YargılamaSüreci

Ceza davasının kaç yıl sonra kapanacağı, davanın türüne, suçun niteliğine ve yargılama sürecine bağlı olarak değişir. Genel olarak: - Hafif suçlarda dava 6 ay ile 1 yıl arasında sonuçlanabilir. - Ağır suçlarda ise dava 5 yıl veya daha uzun sürebilir. Ayrıca, zamanaşımı da bir kapatma nedeni olabilir; suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açılmazsa, dava düşer.

Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Görev Alanı: - Asliye Ceza Mahkemesi: Daha hafif suçlarla ilgilenir, örneğin basit yaralama, hakaret, trafik suçları, hırsızlık gibi. - Ağır Ceza Mahkemesi: Daha ciddi ve ağır suçlara bakar, örneğin kasten adam öldürme, cinsel saldırı, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet gibi. 2. Verilen Cezalar: - Asliye Ceza Mahkemesi: 10 yıla kadar hapis ya da adli para cezası ile cezalandırılabilecek fiilleri yargılar. - Ağır Ceza Mahkemesi: Genellikle 10 yıl ve üzeri hapis cezası gerektiren suçlara bakar, bazı durumlarda müebbet hapis cezası da verilebilir. 3. Mahkeme Heyeti: - Asliye Ceza Mahkemesi: Tek hakimlidir. - Ağır Ceza Mahkemesi: En az üç kişilik bir heyetten oluşur: bir başkan ve iki üye hakim. 4. Duruşma Süreçleri: - Asliye Ceza Mahkemesi: Süreç daha hızlı ilerleyebilir. - Ağır Ceza Mahkemesi: Delil toplama, tanık dinleme ve bilirkişi raporları gibi aşamalar daha ayrıntılı yürütülür.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargılama sürecinin süresi, davanın karmaşıklığı, gönderilen daire ve tarafların bilgi verme titizliği gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Genel olarak, AİHM davalarının üç yıl içinde inceleme ve sonuçlandırma konusunda titizlik gösterdiği belirtilmektedir. Ayrıca, AİHM'in iş yükü de yargılama sürecinin hızını etkileyen önemli bir engeldir.

Anayasa Mahkemesi'nde makul süre ihlalinin değerlendirilmesi şu kriterlere göre yapılır: 1. Davanın Karmaşıklığı: Davanın olaylar, taraf sayısı ve delil toplamadaki zorluklar açısından karmaşıklığı. 2. Tarafların Tutumu: Başvurucunun ve yargı makamlarının yargılama sürecindeki tutumları. 3. Yargı Sürecinin Hızı ve Etkinliği: Yargılamanın ne kadar sürede tamamlandığı ve gerekli işlemlerin ne kadar hızlı yapıldığı. 4. Hakların Önemi: Yargılanan hakların niteliği ve önemi. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) içtihatları da dikkate alınır; AİHM'e göre 8 yılı aşan yargılamalar genellikle makul süre ihlali olarak değerlendirilir. Başvuru Yolu: Makul süre ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılabilir.

Tutuklama mevcutlu olduğunda, şüpheli veya sanık özgürlüğünden geçici olarak mahrum bırakılır ve ceza yargılaması süreci başlar. Tutuklamanın sonuçları şunlardır: - Delillerin korunması: Tutuklama, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek için alınır. - Kaçma riskinin engellenmesi: Şüphelinin veya sanığın yargılama sürecinden kaçma ihtimali varsa tutuklama kararı verilir. - Cezanın infazı: Tutukluluk süresi, yargılama sonucunda verilen cezadan düşülür. Tutuklama kararı sadece hâkim tarafından verilebilir ve bu karara itiraz edilebilir.

İnfaz hâkimliği ve ağır ceza mahkemesi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Görev Alanı: İnfaz hâkimliği, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikâyetleri incelemekle görevlidir. 2. Yargılama Süreci: Ağır ceza mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan belirli ağır suçları (yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik vb.) ve ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçları yargılamakla görevlidir. 3. Mahkeme Yapısı: Ağır ceza mahkemeleri, bir başkan ve iki üye hâkimden oluşan bir heyet tarafından yönetilirken, infaz hâkimliği tek hâkimli olarak faaliyet gösterir.

Dava aşamaları genel olarak şu şekildedir: 1. Davanın Açılması: Davacı tarafın mahkemeye başvurarak davayı başlatması. 2. Cevap ve Yanıt Süreci: Davalı tarafın davacı tarafından açılan davaya yanıt vermesi. 3. Delil Toplama ve İnceleme: Taraflar, dava konusu ile ilgili delilleri toplar ve mahkemeye sunar. 4. Duruşmalar: Mahkemede yapılan oturumlarda tarafların savunmalarını yapması, tanıkların dinlenmesi ve delillerin değerlendirilmesi. 5. Yargılama ve Karar: Mahkeme, tüm deliller ve beyanlar doğrultusunda davayı değerlendirir ve bir karar verir. 6. Kararın Temyiz Edilmesi: Taraflar, mahkemenin verdiği karara itiraz edebilir ve karar üst mahkemede değerlendirilir. 7. Kararın Uygulanması: Mahkeme kararının kesinleşmesinin ardından, kararın uygulanması süreci başlar.

