• Buradasın

    YargılamaSüreci

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Adli kontrolde hangi haklar kısıtlanır?

    Adli kontrol sürecinde şüpheli veya sanığın bazı temel hakları kısıtlanır: 1. Yurtdışına çıkış yasağı: Kişinin ülke sınırlarını terk etmesi engellenebilir. 2. Belirli yerlere gitme yasağı: Belirli bölgelere veya kişilere yaklaşması kısıtlanabilir. 3. İmza yükümlülüğü: Belirli aralıklarla karakola giderek imza vermesi gerekebilir. 4. Elektronik izleme: Kişi, elektronik kelepçe gibi yöntemlerle izlenebilir. 5. Silah bulundurma yasağı: Silah taşıması veya bulundurması engellenebilir. Bu tedbirler, kişinin özgürlüğünü tamamen kısıtlamadan, yargılama sürecinin güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla uygulanır.

    Ara kararda hangi kararlar verilir?

    Ara kararda verilen kararlar, davayı tamamen sona erdirmeyen, yargılama sürecinin ilerlemesini sağlayan kararlardır. Bu kararlar genellikle aşağıdaki konuları kapsar: Delil toplanması: Tanıkların dinlenmesi veya bilirkişi atanması gibi delil toplama işlemleri. Geçici önlemler: Malvarlığına tedbir koyma gibi acil durumlar için geçici tedbirlerin alınması. Duruşmanın ertelenmesi: Davanın ileri bir tarihe ertelenmesi. Ara kararlar, tek başına temyiz edilemez, ancak nihai kararla birlikte itiraz edilebilir.

    Davanın açılmamış sayılması sonuçları nelerdir?

    Davanın açılmamış sayılması kararının sonuçları şunlardır: 1. Talep Vaki Olmamış Sayılır: Davadaki talep, hiç açılmamış gibi kabul edilir. 2. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler: Dava açılması ile kesilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yeniden işlemeye başlar. 3. Yargılama Giderleri: Yargılama giderleri davacıya yüklenir. 4. İhtiyati Tedbir Kararları: Davanın açılmamış sayılması ile verilen ihtiyati tedbir kararları kendiliğinden ortadan kalkar. 5. Davayı Değiştirme Yasağı: Davayı ve savunmayı değiştirme ve genişletme yasağı ortadan kalkar. 6. Derdestlik Hali: Davanın açılması ile doğan derdestlik hali ortadan kalkar.

    Elsden takipli ne demek?

    "Elden takipli" ifadesi, resmi evrakların işleme konulmasında ve sürecin hızlanmasında kullanılan bir tabirdir. Ayrıca, mahkemelerde yargılamanın hızlanması için de bu ibare kullanılarak müzekkereler ilgili tarafa verilir ve taraf bu müzekkereyi alıp muhatap kuruma götürür.

    Hukukta esasa ve usule ilişkin savunma nedir?

    Hukukta esasa ve usule ilişkin savunma kavramları, yargılama sürecinde farklı açılardan savunma stratejilerini ifade eder: 1. Esasa İlişkin Savunma: Bu tür savunma, davanın maddi hukukuna yönelik olup, sanığın suçsuzluğunu kanıtlamaya veya suçlamanın yetersiz olduğunu göstermeye çalışır. Bu kapsamda kullanılan bazı stratejiler şunlardır: - Fiziksel ve dijital delillerin sunumu: Tanık ifadeleri, video kayıtları, DNA testleri gibi delillerin kullanılması. - Alibi savunması: Sanığın suç işlendiği sırada farklı bir yerde olduğunu gösteren kanıtlar sunulması. - Kanıtın yetersizliği: Savcılığın sunduğu delillerin suçlamaları desteklemek için yetersiz olduğunun iddia edilmesi. 2. Usule İlişkin Savunma: Bu tür savunma, yargılama sürecinin usulüne yönelik hataları tespit etmeye ve düzeltmeye çalışır. Bazı usule ilişkin savunma stratejileri şunlardır: - Anayasaya aykırılık iddiası: Anayasal hakların ihlal edildiği iddiasıyla delillerin davanın dışında bırakılması talebi. - Zaman aşımı savunması: Suçlamalar için zaman aşımı süresinin dolduğunu iddia ederek davanın reddedilmesini talep etme. - Taleplerin re'sen incelenmesi: Mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereken itirazların ileri sürülmesi.

    Yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması adil yargılanma hakkının ihlali midir?

    Evet, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması adil yargılanma hakkının ihlali olarak kabul edilir. Makul sürede yargılanma hakkı, bireylerin hukuki haklarının korunması için adil ve etkili bir yargılama sürecinin gereken süre içinde tamamlanması anlamına gelir.

