Yargılama

Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar: 1. Talep Vaki Olmamış Sayılır: Davadaki talep, hiç vaki olmamış gibi kabul edilir. 2. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler: Kesilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yeniden işlemeye başlar. 3. Yargılama Giderleri: Yargılama giderleri davacıya yükletilir. 4. Dava Dosyası: Dava dosyası, mahkeme bakımından inceleme ve hüküm verme zorunluluğundan çıkar. 5. İhtiyati Tedbir Kararları: Davada verilmiş olan ihtiyati tedbir kararları kendiliğinden ortadan kalkar.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) durumunda yargılama giderleri, sanığa yüklenir. Yargılama giderlerinin hesaplanması şu şekilde yapılır: 1. Giderlerin Miktarı: Yargılama giderlerinin miktarı, mahkeme başkanı veya hakim tarafından belirlenir ve hükümde gösterilir. 2. Kısmi Sorumluluk: Eğer yargılamanın farklı aşamalarında yapılan araştırma veya işlemler sonucunda giderler oluşmuşsa ve sonuç sanık lehine çıkmışsa, bu giderlerin tamamı veya bir kısmı sanığa yüklenmeyebilir. 3. Türkçe Bilen veya Engelli Şüpheliler: Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Türkiye'de ceza yargılaması süreçlerini düzenleyen temel kanundur. CMK'nın amacı, ceza muhakemesi sürecinin adil, hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. CMK'nın kapsadığı bazı konular: - Soruşturma: Suç şüphesinin ortaya çıkmasından itibaren delillerin toplanması ve suçun aydınlatılması süreci. - Kovuşturma: İddianamenin kabul edilmesinden itibaren mahkeme aşaması ve yargılama süreci. - Koruma tedbirleri: Tutuklama, gözaltı, arama, el koyma gibi özgürlük kısıtlayıcı tedbirler. - Delillerin değerlendirilmesi: Delillerin toplanması, korunması ve mahkemede sunulması.

Müracaatı halinde ödenecek harç, mahkemeye başvuru yapıldığında devletin talep ettiği yargılama harcı anlamına gelir. Bu harç, başvurunun türüne ve değerine göre değişiklik gösterir ve genellikle davanın başında peşin olarak ödenir.

Adil yargılama hakkı ihlaline örnekler şunlardır: 1. Uzun Tutukluluk Süreleri: Yargılama öncesi tutukluluğun makul süreyi aşması. 2. Eksik Savunma Hakkı: Sanığın kendisini etkin bir şekilde savunmasına izin verilmemesi. 3. Tarafsızlık İlkesi İhlali: Hakimin veya mahkemenin tarafsızlığını yitirmesi. 4. Geciken Yargılama: Davaların uzun sürmesi, bireylerin mağduriyetine neden olabilir. 5. Gizli Tanıkların Etkisi: Gizli tanık ifadelerinin yargılamada tek başına belirleyici rol oynaması.

Bozma kararı sonrası yeniden yargılama süresi, davanın karmaşıklığına, delillerin toplanmasına ve mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Genel olarak, yeniden yargılama süreci 6 ay ile 2 yıl arasında tamamlanır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 12. ve 13. maddeleri arasındaki fark, işlenen suçun niteliğine ve yargılama koşullarına göre belirlenir. TCK 12. madde, bir yabancının yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılmasını düzenler. TCK 13. madde ise, belirli suçların (örneğin, işkence, uyuşturucu ticareti, parada sahtecilik gibi) vatandaş veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenmesi durumunda Türk kanunlarının uygulanacağını belirtir.

"Günah Adası" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Reality Show: FOX Televizyonu'nun "Temptation Island" adlı reality şov programında, yakışıklı ve seksi 26 bekarla birlikte bir adaya bırakılan 3 çiftin hikayesi anlatılmaktadır. 2. Kitap: Dr. Rasim Koç tarafından kaleme alınan "Günah Adası Yassıada" adlı kitapta ise, Yassıada'daki yargılama süreci ve bu sürecin detayları, fotoğraflar ve belgeler eşliğinde ele alınmaktadır.

CMK 321. maddesi uyarınca bozulması, ceza muhakemesinde yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilmesi ve duruşmanın açılması anlamına gelir.

Suçsuzluk ilkesi, ceza hukukunun temel prensiplerinden biridir ve bireylerin suçlu oldukları kesin olarak kanıtlanana kadar masum kabul edilmesini ifade eder. Bu ilkenin temel unsurları şunlardır: - İddia edenin ispat yükümlülüğü: Suç isnadında bulunan taraf, yani savcı veya şikayetçi, suç isnadını ispat etmekle yükümlüdür. - Şüpheden sanık yararlanır: Yargılama sürecinde herhangi bir makul şüphe varsa, bu şüphe sanığın lehine yorumlanır ve sanık beraat eder. - Adil yargılama: Sanığın adil bir şekilde yargılanması, savunma hakkının korunması ve delillerin objektif bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir. Suçsuzluk ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 38. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 5. maddesi ile güvence altına alınmıştır.

