Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Katars" adlı programda sunucu Gökhan ile 40 yaşındaki oyuncu Belçim Birgün arasında geçen kapsamlı bir röportaj. Belçim Birgün, Kürt kökenli, Paris'te okuyan, Yılmaz Erdoğan ile eski bir ilişkisi olan ve Rodin adında bir oğlu olan bir anne olarak kendini tanıtmaktadır.
- Röportajda Belçim Birgün'ün hayat hikayesi kronolojik olarak anlatılmaktadır. Diyarbakır'dan gelen babası ve Mardinli annesi olan, Ankara'da büyüyen Kürt kökenli bir Kürt olarak yaşadığı kültürel kimlik, çocukluk anıları, okul servisindeki kaza ve bel kırığı deneyimi, Kuzey Irak'ta çektiği "Kanda" adlı film deneyimi, oyunculuk kariyeri ve Yılmaz Erdoğan ile ilişkisi ele alınmaktadır.
- Röportajın son bölümünde Belçim, kendisine ve eski eşi Yılmaz Erdoğan hakkında yazılan eleştirileri okuyup cevap vermektedir. Ayrıca, hayatını değiştiren şarkısı "Bugün Yine Ben Bugün Yine Öldüm Seni Görmediğim İçin" hakkında konuşmakta ve annelik deneyimleri, sevgi kökünün önemi ve manevi dünyasının performansına etkisi hakkında görüşlerini paylaşmaktadır.
- Kimlik ve Kültürel Deneyimler
- Konuşmacı, şöhret ve kürt kimliği hakkında yaşadığı zorlukları anlatıyor.
- İçine doğduğu tüm kültürlerin sonucu olduğunu ve bu kültürleri birbirinden ayıramadığını belirtiyor.
- Türkiye'deki oyunculuk kariyerinde yeterince dönüş almadığını ve bu durumun kendisini kırdığını ifade ediyor.
- 00:56Kişisel İlişkiler ve Ayrılık
- Eski eşinden Yılmaz Erdoğan'la tanışma ve ayrılık anısını paylaşıyor.
- Ayrılık sürecinde kendisini çok küçük hissettiğini ve bu ilişkide kapılarının kendisine kapanmasını sağladığını söylüyor.
- Sıkışmaktansa gitmenin daha iyi olduğunu ve eksik kalmış olsa da bunlara üzülmediğini belirtiyor.
- 01:43Program Tanıtımı
- Programda Belçim Birgün'ün büyüme hikayesi ve kişisel deneyimleri konuşulacak.
- Oynadığı rollerin değişmesine rağmen, oyuncu ile izleyiciler arasında bir tanıdıklık hissi olduğunu vurguluyor.
- Programda mesleki etiketlerden öte bir insan hikayesi anlatılacak.
- 02:22Büyüme ve Değişim
- Konuşmacı, büyümek ve değişim sürecinin hiç bitmediğini, 40 yaşında hayata daha sade bakmaya başladığını belirtiyor.
- Gerçek gücün zayıflıktan geldiğini, yere düşüp kalkmaktan öğrenildiğini anlatıyor.
- Kendini güçlü bulmadığını, etrafından çok duyduğu bir şey olduğunu, cesaret adına değil hissettiği için yaptığını söylüyor.
- 03:57Kanada'da Yaşam
- Kanada'da bir hayat sürdüğünü ve bu hayatın sakin ve huzurlu olduğunu belirtiyor.
- Kaos etkisinden çıkıp daha düzenli bir hayat sürdüğünü, küçük ve kontrol edilebilir bir hayat olduğunu anlatıyor.
- Sevdiklerinden uzak olmasına rağmen, onlarla esneklik gösterip uzaktan sevgilerini büyüttüğünü ve her buluşmanın yeniden tanışma gibi olduğunu söylüyor.
- 05:13İnsan Sevgisi ve Duygular
- Pandemi sonrası yalnızlığı ve kendisiyle zaman geçirmekten çok memnun olduğunu belirtiyor.
- Anlamlı kalabalıkları sevdiğini, sevilmemek yerine saygı göstersin diye istedğini söylüyor.
- Farklı duyguları (üzüntü, korku, öfke, utanç, aşık olma) anlatırken, nefret ettiğini çok az insanla hissettiğini ve unutmamak gerektiğini vurguluyor.
- 06:32Hafıza Testi
- Programda bir hafıza testi yapılacak ve konukun hayatının farklı dönemlerini anlatması istenecek.
- Konuk, çocukluk döneminde en yakın arkadaşı olan bir komşu burcu hatırlıyor.
- Babasının en sık tekrarladığı nasihat, insanları ayrıştırmamak ve herkesin eşit olduğunu bilmek üzerineydi.