    Kaç yıl sonra ceza düşer?

    Ceza davasının düşmesi, iki ana nedene bağlı olarak gerçekleşebilir: zaman aşımı ve yargılama sürecinin uzunluğu. Zaman aşımı durumunda, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açılmamışsa ceza davası düşer. Bu süreler suçun niteliğine göre değişir: - Ağır ceza suçları için (cinayet, işkence gibi) zaman aşımı süresi genellikle 30 yıldır. - Orta ceza suçları için (hırsızlık, dolandırıcılık gibi) 20 yıl olabilir. - Hafif ceza suçları için (trafik suçları, basit yaralama gibi) ise 8 yıldır. Yargılama sürecinin uzunluğu nedeniyle de dava düşebilir; bu durum, sürekli ertelemeler veya sanığın dava açma süresini aşması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Ayrıca, 100 ceza puanını dolduran sürücülerin ehliyetleri belirli süreler boyunca geri alınır ve bu puanların silinmesi için 1 yıl geçmesi gerekir.

    Zanlı neden tutuklanır?

    Zanlı, iki ana nedenden dolayı tutuklanabilir: 1. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı: Zanlının söz konusu suçu işlediği konusunda ciddi kanaat uyandıracak somut delillerin bulunması. 2. Kaçma veya delilleri karartma şüphesi: Zanlının yargılama sürecinden kaçma veya delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme girişiminde bulunma ihtimalinin olması. Bu koşulların sağlanması durumunda, hakim kararıyla zanlının tutuklanmasına karar verilir.

    Hakem kararını mahkeme bozarsa ne olur?

    Hakem kararının mahkeme tarafından bozulması durumunda, dosya ilgili mahkemeye geri gönderilir ve yeniden yargılama süreci başlar. Bu süreçte: 1. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına uymak zorundadır ve bu karara göre yeni bir değerlendirme yapar. 2. Tarafların yeni iddia ve savunmalarını ileri sürmeleri mümkündür. 3. Bozma kararı, usule ilişkin hataları da kapsarsa, bu hatalar geçersiz olur.

    Çözülmeyen davalar neden çözülmez?

    Davaların çözülmeme nedenleri çeşitli olabilir: 1. Uzun Yargılama Süreçleri: Mahkemelerdeki iş yükü ve yargılama kurallarının karmaşıklığı, davaların uzun süre geçmesine neden olabilir. 2. Bekletici Meseleler: Davanın çözümüne etki edecek başka bir mercide çözülmesi gereken meselelerin ortaya çıkması, yargılamanın durmasına yol açabilir. 3. Teknik Eksiklikler: Keşif süreçlerindeki teknik aksaklıklar, taraf teşkili zorlukları ve yetersiz personel gibi faktörler de davaların uzamasına katkıda bulunabilir. 4. Yasal Düzenlemeler: Zamanaşımı gibi yasal düzenlemeler, davanın belirli bir süre içinde sonuçlandırılmasını engelleyebilir.

    Replik ve düplik ne zaman verilir?

    Replik ve düplik dilekçeleri, yazılı yargılama aşamasında, dava ve cevap dilekçelerinden sonra verilir. Replik, davalının cevap dilekçesine karşı davacının verdiği cevap dilekçesidir. Her iki dilekçe türü de 2 hafta içerisinde sunulmalıdır.

    Yanlış delil kullanılırsa ne olur?

    Yanlış delil kullanılması durumunda, adil yargılanma hakkı ihlal edilir ve bu durum aşağıdaki sonuçlara yol açabilir: 1. Delilin Geçersiz Sayılması: Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, yargılama sürecinde geçersiz kabul edilir ve karar verme sürecinde dikkate alınmaz. 2. Davanın Yeniden Görülmesi: Eğer hukuka aykırı delillerin kullanıldığı tespit edilirse, mahkeme kararının bozulması ve davanın yeniden görülmesi gerekebilir. 3. Hukuki ve Cezai Sorumluluk: Delil yasağını ihlal eden kişiler, hukuki olarak sorumlu tutulabilir ve tazminat davalarıyla karşı karşıya kalabilirler. 4. Toplumun Adalet Sistemine Olan Güveninin Zedelenmesi: Hukuka aykırı delillerin kullanılması, toplumun adalet sistemine olan güvenini sarsar.

    Dilekçe teatisi nedir?

    Dilekçe teatisi, hukuk davalarında davacı ve davalı tarafların birbirlerine gönderdikleri dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin karşılıklı olarak sunulması sürecini ifade eder. Bu aşama, medeni yargılamanın ilk aşaması olup, ardından ön inceleme aşamasına geçilir.