İyi hal indiriminde dikkate alınan davranışlar şunlardır: 1. Sanığın Yargılama Sürecindeki Tutumu: Sanığın saygılı, pişmanlık gösteren ve olumlu bir tutum sergilemesi. 2. Suçun Niteliği: İşlenen suçun niteliği ve sanığın suç işleme eğilimi. 3. Cezanın Gelecekteki Etkileri: İndirimin sanığın ıslahına katkı sağlayıp sağlamayacağı. 4. Sanığın Geçmişi ve Sosyal Durumu: Sabıkasız olması, toplum içindeki durumu ve daha önce benzer bir suçu işleyip işlemediği gibi faktörler. 5. Fiilden Sonraki Davranışlar: Sanığın fiili sonucunda doğan zararı telafi etmeye çalışması gibi davranışlar. Bu davranışlar, hâkimin takdirine bağlı olarak iyi hal indiriminin uygulanıp uygulanmayacağını belirler.

Yargılama vergisi (dava harcı) hesaplaması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. maddesine göre, her yıl Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan "Gider Avansı Tarifesi"ne göre yapılır. Hesaplamada dikkate alınan temel unsurlar: - Harcın nispi veya maktu olması: Konusu para ile ölçülebilen davalarda nispi, diğer davalarda ise maktu harç uygulanır. - Dava konusu uyuşmazlığın değeri: Nispi harç, dava konusunun binde 68,31'i olarak hesaplanır. - Tanık, bilirkişi ve keşif sayıları: Bu tür ek giderler de yargılama vergisi kapsamında değerlendirilir. Ödeme süreci: Dava harcı, dava açarken mahkeme veznesine yatırılmalıdır.

"Kanıklardan alınarak katılana verilmesi" ifadesi, yargılama giderlerinin ödenmesini ifade eder. Bu bağlamda, katılan terimi, suçun işlenmesi sonucu doğrudan zarar görmemiş ancak suçtan etkilenen kişiyi ifade eder.

Feragat halinde yargılama giderleri, feragat beyanında bulunan taraf tarafından karşılanır.

Yargılamanın iadesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374-381 maddeleri arasında düzenlenen, kesinleşmiş bir mahkeme kararının değişmesine yol açabilecek yeni delillerin ve olayların yeniden değerlendirilmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Yargılamanın iadesi sebepleri arasında şunlar yer alır: - Mahkemenin kanuna uygun olarak teşkil edilmemesi. - Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması. - Sahte belge kullanımı ve yalan tanıklık. Yargılamanın iadesi başvurusu için, kararı veren mahkemeye dilekçe ile başvurmak gereklidir.

Yargılama münazarasında sıraya münazara metni yazılır.

Açık yargılama, ceza davasında iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlar.

HMK'nın 119 ve 120 maddeleri ile 114 ve 115 maddeleri arasındaki farklar şunlardır: 1. 119. Madde (Dava Dilekçesinin İçeriği): Bu madde, dava dilekçesinde bulunması gereken hususları belirler ve bunların eksik olması durumunda hakime davacıya eksikliği tamamlaması için süre verme yetkisi tanır. 2. 120. Madde (Harç ve Avans Ödenmesi): Bu madde, davacının dava açarken mahkeme veznesine yatırması gereken yargılama harçları ve gider avansını düzenler ve bu avansın yeterli olmaması durumunda iki haftalık kesin süre verilmesini öngörür. 3. 114. Madde (Dava Şartları): Bu madde, dava açılabilmesi için gerekli olan dava şartlarını listeler ve bunlar arasında hukuki yararın bulunması da yer alır. 4. 115. Madde (Dava Şartlarının İncelenmesi): Bu madde, mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden araştıracağını ve dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceğini düzenler.

Ceza davalarında avukat tutma zorunluluğu yoktur, ancak tavsiye edilir. Bazı durumlarda avukat tutmak zorunludur: - Suçun cezası 5 yıldan fazla olduğunda. - Şüpheli veya sanık çocuk, sağır veya dilsiz olduğunda. Avukat, hukuki süreçte hak kayıplarını önlemek, delilleri toplamak ve yargılamanın adil olmasını sağlamak gibi önemli işlevler üstlenir.

Evet, yargılama giderleri vergi borcuna dahil edilebilir. Vergi daireleri tarafından yapılan inceleme ve denetimlerde, mükelleflerin eksik veya hatalı beyanlar yapması durumunda, bu denetimlerin maliyeti mükelleflere yargılama gideri olarak yansıtılabilir ve bu da vergi borcuna eklenir.