Hz. İlyas'ın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Soy ve Görev: Hz. Harun'a dayanan bir peygamberdir ve Hz. Musa'dan sonra İsrailoğulları'na görevi devralmış, Tevrat'ı tebliğ etmiştir. Putperestlikle Mücadele: Ba’l adındaki bir puta tapan Baalbek kavmini doğru yola sevk etmekle görevlendirilmiştir. Mucizeleri: İbrani İncili'ne göre, İlyas aracılığıyla Tanrı birçok mucize gerçekleştirmiştir; diriliş, gökten ateş indirme ve "ateşle" diri diri göğe girme gibi. Yükseliş: Malaki Kitabı, İlyas'ın "Tanrı'nın büyük ve korkunç gününün gelişinden önce" döneceğini kehanet eder. Hızır ve İlyas'ın hikayesi ise şu şekilde anlatılır: Hızır peygamber, Allah’ın kendisine bahşettiği güçlerle dünyayı dolaşarak görevlerini yerine getirirken, İlyas peygamber de ona katılmak ister. Hızır, İlyas'a bazı görevlerini anlayamayacağını ve sorular soracağını söyleyerek yolculuğa katılamayacağını belirtir. İlyas ısrar eder ve Hızır onu yolculuğa alır. İkili, bir nehir kıyısına gelir ve karşıya geçmeleri gerekir, ancak paraları yoktur. Bir balıkçıyla karşılaşırlar ve balıkçı, onları parasız geçirmeyi kabul eder. Geceyi orada geçirirler ve balıkçı, konuklarına yemek ikram eder. İlyas, Hızır’ın dürtmesiyle uyanır ve Hızır, “Hadi gidiyoruz,” der. İlyas hazırlanırken Hızır, kayığın içine girip bir kaya parçasıyla kayığın dibinde delik açar. İlyas, bu duruma şaşırsa da Hızır’ın arkasından gider. Bir süre sonra İlyas dayanamaz ve sorar, “Neden yaptın bunu? Bize iyilik eden balıkçının kayığına zarar verdin.” Hızır, bu soruya cevap vermez ve İlyas'a yola çıkarken ayrılabileceklerini, ancak neden yaptığını açıklayamayacağını söyler. Hızır ve İlyas'ın yılda bir defa (6 Mayıs gününün gecesi) bir gül ağacının dibinde buluştuklarına inanılır.