    Açık ve aleni ne demek?

    "Açık" ve "aleni" kelimeleri benzer anlamlara gelir ve genellikle bir durumun veya davranışın gizlenmeden, herkesin görebileceği şekilde ortaya konulduğunu ifade eder. Aleni kelimesinin bazı diğer anlamları: - Hukukta: Mahkemede tarafların ve kamuoyunun göz önünde açıkça yapılan yargılama. - Medyada: Herkesin ulaşabileceği bir şekilde sunulan bilgiler.

    Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair örnek olay nedir?

    Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair örnek olaylar şunlardır: 1. Uzun Tutukluluk Süreleri: 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası OHAL döneminde, birçok kişi suçluluğu kanıtlanmadan uzun süre cezaevinde tutulmuş ve savunma hakları kısıtlanmıştır. 2. Delillerin Uygun Şekilde Değerlendirilmemesi: Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında, tanık delilinin değerlendirilmeye alınmaksızın karar verilmesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği belirtilmiştir. 3. Avukatlara Yönelik Baskılar: Avukatların müvekkilleriyle özgürce görüşememesi, gözaltı süreçlerinde yeterli bilgiye ulaşamaması veya baskı altına alınması gibi durumlar, adil yargılanma hakkını doğrudan ihlal etmektedir. 4. "McLibel" Davası: Birleşik Krallık'ta, çevre eylemcileri Helen Steel ve David Morris'in hakaret davasında kendilerine avukat tutmalarına izin verilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından adil yargılanma hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir.

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz kabul edilirse ne olur?

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararına itiraz kabul edilirse, aşağıdaki sonuçlar doğar: 1. Mahkeme Kararı Yeniden Değerlendirir: İtirazın kabulüyle birlikte mahkeme, HAGB kararını kaldırarak dosyayı yeniden değerlendirir. 2. Yeni Yargılama Süreci Başlar: Eğer itiraz sonucunda önceki karar geçersiz kılınırsa, yeni bir yargılama süreci başlar ve sanık hakkında yeni bir hüküm verilir. 3. Sanığın Yükümlülükleri Devam Eder: Denetim süresi boyunca sanık, mahkeme tarafından belirlenen yükümlülükleri yerine getirmeye devam eder. 4. Cezanın İnfazı Başlar: Eğer yeni yargılama sonucunda ceza kesinleşirse, infaz süreci başlar ve sanık cezasını çekmek zorunda kalır.

    Ağır ceza mahkemesi kararı bozulunca ne olur?

    Ağır ceza mahkemesi kararının bozulması durumunda, dosya yeniden değerlendirme için ya ilk derece mahkemesine ya da istinaf mahkemesine geri gönderilir. Bu süreçte yaşanabilecek olası gelişmeler şunlardır: - Yerel mahkeme hükmünü değiştirebilir: Bozma kararı sonrası yerel mahkeme, eski hükümde direnme kararı verebilir veya tarafları davet ederek yeniden bir yargılama yapabilir. - Yargıtay kararı onayabilir: Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay, bölge adliye mahkemesinin kararını onayabilir, bu durumda karar kesinleşir ve sanık olağan kanun yollarını tüketmiş olur. - Yargıtay kararı düzelterek onayabilir: Kararın düzeltilmesi istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulabilir, bu durumda karar düzeltilerek onanır.

    Yargılamanın uzun sürmesi Anayasa Mahkemesi mi komisyon mu?

    Yargılamanın uzun sürmesi durumunda başvuru yeri, 6384 sayılı Kanun'a göre Anayasa Mahkemesi değil, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı'dır. Bu komisyona başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurular, Anayasa Mahkemesi tarafından gerekli başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulunmaktadır.

    İş göremezlik tazminatı dava değeri artırım dilekçesi ne zaman verilir?

    İş göremezlik tazminatı dava değeri artırım dilekçesi, yargılama sürecinde, bilirkişi raporu alındıktan sonra verilir. Bu dilekçe ile davacı, alacağının miktarını netleştirerek, iddiayı genişletme yasağına tabi olmadan ve ıslaha gerek olmadan asıl talebini artırabilir.

    Verilen ara karar yerinde değildir ne demek?

    "Verilen ara karar yerinde değildir" ifadesi, mahkemenin yargılama sürecinde aldığı geçici kararın doğru veya adil olmadığı anlamına gelir. Ara kararlar, davayı tamamen sona erdirmeyen, ancak yargılamanın ilerlemesini sağlayan kararlardır.