- 07:10Hayat Anıları
- Konuk, ilk aşkının kaza nedeniyle sona erdiğini ve o kişinin daha sonra vefat ettiğini anlatıyor.
- Lisede görevinden alınan müdürün adının Behçet Yavuz olduğunu hatırlıyor.
- İlk filmindeki karakterin adının Selma olduğunu ve Monica Bellucci ile İstanbul'da tanıştığını belirtiyor.
- 07:51Kişisel Deneyimler
- Anne olacağını öğrendiğinde ağzından çıkan ilk cümleyi hatırlamıyor ancak anne olacağını hissettiğini belirtiyor.
- Kendisine "beli koptu" şeklinde acımasız bir yalan haber çıktığını anlatıyor.
- En son gün ağladığını, anneannesini, dedesini ve babaannesini hissettiğini ve onları hatırladığını söylüyor.
- 08:17Aile Hikayesi
- Konuk, kendisini mutlu, sevgi dolu bir aileye ilk çocuk olarak dünyaya geldiğini anlatıyor.
- Anneannesinin herkese yardım etmeye çalışan, herkese şeyler veren bir efsane kadın olduğunu belirtiyor.
- Dedesinin iflas etmesine rağmen herkese yardım etmeye devam ettiğini ve çok verici olduğunu anlatıyor.
- 09:26Aile Üyeleri
- Baba tarafındaki babaannesinin aşka çok büyük sevdalı olduğunu ve çiçek dedesinin beş yaşındayken vefat ettiğini söylüyor.
- Çiçek dedesinin satranç oynarken hatırladığını ve onunla özel bir ilişkisi olduğunu belirtiyor.
- Çiçek dedesinin soyadının "Bilgin" olduğunu ve öğretmeninin ona bu soyadını verdiği hikayesini anlatıyor.
- 10:18Oyunculuk Yolculuğu
- Konuk, ailesinin onu oyuncu olmaya izin vermesinin çok zor olduğunu ve babasının onun kahramanı olduğunu belirtiyor.
- Babasının 18 yaşına geldiğinde Paris'e gönderirken yaptığı konuşmayı anlatıyor: "Seni sıktım ama her şeyi gör, iyiyi ve kötüyü. Şimdi kendi kanatlarında uçma zamanın."
- Babasının oyuncu olmaya karşı olduğunu ve "Bu ortam seni bambaşka yerlere, figürlere sokabilir" dediğini hatırlıyor.
- 12:28Kürt Kimliği ve Ayrışma
- Konuşmacı, içine doğduğu hikayede dostlarını kaybetmiş, çok bedel ödemiş ve sonunda "kimseyi ayırmayacaksın, ayıranın yanında olmayacaksın" diyen bir çıkarıma ulaşmış.
- Baba Diyarbakır, annesi Mardinli olup Ankara'da tanışmışlar, annenin daha geleneksel ve feodal bir yapı olduğu belirtiliyor.
- Baba tarafında çok acı ve mücadele hikayeleri var, çocukluktan itibaren kalbimize eklenen öfke tohumlarının da ayrışmanın altında yattığı vurgulanıyor.
- 14:03Kültürel Zenginlik ve Ayrışma
- Konuşmacı için kürt kimliği, kilim desenleri gibi bir zenginlik demek; kendisini anadolu, Türkiye ve Türk olarak da tanımlıyor.
- İçine doğduğu hikayede kendini tanımak adına kodları bilmek önemli, ama onların içinde kaybolmak değil, tanımak, görmek ve onurlandırmak.
- Çok karanlık yıllardan geçtikleri, herkesin tüm Kürtlerin terörist olduğuna inandığı bir dönemde Ankara'da çocukluğunu yaşadıklarını anlatıyor.
- 15:15Ayrışmanın Etkileri
- Konuşmacı, nasıl bu kadar ayrışabilirleriz diye soruyor ve herkesin hikayelerinin olduğunu vurguluyor.
- Hayatında hiç kimse onu Kürt olduğu için dışlamadığını, törenlerde herkesin birlikte minderlere oturup farklı şarkıları söyleyerek Türkiye olduklarını hissettiklerini anlatıyor.
- Çocukken kürt kimliğinden dolayı söylenecek bir şey duyduğunda garip hissettiğini, zamanla savunma mekanizması olarak onu kesip atmayı öğrendiğini belirtiyor.
- 16:32Aile İlişkileri
- Anne ile ilişkilerinde bir süre zorluklar yaşadıklarını, annesinin çok fazla korku ve kontrol etmeye çalıştığı bir dönem olduğunu anlatıyor.
- Anne adının Emine olduğu, "emin" anlamına geldiği ve bu adın onda eminlik hissi yarattığı belirtiliyor.
- Baba ile ilişkisinde ise çok fazla sevgi görerek büyüdüğünü ve bu sayesinde pozitif bir bakış açısı kazandığını ifade ediyor.
