Bu belgesel, Kazım Mirşan'ın erken Türk yazıtları ve Türk tarihi konusundaki araştırmalarını anlatmaktadır. Videoda Mirşan'ın görüşleri, arkeolojik buluntular ve çeşitli yazıtların Türkçeye çevrilmesi örnekleri sunulmaktadır.. Belgesel, Türklerin yazılışının Avrasya'da nasıl geliştiğini, son buzul çağı sonrası Avrasya coğrafyasının değişimi ve bu coğrafyanın insanlık tarihindeki önemini ele almaktadır. Ayrıca Tamgalı Say, Abagan-Ulukem dörtgeni, Karakamar mağarası gibi önemli kültür merkezleri ve Orhun yazıtları incelenmektedir.. Videoda ayrıca "Göktürk Devleti" kavramının tarihsel doğruluğu sorgulanmakta, Tomsen'in Orhun yazıtlarını yanlış yorumladığı savunulmakta ve Türk tanımının ırk birliği değil, kültürel birliğin tanımı olduğu vurgulanmaktadır. Mirşan'ın Sümer, Vinca, Tartarya, Glozl, Fuard, Vaazer, Portekiz, Etrüsk, Girit, Pelas, Attika, Lemnos, Anadolu, Frig, Yemen, Mısır, Hiksos ve Ugarit yazıtlarını Türkçeye çevirmesi ve bunların tarihsel önemi de anlatılmaktadır.
Bu video, bir Türk öğrencisinin Avrupa'daki hayatını konu alan bir film veya dizidir. Ana karakterler arasında psikiyatrist tez hazırlayan Mehmet, müzik okuyan Helga, Viyana Üniversitesi'nde tıp ihtisası yapan Leyla ve çeşitli aile üyeleri bulunmaktadır.. Video, Doğu ve Batı kültürleri arasındaki farkları, Türk ve Avrupa arasındaki kültürel çatışmaları konu alıyor. Mehmet'in tez hazırlama süreci, Helga ile olan ilişkisi, Leyla'nın Viyana'daki seyahatleri ve vatan sevgisi, Helga'nın intihara teşebbüsü ve Leyla'nın Türkiye'ye dönüşü gibi olaylar anlatılıyor. Son bölümde bir Türk öğretmeninin Almanya'daki ilkokul çocuklarına öğretmenlik yapması ve Türk kimliğini koruma çabaları gösteriliyor.. Videoda ayrıca uyuşturucu madde alışkanlıkları, müzik eğitimi, toplumsal değerler ve kültürel kimlik arayışı gibi temalar işleniyor. Leyla'nın Viyana'da başarılı bir doktor olma imkanı bulsa da memleketine dönmeyi tercih etmesi ve Mehmet'in dünya hümenizmi düşüncesini benimsemesi arasındaki çatışma, Helga'nın intihar girişimi ve hastanede kalması gibi dramatik olaylar da hikayenin önemli parçalarını oluşturuyor.
Şiir 14'lü hece ölçüsüyle dörtlükler halinde yazılmıştır. Zengin ve tam uyak türleri kullanılmıştır. Dize başlarında "biz" ve "sen" tekrarları ahengi güçlendirir
Kavram 1969'da haritacı Akîp Özbek tarafından ortaya atıldı. 1980'lerde Kenan Evren yönetiminde yaygınlaştı. Cumhurbaşkanlığı Forsu'ndaki 16 yıldız bu devlete atıf olarak kullanıldı
Yeşilçam, 1950-1990 yılları arasında üretilen Türk sinema filmleridir. İsmini Beyoğlu'ndaki Yeşilçam Sokağı'ndan almıştır. Toplumsal değişimleri ve kültürel kimliği yansıtan önemli bir arşivdir
Bu video, bir konuşmacının milliyetçilik kavramını açıklayan bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Oğuzhan adında bir kişiyle de iletişim halindedir.. Videoda milliyetçilik kavramı ele alınmaktadır. Konuşmacı, milliyetçilikin bir görüş olmadığını, aksine yaşadığın toprağa, vatanı, havasını, suyunu, denizine ve kokusunu sevmek olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, milliyetçi olmanın eli sert bir duruş anlamına gelmediğini, sadece yaşadığın yeri sevmek olduğunu belirtmektedir. Video, milliyetçilik kavramının yanlış aktarıldığını ve bu nedenle bazı insanların rahatsız olduğunu da ifade etmektedir.