Bozmadan sonra ilk derece mahkemesi, istinaf mahkemesinin bozma kararına uygun olarak yeniden yargılama yapar. Bu süreçte mahkeme: 1. Dosyayı yeniden inceler: Bozma kararında belirtilen eksiklikleri tamamlar ve hataları giderir. 2. Delilleri yeniden değerlendirir: Hukuka uygun delillerle sınırlı olarak, yeni deliller toplar ve mevcut delilleri tekrar değerlendirir. 3. Tarafları dinler: Tanıkları yeniden dinler ve tarafların taleplerini göz önünde bulundurur. 4. Yeni bir karar verir: Tüm bu işlemler sonucunda, ilk hükmünden bağımsız olarak yeni bir karar oluşturur.

Hırsızlık şüphelisi ifadenin ardından şu süreçler yaşanır: 1. Savcılığa Sevk: İfade alındıktan sonra savcı, tutuklama veya adli kontrol talebiyle şüpheliyi sulh ceza hakimliğine sevk eder. 2. Sulh Ceza Hakimliği Sorgusu: Hakim, şüphelinin yargılama sürecinde tutuklu kalıp kalmayacağına karar verir. 3. Dava Açma: Savcının iddianameyi kabul etmesi durumunda kamu davası açılır ve yargılama süreci başlar. 4. Etkin Pişmanlık: Şüpheli, pişmanlık göstererek mağdurun zararını giderirse, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu süreçte, şüphelinin bir ceza avukatından hukuki destek alması önemlidir.

"İtiraz kd sonucunun kaydedilmesi dosyanın iade edilmesi" ifadesi, genellikle hukuki süreçlerde kullanılan bir terimdir ve şu anlamlara gelebilir: 1. İddianamenin İadesi: Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin, mahkemede eksiklikler veya yanlışlıklar nedeniyle iade edilmesi. 2. Dosya Durumunun Karara Çıkması: Bir dava dosyasının yargılama sürecinin tamamlanması ve mahkemenin kararını vermesi, yani dosyanın karara bağlanması.

"Karar ve ilam harcının dörtte biri peşin alınır" ifadesi, yargılama sürecinde dava açılırken karar harcının dörtte birinin önceden ödenmesi gerektiğini ifade eder.

Tahkikat aşaması, medenî yargılama hukukunda ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra başlar.

Hükümsüz tutuklu, hakkında mahkemece verilmiş bir mahkumiyet kararı kesinleşmemiş ancak halen tutuklu bulunan kişiye denir. Bu durum, sanığın suçlu ya da suçsuz olduğunun henüz belirlenmediği, yargılama sürecinin devam ettiği bir aşamayı ifade eder.

İdari davalarda 6 ay kuralı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenmiştir.

CMK'ya göre mahkemelerin görevleri şunlardır: 1. Soruşturma Aşaması: Suç şüphesinin ortaya çıkmasından itibaren delillerin toplanması ve suçun aydınlatılması sürecini yönetmek. 2. Kovuşturma Aşaması: İddianamenin kabul edilmesinden itibaren mahkeme aşaması ve yargılama sürecini yürütmek. 3. Koruma Tedbirleri: Tutuklama, gözaltı, arama, el koyma gibi özgürlük kısıtlayıcı tedbirleri uygulamak. 4. Delillerin Değerlendirilmesi: Delillerin toplanması, korunması ve mahkemede sunulmasını sağlamak. 5. Kanun Yolları: İlk derece mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf ve temyiz başvurularını incelemek. Ayrıca, mahkemeler, adil yargılanma ilkelerini gözeterek tarafların haklarını korumak ve yargılama sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlüdür.

Hiş mahkemesinde ara karar, mahkemelerin asıl uyuşmazlığı çözüme kavuşturan ve hüküm olarak ifade edilen son kararları dışındaki kararlarını ifade eder. Bu kararlar, yargılamanın sürdürülmesini temin eden ve davayı sonlandırmayan kararlardır.

Makul süre ihlali, yargılama süreçlerinin 9 yıldan fazla sürmesi durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmektedir.

Belirsiz alacak davasında fazlaya ilişkin hakların artırılması, davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerini tam ve kesin olarak belirleyemeyen davacı tarafından, yargılama sürecinde mümkündür. Bu durumda davacı, iki haftalık kesin süre içinde talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir; bu süre hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilir. Eğer alacağın miktarı, yargılama sırasında yapılan inceleme ile belirlenebilir hale gelirse, davacı bu yeni durumu dikkate alarak talebini artırabilir.

Hukukta "final haftası" ifadesi, genellikle yargılama sürecinin tamamlanması ve mahkemenin kararını vermesi anlamında kullanılır. Bu aşamada yapılanlar şunlardır: 1. Kararın Yazılması: Mahkeme, tüm delilleri ve tarafların beyanlarını değerlendirerek kararını yazar. 2. Kararın Tebliği: Karar, mahkeme tarafından taraflara tebliğ edilir. 3. İtiraz ve Temyiz Süreci: Taraflardan biri kararı beğenmezse, temyiz veya istinaf yoluna gidebilir. 4. Kararın Kesinleşmesi: Üst mahkeme incelemelerinde itiraz reddedilirse veya temyiz süreci tamamlanırsa, mahkeme kararı kesinleşmiş olur.

Davaya müdahale, tahkikat aşamasının sona ermesinden sonra yani dava dosyasının tekemmül etmesinden sonra sözlü yargılama aşamasında yapılır.