- 18:01Çocukluk Anıları
- Konuşmacı, kalabalık bir ailede büyüdüğünü ve hafta sonları babaannelerinin pikniğe gitme alışkanlıkları olduğunu anlatıyor.
- 3-4 yaşlarında olduğu bir gün, babasına Lunapark'a götürmesini rica ettiğini ve babasıyla acayip Lunapark maceraları yaşadıklarını belirtiyor.
- Hayatta eksik kalmış çok şey olduğunu ama bu eksikliklere üzülmediğini ifade ediyor.
- 18:52Hayatı Değiştiren Kazalar
- Konuk, çocukluğunda yaşadığı iki kaza anısını paylaşıyor; ilk kaza okul servisindeyken, ikincisi ise Hacettepe'den çıkarken yaşanan bir kazaydı.
- İlk kazada otobüs ters dönmüş ve ön camı paramparça olmuş, kendisi bel kırılmıştı ancak hastanede küçük bir incinme olarak değerlendirilmişti.
- İkinci kazada ise altı ay hareketsiz yatmak ve bir yıl boyunca çelik korse kullanmak zorunda kalmıştı.
- 20:51Kazaların Hayata Bakışını Değiştirmesi
- Kazalar sonrası herkesi kırmamak için aşırı özen göstermeye başlamış, her şeyin bitebileceği hissiyle hayata bakışını değiştirmişti.
- Hayatın geçiciliğine dair acayip bir bilgi edinmiş ve uçak korkusu gibi birçok korku geliştirmişti.
- Kazalar çocukların erken büyümesine ve dünyayla ilgili yeni bilgiler edinmesine neden olmuştu.
- 22:10Erken Oyunculuk Deneyimi
- Konuk, çok erken yaşta "Kanda Kırmızı Halıda Yürüdüğün Sıfır Km" filminde başrol oynamıştı.
- Filmi Kuzey Irak'ta çekiliyor, Saddam'ın Enfal soykırımı sırasında Kürt erkeklerin toprağın altına gömülmesi gibi trajik hikayelerle karşılaşmıştı.
- Filmin Paris'te gösterilmesi sırasında, kendisine imza isteyen insanlarla karşılaşmış ve bu deneyimi "show business" olarak tanımlamıştı.
- 25:23Şöhret ve Oyunculuk
- Konuk, şöhrete inanmadığını ve bunu bir illüzyon olarak gördüğünü belirtiyor.
- Oyunculuk mesleğini "dünyanın en zevkli işini yapıyoruz, oyun oynuyoruz" diyerek tanımlıyor.
- Şöhreti mesleğin doğal bir sonucu olarak görüyor ve kırgın olmadığını, sadece başka bir çocuğun böyle bir şey yaşamasını istemediğini ifade ediyor.
- 28:29Hayatı Değiştiren Şarkılar
- Konuşmacı, hayatını değiştiren şarkılar hakkında konuşuyor ve büyüme hikayesinin de bu şarkılarla eşlik ettiği belirtiliyor.
- Fatoş'un "Irodissa Mirodissa" adlı şarkısını ezberlediğini ve Fatoş'un düğününde söylemiş olduğunu anlatıyor.
- Nezihne'nin "Anadolu'nun Kayıp Şarkaları" belgeseli hakkında konuşarak, Türkiye'nin farklı yerlerinde duyduğu değerli şarkıları övüyor.
- 30:17Kürtçe Dil Bilgisi
- Konuşmacı, kürtçe biliyor ve film çekimleri sırasında daha çok konuşmaya başladığını belirtiyor.
- Kürtçe konuşmayı öğrendiğini ancak akıcı konuşup konuşamayacağını sorguluyor.
- 31:09Yılmaz Erdoğan ile İlk Tanışma
- Ankara'da "Bana Bir Şeyler Oluyor" oyunu için turneye geldiklerinde Yılmaz Erdoğan ile ilk tanıştığını anlatıyor.
- Yılmaz Erdoğan'ın ona ilgi gösterdiğini ve oyun arasında kulise gittiğinde sohbet ettiklerini belirtiyor.
- Yılmaz Erdoğan ile usta-çırak ilişkisi üzerinden değerli şeyler öğrendiğini ve kararlarını alırken ona danıştığını söylüyor.
- 32:36Ayrılık ve Hayat
- Ayrılık hayatın bir parçası olduğunu ve bazen yolların gitmediğini belirtiyor.
- Bazı insanların ayrılmamak için ömürlük mutsuzluklara razı olduğunu söylüyor.
- Kendisinin çok küçük yaşta olduğunu ve bir şeylerin bittiğinde herkesi tüketmeye değecek bir şey olmadığını düşünüyor.