Neriman, Fatih'te yaşayan, henüz olgunlaşmamış saf bir genç kızdır. Şinasi, Fatih'te yetişmiş, alaturka müzik eğitimi alan nişanlısıdır. Faiz Bey, Neriman'ın babası, emekli ve kalp hastasıdır. Macit, konservatuarda okuyan, Batı hayranı, samimiyetsiz bir gençtir
Bu video, bir dilbilimci ve Zaza kültürüne mensup bir konuşmacı ile yapılan röportaj formatında hazırlanmıştır. Konuşmacı, Zaza dilinin ve kültürüne dair kapsamlı bilgiler paylaşmaktadır.. Video, Zaza kavminin Ari kökenli Hint-Avrupa dil ailesinden bir parçası olduğu bilgisiyle başlayıp, Zaza dilinin özellikleri, tarihsel gelişimi ve kültürel önemi hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır. Röportajda Zaza dilinin diğer dillerle ilişkisi, Zazaların coğrafi dağılımı, dini yapısı ve anadilde eğitim konusu ele alınmaktadır.. Videoda ayrıca Zaza kültürüne ait geleneksel bayramlar, mutfağı, atasözleri ve sosyal sorunlar gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacı, Zaza dilinin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve anadilde eğitimın kültürel kimlik korunmasındaki önemini vurgulamaktadır. Röportaj, Türkiye'deki barış ve huzur çağrısıyla sonlanmaktadır.
14 Kasım 1944'te Stalin'in emriyle Ahıska Türkleri Orta Asya'ya sürgün edildi. Sürgün, güvenlik gerekçesiyle ve sınır güvenliği amacıyla gerçekleştirildi. Yaklaşık 17 bin Ahıska Türkü sürgün yolculuğunda hayatını kaybetti
Bu video, bir konuşmacının İslami tesettür ve giyim tarzı hakkında yaptığı bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, İslami bakış açısıyla tesettür kavramını ve giyim tarzının önemini anlatmaktadır.. Videoda öncelikle tesettür kavramı açıklanmakta, kadınların ve erkeklerin evlilik dışı ilişkilerinde giyim tarzındaki sınırlar ele alınmaktadır. Konuşmacı, tesettürün sadece vücut hatlarını gizleme değil, kişinin iç dünyasını şekillendirme ve müslüman kimliğini koruma açısından önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, İslami giyim tarzının kültürel kimlik koruma açısından önemi, Endülüs örneği üzerinden anlatılmakta ve günümüzdeki kültürel yenilgi durumu ele alınmaktadır. Video, müslümanların kendi kimliklerine dönmeleri için İslami giyim tarzını benimsemeleri gerektiği mesajıyla sonlanmaktadır.
Test Karadeniz'in kültürel özelliklerini ve yaşam tarzını ölçmeyi amaçlıyor. Sorular yaylalar, kuymak-mıhlama farkı ve Karadeniz kelimelerini içeriyor
Bu video, bir röportaj formatında olup, konuşmacılar arasında bir sunucu ve konuk bulunmaktadır. Konuk, Kürt kökenli olup, Avşar aşireti'nden olduğunu ve ailesinin Antalya, Ankara, Van ve Hakkari'de dağıldığını belirtmektedir.. Röportajda Kürt kültürü, aile bağları ve kültürel kimlik konuları ele alınmaktadır. Konuk, evde Kürtçe konuşulurken sokakta Türkçe konuşmak zorunda kaldığını, babasının banka müdürü olduğunu ve Kürtçe konuşmasından dolayı yaşadığı zorlukları anlatmaktadır. Ayrıca, ilk Kürtçe şarkı söyleyenlerden biri olduğunu ve İbrahim adlı bir arkadaşıyla gizli gizli Türkçe şarkılar okuduğunu paylaşıyor.
