünyaya imtihan edilmek ve Allah'a kulluk etmek için gönderilmiştir. Bu dünyadaki diğer görevleri ise şunlardır: - İnsan neslinin devamı: Allah, Hz. Adem ve Havva'yı cennetten yeryüzüne indirerek insan neslinin çoğalmasını murad etmiştir. - Nimetlerin kıymetini bilmek: Yeryüzünde sâlih ameller işleyerek, içinde yaratıldığı cennet nimetlerinin kıymetini anlaması istenmiştir. - Ahirete hazırlık: Dünya, ahiret için hazırlık yapma yeridir.

Mezarlıkta 3 soru sorulmasının nedeni, bu soruların kişinin iman ve amel durumunu belirlemek için sorulmasıdır. Bu sorular şunlardır: 1. Rabbin kimdir?. 2. Dinin nedir?. 3. Peygamberin kimdir?. Bu sorulara verilen cevaplar, kişinin kabir hayatındaki durumunu ve ahiret inancını ortaya koyar.

"Dünya hayatı aldatıcıdır" ifadesi, Kur'an-ı Kerim'de geçen bir uyarıdır ve şu anlamlara gelir: 1. Dünya hayatının geçiciliği ve geçici zevkleri: Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ve sonunda her şey yok olup gider. 2. Dünya hayatına aşırı düşkünlük: Dünya hayatına aldanmak, ahireti unutturur ve insanları Allah'tan uzaklaştırır. 3. Şeytanın aldatmaları: Şeytan, insanları aldatmak için bazen Allah'ın adını kullanarak onları yanlış yollara sevk eder.

"Ba's" kelimesi, İslam literatüründe "yeniden diriltme" anlamına gelir. Ayrıntılı olarak: - Kıyametin kopmasından sonra, İsrâfil'in sûra ikinci defa üfürmesiyle bütün canlı yaratıkların tekrar diriltilmesi hadisesine denir. - Allah'ın, ahiret hayatını başlatmak üzere ölüleri kabirlerinden çıkararak hayata göndermesi olarak da tanımlanır.

İnsan ölünce üç şey dışında ameli kesilir: 1. Sadaka-i câriye (faydası kesintisiz sürüp giden sadaka). 2. Kendisinden faydalanılan ilim. 3. Dua eden hayırlı evlat.

Arda Viraf Kitabı, dindar bir Zerdüşt'ün (Viraf'ın) ahiret alemine yaptığı rüya yolculuğunu anlatır. Eserde, Viraf'ın cennet, berzah (hemistekân) ve cehennemde karşılaştığı hadiseler ve bu ruhsal yolculuk sırasında edindiği bilgiler yer alır. Ayrıca, iyi amel sahipleriyle kötü amel sahiplerinin ahiret hayatındaki hallerine de tanıklık edilir.

Bakara Suresi 4. ayet, iman ve ahiret inancı konularını ele almaktadır. Ayetin anlamı şu şekildedir: "Onlar, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin olarak inanırlar". Bu ayet, şu mesajları vermektedir: 1. Tevhid İnancı: Allah'ın bir olduğuna ve bütün peygamberlerin aynı dini tebliğ ettiğine inanma gerekliliği. 2. Dinlerin Tamamlanması: Son peygamber Hz. Muhammed ve Kur'an ile dinin tamamlandığı ve artık yeni bir peygamber veya dinin gelmeyeceği. 3. Ahiret İnancı: Dünya hayatının geçiciliği ve asıl mutluluğun ahirette olduğu, bu nedenle ahirete şeksiz ve şüphesiz inanmanın önemi.