• Buradasın

    İşçi alacakları davasında alt işveren kime karşı dava açar?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İşçi alacakları davasında alt işveren, hem asıl işverene hem de kendisine karşı dava açabilir 23.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İş davası sadece işverene karşı açılabilir mi?

    İş davası sadece işverene karşı açılabilir, ancak uygulamada genellikle bu davalar işçiler tarafından başlatılır. İşverenler de bazı durumlarda iş davasının davacısı konumunda olabilirler. İş davası açılabilecek bazı durumlar şunlardır: işe iade talebi; hak kazanılan alacak kalemleri; iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği; maddi ve manevi tazminat; hizmet tespiti.

    Asıl işveren alt işveren davasında davalı kim olur?

    Asıl işveren-alt işveren davasında davalı, hem asıl işveren hem de alt işveren olabilir. İşe iade davalarında, asıl işveren ile alt işveren arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunur ve işçinin açtığı işe iade davasında husumetin hem asıl işverene hem de alt işverene yöneltilmesi gerekir. Ancak, asıl işveren ile alt işveren arasında geçersiz bir iş ilişkisi varsa veya asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişki muvazaaya dayanıyorsa, asıl işverene karşı dava açmanın hukuki bir yararı yoktur. Asıl işveren ve alt işveren arasındaki sorumluluk müteselsildir; bu nedenle, işçi alacağını isterse asıl işverenden, isterse alt işverenden, isterse her ikisinden birlikte talep edebilir.

    Alt işveren işçilik alacağı davası nasıl açılır?

    Alt işveren işçilik alacağı davası açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Ön Hazırlık: Davanın konusu olacak alacakların detaylı bir şekilde belgelenmesi gerekir. 2. Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Avukat tarafından, yasal gerekliliklere uygun bir dava dilekçesi hazırlanır. 3. Davanın Kaydı ve Tebliği: Hazırlanan dava dilekçesi, ilgili iş mahkemesine sunulur. 4. İspat Yükümlülüğü ve Duruşma: Tarafların sunduğu deliller mahkeme tarafından değerlendirilir. 5. Karar Aşaması: Mahkeme, tüm delil ve beyanları değerlendirerek davanın sonucuna ilişkin kararını verir. İşçi alacakları davası açmadan önce, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne ya da ilgili birimine başvurarak arabuluculuk sürecini başlatmak zorunludur. İşçilik alacağı davaları karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

    Alt işveren ve işveren arasındaki fark nedir?

    Alt işveren ve işveren arasındaki temel farklar şunlardır: İşveren: İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır. Alt İşveren: Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır. İşveren ve alt işveren arasındaki bazı farklar şu şekilde özetlenebilir: İşverenin kendi işçileri: İşveren, işyerinde kendi işçilerini çalıştırarak işveren sıfatını korumalıdır. İşin yapıldığı yer: Alt işveren tarafından yerine getirilecek olan iş, asıl işverenin işyerinde yapılmalıdır. Uzmanlaşma: Alt işveren, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş almalıdır. Sözleşme: Alt işverenlik sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır.

    İşçi alacakları kısmi dava olarak açılabilir mi?

    Evet, işçi alacakları kısmi dava olarak açılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca, kısmi dava; konusu itibarıyla bölünebilir nitelikte olan bir alacağın yalnızca belli bir kısmının dava konusu yapılabilmesine imkân tanıyan bir dava türüdür. Kısmi dava açılabilmesi için iki temel şart aranır: 1. Talep konusunun bölünebilir olması. 2. Tam alacak içinde yalnızca bir kısmının talep edilmesi. Ayrıca, kısmi davanın doğası gereği bakiye haktan feragat edilmemiş olması da gerekir.

    Asıl işveren alt işveren zorunlu dava arkadaşlığı nedir?

    Asıl işveren-alt işveren arasında zorunlu dava arkadaşlığı, işe iade davalarında söz konusu olan ve davalı taraf yönünden oluşan bir durumdur. Bu tür davalarda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarına göre, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığına yönelik re’sen yapılması gereken yargısal denetim için, ilişkinin tarafları olan asıl işveren ve alt işverenin davada yer almaları ve kendi hukuklarını koruyacak açıklama ve ispat haklarını kullanmaları zorunludur. Bu nedenle, işe iade davalarında, davalı taraf yönünden şekli (usuli) bakımdan zorunlu dava arkadaşlığı kabul edilir. Şekli dava arkadaşlığında, dava arkadaşları için ayrı ayrı hüküm kurulabilir ve usulü bir dava arkadaşlığı olduğu için bağımsız hareket edebilme imkanları bulunur.

    İşçi alacakları belirsiz alacak davası Yargıtay'da nasıl değerlendirilir?

    Yargıtay'da işçi alacakları belirsiz alacak davası, her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir. Belirsiz alacak davasının açılabilmesi için: Davanın açıldığı tarihte uyuşmazlığa konu alacak miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenemiyor olması gerekir. Bu durum, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin gerçekten kendisinden beklenilememesi veya objektif olarak imkânsız olmasına bağlıdır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin genel uygulamasına göre, kıdem ve ihbar tazminatları gibi alacaklar, işçi tarafından bilinmekle kural olarak belirsiz alacak davasına konu edilmez. Fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücretleri gibi alacaklar ise, puantaj kayıtlarının olmaması veya hakimin takdirine bağlı indirimler nedeniyle, davanın açıldığı aşamada tam olarak belirlenemediği için belirsiz alacak davasına konu edilebilir.