Bu video, bir kişinin okuduğu veya söylediği şiirsel bir metin performansıdır. Konuşmacı, "Sorusursan sen" sorusuyla başlayarak kişisel ve kültürel kimlik sorunlarına değinmektedir.. Video, kişisel deneyimler, toplumsal zulüm ve kültürel kimlik arayışı üzerine bir şiirsel ifade sunmaktadır. Metin, Felestin, Afganistan, Afrika, Çin ve Karabağ gibi farklı coğrafi bölgeleri ve bunların zulüm, dayanışma ve kimlik arayışı temalarıyla ilişkilendirmektedir. Performans, "Ben kimyim?" sorusuyla sonlanmaktadır.
Bu video, bir film veya dizinin bölümlerini içermektedir. Ana karakterler arasında psikiyatrist tez hazırlayan Mehmet, müzik okuyan Helga, Viyana'da tıp ihtisası yapan Leyla ve Leyla'nın aile üyeleri bulunmaktadır.. Film, Türk kimliği, milliyetçilik ve kültürel kimlik sorunlarını ele almaktadır. Hikaye, üniversite ortamında başlayan kültürel çatışmalardan başlayıp, Leyla'nın Viyana'daki deneyimleri, Helga'nın intihar girişimi ve Leyla'nın memleketine dönüşüne kadar uzanmaktadır. Son bölümde Leyla, ilkokul öğrencilerine "Türk'üm" andını içirmesi ve vatanseverlik öğretmesiyle yurtseverlik hikayesini tamamlamaktadır.. Filmde Doğu ve Batı kültürleri arasındaki ilişkiler, Türk müziğinin Avrupa'daki etkisi, aile değerleri ve yabancılaşma gibi temalar işlenmektedir. Leyla'nın Almanya'da öğretmenlik yapmak yerine memleketine dönmesi ve çocuklara vatanseverlik öğretmeyi tercih etmesi, hikayenin önemli bir dönüm noktasını oluşturmaktadır.
Bu video, bir YouTube kanalında yayınlanan, sunucu tarafından Kürt şair ve yazar Azat ile yapılan bir röportajdır. Röportajda ayrıca Rojen Barnas adlı bir Kürt şair ve sanatçı da yer almaktadır.. Röportaj, Kürt edebiyatı, Kürtçe dil öğrenimi ve Kürt kültürel kimliği üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, aile kökenleri, göçebe kültürü, Türkiye-Suriye sınırındaki kimlik sorunları ve Kürt şairlerin (Ceger Xoy, Arjari, Abdullah Peşev) çalışmaları hakkında konuşmaktadır. Ayrıca Kürt gençlerine Kürtçe öğrenme tavsiyeleri ve kültürel kimlik koruma konusunda önemli mesajlar verilmektedir.. Röportajda sanatçıların desteklenmesi, sosyal medya alışkanlıkları ve kültürel dayanışma üzerine de konuşulmaktadır. Konuşmacılar, farklı ideolojik düşünceleri savunan kişilerin birbirlerine karşı düşmanlık göstermesinden endişe duyduklarını ve Kürtlerin birbirlerine karşı düşmanlık etmemeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
"Katars" adlı programda sunucu Gökhan ile 40 yaşındaki oyuncu Belçim Birgün arasında geçen kapsamlı bir röportaj. Belçim Birgün, Kürt kökenli, Paris'te okuyan, Yılmaz Erdoğan ile eski bir ilişkisi olan ve Rodin adında bir oğlu olan bir anne olarak kendini tanıtmaktadır.. Röportajda Belçim Birgün'ün hayat hikayesi kronolojik olarak anlatılmaktadır. Diyarbakır'dan gelen babası ve Mardinli annesi olan, Ankara'da büyüyen Kürt kökenli bir Kürt olarak yaşadığı kültürel kimlik, çocukluk anıları, okul servisindeki kaza ve bel kırığı deneyimi, Kuzey Irak'ta çektiği "Kanda" adlı film deneyimi, oyunculuk kariyeri ve Yılmaz Erdoğan ile ilişkisi ele alınmaktadır.. Röportajın son bölümünde Belçim, kendisine ve eski eşi Yılmaz Erdoğan hakkında yazılan eleştirileri okuyup cevap vermektedir. Ayrıca, hayatını değiştiren şarkısı "Bugün Yine Ben Bugün Yine Öldüm Seni Görmediğim İçin" hakkında konuşmakta ve annelik deneyimleri, sevgi kökünün önemi ve manevi dünyasının performansına etkisi hakkında görüşlerini paylaşmaktadır.