- 33:28Anne Olmak
- Anne olmanın kendi çocukluğuyla yüzleşmeyi ve kendini yeniden doğurmayı gerektirdiğini belirtiyor.
- Annelikte panikler ve korkularının çok fazla kendini gösterdiğini, acaba çocuklarına korkularını aktardığını endişe ettiğini söylüyor.
- Otoriter olmak istemediğini ve çocuklarıyla sevgiyle ilgili hiçbir şüphesi olmaması için çaba sarf ettiğini anlatıyor.
- 34:21Öğrenme Süreci
- Kırk yaşında yemek yapmayı ve evi temizlemeyi öğrenmesine şahitlik ettiğini, Rodin'le bu konuda konuştuğunu belirtiyor.
- Yemek yapmayı sevmediğini ancak sevdiği için bu dünyadaki her şeyi yapabileceğini söylüyor.
- Anne olarak çocuklarıyla ortak bir dil geliştirip onların hakim olduğu dünyaya ilişkin bir fikrin olmalı olduğunu vurguluyor.
- 35:30Sevgi ve Anne-Çocuk İlişkisi
- Sevgi kökünün anne-baba ilişkilerinde önemli olduğunu, sevgi zemini varsa çocuklar hayat boyunca hatırlayacaklarını belirtiyor.
- Mükemmel anne-babalık kavramının insan doğasının kusurlu olduğu için zor olduğunu söylüyor.
- Hata yapabilmek ve hatayı telafi edebilmek önemli olduğunu vurguluyor.
- 36:30Çocukluk Deneyimleri
- Oğluna üç yaşına gelene kadar evde oyun oynamadığını, dışarıda her şeyin harika olduğunu anlatıyor.
- Çocukluk, baba ve oyunun dünya kadar zorlu anı olduğunu belirtiyor.
- Dünyaya bir çocuk getirirken ona güvenli bir alan yaratmanın sözünü verdiğini söylüyor.
- 37:38Zorlu Deneyimler ve Aşk
- Hayatta kendisini kırmış, incitmiş, üzmüş biriyle ne söylerdiğini sorgulandığında, onunla aynı yerde oturmak istemediğini ve gitmesini istediğini belirtiyor.
- Sektöründen ve hayatımda büyük bir hayal kırıklığına uğratan bir yaratığın olduğunu söylüyor.
- Şu anda aşık olduğunu, kendisine alan tutabilen ve herkesin kendi gerçeğini gerçekleştirmek için sonsuz alanının olduğu biriyle dengeli bir ilişki kurduğunu anlatıyor.
- 39:32Cevap Hakkı Bölümü
- Sunucu, konuklarına yazılmış eleştirileri okuyarak cevap hakkı tanımaya başlıyor.
- Konuk, Yılmaz Erdoğan'la ilişkisinin kariyerine hem olumlu hem olumsuz etkileri olduğunu kabul ediyor.
- Kimlik meselesinin önemli olduğunu ancak kendisini "birinin kızı, torunu" olarak değil, "insan olma deneyimini yaşamaya gelmiş bir varlık" olarak tanımlıyor.
- 41:06Eleştirilere Cevap
- Konuk, Yılmaz Erdoğan ile birlikte çalıştığı "Bir Tek Kelebeğin Rüyasında" filminde kendini küçük bir kız gibi oynamış hissettiğini ve bu nedenle eleştirilere şaşırmadığını belirtiyor.
- Ülkede öznel önyargılardan arınmış bir eleştiri düzleminde oyunculuğuna ilişkin konuşulmasını istiyor.
- Kendisini "ideal kişi olmaya çalışırken" yorulduğunu ve bunun kendisini beslediğini ifade ediyor.
- 42:44Spiritüel Bakış Açısı
- Konuk, hayatın bütünsel bir bakış açısını benimseyip, materyal dünyayı önemsemenin yanı sıra ruhani dünyayı da dikkate almanın gerekliliğini vurguluyor.
- Manevi dünyada bulduğu refah ve özgürlüğün kendisini birçok şeyle başa çıkmaya yardımcı olduğunu ve bu bakış açısını işlerine yansıttığını belirtiyor.
- Geleceğe yönelik hayali olarak anlayış, işbirliği, şefkat ve barışı dile getiriyor.
- 43:42Toplumsal Sorumluluk
- Konuk, deprem acılarının sarmasının yıllar alacağını ve ekonomik durumun vahim olduğunu belirterek birbirimize ihtiyacımızın olduğunu söylüyor.
- Herkesin kalbindeki en iyi taraftan dünyaya bakmaya çağırmayı ve bunun için çok ihtiyacımız olduğunu vurguluyor.
- SMA hastalığına sahip bir bebek için yapılan kampanyayı destekleyerek, aileye dayanışma, dua ve destek olmanın önemini anlatıyor.